520 likes | 949 Views
İNSAN VE ÇEVRE. 1.EKOSİSTEMLER TÜR HABİTAT POPÜLASYON EKOSİSTEM. TÜR. Kendi aralarında üreyip verimli döller verebilen ve bir ortak atadan gelen benzer bireylerin oluşturduğu topluluğa denir. Etrafımızda gördüğümüz her canlı bir tür müdür?. Kurt köpeği. katır.
E N D
1.EKOSİSTEMLER • TÜR • HABİTAT • POPÜLASYON • EKOSİSTEM
TÜR Kendi aralarında üreyip verimli döller verebilen ve bir ortak atadan gelen benzer bireylerin oluşturduğu topluluğa denir.
Etrafımızda gördüğümüz her canlı bir tür müdür? Kurt köpeği katır Kurt köpeği ve katır için ne söyleyebiliriz?
POPÜLASYON Belli bir bölgede yaşayan ve aynı türden canlıların oluşturduğu topluluğa denir.
ÖRNEKLER : Kuzey Kutbu’ndaki penguenler Karadeniz’deki hamsiler Ankara’daki tiftik keçileri
HABİTAT Bir organizmanın doğal olarak yaşadığı ve ürediği yere denir. Kısacası habitat bir organizmanın adresidir.
ÖRNEKLER Kangurular Avustralya’da yaşar. Ceylanlar ormanda yaşar. Öyleyse bizim habitatımız neresidir?
EKOSİSTEM Belli bir habitattaki hayvan ve bitki topluluğu ile bu topluluğun içinde yaşadığı çevrede oluşan, aralarında madde alışverişi olan ve büyük ölçüde kendi kendine yeten sistem ekosistemdir. Kısaca; Canlılar ve üzerinde yaşadıkları cansız çevrenin oluşturduğu sisteme denir.
* Yaşadığımız dünyada her şey belli bir düzen içerisindedir. Hücre içindeki moleküller atomlardan oluşmaktadır. * Atomdan üzerinde yaşadığımız gezegene kadar uzanan akışı inceleyelim. Atom-molekül-hücre-doku-organ-organizma-popülasyon-yaşadığımızgezegen
En büyük ekosistem içinde yaşadığımız dünya’dır. Farklı ekosistemlerden birkaç tanesini birlikte inceleyelim:
ÇÖL EKOSİSTEMİ Sıcak ve kurak iklimin hakim olduğu çöllerde yaşayan canlıların buralarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlayacak çeşitli özelliklere sahip olmaları gerekir. Yağışın,suyun ve bitki örtüsünün yeterli olmadığı ortamlarda çöl ekosistemi hakimdir.En büyük çöl ekosistemi Sahra Çölü’dür.
Kaktüsler gövdelerinde su ve besin depolar Çöl fareleri yiyecek bulamadıkları zaman açlıktan ölmemek için kuyruklarında yağ depolar
Develeri “özel birer canlı” yapan özellikleri, en ağır şartlardan bile etkilenmeyen vücut yapılarıdır. Sırtlarında yüzlerce kg ağırlık taşıyarak, açlık ve susuzluğa dayanıp günlerce yol katedebilirler. Develerin bütün vücudunu kaplayan sık tüyler, çölün yakıcı güneşinin derilerine ulaşmasına engel olur. Bu tüyler, aynı zamanda soğukta da hayvanın vücudunun ısınmasını sağlar.
DENİZ EKOSİSTEMİ Mikrobik canlılardan dünyanın en büyük memeli hayvanlarına kadar pek çok canlı yaşamaktadır. Denizlerdeki tuz oranı,bitki örtüsü,suyun derinliği sıcaklık,ışık miktarı bu ekosistemdeki canlı türlerinin çeşitliliğini belirler. Hazar denizi en büyük deniz ekosistemine sahiptir.
ORMAN EKOSİSTEMİ Ormanlar doğal kaynaklar yönünden çok zengindir. Dünya ikliminin dengede tutulması açısından da önem taşırlar. Bu ekosistemler yırtıcı kuşlardan palmiyelere, maymunlara, çalılara kadar birçok canlı barındırır. En büyük orman ekosistemi Amazon Ormanları’ndadır.
