1 / 65

İŞLETME ÇEVRESİ

İŞLETME ÇEVRESİ. GİRİŞİMCİLİKTE ÇEVRESEL ETKENLER VE. GİRİŞİMCİLİKTE ÇEVRESEL ETKENLER. Kurumsal ya da bireysel girişimcilik süreci, merkezinde girişimcinin yer aldığı yaratıcı bir insan faaliyetidir. Girişimciler içinde yaşadıkları toplumun birer ürünüdürler.

bert
Download Presentation

İŞLETME ÇEVRESİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İŞLETME ÇEVRESİ GİRİŞİMCİLİKTE ÇEVRESEL ETKENLER VE

  2. GİRİŞİMCİLİKTE ÇEVRESEL ETKENLER • Kurumsal ya da bireysel girişimcilik süreci, merkezinde girişimcinin yer aldığı yaratıcı bir insan faaliyetidir. • Girişimciler içinde yaşadıkları toplumun birer ürünüdürler. • Girişimcileri etkileyen olaylar toplumun değer sistemi, önceki eğitim deneyimleri ve girişimcilerin karakteristik nitelikleri tarafından belirlenmektedir.

  3. GİRİŞİMCİLİKTE ÇEVRESEL ETKENLER • Bireyler, içinde yer aldıkları toplumsal koşulların itim (push) ve çekim (pull) etkenlerine (işsizlik, aile gelenekleri, bağımsızlık gereksinimi ya da bireysek veya finansal güvence eksikliği) bağlı olarak girişimci olabilmektedirler.

  4. GİRİŞİMCİLİKTE ÇEVRESEL ETKENLER • Bu bölümde bir ülkenin sosyokültürel ve sosyo-ekonomik çevresinin girişimci davranışını hangi ölçüde ve şekilde kısıtladığını ya da teşvik ettiğini gösteren etkenler incelenecektir. • Bu tür davranışların ortaya çıkması için toplumsal, politik ve eğitimsel koşulları uygun bir ortamda ve aşağıdaki şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir:

  5. GİRİŞİMCİLİKTE ÇEVRESEL ETKENLER “Girişimciliği ödüllendiren bir kültür ve toplumsal eğitim zorunluluğu ile girişimcilik potansiyelinin arttırılması; uygulamalı bilimleri destekleyen, politikaları ile girişimciliği teşvik eden ve eğitime büyük önem veren devlet bir politikası”

  6. Girişimcilikte Dış Çevre Etkenleri 1973-74 ve 1979-80 Petrol Krizleri • 70’lerin petrol krizleri dünyada ekonomik durgunluğa yol açmıştır. • Petrol şirketleri ve üreticileri maliyetleri tüketicilere yükleyerek, gelişmiş ülkelerde enflasyonun, işsizliğin ve ekonomik durgunluğun artmasına yol açmıştır.

  7. 1973-74 ve 1979-80 Petrol Krizleri • 1970’ler, 1980’ler ve 1990’ların başındaki ekonomik durgunluk petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklanmıştır. • 1979’daki 2. petrol şoku da 1979’daki İran Devrimi ve İran-Irak Savaşı ile birleşerek petrol fiyatlarının daha da artmasına neden olmuştur.

  8. 1973-74 ve 1979-80 Petrol Krizleri • 1979’un başından itibaren petrol fiyatı artışlarının enflasyonist ve ekonomik durgunluğa yol açan etkileri ekonomik her alanında hissedilmiş ve 1980’de dünya ekonomisi ciddi fiyat artışları ile karşılaşmıştır.

  9. 1973-74 ve 1979-80 Petrol Krizleri • Aynı zamanda petrol üreticileri ile tüketicileri arasındaki denge daha da bozulmuştur. • İstihdamdaki durumun daha da kötüleşmesi ile korumacı baskılar artmıştır. • Bu nedenle denilebilir ki, 1980 yılı dünya ekonomisinin 2. petrol krizinin etkilerini sindirmeye çalıştığı bir yıl olmuştur.

  10. Enflasyonist Eğilim • 1978’in 2. yarısında gelişmiş ülkelerde tüketici fiyatlarında, ithal ürünlerin fiyatlarının petrol ve hammaddelerin fiyatlarının ani yükselişine bağlı olarak tetiklenmesi ile artış başlamıştır. • Aralarında ABD, İngiltere ve İtalya da olmak üzerebirçok ülke sürekli bir enflasyon sorunu ile karşılaşmıştır.

