310 likes | 627 Views
Bütün madenler ne kadar hassas işlenirse işlensinler, mikroskop altında incelendiği zaman yüzeylerinde pürüzlerin mevcut olduğu görülür. YAĞLAMA TEKNOLOJİSİ. SÜRTÜNMENİN YAĞLAMAYLA ÖNLENMESİ. Bütün sıvılar kohezyon ve adezyon özelliklerine sahiptir.
E N D
Bütün madenler ne kadar hassas işlenirse işlensinler, mikroskop altında incelendiği zaman yüzeylerinde pürüzlerin mevcut olduğu görülür. YAĞLAMA TEKNOLOJİSİ
SÜRTÜNMENİN YAĞLAMAYLA ÖNLENMESİ Bütün sıvılar kohezyon ve adezyon özelliklerine sahiptir. Kohezyon: Herhangi bir sıvı veya katı maddeyi bir arada tutmaya çalışan kuvvete kohezyon denir. Adezyon: Sıvıların veya madenlerin birbirine yapışmasını sağlayan kuvvete adezyon denir. a) Sıvıların oldukça yüksek adezyon gücü olmasına rağmen kohezyon güçleri düşüktür. b) Katı cisimlerin kohezyon güçleri çok yüksek olmasına rağmen adezyon güçleri nispeten düşüktür. Mesela civa demire, cama, mermere yapışmaz fakat madeni yağ mükemmel yapışır. Bunun sebebi civanın kohezyon özelliğinin yüksek olup adezyon özelliğinin düşük oluşudur. Buna karşın madeni yağın özellikleri bunun tam tersidir.
Bir motorda yatakla yatak içinde dönen şaftın arasındaki ince yağ tabakasında ne gibi olayların meydana geldiğini inceleyelim. Yağ ile şaft arasında yapışkanlık kuvveti yüksek olan bir yağ tabakası bulunduğu zaman yağ molekülleri yatak ile şaft yüzeylerinin birbirlerine temas etmesine engel olur. Motor çalışmadığı zaman yatak içindeki krank şaft ağırlığı dolayısıyla meydana getirdiği basınç tesiri yatak yüzeyi ile şaftın doğrudan doğruya temas etmesine sebep olur. Krank şaft dönmeye başladığı zaman birbirleriyle temas halinde olan iki yüzey arasında meydana gelecek yüksek sürtünme mukavemeti şaftın yatak içinde sol tarafa doğru tırmanmasına sebep olur. Bu anda şaft yüzeyine adezyon kuvvetiyle yapışmış olan yağ molekülleri kohezyon kuvvetiyle diğer yağ moleküllerini çekerek bir arada kalmaya çalışır. Yağ kürecikleri yatak ve şaft arasına girerek birbirine çok yaklaşmış hatta temas etmekte olan şaft ile yatak yüzeylerini bir yağlayıcı tabaka ile ayırır. Bu olaya yağ kaması denir. Yağ kaması yağ filminin meydana gelmesine sebep olur. Böylece sürtünme mukavemeti azalarak sürtünme katsayısı 0,001’e kadar düşer. Şaft dönüşüne devam ettikçe yatağın arasına daha fazla yağ girmesine sebep olacak ve bu suretle yağın yaptığı basınç şaftın tamamıyla yağın içinde dönmesini sağlayacaktır.
MOTOR YAĞLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ Otomotiv sanayiinde çeşitli işlerde kullanılan motor kendinden beklenen işi görebilmesi, tam randıman verebilmesi ancak teknik ve rasyonel bir yağlama ile mümkündür. Bir yağ seçilirken; Makinaya uzun ömür vermesi Sürtünme ve güç kaybını azaltması Sarfiyatının az olması Özelliklerini kaybetmemesi İşletme emniyetinin sağlanması gibi hususlar ön planda gelir. Motorların çalışması için doğru yağın seçilmesi birinci faktördür. Madeni yağlar, ham petrol kapalı kaplarda ısıtılarak sırası ile benzin, gaz, motorin gibi hafif kısımları ayrıldıktan sonra ısıtılmaya devam etmek suretiyle elde edilir.
