890 likes | 1.91k Views
İŞLETME (ÇALIŞMA) SERMAYESİ YÖNETİMİ. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ. İşletme Sermayesi Yönetimi. İşletme Sermayesinin Tanımı İşletme Sermayesinin Finansal Yönetimdeki Yeri Kapsamı Önemi İşletme Sermayesinin Özellikleri. İşletme Sermayesi Yönetimi. -İşletme Sermayesini Finanslama Stratejileri
E N D
İŞLETME (ÇALIŞMA) SERMAYESİ YÖNETİMİ Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesi Yönetimi İşletme Sermayesinin Tanımı İşletme Sermayesinin Finansal Yönetimdeki Yeri Kapsamı Önemi İşletme Sermayesinin Özellikleri Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesi Yönetimi -İşletme Sermayesini Finanslama Stratejileri • Dengeli Finanslama Stratejisi • İhtiyatlı Finanslama Stratejisi • Atılgan Finanslama Stratejisi -İşletme Sermayesinin Finansmanı İle İlgili Genel Hususlar -İşletme Sermayesi İhtiyacına Etki Eden Faktörler -İşletme Sermayesinin Hesaplanması • Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması • Günlük Masraf Tutarı Yöntemine Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması • Rasyo Yöntemine Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması -Nakit Yönetimi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesinin Tanımı İşletme sermayesini oluşturan değerler sürekli olarak kendi içerisinde bir nitelik değişimi içerisinde bulunduğu için bu hesaplar dönen varlıklar ya da işletmenin faaliyetlerini yerine getirmesi için gerekli olan varlıklar olduğu için işletme sermayesi adını almaktadır. • İşletmenin bir faaliyet (hesap) dönemi içerisinde en az bir kere nakde çevrilebilir dönen varlıklardır. • İşletme Sermayesi; • Çalışma Sermayesi • Dönen Sermaye • Dönen Varlıklar • Dönen Değerler • Cari Aktifler • Mütedavil Kıymetler olarak ta isimlendirilir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesinin Finansal Yönetimdeki Yeri Bir endüstri işletmesinde nakit olarak bulunan mevcut üretim için gerekli hammadde ve yardımcı maddelerin satın alınması ile ilk madde ve malzeme stoğuna dönüşür. Daha sonra üretim aşamasında çeşitli giderler yapılarak mamul hale gelir ve mamul stoğunu oluşturur. Mamul müşterilere peşin ve /veya vadeli satılarak nakit ya da alacağa dönüşür. Elde edilen nakit ile yapılan giderler ya da borçlanılan tutarlar ödenir. Tekrar nakit karşılığı ya da borçlanarak üretim için gerekli hammadde ve yardımcı maddelerin satın alınır üretim süreci ve satış süreci tekrarlanır. Alacaklar vadesinde tahsil edilerek nakde, menkul kıymetlere, stoklara dönüşür ya da borçların ödenmesinde kullanılır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesinin Finansal Yönetimdeki Yeri Bir hizmet işletmesinde de işletme sermayesinin dönüşümü aynı akışı gösterir. Bir ticaret işletmesinde de nakit olarak bulunan mevcut satılmak üzere ticari malların satın alınması ile ticari mallar stoğuna dönüşür. Daha sonra bu mallar müşterilere peşin ve /veya vadeli satılarak nakit ya da alacağa dönüşür. Elde edilen nakit ile yapılan giderler ya da borçlanılan tutarlar ödenir. Tekrar nakit karşılığı ya da borçlanarak ticari mallar satın alınır ve satış süreci tekrarlanır. Alacaklar vadesinde tahsil edilerek nakde, menkul kıymetlere, stoklara dönüşür ya da borçların ödenmesinde kullanılır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Kapsamı İşletmenin bilançosunun aktifinde yer alan dönen varlıkları oluşturan ; Hazır Değerler, Menkul Kıymetler, Alacaklar (Ticari ve Diğer) , Stoklar ve Gelecek Aylara Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları hesap kalemlerinden oluşur. Bu toplam işletmenin “ Brüt İşletme Sermayesi” ni gösterir. Brüt işletme