  11. Enflasyonist Eğilim • Bu koşullarda, gelişmiş ülkeler iskonto oranlarındaki artış ve kesintiye uğratılmış bütçelerin hazırlanması gibi sıkı para politikaları izleyerek enflasyona karşı önlemlere öncelik vermişlerdir. • Maaş ve ücret artışlarının yol açtığı kısırdöngünün ortadan kaldırabilmesi için verimliliğin arttırılması gerektiği fark edilmiştir.

  12. İş Piyasasındaki Eğilimler • 1979’da gelişmiş ülkelerde büyüme oranı önemli ölçüde artmış, ancak 1980’de bireysel tüketimin ve konut yatırımlarının gerçek gelirdeki düşüşe ve sıkı para politikalarına bağlı olarak azalması ile %1 düzeyinde kalmıştır.

  13. İş Piyasasındaki Eğilimler • Ülkeler kısa vadeli talep kontrolü politikalarının tek başına enflasyonu dizginlemeye ve istikrarlı büyüme sağlamaya yetmediği gerçeğini öğrendiler ve yatırımların teşvik edilmesi ve daha yüksek verimlilik elde edilebilmesi için yapısal düzenlemelere gidilmesi de dahil olmak üzere ekonominin arz yönüne daha fazla önem vermeye başladılar.

  14. Dünya Ekonomisinin Görevleri ve Gerekli Önlemler • Dünya ekonomisi gelecek için istikrarlı bir zemin hazırlamadan önce bir dizi sorunun çözülmesi gerekmektedir. • İlk olarak, ekonomik büyüme ile petrol fiyatları arasındaki bağlantının kesilebilmesi için enerji programlarının devreye sokulması gerekmektedir.

  15. Dünya Ekonomisinin Görevleri ve Gerekli Önlemler • İkinci olarak, enflasyonu dizginlemek ve düzenli ekonomik büyümeyi sağlamak için uygun bir talep kontrolü politikası belirlenmelidir. • Aynı zamanda, ekonominin arz yönünü ilgilendiren ve verimlilik ile endüstriyel yapıyı iyileştirecek programlar uygulanmalıdır. • Üçüncü olarak da, dünya ticareti korumacılık engelinden kurtularak serbestleşmelidir.

  16. Enerji Programları • Petrol sorunu geçici değil kronik bir sorundur ve yapısaldır. • Bu nedenle, petrole bağımlı durumdaki mevcut ekonomik yapının, petrol tüketimi azaltılarak ve alternatif enerji kaynakları geliştirilerek değiştirilmesi gerekmektedir.

  17. Enerji Programları • Bu gerçeğin farkına varılması ile, 1980’lerin “ekonomik büyüme ile petrol tüketimi arasındaki mevcut bağın ortadan kaldırılması” saptaması Venedik Zirvesi’nde dile getirilmiş, alternatif enerji kaynaklarının yaygın kullanımına yönelik temel bir strateji kabul edilmiştir.

  18. Arz Kontrolü Politikası • Stagflasyon eğilimigelişmiş ülkelerde güçlenmiştir ve bu eğilimin ardındaki etkenler; • Yeni tesis ve donanıma yapılan yatırımın yetersizliği nedeniyle verimlilik belirli bir düzeyde kalmaktadır. • Ücret mekanizmaları değer kaydırma sistemi gibi farklı ücret düzenlemelerinin uygulanması ile ücret mekanizmaları katılaşmıştır. • Kamu sektörünün büyümesi ile ekonomi etkinliğini yitirmiştir. • Enerji tasarrufu programlarının uygulanması ve alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi ertelenmiştir.

  19. Haziran 1980’de Venedik Zirvesi sonucunda şu deklarasyon yayımlanmıştır: “Biz, yatırım ve yenilikçiliği teşvik etmeyi, verimliliği arttırmayı, kaynakları düşüşteki sektörlerden büyüyen sektörlere kaydırmayı, yeni iş fırsatları yaratmayı ve kaynakların ülke içinde ve ülkeler arasında etkin kullanımını sağlamayı görev ediniyoruz....

  20. Venedik Deklarasyonu (dvm) .... Bu, kaynakların kamu harcamalarından özel sektöre, harcamadan yatırıma kaydırılmasını ve belirli endüstri ya da sektörleri düzenlemelerin yarattığı sıkıntılardan koruma çabalarını sınırlandırmayı ya da bundan kaçınmayı gerektirecektir....

