250 likes | 531 Views
Teknolojinin Evrimi. Bölüm 1: Çeşitlilik, Gereksinim ve Evrim. Giriş. İnsanoğlu doğadaki canlı çeşitliliğini çoktan fark etmiş ve bunun üzerine bilimsel çalışmalar yapmışken (örneğin; Türlerin Kökeni, Darwin,) insan eliyle üretilmiş nesnelerin çeşitliliğini göz ardında bulundurmuştur.
E N D
Teknolojinin Evrimi Bölüm 1: Çeşitlilik, Gereksinim ve Evrim Yeliz Tunga 2013
Giriş İnsanoğlu doğadaki canlı çeşitliliğini çoktan fark etmiş ve bunun üzerine bilimsel çalışmalar yapmışken (örneğin; Türlerin Kökeni, Darwin,) insan eliyle üretilmiş nesnelerin çeşitliliğini göz ardında bulundurmuştur. Oysaki insan eliyle üretilen nesnelerin çeşitliliği de en az canlı türleri kadar fazladır. Yeliz Tunga 2013
Örneğin, sadece ABD’ de 1970 den bu yana 4,7 milyon patent alınmış, bu patentler organik bir türle özdeşleştirildiğinde teknolojik dünyanın organik dünyadan 3 kat daha büyük olduğu söylenebilir. Yeliz Tunga 2013
İnsan eliyle üretilen nesnelerin neden bu kadar çok farklı tipi var? İnsanların bu soruya verdiği ilk cevap aslında oldukça klişe ve basit: • ZORUNLULUK • İHTİYAÇ Yeliz Tunga 2013
Geleneksel yaklaşım da insan eliyle üretilmiş nesnelerin insanların doğayla başa çıkmasına yardımcı olmak ve onları hayatta tutmak için yapıldığı görüşü savunulur. Diğer bir deyişle gereksinimden doğar şeklinde açıklanıyor. Bu görüşe göre gereksinim icatların anasıdır ve yaratıcı çabayı harekete geçirir. Yeliz Tunga 2013
Örneğin; barınmaya ihtiyaç duyduğumuz için evler, binalar yaparız yiyeceğe ihtiyaç duyduğumuz için tarımla, hayvancılıkla uğraşırız. Yeliz Tunga 2013
Peki gerçekten öyle mi? • Örneğin, Otomobiller, gerçekten ihtiyaçtan mı icat edildiler? • Neydi otomobillere ihtiyaç olduğunu anlamamıza neden olan şey? • Uluslararası çapta bir at krizi mi yaşanmıştı ya da at kıtlığı mı vardı? Yeliz Tunga 2013
Tabi ki, hayır! Aksine otomobiller icat edildikleri ilk yıllarda sahipleri tarafından birer eğlence aracı olarak görülüyorlarmış. Ya tekerlek, insanlık tarihinin en eski ve önemli icatlarından biri bu olan bu nesne de mi yalnızca ihtiyaçtan ortaya çıktı? Ne tekerlek ne de otomobil eşyaların taşınmasını kolaylaştırmak amacıyla zorunlu olarak icat edilmemişlerdi. Ama bu durum insanların sözü geçen bu iki nesneye duyduğu ihtiyacın icadın sonrasında giderek arttığı gerçeğini de değiştirmiyor. Yeliz Tunga 2013
Yazarın Sesinden… “Modern bir yorumcu, insanlar için elzem olan ihtiyaçların ve tekniklerin araştırılması sırasında şu soruyu sorabilir: Otomobillere gerçekten ihtiyaç duyar mıyız? Otomobillerin zorunluluğu sık sık yinelenir. Gelgelelim, otomobil geçtiğimiz yüzyılın buluşlarındandır. Nitekim insanoğlu, Nikolaus A. Otto ‘nun 1876 yılında içten yanmalı motoru geliştirmesinden önce de mutlu ve rahat bir yaşam sürüyordu. (Basalla. G, Teknolojinin Evrimi, p. 19)” Yeliz Tunga 2013
Evrimsel Eğretileme Yazarımız bu nokta da teknolojik dünyanın açıklanmasında organik evrim kuramına başvurmanın yararlı olacağına inanıyorve bu konuda kendine has bir terim - evrimsel eğretileme - kullanıyor. Yeliz Tunga 2013
Fakat bunu yaparken organik dünya ile teknolojik dünya arasındaki farklılıkları da unutmamız gerektiğine bir alıntı yaparak dikkat çekiyor. Şair E. E Cummings’in de dediği gibi “Yapıntı dünya, yaratılan dünya olamaz.” Yeliz Tunga 2013