sermayesinden kısa vadeli yabancı kaynakların çıkarılmasından sonra kalan değer “ Net İşletme Sermayesi” ni belirtir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Kapsamı Net İşletme Sermayesi, işletmenin devamlı sermayesi (uzun vadeli yabancı kaynaklar ve öz kaynaklar) ile finanse ettiği dönen varlıklar tutarıdır. İşletmenin emniyet marjını gösterir bu tutarı değerlendirebilmek için cari oranın dikkate alınması gerekir. Kısa vadeli yabancı kaynaklar ile net işletme sermayesi artırılamaz ancak işletme faaliyetleri için gerekli fonlar sağlanmış olur. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Önemi İşletme sermayesi, işletmenin tam kapasite ile çalışabilmesi, üretimini sürekli olarak yerine getirebilmesi, iş hacmini genişletebilmesi, yükümlülüklerini yerine getirememe riskini azaltabilmesi, kredi değerliliğini artırabilmesi, olağanüstü durumlarda mali yönden zorlanmaması, faaliyetlerini karlı ve verimli bir biçimde yerine getirebilmesi için son derece önemlidir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Önemi İzlenen hatalı her bir işletme sermayesi politikasının işletme üzerinde doğuracağı farklı sakıncalar ortaya çıkar. Yetersiz veya aşırı işletme sermayesi işletmenin karlılığı ve verimliliği üzerinde olumsuz etkiler yapar. Dönen varlıklara yapılan harcamaların bir maliyeti bulunur. Bu maliyet finansman kaynakları açısından ele alındığında; aşırı işletme sermayesi yabancı kaynaklar ile finanse ediliyorsa ek finansman maliyeti , öz kaynaklar ile finanse ediliyorsa alternatif kullanımlardan elde edilecek gelir kaybına uğranılmasına neden olur. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Önemi Eksik ya da fazla işletme sermayesi ister yabancı kaynak ile isterse öz kaynak ile finanse edilsin işletmenin karlılığı üzerinde olumsuz etkisi olacaktır. İşletme sermayesi yabancı kaynaklar ile finanse ediliyorsa özellikle enflasyonist ortamlarda izlenen sıkı para politikalarına bağlı olarak banka kredilerinin kısılması ve faiz oranlarının yükselmesi nedeniyle kısa vadeli banka kredileriyle finanse edilmesine neden olduğu için işletmeyi zor duruma sokar. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesinin Özellikleri • İşletme Sermayesinin Özellikleri • İşletme Sermayesi Unsurları Kısa Vadelidir • İşletme Sermayesi Unsurlarının Hareketliliği Fazla Olup Unsurlar Birbirleri ile İçten İlişkilidir • İşletme Sermayesi Çeşitleri • Brüt ve Net İşletme Sermayesi • Sürekli İşletme Sermayesi • Değişken İşletme Sermayesi • Mevsimlik İşletme Sermayesi • Devresel İşletme Sermayesi • Olağanüstü İşletme Sermayesi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesinin Finansmanı • İşletme Sermayesinin Kaynakları • İşletme Sermayesinin Dış Kaynaklardan Karşılanması • İşletme Sermayesinin İç Kaynaklardan Karşılanması • İşletme Sermayesinin Kârlarla Finanse Edilmesi • İşletme Sermayesi Nakit Akışının Hızlandırılması • İşletme Sermayesinin Amortismanlarla Finanse Edilmesi • İşletme Sermayesini Finanslama Stratejileri • Dengeli Finanslama Stratejisi • İhtiyatlı Finanslama Stratejisi • Atılgan Finanslama Stratejisi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesini Finanslama Stratejileri Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Dengeli Finanslama Stratejisi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İhtiyatlı Finanslama Stratejisi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Atılgan Finanslama Stratejisi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesinin Finansmanı İle İlgili Genel Hususlar • İşletme Sermayesinin Finanslama Stratejilerinin Likidite, Karlılık ve Risk ile İlişkileri • İşletme Finansmanında Kaynak Seçimini Etkileyen Faktörler • Uygunluk • Risk • Maliyet • Finansal Kaldıraçtan Yararlanma • Esneklik • Kontrol ve Yönetimin Paylaşılması • Zamanlama Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Uygunluk Fonların sağlandığı kaynakların özelliği ile yatırıldığı varlıkların uyum içerisinde olmasıdır. Kısa vadeli kaynaklarla sabit varlıkların finanse edilmesi halinde uyum sağlanamamış olacaktır. Sabit varlıklar bir yıldan daha uzun sürede paraya dönüşebileceğinden, sabit varlıkların paraya dönüşmesinden önce kısa vadeli borçları ödemek gerekecektir. Firma bu durumda ya yeniden kaynak bulacak ya da likidite sıkıntısının sonuçlarına katlanacaktır. Yatırılan varlıklardan fon sağlama geciktiğinde fonların ödenmesinde güçlükler doğacak kaynak kullanımında uygunluk sağlanamamış olacaktır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Risk Finansal bünyede borca yer verme kârlılığı artırdığı gibi borçlar içerisinde kısa vadeli olanların oranının artması finansal kaldıracın etkisini daha da artıracaktır. Ancak bu tür finanslama, riskin artması nedeniyle firmanın iflasına dahi neden olabilir. Özellikle satışları istikrarsızlık gösteren, faaliyetleri büyük ölçüde dalgalanan firmalar yukarıda belirtilen biçimde finansman yolunu seçtiklerinde riskleri artacaktır. Bu tür firmalar finans riskini dengelemek için öz kaynaklara dayalı finanslamaya ağırlık vermelidir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Maliyet Kaynakların özelliğine, kullanılış biçimine bağlı olarak, kullanılan fonların maliyetleri de değişmektedir. Kredinin kullanılabilmesi amacıyla hazırlık aşamasında yapılan giderler, ipotek ve teminat verilmesi halinde katlanılacak harcamalar, kredilerin ödenmesi şartları içinde ödemesiz devrelerin bulunup bulunmaması, faiz ödemelerinin kredi kullanımında peşin yapılması ya da gelecek dönemlerde verilmesi, vergi tasarrufu sağlaması gibi işlemler kredinin gerçek maliyetini etkilemektedir. Bir kredi kuruluşundan doğrudan doğruya kredi kullanmayla, sermaye piyasası araçlarını kullanarak, sermaye piyasasında bireysel yatırımcılardan fon sağlamanın maliyetleri de farklıdır. Aracı kuruluşun devreden çıkmasıyla en azından aracı kuruluşun alacağı pay oranında kredinin maliyeti düşecektir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Finansal Kaldıraçtan Yararlanma Firma bünyesinde borca yer vermek suretiyle kârlılığını artırmaktadır. Kullandığı borca karşılık katlandığı maliyetin üzerinde kazanç sağlayan firmalar finansal kaldıraçtan yararlanmaktadır. Ancak bu etkinin de bir sınırı vardır. Borç miktarı arttıkça finansal risk artacağından ilave kullanılacak kredilerin maliyeti daha yüksek olacak dolayısıyla finansal kaldıraç etkisi belli bir noktadan sona tersine dönecektir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Esneklik Fonların kullanılmasında daha rahat davranılması esneklik olarak kabul edilir. Atıl fonların ortaya çıkması durumunda atıl fonları kullanarak borçların ödenebilme avantajı vermesi esnek olmayı göstermektedir. Uzun vadeli kredilerin tercih edilmesi halinde esneklik kabiliyeti azalmaktadır. Uzun vadeli kredilerle sağlanan fonlar uzunca bir süre firmanın kullanımında kalacağından belirsizlik payı yüksektir. Bu tür kredi kullandıran kuruluşlar çok defa kredinin kullanımını kontrol etmek amacıyla sınırlandırıcı işlemlere girerler. Sınırlandırıcı işlemlerde esnekliğin kaybolmasına neden olur. Kısa vadeli kredilerin geri ödeme süresi dar olduğundan, bu tür kaynakların kendisini ödemesi de kolay olur. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Kontrol ve Yönetimin Paylaşılması İhtiyaç duyulan fonların kredi biçiminde kullanılması yeni ortak alma ve yönetimi başkalarıyla paylaşmama gibi üstünlük sağlar. Kredi sözleşmelerine konulan sınırlandırıcı hükümlerle yönetimin serbest kalması engellenebilmektedir. Bu durum uzun vadeli krediler için geçerli olup, kısa vadeli kredilerde geri ödeme yakın olduğu için sınırlandırmaya gidilmemektedir. Kısa süreli kaynaklar krediyi veren kurumlarca da bazen tercih edilmektedir. Kredi taleplerinin yüksek olduğu dönemlerde sık sık yenilenen kısa vadeli kredi verme kredi kuruluşlarınca da tercih sebebidir. Özellikle kredi faizlerinin dalgalandığı dönemde belirsizliği azaltmak için ve fonların kontrolünü yenileyerek sağlamak amacıyla tercih edilirler. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Zamanlama Zamanlama, firmaların fon ihtiyacı duyduklarında rahatlıkla ve elverişli şartlarda kredi bulma imkanıdır. İhtiyacın ortaya çıkışından evvel fonların hazır edilmesi atıl kalmaya neden olur. İhtiyaç duyulduğunda fon bulunamaması da ödemeleri geciktirerek firmayı zor durumlara sokabilir. Sermaye piyasası kısa ve uzun vadeli araçları ile geliştiğinde iyi işler duruma geldiğinde firmalar da sermaye piyasasından fonları uygun şartlarda ve uygun zamanlarda sağlayabileceklerdir. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesi İhtiyacına Etki Eden Faktörler • İşletme Sermayesi İhtiyacını Etkileyen İşletmeyle İlgili Faktörler • İşletmenin Tipi, Faaliyet Konusu ve Büyüklüğü • Cari Aktif ve Pasif Kalemlerin Devir Hızı • Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı • Nakit Devir Hızı • Alacakların Devir Hızı • Stokların Devir Hızı • Tedarik ve Satış Şartları • İşletmenin Likidite Durumu • Stok Değerleme Metotları • İşletme Kapasitesi ve Kullanma Derecesi • Üretim Süresi • Kâr Dağıtımı, ihtiyat ve Büyüme ile ilgili Politikalar • İşletme Gelirlerinin Dalgalanma Derecesi • Satıcı Kredilerinden Yararlanma Derecesi • Sermaye Maliyeti • Amortisman Politikaları • İşletme Yöneticilerinin Risk Karşısındaki Tutumları Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesi İhtiyacına Etki Eden Faktörler • İşletme Sermayesi İhtiyacını Etkileyen İşletme Dışı Faktörler • Vergi Uygulamaları • Yatırım Teşvik Tedbirleri • Fiyat Seviyesindeki Değişmeler, Konjonktürdeki Değişmeler ve Dönemsel Dalgalanmalar • Teknolojik Değişmeler • Finans Kurumlarının Gelişmişlik Düzeyi Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesinin Hesaplanması • Faaliyet Devri Katsayısına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması • Günlük Masraf Tutarına Göre İşletme Sermayesi İhtiyacının Tesbiti • Rasyo Yoluyla İşletme Sermayesi İhtiyacının Hesaplanması Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
İşletme Sermayesinin Hesaplanması İşletmelerin ihtiyaç duyacağı işletme sermayesi tutarları çeşitli faktörlere bağlı olarak artıp azalabilmektedir. İşletme toplumu oluşturan çevre şartları içinde yer almaktadır. Ülkeden ülkeye değişen çevre şartlarını tek başına ya da bir grup işletmenin değiştirmesi mümkün olmamaktadır. Faaliyet sahasının genişliğine göre çevre şartları ulusal sınırların dışına taşarak uluslararası çevre şartlarını da içerecek bir genişliğe ulaşmaktadır. İşletme sermayesi ihtiyacı da bu şartlardan etkilenmektedir. Her işletmenin tipine, faaliyet konusuna, büyüklüğüne, uyguladığı tekniklere vb. faktörlere bağlı olarak, her işletmeyi değişik şekilde etkileyen işletmenin özelliği ile ilgili faktörler işletmeden işletmeye farklılık göstermektedir. İşletme sermayesi tutarının hesaplanılmasına çalışılan bu bölümde, işletme sermayesinin doğru olarak belirlenmesine