EKOSİSTEM CANLI ÖĞELER Bitkiler (üreticiler) Hayvanlar(tüketiciler) Mikroorganizmalar(ayrıştırıcılar) CANSIZ ÖĞELER FİZİKSEL ETMENLER KİMYASAL ETMENLER Işık, Sıcaklık, Yağış, Rüzgar… İNORGANİK ORGANİK Canlılar tarafından üretilen yağ, protein, karbonhidrat ve vitamin içeren maddeler… Su,Oksijen,Karbondioksit vb.
*Canlılar yaşamlarını sürdürmek için beslenmek zorundadır. Canlılar besinlerini çeşitli kaynaklardan sağlarlar. *Bazı canlılar (bitkiler gibi) besinlerini kendi üretirken bazı canlılar da (hayvanlar gibi) besinlerini dışarıdan hazır olarak alırlar. Bazı canlılar etle,bazıları otla,bazıları ise hem etle hem otla beslenebilir. *Canlılar arasındaki beslenme ilişkisini bir zincirin halkalarına benzetebiliriz. Her halka bir canlıyı temsil eder.
ÜRETİCİLER • Ekosistemdeki bütün canlılar için besin kaynağıdırlar. • Fotosentez yoluyla inorganik maddeleri organik maddelere dönüştürürler. • Örn; Bitkiler…
FOTOSENTEZ OLAYI Karbondioksit + SuBesin + Oksijen KLOROFİL
TÜKETİCİLER • Bitkisel ve hayvansal maddelerle beslenerek yaşamlarını sürdüren canlılardır. • Beslenme biçimlerine göre;otçullar- etçiller- hem otçul hem etçiller (hepçiller)olmak üzere 3 gruba ayrılırlar.
1-Birincil Tüketiciler (Otçullar) • Yalnızca bitkiler ile beslenirler. Enerji kaynağı olarak bitkilerin yapısında biriken organik maddeleri kullanırlar. • Örn; tavşan-geyik-kuzu-at…vb
2-İkincil Tüketiciler (Etçiller) • Yaşamlarını ot yiyen hayvanları yiyerek sürdüren canlılardır. • Örn;Aslan-yılan-yırtıcı kuşlar…vb
3-Üçüncül Tüketiciler (Hepçiller) • Hem bitkisel hem de hayvansal besin maddelerini yiyerek yaşamlarını sürdüren canlılardır. • Örn; İnsan-domuz-ayı…vb
AYRIŞTIRICILAR (Çürükçüler) • Bitki ve hayvan kalıntılarını parçalayarak, hem kendi besinlerini sağlarlar hem de çeşitli kimyasal maddeleri ayrıştırarak yeniden canlılar tarafından kullanılabilir hale getirirler. • Örn; Bakteriler, mantarlar…vb
BESİN ZİNCİRİ Otçullar Etçiller Hepçiller Üreticiler Ayrıştırıcılar
*Kaç değişik kuş türü olduğunu biliyor musun? *Ya balık türü? *Peki kaç tane çiçek çeşidi söyleyebilirsin?
Biyolojik çeşitlilik: Bir bölgedeki bitki ve hayvan türlerinin ve çeşitlerinin sayıca zenginliği anlamına gelir. Bir ülkedeki tüm bitki ve hayvan türleri hem o ülkenin hem de dünyanın biyolojik zenginliklerinden sayılır.
Canlı türleri, yaşamış oldukları toprak, hava, su ve diğer canlı grupları ile birlikte dünya ekosistemini oluşturmaktadır. Biyolojik çeşitlilik, yeryüzünde yaşayan bitki ve hayvan türleri gibi sahip olduğumuz tüm canlı varlıkları kapsar. Dünyada toplam 1.742.000 canlı türünün tanımlandığı ve 4.926.000 canlı türünün bulunabileceği belirtilmektedir.
*Biyolojik çeşitlilik ekosistemleri dengede tutar, gezegenimizi yaşanabilir hale getirir; sağlımızı çevremizi ve ekonomimizi destekler. *Buna rağmen doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı ve hızlı nüfus artışı ekosistemdeki türlerin giderek yok olmasına sebep olmaktadır. *Habitatların kaybolması veya zarar görmesi bir çok bitki ve hayvan neslinin tükenmesine yol açmaktadır. *Öyleyse canlı neslinin tükenmesi biyolojik çeşitliliğin azalması anlamına gelir diyebiliriz.