  21. Venedik Deklarasyonu (dvm) ...Bu tür önlemler ekonomik ve politik açıdan belki zor olacaktır, ancak bunlar, bizim esas amacımız olan sürdürülebilir enflasyonsuz büyüme ve istihdam artışı için gereklidir”...

  22. Korumacılığın Önlenmesi • Enflasyon baskısı altında ekonomik durgunluk ve artan işsizlik gelişmiş ülkelerde korumacılık baskılarını arttırmıştır. • Her ülkedeki korumacılık yanlıları, rekabet gücü düşük temel endüstriler için koruyucu önlem olarak dış rekabetin sınırlandırılmasını talep etmektedir. • Ancak, korumacılık dünya ticaretinin gelişmesini engellemekte ve uzun vadede ekonomik büyümeyi güçleştirmektedir.

  23. Korumacılığın Önlenmesi • Bu tür önlemler etkinliği düşük endüstrilerin ülkedeki varlığını sürdürmesine yol açarken, tüketicilerin daha kaliteli ve ucuz ürünleri seçmelerine de engel olmaktadır. • Korumacılığın sorunlara çözüm getirmeyeceği açıktır, ancak korumacılık önlemleri alınmasını isteyenlerin politik açıdan güçlü konumdadır.

  24. Politik Müdahaleler • Ülkelerde hükümet değişiklikleri girişimciliğe farklı yaklaşımlara yol açmaktadır. • Bazen girişimcilik ortamının geliştirilmesine yönelik yoğun politik müdahaleler olmaktadır. • Bir ülkenin ekonomik politikası endüstriyel, ticari ve finansal birleşmeleri de teşvik edebilir.

  25. Politik Müdahaleler • Ekonomik durgunluk ve işsizlik dönemlerinde politikacılar yeni yönelimler aramaktadır. • İşletmeciliği destekleyecek, küçük işletmeleri ve girişimciliği canlandıracak yeni bir kültür yaratılması bir çözüm olarak görülebilmektedir. • Girişimcilik, ülke ekonomisinin çok sayıda sorununa çözüm olarak geliştirilmektedir.

  26. Politik Müdahaleler • Yönetsel bir toplumdan girişimci bir topluma geçiş yalnızca ekonomik olmanın yanında kültürel bir olgudur. • Bunun yanında, politik reformların başarılı olması durumunda, dönemin hükümeti ekonomi yönetiminden, kişisel, toplumsal ve sağlık hizmetlerinden elini çekecektir. • Bireyler hükümetlerden daha fazla sorumluluk üstlenecektir.

  27. Daha Fazla İşletmelere Bağlı Bir Toplumun Oluşturulması İçin Politika Biçimlendirme • Hükümetler tarafından oluşturulan küçük işletme ve girişimcilik politikası, küçük işletmeler için önlemleri içermektedir. • Büyümeye odaklı işletmelerin artması ile istihdam fırsatları gelişmektedir. • Bu etkenler hükümet politikalarını olumlu etkilemekte ve politikacılar için yeniden seçilme şansı gibi olumlu sonuçlar getirmektedir.

  28. 1980’lerin sonu ve 1990’ların başındaki politikaların amacı daha fazla insanın kendi işini kurmasını teşvik etmekten daha genişti. • Ana hedef nüfusun daha büyük bir bölümünü ‘girişim seçeneği’ni düşünmeye yönlendirecek bir kültürün ve ortamın oluşturulmasıydı. • Bu tür politikalar 3 temel üzerine yapılandırılmaktadır: 1) genel olarak iş dünyası ve yönetsel çevre üzerindeki etkiler 2) işletme fikrinin teşviki 3) destek önlemlerinin oluşturulması.

  29. Endüstri-Sektör Odaklı Yaklaşım • Politik müdahaleler bütüncül olmaktan çok endüstri-sektör ağırlıklı olmalıdır. • Bu şekilde özel gereksinimlere göre şekillendirilme ve sonuçların kalitesinin yükseltilmesi mümkün olacaktır. • Hizmet sektörünün önde gelenleri bu yaklaşımı desteklemektedir.

  30. Endüstri-Sektör Odaklı Yaklaşım • Bu nedenle bir sektörün özel gereksinimleri belirlenmeli ve uygun politikalar ile müdahale edilmelidir. • Bu durum özellikle vergi, lisanslama, kamu müdahalelerinden arındırma ya da kamu müdahaleleri ile eğitim ve pazarlama teşvikleri gibi konularda bütünleyici ve eşgüdümlü politikalar oluşturulmasında ortaya çıkmaktadır.