yardımcı olması amacıyla işletme sermayesine etki eden faktörler ele alınmaktadır. Bu faktörler yukarıda belirtildiği gibi işletmenin çevresiyle ve işletmenin kendisi ile ilgili olanlar biçiminde ayrı ayrı başlıklarda açıklanılmaktadır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Cari Aktif ve Pasif Kalemlerin Devir Hızı Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı Bir dönem içerisinde gerçekleştirilen satışlar tutarının ortalama sahip olunan cari aktif tutarına bölünmesiyle cari aktiflerin devir hızı hesaplanılmaktadır. Formül ile ifade edilmek istenildiğinde, Cari Aktif Devir Hızı = Satışlar/ Cari Aktif Tutarı olmaktadır. Devir hızının yükselmesi cari aktiflerin etkin kullanılarak daha fazla faaliyetin gerçekleştirildiğini düşündürür. Aynı zamanda firmanın likidite derecesinin yüksek olduğunu da gösterir. Satışlara oranla kârlılığı düşük olsa dahi cari aktiflerin devir hızının fazla olması nedeniyle varlıkların kârlılığı artmış olacaktır. Ancak devir hızı tek başına anlamsız kalabilmektedir. Devir hızı artmasına rağmen her devirde sağlanan verim oranı azaldığında toplam varlıkların verimliliği de düşebilecektir Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı Cari aktiflerin devir verimliliği, vergiden sonraki net kârın cari aktif tutarına bölünmesiyle, 20X1 için 54/570 = %9,47 devir başına verim ise, cari aktif devir verimliliğinin cari aktif devir hızına bölünmesiyle (%9,47/1,75 = %5,41) bulunmaktadır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı Tablodan görüldüğü gibi firmanın aktiflerinin devir hızı artmıştır. Kaynaklarının daha etkin kullanıldığı yönünde görüntü varken, cari aktiflerin verimi azalmış olduğundan her devir de sağlanan verimlilik oranı düşmüştür. Devir hızının yüksek olması cari aktiflerin yetersiz kaldığına da gösterge olmaktadır. Cari aktiflerin devir hızlarının fazla veya düşük olması işletme sermayesi tutarının da nasıl etkilendiğine genel bir göstergedir. Çeşitli dönem sonuçları ile ya da benzer firmalarla yapılan karşılaştırmalar suretiyle işletme sermayesi İhtiyacı üzerine etkisi daha iyi ölçülebilmektedir. Her unsurun devri, genel devir içerisinde işletme sermayesi unsurunun yerinin belirlenmesine yardımcı olurken, genel olarak cari aktiflerin devrine katkısının da belirlenmesine yardımcı olmaktadır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Nakit Devir Hızı Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Alacakların Devir Hızı Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Cari Aktiflerin Genel Olarak Devir Hızı Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler Alacaklar henüz tahsil edilmemiş satış bedellerinin bir sonucu olarak firmaya borçlanılmış olan fonlardır. Esas itibariyle, bedeli peşin olarak tahsil edilmeyen her satış bir alacak doğurur. Firmanın alacak tutarını kredili satış hacmi ile müşteriye tanınan kredi vadesi belirler. Firmanın kredi politikasının yanlış belirlenmesi firmayı şüpheli alacak tutarındaki sorundan dolayı iflasa kadar götürebilir. Özellikle düşük enflasyon programının uygulandığı zamanlarda firma iflaslarında belirgin bir artış yaşanacağı beklentisinden dolayı kredi politikasının gerçekçi bir biçimde belirlenmesi hayati önemi haizdir.
Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler Kredili satışların koşulları, firmanın maliyet ve kârlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Sözgelimi kredi koşulları katı olduğunda, alacaklara daha az yatırım yapılır ve buna paralel olarak sorunlu alacaklar da azalır. Bu durumda vadeli satışların azalışı nedeniyle satışların bir ölçüde düşmesi de söz konusudur.
Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler Çalışma sermayesi yönetimine ilişkin kararlar işletmenin diğer bölüm yöneticileri -satın alma, üretim, pazarlama- ile finansman yöneticisi arasında çatışmaya yol açabilmektedir. Bu çelişki özellikle pazarlama ve finansman arasında belirginleşmektedir. Finans yöneticisi, üretim ya da kredili satış süresi boyunca riskleri minimum kılmak amacıyla kredili satışların sınırlanmasını tercih ederken, pazarlama yöneticisi, liberal bir satış politikası izlemeyi tercih ederek, uzun ödeme süresi ve olabildiğince fazla satış ilkesiyle maksimum satış amacına ulaşmayı isteyebilir. Böyle bir çelişkinin olması halinde kuşkusuz işletmenin üst hedefleri gözetilerek çözüm bulunur.
Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler • Esnek bir satış politikası sonucu aşağıdaki maliyetlerin ortaya çıkması mümkündür: • Esnek bir kredi politikası sonucu satışlar daha geniş bir müşteri grubuna yayıldığında, yeni müşterilerin analizi nedeniyle maliyetler artacağı gibi, tahsil giderleri ve tahsil edilemeyen alacakların maliyeti de artabilmektedir. • Alacak hesaplarının herhangi bir kaynaktan finanse edilmesi gerekir. Firmanın alacaklarını yeni yabancı kaynaklarla finanse etmesi durumunda yüklenilecek faizler nedeniyle maliyetler artacaktır. • Firma artan alacakları kendi öz sermayesi ile finanse ederse, bu kez öz sermayenin yeterince kârlı kullanılmaması nedeniyle alternatif maliyetler artar.
Alacak Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler • Kredi politikası belirlenirken üç konu açıklığa kavuşturulmalıdır: • Kime kredi açılacak (Kredi standartları)? Potansiyel bir müşterinin ödeme yeteneği değerlendirilirken moralitesi, finansal gücü, kapasitesi, teminat olarak sunulan varlıklar ve genel ekonomik koşullar incelenir. • Hangi süreyle ve hangi miktarda kredi açılacak (Kredi süresi)? • Kredi koşullarını ihlal eden müşterilere ne gibi yaptırım uygulanacak (Tahsilat Politikası)?
Stokların Devir Hızı Stok çeşidi firmadan firmaya farklılık gösterir. Ticari işletmelerde mamul stokları olarak firmanın satışını yaptığı mal çeşitlerinin tümü ele alınırken, sınai işletmelerde imalatta kullanılan her türlü stok ayrı ayrı ele alınır. İmalat işletmelerinde imal edilen mamul malların devir hızı ile ticari işletmelerin mal stoklarının devir hızı aynıdır. Ticari işletmelerde de çok çeşitli malların tümünün bir arada ele alınmak suretiyle stok devir hızı hesaplanması yanında her mamul çeşidi, mamul kuşağı ya da grubu ile ayrı incelenerek devir hızlarına göre ele alınması stokların yönetimi için gereklidir. Stokların devir hızı; Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Stokların Devir Hızı Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Stokların Devir Hızı Stok devir hızı likidite hakkında da fikir vermektedir. Devir hızının az olması stok yatırımlarının fazla olduğunu ve bu fazla stoklarla faaliyetin gerçekleştiğini belirtir. İşletme sermayesi tutarında stokların payının yüksek olması işletme sermayesine ihtiyacı artırırken, işletme sermayesi kalemleri içerisinde stokların oranının artması likiditenin stoklar ile sağlanabildiğini gösterir. Stok devir hızı arttığında stokların paraya çevrilme hızının yüksek olduğu görülür. Etkin stok kullanımı nedeniyle işletme sermayesi içerisinde stok unsurlarına yatırım azalır. Prof. Dr. Ramazan AKTAŞ
Stokların Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler Alacak hesaplarında olduğu gibi firmanın stok düzeyinin belirlenmesi de bir yatırım kararı olarak değerlendirilir. Finansman yöneticisi, diğer çalışma sermayesi kararlarında olduğu gibi, firma açısından optimum stok miktarını belirlerken firmanın pazar değerinin maksimize edilmesi ilkesinden hareket edecektir. Alacaklar gibi stokların da bağlanan fonlar nedeniyle bir maliyeti vardır. Yetersiz stok bulundurmak, işletmelerde üretim kesilmesine yol açarak müşteri siparişlerinin karşılanamaması riskine neden olur. Buna karşın fazla miktarda stok bulundurmak, işletmenin bağladığı sermaye nedeniyle likiditesini olumsuz etkiler.
