590 likes | 812 Views
23 Nisan 1920’de B.M.M. MİLLETİN UMUT KAYNAĞI: MUSTAFA KE MÂ L PAŞA. O , MİLLETİN KURTULUŞU İÇİN HERKESLE EL ELE. TUNCELİ MİLLETVEKİLİ DİYAP AĞA İLE. 1. İNÖNÜ SAVAŞI’NDAN ÖNCE CEPHEYİ TEFTİŞ EDERKEN... (Bozüyük - 1920). SALİH BOZOK İLE ... (10 Şubat 1921).
E N D
1. İNÖNÜ SAVAŞI’NDAN ÖNCE CEPHEYİ TEFTİŞ EDERKEN... (Bozüyük - 1920)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir... Sizin başarınız, Cumhuriyet’in başarısı olacaktır. (25 Temmuz 1924)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Silâhıyla olduğu gibi dimağıyla da mücadele mecburiyetinde olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti, ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur. (16 Temmuz 1921)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı. Gerçek zaferi siz kazanacak, devam ettireceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız. Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz ve sizin karşılaşacağınız engelleri kıracağız. (1922)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleri ile gelişir. (1922)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Okul; genç beyinlere, insanlığa hürmeti, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir. Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için takip edilmesi en uygun olan güvenli yolu belletir. Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmaları lâzımdır. Bunu sağlayan okuldur. Ancak, bu şekilde her türlü teşebbüsün mantıklı sonuçlara ulaşması mümkün olur. (1923)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Memleketi ilim, irfan, ekonomi ve bayındırlık sahalarında da yükseltmek; milletimizin her hususta çok verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek; gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lâzımdır. Bu kutsal amaçları elde etmek için mücadeleye atılanların arasında öğretmenler en önemli ve en hassas yeri almaktadır. (1923)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmenler ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkarmayınız ki, cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. (25 Temmuz 1924)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Yeni nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. (1924)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askerî, siyasî, idarî inkılâplar sizin, sayın öğretmenler... Sizin sosyal ve fikrî inkılâptaki başarılarınızla pekiştirilecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, cumhuriyet; sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister. (1924)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Milletleri kurtaranlar; yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet; henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir; millet denemez. Bir kitle, millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. (1925)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Öğretmenler, her fırsattan yararlanarak halka koşmalı; halk ile beraber olmalı... Halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutan bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır. (1927)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Her profesör ve öğretmenin aşılayacağı fikirler, ideal gayelere hizmet edecek şekilde olmalıdır. Kitapların cansız teorileri ile karşı karşıya gelen genç beyinler, öğrendikleriyle memleketin gerçek durum ve çıkarları arasında ilişki kuramıyorlar. Yazarların ve teorisyenlerin tek taraflı dinleyicisi durumunda kalan Türkiye’nin çocukları hayata atıldıkları zaman bu ilişkisizlik ve uyumsuzluk yüzünden tenkitçi, karamsar, millî bilinç ve düzeye uyumsuz kitleler meydana getirirler. (1931)
BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK’TEN ÖZDEYİŞLER Silâhıyla olduğu gibi dimağıyla da mücadele mecburiyetinde olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti, ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur. (16 Temmuz 1921)
Gecenin arkasında bir yerde Ufaldıkça gaz lambaları Nehrin omuzlarına yaslanıp yaşlı ve dindar Yalnızlıktan soğumuş dağlar Kalpaklı bir süvari dolaşırmış gizlilerde Köylüler böyle diyorlar yatsıları
Nal sesleri duyulur mu yağmur olursa Ne mümkün en usul havalarda duyulacak Erzurum’a doğru şahdamarın oynar gibi Gören eden yok her nasılsa Kalpaklı olduğunu biliyorlar
Bir elinde kılıç bir elinde sancak Kemah köylüğünde Fakir fukaraya azık dağıtasıymış Üçer arşın kefenlik İçlik ve mintan Birer kese sarı lira cep harçlığı Olur mu olmaz mı Orası bilinmiyor
Tılhas’ta bir kağnıya dokunmasıyla bir ne halsa Araba traktöre tebdil olmuş Allah tarafından Tercan toprağındaki kerametini Anlata anlata bitiremiyorlar Köylüler böyle diyorlar
Gecenin arkasında bir yerde Ufaldıkça gaz lambaları Nehrin omuzlarına yaslanıp yaşlı ve dindar Yalnızlıktan soğumuş dağlar Kalpaklı bir süvari dolaşırmış gizlilerde Köylüler böyle diyorlar yatsıları