1 / 33

BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI

BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI. JEAN PİAGET ;. KİMDİR ? ESERLERİ ?. Jean Piaget (1896 - 1980) yılları arasında yaşamış olan İsviçreli ünlü psikolog.

beck
Download Presentation

BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI

  2. JEAN PİAGET ; • KİMDİR ? • ESERLERİ ?

  3. Jean Piaget (1896 - 1980) yılları arasında yaşamış olan İsviçreli ünlü psikolog. Genetik epistemoloji ve bilişsel gelişim alanında çığır açıcı çalışmalar yapmış olan Piaget çocukta düşünce ve dil gelişiminin bir süreklilik içinde değil de, evrelerden geçerek oluştuğunu ve birey çevre ilişkilerinde etkin bir şekilde yapılandığını ortaya koymuştur.

  4. Dış dünyadan yalnızca izlenimler almakla kalmayıp zekasını etkin bir tarzda yapılandıran çocukta bilişsel yapı, Piaget'ye göre, dört evrede gerçekleşir: - Duyusal motor dönem (0-2 yaş) - İşlem öncesi dönem (2-7yaş) - Somut işlemler dönemi(7-11) - Soyut işlemler dönemi(11 Yaş ve üzeri)

  5. DAHİ ÇOCUK Piaget İsviçre’nin Fransız kesimindeki, şarap ve saatleriyle tanınan Neuchatel bölgesinde yetişti. (1896-1980) Babası ortaçağ bilimleri profesörüydü. Küçük yasta doğa bilimleriyle yakından ilgilenen dahi bir çocuktu. 10 yaşındayken gerçekleştirdiği gözlemler yalnızca üniversite kitaplarında açıklamaları bulunabilecek türde çalışmalardı. Kitaplık görevlisinin kendisine bir çocukmuş gibi davranmasına son vermek

  6. amacıyla albino serçelerin görüş gücü üzerine kısa bir not yayımladı ve amacına ulaştı. Doktorasını hayvan bilim konusunda yapan Piaget, herhangi bir şeyi kavramanın tek yolunun o şeyin nasıl evirildiğinin anlaşılması olduğunu savunan görüşünü ortaya attı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Piaget ruhbilimle ilgilenmeye başladı. Zürich’e giderek Carl GustavJung & apos;un derslerine katıldı, ardından Paris’e giderek mantık ve ruhsal bozukluklar konusunda eğitim görmeye başladı.

  7. AlfredBinet ‘nin çocuk ruhbilimi laboratuarında Theodore Simon ile birlikte çalışan Piagetaynı yaştaki Paris’ liçocukların doğru-yanlış seçenekli zekâ testlerinde benzer yanlışlar yaptıklarının ayırdına vardı. Onların uslama sürecinden son derece etkilenen bilim adamı çocuğun kafa yapısının özüne inilerek insanın öğrenme sürecinin su yüzüne çıkartılabileceğini öne sürdü. Bu arada İsviçre’li bilim adamları, çocukları oynarken inceden inceye gözleyip kullandıkları sözcükleri ve sergiledikleri davranış biçemlerini kaydetmeye başladılar.

  8. Temel Eserleri : Le Langage et la Penséechezl’Enfant - Çocukta Dil ve Düşünce La ReprésentationduMondechezl’Enfant - Çocukta Dünya Tasarımı Introduction à l’Épistemologiegénétique - Genetik Epistemolojiye Giriş La Naissance de l’Intelligence- Zekânın Doğuşu

  9. BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI Kuramın Genel Tanıtımı: Eğitim konusunda “düzeltici biri” sayılmasa da, Piaget günümüzde eğitime yeni bir çehre getirilmesini hedefleyen eylemlerin temelini oluşturan çocuk düşünce biçimini su yüzüne çıkarttı. Bu açıdan ele alındığında, Piaget’in çocukların düşünce biçimini ilk kez ciddiye alan bir bilim adamı olduğu söylenebilir.

  10. Piaget'in geliştirdiği kuramın özünde, çocukların bilgiye ulaşma yöntemlerinin derinliklerine inilmesinin genelde bilginin nasıl oluşup geliştiğine ışık tutacağı görüşü yatmaktadır. Bu görüşün gerçekten de bilginin daha iyi kavranmasına neden olup olmadığı ise, Piaget ile ilgili her şey gibi, tartışmalı bir konudur.

  11. Piaget’inüzerinde durduğu ilk kavram “zekâ”dır. Piaget zekâyı organizmanın çevreye uyum yapabilme yeteneği olarak tanımlar ve zekice davranmak organizmanın yaşamı için en uygun koşulları sağlamaktır.