  31. Politik Müdahalelerin Katkısı • Girişimcilik sürecine devletin katkıları, politik ve ideolojik uygulamalar gibi bir dizi katkı sağlayacak etkenin bir araya gelmesinden kaynaklanmaktadır. • Yönetsel bir toplumdan girişimci bir topluma dönüşüm sürecine katkıda bulunan diğer etkenler Tablo 4.2’de özetlenmektedir.

  32. Tablo 4.2 Girişimciliğe Katkıda Bulunan Etkenler

  33. Tablo 4.2 Girişimciliğe Katkıda Bulunan Etkenler (dvm)

  34. Girişimciliğin Toplumsal Süreci • Girişimciliğe katkı sağlayan etkenlere ilişkin tartışmalar, Şekil 4.1’de 3 aşamalı bir model ile özetlenmektedir. • Model, girişimin oluşumu, girişimciliğin geliştirilmesi/kısıtlanması, girişim davranışı ile girişim davranışı ve kaynaklarının toplumda harekete geçirilmesini içermektedir.

  35. Girişimciliğin Toplumsal Süreci • Bu modelde toplumsal yapı hem bir etki aracı hem de bireyin toplumsal gelişiminin sonucu olarak görülmektedir. • Girişim davranışı şeklini alan toplumsal harekete bağlı teşvik ve kısıtlamalar, gelecekte girişimciliği harekete geçirebilecek etkenlerin toplum tarafından ne ölçüde destekleneceği ve geliştirileceği üzerinde etkili olacak oluşum ve gelişim aşamalarından geribildirim almaktadır.

  36. Şekil 4.1 Girişimciliğin Toplumsal Süreci TOPLUMSAL GELİŞİMİN OLUŞUM AŞAMASI TOPLUMSAL YAPININ TEŞVİK/KISITLAMA AŞAMASI TOPLUMSAL HAREKETE GEÇİŞ AŞAMASI GİRİŞİMCİ DAVRANIŞ

  37. Toplumsal Gelişme ve Girişimcilik • Girişim davranışı hem doğuştan gelen hem de sonradan oluşan bir bütündür ve hem doğal hem de kültürel olarak nitelendirilmektedir. • Bireyler girişimci ruhla doğabilecekleri gibi, toplumsal gelişim sürecindeki teşvik ve kısıtlanmalardan da etkilenmektedirler.

  38. Toplumsal Gelişmenin Oluşum Aşaması • Tutumlar, inançlar, güdüler, aile geçmişi ve birey genel toplumsallaşma süreci girişim davranışının anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. • Bireyin içinde yer aldığı toplumsal koşullar belirleyici rol oynamaktadır. • Ancak, kültürün statik değil de dinamik yapıda olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca kültür gelecek nesillerin yararı yönünde değişebilir.

  39. Toplumsal Gelişmenin Oluşum Aşaması • 1990’ların kültürü tüm dünyada girişimciliği desteklemiş ve bu kavrama olumlu anlamlar yüklemiştir. • Tutum, inanç ve güdüler girişimciliği bir norm olarak kabul edilmesi ve marjinal bir faaliyet olarak görülmemesi yönünde değişmiştir. • Bu durum genç bireylere örnek olacak aile içinden girişimci rol modelleri ile desteklenmiştir.

  40. Toplumsal Gelişme ve Girişimcilik • Ancak, bölgesel düzeyde girişimciliğe yönelik tutumlar toplumdan topluma belirgin şekilde değişmektedir. • Girişim davranışı coğrafi bölgelere has toplumsal yapılar ve nüfusun tarihsel geçmişi ile bağlantılıdır. • Hofstede (1980) kültürel konuları anlamayı sağlayacak 4 boyutu içeren bir analiz çerçevesi önermektedir:

  41. Kültürel konuları anlamayı sağlayacak 4 boyut Güç uzaklığı: Bir ülkenin insanlarının normal kabul ettiği insanlar arasındaki eşitsizlik derecesi. Bireyselcilik:Bir ülkenin insanlarının bireysel davranmak yerine bireysel hareket etmeyi tercih etme derecesi. Ataerkillik: Erkeğe yüklenen iddialı olma, rekabet ve başarı gibi değerlerin, kadına yüklenen yaşam kalitesi, ılımlı insan ilişkileri, hizmet vb. değerler karşısında vurgulanma derecesi. Hofstede, ataerkil toplumlarda kadın ve erkek arasındaki farklılıklar ve kadının yüklendiği rollerin anaerkil toplumlardakinden daha fazla olduğunu belirtmektedir. Belirsizlikten kaçınma:Bir ülkedeki kişilerin yapısal olmayan durumlardan çok yapısal durumları tercih etme derecesi.

