310 likes | 1.06k Views
DEĞERLER EĞİTİMİ AÇISINDAN TÜRK HALK MÜZİĞİ VE HALK OZANLARI Neşet Ertaş , Aşık Mahzuni Şerif, Aşık Veysel ve Özay Gönlüm Bağlamında Bir İnceleme. Yrd. Doç.Dr . Muhammed TURHAN Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğr .Gör. Öner KOVA Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuarı. SUNU PLANI.
E N D
DEĞERLER EĞİTİMİ AÇISINDAN TÜRK HALK MÜZİĞİ VE HALK OZANLARINeşet Ertaş, Aşık Mahzuni Şerif, Aşık Veysel ve Özay Gönlüm Bağlamında Bir İnceleme Yrd.Doç.Dr. Muhammed TURHAN Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğr.Gör. Öner KOVA Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuarı
SUNU PLANI • Giriş ve Problem Durumu • Çalışmanın Amacı • Yöntem • Bulgular ve Yorumlar • Halk ozanlarının hayatları ve beslendikleri kaynaklar • Halk ozanlarının eserlerinde vurgulanan değerler • Eserlerin değerler eğitimi açısından incelenmesi • Sonuçlar ve Öneriler
GİRİŞ • Kültürü besleyen öğeler vardır. • Müzik kültürü toplum için önemlidir. • Türk Halk Müziği’nin kültürümüzde önemli yeri vardır. • THM, acıları, hüzünleri, etik ilkeleri yöresel bir tavır ve üslup ile işler. • THM ve halk ozanları halk eğitimi kapsamında önemli bir işlev görür.
ARAŞTIRMANIN AMACI • Bu çalışmanın amacı, Türk Halk Müziğini ve halk ozanlarının hayat ve deyişlerini değerler eğitimi açısından incelemektir. • Bu kapsamda; • Neşet Ertaş, Mahsuni Şerif, Aşık Veysel ve Özay Gönlüm’ün eserleri değerler eğitimi bakımından hangi unsurları içermektedir? • Türk halk müziği eserlerinin değerler eğitiminde kullanılabilirliği nedir?
YÖNTEM • Araştırma türleri açısından nitel bir araştırmadır. • Araştırmanın konusu, veri toplama biçimi ve ulaşmayı hedeflediği sonuçlar açısından kültür analizi desenindedir. • Kültür analizi, bireysel algı ve davranışın olduğu kadar toplumsal davranış, yapı, işleyiş, değerler, normlar gibi kültürel öğelerin tanımı ve analizi üzerine odaklanmaktadır.
BULGULAR VE YORUMLAR • NEŞET ERTAŞ’IN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • 1938 Kırşehir Kırtıllar Köyünde doğdu • 7 kardeş • Babası Muharrem Ertaş • Annesi tokaçı saz yapıp vermiş • Küçük yaşta annesini ve kardeşini kaybetti • Babası ile birlikte düğünlere gitmiş • 14 yaşında İstanbul’a gelmiş • Kadri Şençalar ile karşılaşmış • İlk plağını Şençalar plaktan çıkarmış
NEŞET ERTAŞ’IN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • 1978 yılında parmakları felç olmuş ve Almanya’ya gitmiş • Yugoslavya’da trafik kazası nedeniyle hapis yatmış. • Çileli bir hayat yaşamış • Bu çileleri eserlerine de yansımış • Şu anda Almanya’da yaşıyor.
ESERLERİNDEN BAZI BÖLÜMLER Gel sevelim sevileni seveni Sevgisiz suratlar gülmüyor canım Nice gördüm dizlerini döveni Giden ömür geri gelmiyor canım Özü gülmeyenin yüzü güler mi Sevgisiz muhabbet Hakk'a değer mi Seven insan kaşlarını eğer mi Zorunan güzellik olmuyor canım Sevgi haktır seven alır bu hakkı İçi güler dıştan görünür farkı Sevmeyene akmaz sevginin arkı Boş lafla oluklar dolmuyor canım
ESERLERİNDEN BAZI BÖLÜMLER Dinle sana bir sözüm varKimseyi hor görme gardaşKim nasıldır Allah bilirKötüleyip yerme gardaşTek Hakim'dir ulu ganiBir yaratmış seni beniVeren alır tatlı canıÖtesini sorma gardaşGönül bilmeyenler çokturBilmeyen de gönül yokturBilmiş ol ki gönül haktırSakin ol ha kırma gardaş
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF’İN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • Asıl adı Şerif Çırık • 1943 yılında Afşin – Kahramanmaraş’ta doğmuş • 1955 yılında, sonradan Ankara'ya nakledilen Mersin Astsubay Okulu'na kaydoldu. • 1960'ta eşi Suna'yı kaçırdı ve 6 ay köyünde kaldı. • Bu sırada okulu Balıkesir'e nakledildi.