  12. Piaget’ye göre çocuk, dünyanın pasif alıcısı değildir. Bilgiyi kazanmada aktif bir role sahiptir. Ayrıca, değişik yaşlardaki çocukların ve yetişkinlerin dünyaları birbirinden farklıdır. Piagetbu farklılığın nedenlerini incelemiş ve bireyin dünyayı anlamasını sağlayan bilişsel süreçleri açıklamaya çalışmıştır.

  13. BİLİŞSEL GELİŞİMDE TEMEL KAVRAMLAR 1.ZEKA Piaget, zekanın bir takım test maddeleriyle belirlenmesine karşıdır. Ona göre zekice davranmak, organizmanın yaşamı için en uygun koşulları sağlamaktır. Diğer bir deyişle zeka, organizmanın çevreye etkin bir şekilde uyum sağlamasına yardım eder; gerek organizma, gerekse çevre sürekli değiştiğinden, bu ikisi arasındaki zekice etkileşimler de değişmek zorundadır. Zekice etkinlik, var olan her durumda, organizmanın en iyi koşullarda yaşamasını sağlamaya yöneliktir.

  14. Kısaca Piaget’ye göre her canlı yaşayabilmek için kendine en uygun koşulları bulmaya çalışır. Bunu gerçekleştiren temel etkende onun zekasıdır. Organizma, değişen olgunlaşma düzeyine ve çevresiyle etkileşimlerine bağlı olarak değişik yaşantılar kazanır. Dolayısıyla organizmanın zeka düzeyine bağlı olarak gösterdiği performansta da farklılıklar vardır.

  15. 2.ŞEMA Bireyin doğumdan itibaren çevresinde bulunan olgu, olay ve nesneleri tanımlamak için zihninde oluşturduğu algı çerçevesidir. • En temel zihinsel yapıdır • Yeni gelen bilginin yerleştirileceği bir çerçevedir. • Örgütlenmiş davranış ve düşünce kalıplarıdır. • Bireyin öğrenme aracıdır. Bebek doğduğunda ilk şeması reflekssifnitelik taşır. Yani ilk kullandığı şema yakalama ve emme şemasıdır

  16. Örneğin : 2 aylık bir bebeğin eline aldığı her şeyi ağzına götürmesi. Ancak 2–3 yaşındaki bir çocuk eline aldığı nesneyi sallar, çevirir, yan yana veya üst üste formlar oluşturabilir. Çünkü olgunlaşma ve yaşantılar sonucu şemaları değişmiş ve gelişmiştir.

  17. Şema kavramını somutlaştıran bir örnek: Köye bir gezi sırasında, kırda yayılan koyunları ilk kez gören çocuk “baba köpeklere bak” der. Açıkça görülüyor ki koyunlar çocuğun bildiği köpek ölçütlerine en uygunudur. Koyun uyarıcısıyla karşılaştığında, onu kendisinde var olan uygun şema içine yerleştirmiştir. Ancak koyunlarla etkileşimde bulunup yeni yaşantılar kazandıktan sonra, koyunun köpek olmadığını anlayıp onun için yeni bir şema, kategori oluşturacaktır.

  18. 3.ADAPTASYON Bireyin çevresinde meydana gelen değişimlere uyum sağlamasıdır. Örnek: Sürekli olarak direksiyonu solda olan arabaları kullanan bir kişinin direksiyonu sağda olan arabaları kullanabilmesi için daha önce oluşturduğu araba sürme şemasını değiştirmesi gerekir. Uyum sağlama mevcut şemaların çevreye karşı bir tepki olarak değişim ve gelişim göstermesidir Piaget’e göre uyum sağlama 2 çeşittir:

  19. 1.Özümleme: Bireyin yeni karşılaştığı bir durumu var olan şema içine yerleştirmesidir. Örnek: küçük çocuğun sehpaya masa demesi, ilk kez gördüğü kertenkeleye yılan demesi, Örnek olarak çocuğun koyunları köpek şeması içine yerleştirmesi bir özümleme örneğidir.

  20. 2.Uyumsama: Yeni şemaların oluşturulması sürecidir. Örnek: ilk kez gördüğü kaplana kedi diyen bir çocuğun daha sonra kaplanın kediden daha büyük, daha hızlı bir hayvan olduğunu öğrenip zihninde yeni bir kaplan şeması oluşturması

  21. 4.OLGUNLAŞMA Piaget’e göre olgunlaşma önce fiziksel büyüme ile ilgilidir. Fiziksel büyüme de zihinsel gelişimi sağlar. Olgunlaşma bazı bilişsel süreçlerin, fiziksel yeterliliklerin artmasına bağlı olarak gelişmesidir.