VİSKOZİTE Bir yağın viskozitesi yağın akıcılığa karşı olan mukavemetini gösterir yağ ısındıkça incelir yani viskozite düşer yağ soğudukça kalınlaşır. Yani viskozite yükselir. Viskozite suyun akıcılığına göre yapılmıştır. Petrol sanayiinde kullanılan viskozite ölçüsü KİNEMATİK VİSKOZİTE dir. Çok kullanılan diğer viskoziteler SAYBOLT – REDWOOD – ENGLER dir. Viskozite hararet ile söylenirse doğru olur. Viskozite 100o F (40o C) ve 210o F (100o C) ölçülür.
SAYBOLT (S.U.S.) VİSKOMETRE Bu ölçü sisteminde viskometre derecesi saniye ile ifade olunur. 60 cc. Numune makina yağı SAYBOLT tüpünden akıtılır ve kaç saniyede geçtiği ölçülerek o yağın viskozite derecesi bu saniye miktarı ile yazılır. Redwood viskometresi de aynı prensiple çalışır. ENGLER VİSKOMETRE Uygun genişlik ve uzunluktaki akış yolundan 20oC sıcaklıktaki 200 cc su geçirilir. Bu miktar suyun o akış yolundan 200 cc test edilecek yağ her hangi bir test hararetinde akıtılır çıkan müddet saniye olarak su cinsinden değere bölünür. Netice o derecedeki ENGLER viskozitesini verir.
YAĞLARDA KULLANILAN KATKI MADDELERİ Ham petrolün tasfiye edilmesiyle elde edilen yüksek kaliteli madeni yağlar her makinenin icap ettirdiği özel vasıfları taşıyamaz. Bir yönde çok güzel ve uygun olan madeni yağ, diğer yönlerden yetersiz olabilir. En mükemmel saf madeni yağlar bile istenilen özellikleri karşılamayabilir. Bu yüzden yağlara çeşitli katkı maddeleri eklenir. Madeni yağlara çalışma şartlarına göre bir veya birkaç çeşit katık birlikte eklenebilir.
1.Yağların Okside Olmasını Önleyici Katıklar • Bu katıklar yağdaki hidrokarbonlar ile havadaki oksijenin reaksiyonunu durdurarak asitlerin ve tortuların meydana gelmesini önler. • Mekanik sürtünmeler neticesinde meydana gelen metal parçacıkların yüzeyleriyle bileşim yaparak katalitik tesiri olabilen bu maddeler(bakır,kurşun,demir) ile yağ arasındaki kimyevi ilişkiyi keser. Dolayısı ile yağın bozulmasını önler.
2.Yağ Filmini Kuvvetlendirici KatıklarMotorlarda çalışan parçaların yüzeylerine yapışmak suretiyle hareket eden kısımların doğrudan doğruya birbirlerine sürtünmesini önler. Böylece yağların aşınmayı önleyici kabiliyetlerini artırdığı gibi normal olarak taşıyabilecekleri yükün daha fazlasını taşımasını mümkün kılar. 3.Yüksek Basınç Aşırı Basınç Katıklar Bu katıklar yağ filmine kuvvetlendirici katıklardan çok daha etkilidir. Sürtünen parçalarla birleşerek aşırı yük ve basınç altında rahat çalışma imkanı sağlarlar. Ağır yükler altında kaymaya maruz parçalar arasında kullanılan bu parçalar sürtünmeyi tamamen önler.