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF’İN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • 1964 yılında ilk plağı ile müzik piyasasına girdi. • 1989-1991 yılları arasında Dünya'nın en büyük 3 ozanı arasında gösterildi. • 12 yaşından itibaren amcası Aşık Fezali (Behlül Baba)'den saz çalmayı öğrendi. • Tasavvuf bilgisini Şakir ve Cırık Baba'dan öğrenmiştir. • Cırık Baba mahcup delikanlıya "Mahzuni" mahlasını vermiştir. • 1960 yılından itibaren mekanı ozanların buluştuğu muhabbet sofraları oldu. • 17 Mayıs 2002'de Köln'de Hakka yürüdü.
AŞIK MAHZUNİ ŞERİF’İN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • Eserlerinin sayısı bilinmemektedir. • Genelde kendi eserlerini çalıp söylemiştir. • Açık ve şeffaf bir dil kullanır. • Ajitatif ve hümanistik bir üslubu vardır. • Çeşmi Siyahım, Nem Kaldı, Yürü, Haydi Haydi Türk Milleti en bilinen eserlerindendir.
ESERLERİNDEN BAZI BÖLÜMLER Gel ha gönül yüksekten uçmaTürabın üstünde durması güzel...Dev diye birşey yok yalan dünyadaHırsa zincirleri vurması güzel...Kâmil meclisinde derin ol derinSeni değiştirmez bir tek aferinBaşın kesilse de serin ol serin«İkrar» alıp «ikrar» vermesi güzel...Dostum dostum diye akmalı kanınHiç sarayı yoktur bir Süleyman'ınDini özü kara yarım softanınGerçekler peşinden ürmesi güzel...
ESERLERİNDEN BAZI BÖLÜMLER Sana Diyeceğim Var Eğlen Yolcu Kurduğun Yuvayı Yık Da Öyle Git Zamanede İlk Görevdir İnsana Baştan Dinden Haktan Çık Da Öyle Git Bir Sudan Geçince Köprüyü Devir Sel Basmış Tarlaya Irmağı Çevir Birlik Dümenini Tersine Kıvır Sağa Sola Sövüp Dök De Öyle Git Allah Bir Deseler Sen Söyle Haşa Nadan Ehliyle Çıkılmaz Başa Komşunun Açlığı Tatlı TamaşaBir Tekme De Sen Vur Yık Da Öyle Git Hasılı Sözümün Tersine Yürü Görmesin Gözlerin Topalı Körü Kısa Yerden Eksik Etme ÖmürüMahzuni Şerif'ten Bık Da Öyle Git
AŞIK VEYSEL’İN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • Asıl adı Veysel Şatıroğlu • 1894’te Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. • Yedi yaşına girdiği çiçek hastalığına yakalanır. • Sol gözünü kaybetti. • Diğer gözünü de bir kaza sonucu yitirdi.
AŞIK VEYSEL’İN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • İlk saz derslerini Çamşınlı Ali Ağa’dan almış. • 1928’den sonra gezgin saz şairliğine başlamış. • Ahmet Kutsi Tecer’in yakın ilgisi neticesinde şiirleri yayınlanmaya başlamış • Arifiye ve Hasanoğlu köy enstitülerinde halk türküsü öğretmenliği yapmıştır. • Aşk, doğa, tasavvufi inançlar ve toplumsal gerçekleri halk şiiri geleneği içinde ustalıkla işlemiştir.
ESERLERİNDEN BAZI BÖLÜMLER Aldanma cahilin kuru lafınaKültürsüz insanın kulu yalandırHükmetse dünyanın her tarafınaArzusu hedefi yolu yalandır Kar suyundan süzen ceşme göl olmaz Gül dikende biter diken gül olmaz Diz diz eden her sineğin balolmaz Peteksiz arının balı yalandırİnsan bir deryadır ilimle mahirİlimsiz insanın şöhreti zahirCahilden iyilik beklenmez ahirİşleği ameli hali yalandır Cahil okur amma alim olamazKamilik ilmini herkes bilemez Veysel bu sözlerin halka yaramaz Sonra sana derler deli yalandır
ESERLERİNDEN BAZI BÖLÜMLER Allah birdir Peygamber HakRabbül alemindir mutlakSenlik benlik nedir bırakSöyleyim geldi sırası Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i Hep Adem'in oğlu kızı Beraberce şehit gazi Yanlış var mı ve neresi?Kuran'a bak İncil'e bakDört kitabın dördü de HakHakir görüp ırk ayırmakHakikatte yüz karasıBinbir ismin birinden tut Senlik benlik nedir sil at Tuttuğun yola doğru git Yoldan çıkıp olma asi
ÖZAY GÖNLÜM’ÜN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • Özay Gönlüm baba tarafından Denizli’lidir. • Babasının askeri görev aldığı Erzincan'da 1940 yılında doğdu. • Küçük yaşta ağız armonikası çalarak müziğe başladı. • Ortaokul yıllarında keman ve bağlama çaldı. • 1965 yılında köy köy dolaşıp derlemeler yapmaya başladı.