Gereksinim Kavramının Göreliliği Bir toplumun ya da bir kuşağın şiddetle ihtiyaç duyduğu bir nesne, başka bir toplum ya da başka bir kuşak için oldukça gereksiz bir şey olabilir. Çünkü insanın ihtiyaçları, diğer canlıların aksine sadece doğanın zorunlu kıldığı ihtiyaçlarla sınırlı değil. İnsanların yaşadıkları coğrafya da bulunan doğa şartları, kültürel farklılıklar onların gereksinimlerini de farklılaştırıyor. Yeliz Tunga 2013
Örneğin; barınmaya ihtiyaç duyduğumuz için evler, binalar yaparız yiyeceğe ihtiyaç duyduğumuz için tarımla, hayvancılıkla uğraşırız. Yeliz Tunga 2013
Bütün bunlara bir de insan zihnini eklememiz gerekiyor. İnsanlar sadece zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için de üretmemişler. Tarih boyunca insanoğlunun ürettiği eserlerde arzular, özlemler ve hayallerin yansımaları var. Yeliz Tunga 2013
Organik Mekanik Analojiler 19. yüzyılın sonlarına doğru teknolojinin gelişimi ilk kez organik analojiler kapsamında yorumlandı. Bu görüşünde etkisiyle bilim tarihçileri, icatların birkaç kahraman mucit tarafından yapıldığı görüşünden uzaklaşmaya başladı. Bunun yerine birikimli (kümülatif) değişim görüşü ortaya çıktı. Yeliz Tunga 2013
Karl Marx’ a göre İcat, birkaç dâhinin kahramanca çabalarıyla değil, birçok küçük ilerlemenin birikimiyle gerçekleşen toplumsal bir süreçti. Yeliz Tunga 2013
20. yüzyılın başlarında ise icatlara ilişkin kahramanlık görüşü William F. Ogburn, S. C. Gilfillan ve Abbout Payson Usher tarafından sarsıldı. Ogburn, icadı yeni bir öğe oluşturulması amacıyla kültüre ait mevcut ve bilinen öğelerin birleştiren bir olgu olarak yorumladı. Ona göre icatlar için patentler alınabilir ama bunların hiçbiri eski maddi kültürle kesin bir kopuş göstermez. Yeliz Tunga 2013
Gilfillan, Ogburn ‘un aksine kuramını ampirik olarak desteklemiş ve kitabında bir olgu olarak geminin evrimini anlatır. Gilfilllan icada ilişkin gerçekliğin bölünmez sürekliliğini vurgulamıştı. Yeliz Tunga 2013
Gilfillan da Ogburn da icadın toplumsal yönünü vurgulamışlardı. Fakat bunu yaparken mucidin bireysel çabasını es geçmişlerdi. Bu bağlamda Usher, icada ilişkin yeni bir yaklaşım önerdi. Birikimsel Sentez Yaklaşımı. Bu yaklaşımın aşamaları: Yeliz Tunga 2013
1. Problemin kavranması • 2.Sahnenin hazırlanması • 3.Bir anlayış geliştirilmesi • 4.Bütün aşamaların eleştirel bir yaklaşımla yeniden gözden geçirilmesi Yeliz Tunga 2013
Yazarın bütün bu evrimci yaklaşımlardan bahsetmesindeki amaç elbette ki kendi geliştireceğe kurama zemin hazırlamaktı. Yazar diğer evrim kuramlarından farklı olarak kuramı dört kavram üzerine temellendiriyor. Bunlar; çeşitlilik, süreklilik, yenilik ve ayıklanma. Yazar bütün bu kavramları şu sözleriyle özetliyor. Yeliz Tunga 2013
“ Buraya kadar göstermiş olduğum üzere, insanın kendi elleriyle kurduğu dünya, temel insani ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli olandan çok daha fazla bir ürünler çeşitliliği içermektedir. Bu çeşitlilik, teknolojik evrim sonucu olarak tanımlanabilir; çünkü insanın ürettiği şeylerin sürekliliği, mevcudiyetini korumakta, yenilik, insanın kendi elleriyle kurduğu dünyanın temel bir parçası olmakta ve ayıklanma süreci de, çoğalma ve ürünler arasında seçim yapmak amacıyla işlerlik göstermektedir.” (Basalla, G. Teknolojinin Evrimi, p.47) Yeliz Tunga 2013
Kaynakça • Teknolojinin Evrimi, George Bassalla Yeliz Tunga 2013