Motor çalışırken gerek kendi bünyesinde meydana gelen ve gerek dışarıdan giren rutubet ve suyun pas yapmasını önlemek için ilave edilen katıklardır. 4.Pas Önleyici Katıklar Yağın sistemde basınç altında süratle dolaşırken havanın kolayca ayrılması ve köpürmemesi için kullanılan katıklardır. 5.Köpük Önleyici katıklar
6.Deterjan Katıklar Bu katıklar yağın yıkayıcı ve temizleyici özelliğini sağlar. Çünkü motorların içerisinde pek çok pislik meydana gelir. Bu pislikler genellikle yakıt ve yağların bıraktığı kül, karbon, kurum, is gibi kalıntılardır. Ayrıca hava yoluyla motorlara büyük miktarda toz girer. Bundan başka motorların çalıştıkları süre içerisinde ateşleme odasında, karterde su buharı meydana gelir ve motor soğuyunca su tanecikleri de bu pisliklere ilave olur. Böylece motoru çok kısa zamanda çalışmaz hale getirirler. Bunlar da deterjan katıklarla giderilir.
9. Dispersan Katıklar Bu katıklar deterjan sayesinde motorun içinden çözülen pisliklerin etrafını sararak ateşleme odasına, supap odalarına, yağ kanallarına, filitre elemanlarına, katere bırakmadan motor cidarına yapışmasını önlemek için kullanılır. Çok küçük parçalar halindeki pisliğin yağ bünyesinde askıda kalması özelliği dipersan katığı sayesinde temin edilir. İyi dispersan yağlar kullanıldıkça renkleri siyahlaşır.
MOTOR YAĞLARININ GÖREVLERİ Motora koyduğumuz yağların 4 temel görevi vardır.
1. MOTORU YAĞLAR Birbiri üzerinde hareket eden, oynayan parçalar sürtünme neticesinde ısınır ve aşınır hatta birbirine kaynar, işte motor yağı parçalar arasında meydana getirdiği ince yağ filmi ile sürtünmeyi önler ve parçalar arasında yastıklık görevi görür. 2. KOMPRESYONU TUTAR Silindir, piston ve segmanlar arasında bir çalışma boşluğu vardır. Eğer bu boşluklar yağ vasıtasıyla doldurulmazsa sıkıştırma anında piston üst ölü noktaya doğru hareket ederken silindir içindeki yakıt hava karışımı piston ve segmanların arasından geçerek kartere kaçar.
3. MOTORU SOĞUTUR Motorların dış parçaları su veya hava ile soğutulur. Su soğutmalı motorlarda su kanalları, hava ile soğutmalı motorlarda da hava kanalları vardır. Fakat motorun iç parçalarından piston, segman, piston kolu, piston pimi, krank, ancak motor yağı vasıtasıyla soğutulabilir. Yağ pompası yağ kanalları vasıtası ile basınçla yağı sisteme gönderir ve ısınan parçaların hareketini üzerine alan yağ, dönüş kanallarından kartere dönerek sıcaklığını havaya verir. Zaten motor karterinin ince saçtan, hava kanallı olarak yapılmasının sebebi de hararetini havaya çabuk iletmesi içindir.
4. MOTORU TEMİZLER Motor yağı deterjan ve dispersan katıkları sayesinde motor içinde meydana gelen, dışarıdan gelen pislikleri temizlemek suretiyle motorun ömrünü uzatır. Zaten temizleme özelliğine sahip bir motor yağının değiştirme zamanında oldukça siyah çıkmasının sebebi de budur. Yukarıdaki işleri tam olarak yapan bir motor yağı bile kirlenerek iş görmez hale gelir.
YAĞLAMA SİSTEMLERİ Motorlarda daha yüksek beygir gücü, daha yüksek devir ve daha yüksek basınç sağlanabilmesi, daima yağlama sistemlerindeki teknik gelişmelere paralel olarak geliştirilmiştir. Motor tekniğinin günümüze kadar takip ettiği yeniliklere paralel olarak gelişen yağlama sistemleri de sırası ile: 1-Çarpmalı yağlama 2-Çarpmalı ve basınçlı yağlama sistemi 3-Basınçlı yağlama sistemi olarak teknolojik gelişmeler safhalarını geçmiştir.