  42. Toplumsal Gelişme ve Girişimcilik • Özet olarak, her ülkenin kendine has özellikleri olduğundan, girişimcilik açısından uygulanabilir tek bir modelin varlığından söz edilemez. • Bu nedenle, bireylerin içinde bulundukları çevre girişimin toplumsal gelişimindeki oluşum aşamasını etkileyen çok önemli bir faktördür. • Günümüz toplumunda yeni kuşaklar geleneksel ve kabul edilmiş rollerden uzaklaşmaktadır. Toplumsal kurallar değişmektedir.

  43. Toplumsal Gelişme ve Girişimcilik • Bireyler yeni toplumsal roller geliştirmede özgürdür. • Dahası, girişimciliği ekonomik yapısı da kültürel olarak göze çarpmaktadır. • Bu durum bireylerin başarı isteğine taze bir kaynak oluşturmaktadır. • Bazı genç bireyler girişimci olarak ekonomik gelişme süreci içinde daha aktif bir rol alabilirler. • Faaliyetlerinin başarısı, toplumsal yapıda var olan etkenlere bağlı olarak gelişecektir.

  44. Toplumsal Yapının Teşvik/Kısıtlama Aşaması • Kirzner (1980), ekonomik açıdan başarılı toplumların doğru faaliyetleri eşgüdümlü olarak yürüten bireylerden oluştuğunu belirtmiştir. • Bir toplumun ideal ekonomik örgütlenmesi, toplum üyelerinin doğru hareket tarzına yöneltecek kurumları ve teşvikleri oluşturmasına bağlıdır.

  45. Toplumsal Yapının Teşvik/Kısıtlama Aşaması • Bu durum istihdam modelleri, endüstri sektörleri, kurumsal örgütler, ekonomi, örgütlenme, üretim ve dağıtımın yapısal olarak göz önüne alınması ile ilgilidir. • Bunlar, kurumlar, durumlar ve teşvikleri içine alan ve ülke nüfusunun doğru faaliyetleri eşgüdümlü yürütmesini sağlayabilecek ya da sağlayamayacak bir model oluşturmak üzere bir araya gelmektedir. • Girişimciliğin teşvik ve kısıtlanma derecesi Tablo 4.3’te özetlenmektedir.

  46. Tablo 4.3 Girişimciliğin Yapısal Teşvik ve Kısıtlayıcı Etkenleri

  47. Tablo 4.3 Girişimciliğin Yapısal Teşvik ve Kısıtlayıcı Etkenleri (dvm)

  48. Toplumsal Gelişme ve Girişimcilik • Toplumsal yapıdaki değişimler sektörlerde girişimciliği ve kurumsal girişimciliği teşvik etmektedir. • Kısıtlayıcı etkenler başarısızlığın nedeni olarak görülmekte ve rekabet ortamı yaratmaktadır. • Girişimcinin belirsizliğe dayanıklı oluşu teşvik edici bir etkendir.

  49. İstihdam Modelleri • İşin doğası değişmektedir.Kalıcı bir işe sahip ve tam zamanlı çalışan nüfus oranı düşmektedir. • Ancak, halen tam zamanlı çalışanların istihdam gücünün büyük bir kısmını oluşturduğu söylenebilir. • Günümüzde giderek daha çok kişi kendi işini kurmakta, yarı-zamanlı ya da geçici işler arasında gidip gelmekte ya da esnek çalışma biçimlerinden birini seçmektedir.

  50. İstihdam Modelleri • Sözleşmeleri, yönetim sözleşmeleri, yarı-zamanlı iş düzenlemeleri ve iş paylaşımı gibi alanlardaki eğilimlerde görülmektedir. • Planlı kariyer yapısına uygun yaşam boyu tek iş kavramı günümüzde geçerliliğini kaybetmektedir. • Bu durum da kariyer kavramının yeniden tanımlanmasını gerektirmektedir. • Sonuç olarak, kendi işini kurma eğiliminin artması beklenmektedir.

More Related