ÖZAY GÖNLÜM’ÜN HAYATI VE BESLENDİĞİ KAYNAKLAR • Muzaffer Sarısözen’in daveti ile Yurttan Sesler Programlarına katıldı. • 1973'ten sonra on yıl kadar İzmir Fuarı'nda sahne aldı. • Pek çok 45'lik ve uzunçalara imzasını attı. • "Çöz de al Mustafa Ali", "Sobalarında kuru meşe", "Denizli'nin horozları", "Evlerinin önü bulgur kazanı“nın derleyicisi • Satış rekorlarını "Ninenin Mektubu" plaklarıyla kırdı. • 1 Mart 2000’de Ankarada hayatını kaybetti.
ESERLERİNDEN BAZI BÖLÜMLER Zaten hepiciğimüsrüf. Akşama gadarkavuruyolar, sabaha gadarsavuruyolar. Böyük torun helhal evlendi, başka evde yaşıyo dediler. Gayrı ocağından ayrı yaşamak isteyo dediler. Çağırın göresim var dediydim. Aaşam gelecekti, bekledim uyuya galmışım. Gece ayakyoluna galktıydım. Anaa, baktım salonda biri yatıyo. Usulca yanaştım, gafasına yorganı çekmiş, parlak küpesi upuzun saçları gözüküyo. "Hah" dedim. "Torun sürpüz yaptı. Yeni gelini de getirivermiş, saçları da küpeleri de pek ışıl ışıl" derken, yataktan dönüverdii... "ELLEH.. Gelinin gara gara sakalları, pos pos bıyıkları var!!." Elim ayağım boşanıverdi. Başladım bağırmaya "Ecinni fış fış! Ben sana dokunmam kış kış!!. Destur Bismillah.. YaaAlllaaahhhh!!..“ derkene bayılmışım. Ayılayazdım, gözümü açdıydım, ecinni bana "Babanne" diye yapışıverdi, gene bayılmışım. Sonnadanannadım ki, o yeni gelin deel benim büyük torun Hidayet'miş. "Sana dedenin adını verdik. Hidayete ereceğine zıvanadan çıkmışın" diyip bastonu dehledim gafasına. Ben eyiyim Emine gızım.
ESERLERİNDEN BAZI BÖLÜMLER Amanın yavrııım, dün bizim tığkuyrukların Osman Çavuşun karısı Dudu, bi kız daha doğurdu. Tam altı dene kızlı oldular gari. Geçenlerde köyün kayvesinde oğlan bubaları Osman Çavuşunan eğlene eğlene bi hal olmuşlar: “Düzine kızlı bu beya bakın bu beya”“Altı kızın olup düşünceğine, uyuz ol da kaşın arkedeş”“Ee oğlum Osman, erkek olsun erkek olsun da gözünü sevdiğim, isterse merkep olsun”“Çavuş Dayı koca gölün sazlısından, adamın yedi kızlısından korkceksinizarkedeşler” İşte böyle… Adamcağız kayvesini bile içemeden kalkmış yerinden. Tam bizim koca kapının önünden geçiyodu, suratı bi karış, yüzü karanlık, ”aayy oğlum” dedim “neye canın sıkkın Çavuş? Gel bakemanlativerbinoldu?” Sağolsun geldi anlatıverdi, ben de içini serinletiveremdeye iki laf ediverdim. ”Eee Osman oğlum” dedim, “Sen neyneye onların aklan öyle?” “Ne edem garieee?” “Koca ırabbim öyle münasip görmüş. Çok şükür elleri ayakları düzgün. Sen en iyisi son kızının adını Kader koy.‘Bu benim kaderim yaşasın kayınpederim’ de çık işin içinden anasını satayım. Hem ne derler: Çıranın özü, baharın yazı, erkek adamın kızı olur len, boşver sen” Ulen çocuk kısmısının oğlanı kızı mı olurmuş! Yaylanın çayırlısı evladın hayırlısı. Hem zoba odunsuz erkek kadınsız …….. kadın erkeksiz olmaz. Güzel irabbim böyle yazmış goca defterine. Bilmeyen varsa bilsin, duymayan varsa duysun gari hey heeeeeey.
SONUÇLAR VE ÖNERİLER • İncelenen halk ozanlarının eserlerinde; • adalet, • saygı, • sevgi, • Dürüstlük-doğruluk, • toplumsal içerme, • hoşgörü, • mertlik, • doğa sevgisi • birlik-beraberlik • gibi değerlerin etkileyici şekilde vurgulandığı görülmüştür.
SONUÇLAR VE ÖNERİLER • Bu değerlerin bireylere kazandırılmasında, gerek halk müziğinin ve gerekse halk ozanlarının eserlerinin kullanılmasının önemli katkılar sağlayabileceği sonucuna varılmıştır. • Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Müzik gibi derslerde bu halk ozanlarına ve eserlerine daha fazla yer verilebilir. • Eğitim sürecinde bu ozanları ve eserlerini tanıtıcı etkinliklere yer verilebilir.
SONUÇLAR VE ÖNERİLER • Konunun bir değerler eğitimi yöntemi olarak tanımlanmasına ve bu konuda betimsel ve deneysel araştırmalara ihtiyaç vardır.