1. ÇARPMALI YAĞLAMA SİSTEMİ Bu sistem yağlama yağlama eskiden çok kullanılmakta olup bugün çok azalarak bazı sanayi motorlarında ve otomobillerde kullanılmaktadır. Burada yağ pompası karterdeki motor yağını yağ çanağına basarak çanağı daima dolu bulundurur. Krank dönerken piston kolu üzerinde bulunan yağ kaşıkları yağ çanağından geçerken içindeki yağı kaparak yukarı doğru, piston kolu yatağının içine, motorun hareket eden parçalarına silindir duvarlarına doğru fırlatır ve bu kısımların yağlanmasını sağlar. Ayrıca ana yatak kepleri üzerinde bulunan yağ hazneleri de etrafa saçılan yağ zerreleri ile dolarak ana yatakların yağlanmasını sağlar.
2.ÇARPMALI VE BASINÇLI YAĞLAMA Bu yağlama sisteminde karterde bulunan yağ pompası devamlı olarak yağı piston kolu üzerine basınçla fışkırtır. Piston kolu her dönüşünde fışkıran yağın bir kısmını kapar ve hem piston kolu yataklarının hem de dönerken sıçrama yolu ile silindir duvarlarının ve oynayan parçaların yağlanmasını sağlar. Ayrıca yağ pompası blok üzerinde bulunan ana yağ kanalı vasıtası ile yağı basınç ile ana yataklara ve eksantrik mili yataklarına sevkeder.
3. BASINÇLI YAĞLAMA SİSTEMİ Bu sistemde yağ bir pompa vasıtası ile krank ana yataklarına, piston kolu, eksantrik mili yataklarına piston pimlerine, grup dişlilerine, supap iticilerine basınç altında sevk edilir. Karterde yağ içinde bulunan ve eksantrik milinden hareket alan dişli yağ pompası emme ucunda bulunan ince tel süzgeçten yağı emer ve basınç altında yağ kanallarına, yağ dağıtım borusuna sevk eder. Yağ kanalları kanalına bağlı daha ince boru veya kanallar yağı yataklara dağıtır. Ana yatakları içindeki ince kanallar ve yatağın ortasında bulunan bir delik vasıtası ile yağ krank ile yatak arasındaki boşluğa sevk edilir. Krank milinde ve ana muylu ile piston kolu muyluları arasında yağ kanalları mevcuttur. Bu kanalların bir ucu yataklardaki kanallarda diğer ucu piston kolu yataklarındadır.
Böylece basınç altında yağ bu kanallar vasıtası ile piston kolu yataklarına kadar gelir. Piston kolu içinde bulunan yağ yağ kanalı vasıtası ile basınçlı yağ piston pim ve burcunun yağlanmasını sağlar.Ayrıca silindir bloğunun içindeki ana yağ kanalı ile eksantrik mili ve krank ana yatakları arasında irtibat vardır. Hatta bazı eksantrik millerinin ortası deliktir. Bu tip eksantrik millerine basınçlı yağ bir taraftan girer ve bütün eksantrik yataklarının yağlanmasını temin eder.Bu kadar karışık yağ kanalı bulunan sistemde herhangi bir yatağın arıza yapması veya karbon, kurum, kir gibi birikintilerin kanalları kolayca tıkaması mümkündür. Bu gibi hallerde motorda ciddi arızalar meydana gelir. Bu sebepten motor yağlarının kalitesine, yağ filtrelerinin periyodik bakımlarına itina gösterilmelidir.Yağlama basıncı birçok motorda değişik olmakla beraber emniyet bakımından bazılarında lamba, bazılarında gösterge vardır. Umumiyetle yağ basıncı yüksek hızlarda 2-6 kg/cm2 ve rölantide 0,6-1 kg/cm2 arasındadır. Şayet yağ basıncı 0,6 kg/cm2’den aşağı düşerse ciddi arızalar meydana gelebilir.
Hazırlayanlar: 2000508016 Ufuk Çetinalp 2000508076 Mehmet Uyar