  22. Örnek: Okuma yazma davranışını kazanmak için belli bir yaşa ulaşmak gerekir. Organizma boy ve kilo olarak fiziksel gelişimini tamamlamak zorundadır. Yaklaşık 6–7 yaşlarında da zihinsel faaliyetler gelişerek okuma yazma düzeyine ulaşılır. Yeterli fiziksel olgunlaşma meydana gelmeden dil gelişimi gerçekleşmez. Kalem tutmak için ince motor kaslarını yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir. Topa vurmak için bacak kaslarının yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir.

  23. 5.ÖRGÜTLEME Özümleme ve uyumsama süreçleri sonunda yeni edinilen her şema daha önceki şemalar arasına alınarak tüm yapının yeniden düzenlenmesidir. Örgütleme : • Süreçleri tutarlı ve sistematik hale getirmek için birleştirme • Koordinasyon sağlama •Fikirler ve eylemleri birleştirme eylemidir

  24. Örnek: yeni doğanlar ellerine bir obje aldığında onu görebilir ve tutabilirler. Buradaki görme ya da tutma eylemi koordineli bir görme ve tutma eylemi değildir. Ancak koordinesiz birkaç emme ve yakalama etkileşiminden sonra bebek istediği nesneyi yakalama ve emme davranışı gösterebilir. Bu şekilde düzensiz etkileşimden organize edilmiş etkileşime geçiş söz konusudur.

  25. 6.DENGELEME Özümleme ve uyumsama süreçleri sonucunda çeşitli düzenlemeler çerçevesinde dinamik bir dengeye ulaşma sürecidir. Birey özümleme yapamadığı zaman bir dengesizlik oluşur ve birey bundan rahatsız olur ve düzenleme sürecine girer, dengesizlikten çıkıp yeni bir denge durumu oluşturur. Dengeleme süreci bireyin çevreye uyumunu ve dengeye ulaşmasını sağlar.

  26. Dengeleme durağan değildir. Bir dengesizlik söz konusu olduğunda özümleme ve uyumsama yoluyla dengesizlik giderilir ve yeni denge durumu sağlanır. Öğrenme büyük ölçüde organizmanın dengesinin bozulmasına ve dengenin yeniden daha üst düzeyde kurulmasına bağlıdır

  27. BİLİŞSEL GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ 1.OLGUNLAŞMA Piaget’egöre olgunlaşma önce fiziksel büyüme ile ilgilidir. Fiziksel büyüme de zihinsel gelişimi sağlar. Olgunlaşma bazı bilişsel süreçlerin, fiziksel yeterliliklerin artmasına bağlı olarak gelişmesidir. Örnek: okuma yazma davranışını kazanmak için belli bir yaşa ulaşmak gerekir. Organizma boy ve kilo olarak fiziksel gelişimini tamamlamak zorundadır. Yaklaşık 6–7 yaşlarında da zihinsel faaliyetler gelişerek okuma yazma düzeyine ulaşılır.

  28. Yeterli fiziksel olgunlaşma meydana gelmeden dil gelişimi gerçekleşmez. Kalem tutmak için ince motor kaslarını yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir. Topa vurmak için bacak kaslarının yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir.

  29. 2.YAŞANTI Fiziksel ve sosyal çevreyle gerçekleşen her türlü etkileşimdir. Geçirilen yaşantılar bilişsel gelişim ile doğrudan ilgilidir. Zengin etkileşim ortamı bilişsel gelişime olumlu etki yapar. İlk önce anne-babasının yürümeye çalışan bebeğin geçirdiği yaşantılar sonucu yürüme davranışını yardım almadan gerçekleştirmesi

  30. 3.SOSYAL ETKİLEŞİM Bireyin çevresindeki insanlarla birtakım yaşantılar geçirmesi, fikir alışverişinde bulunmasıdır. Bireyin çevresiyle her türlü iletişimi sosyal etkileşimdir. Aile, öğretmen, arkadaş çevresi, komşuluk ilişkileri, tvile kurduğu her türlü etkileşim sırasında birçok kavram öğrenir. Örnek: kelebeğe “kelebek” demek Kitaba “kitap” demek

  31. 4.DENGELEME Yeni gelen bilginin oluşturduğu dengesizlik bilişte gerilim yaratır. Bu yüzden biliş sürekli dengeleme eğilimindedir. Dengesizlik öğrenmeyi doğurur. Öğrenmeden sonra denge sağlanır. Bu noktada bireysel farklılıklardan söz edilebilir. Bazı insanlar dengeyi kolayca sağlarken bazılarında dengeleme daha geç olabilir ve öğrenme süreleri farklılık gösterir.

More Related