Biyolojik çeşitliliği tehdit eden birçok faktör vardır. Bu faktörler şunlardır: 1- Çayır -mera ve yaylaların aşırı otlatılması 2- Erozyon 3- Anız yakma 4- Makineli tarıma geçme 5- Tarımda düzensiz ve aşırı şekilde zirai ilaç kullanımı 6- Sulak alanların kurutulması 7- Barajlar ve şehirleşme 8- Endüstrileşme, ev ve sanayi artıkları 9- Küresel ısınma 10- Aşırı avlanma ve toplama yapmak
Yeryüzündeki biyolojik çeşitlilik milyonlarca yıldır var olmakla birlikte zaman içerisinde tür kayıplarının olduğu da bilinmektedir. Bugün geçmişte yaşamış dinozorlar ile diğer bazı bitki ve hayvan türlerini fosillerinden tanıyoruz.
Nesli tükenmiş bazı canlılar: Moa mamut akdeniz foku Bozayı kardelen kelaynak
İnsanlar, doğayla iç içe yaşarken zamanla teknolojiden faydalanmaya ve doğal kaynakları bilinçsizce kullanmaya başlamışlardır. Bunun sonucunda da doğanın dengesi bozulmuş ve birçok çevre sorunuyla karşı karşıya kalınmıştır. Hızlı nüfus artışı, bilinçsiz sanayileşme ve düzensiz şehirleşme çevre sorunlarının temel sebepleri olmuştur Şimdi ülkemizi ve dünyayı tehdit eden çevre sorunlarından bazılarını inceleyelim:
HAVA KİRLİLİĞİ Hava kirliliğin çevredeki canlılar ve cansızlar üzerinde olumsuz etkileri vardır. Evlerin ısıtılmasında kullanılan yakıtların artıkları,taşıtlar,sanayi tesisleri gibi faktörler hava kirliliğine sebep olmaktadır. Hava kirliliği denince akla ilk gelenler; asit yağmurları sera etkisi ozon tabakasının delinmesidir.
Asit yağmurları: Fosil yakıtların yakılması sonucu atmosferde kükürt ve azot içeren gazlar birikir. Bu gazlar su buharıyla birleşince bir kimyasal tepkime oluşur. Bu tepkime sonucunda sülfürik asit ve nitrik asit damlaları oluşur. Bunlar yağışlarla birlikte yeryüzüne iner. Bu şekilde inen yağışlar, asit yağmurlarıdır.
Sera etkisi: Güneşten gelen ışınların bir kısmı yeryüzü tarafından soğurulurken bir kısmı da uzaya geri yansır. Yansıyan bu ışınların bir kısmı, atmosferde soğurularak havanın ısınmasına sebep olur. Atmosferdeki (başta karbondioksit olmak üzere) sera etkisi yapan gazların miktarının artması, soğurulan ışınlarında artmasına sebep olur.
Küresel ısınma: Sera etkisi adı verilen olay atmosferin ve dünyanın sıcaklığını yükseltmektedir. Bu ısınmanın sonucunda küresel ısınma gerçekleşmekte ve dolayısıyla buzulların erimeye ve okyanuslardaki su seviyelerinin yükselmeye başladığı görülmekte, küresel çölleşme olması beklenmektedir.
SU KİRLİLİĞİ Endüstriyel atıklar, evsel atıklar, tarımsal mücadele ilaçları, doğal ve yapay gübreler, sanayi kuruluşlarının olumsuz etkisi ve benzeri suların kirlenmesine yol açmaktadır. Bu durum, tüm canlıların hayatını tehlikeye sokmaktadır. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olduğundan deniz kirliliği önem taşımaktadır.
TOPRAK KİRLİLİĞİ Yirminci yüzyılın başından itibaren modern tarıma geçilmesi ve sanayileşmenin hızlanmasıyla birlikte toprak kirliliği de ortaya çıkmıştır.Yerleşim alanlarından çıkan atıklar egzoz gazları, endüstriyel atıklar, tarım mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler toprak kirliliğine neden olur.
Diğer çevre sorunları Orman tahribi Çığ Nükleer kirlilik vb. olabilir.