Stokların Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler İşletmelerinin belirli bir düzeyde stoğa gereksinme duymaları kaçınılmazdır. İşletmelerde üretim sürecindeki malların yanı sıra hammadde, yarı mamul ve üretilmiş mallar da stok kalemleri arasında yer almaktadır. Hizmet işletmeleri dışındaki tüm işletmeler talep düzeyindeki dengesizlik nedeniyle belirli bir düzeyde stokla çalışmayı tercih ederler. Kredi maliyetinin enflasyon oranından daha düşük olduğu ülkelerde müşteri siparişlerini karşılamanın dışında, stoklara spekülatif amaçla yatırım yapıldığı da görülmektedir.
Stokların Yönetimi ile İlgili Genel İlkeler Hammadde stokları işletmelere mal satın alımında esneklik sağlar. Alacakların yönetiminde olduğu gibi, stoklara yapılan eklemeler sonucu sağlanan gelirler, ek stok bulundurma maliyetinden yüksek olduğu sürece stoklara yapılan yatırıma devam edilebilir. Kuşkusuz bu yatırım kararını işletmenin dönen varlıklara ayırdığı fonlar, stok kontrolü, pazar faiz oranları, alternatif yatırım olanakları ve işletme açısından stokların niteliği de belirleyecektir. İşletmelerde en önemli stok bulundurma giderleri, yükleme, boşaltma, depolama, nezaretçilere ödenen ücretler, stok giriş-çıkış kayıtlarının yol açtığı giderler, sigorta ve kira giderleri gibi giderlerdir.
Stokların Fonksiyonları Mal üreten firmalarda stoklar üç temel grupta incelenmektedir: Hammadde, yan mamul ve tamamlanmış mallar. Bu üç stok türü farklı fonksiyonlar yerine getirmektedir. İşletmeler üretimi aynı anda gerçekleştiremediklerinden yarı mamul stoklarının oluşması zorunludur. Bir işletmenin toplam yarı mamul stok düzeyini, işletme teknolojisi ve üretimin etkinliği belirlemektedir. Örneğin, çivi üreten bir firmanın yarı mamul stokları oldukça düşük iken, üretim süreci uzun olan alkollü içki sanayiinde yarı mamul stokları yüksektir. Kullanılan üretim teknolojisi sayesinde üretim süresini kısaltarak yarı mamul stoklarının azaltılması, firma etkinliğini artıran önemli bir faktördür.
Stok Yönetiminde Etkinlik İlkeleri • Finansman yöneticisi, stok yönetiminde aşağıdaki ilkelere uymalıdır: 1. Beklenen üretime paralel olarak değişen ve işletmenin üretim sürecindeki dalgalanmalara uygun bir hammadde alım politikası izlemek. 2. Sürümü ağır malları elden çıkararak, stok tutma maliyetlerini düşürmek, böylece nakit akımını artırmak. 3. Likidite ya da stok sorunları ile karşı karşıya kalındığında stok düzeyini minimum kılmak.
Stok Yönetiminde Etkinlik İlkeleri 4. Satın alınan veya üretilen mamul malların kalitesini incelemek, satışların kârlılığını sürekli izleyerek değerlendirmek. 5. Henüz yerine getirilmemiş siparişleri özenle kaydetmek ve izlemek. 6. Stoklardan edinilen kârları ve stok kontrol fonksiyonunu belli aralıklarla değerlendirmek. 7. İşletme satışlarının belirli mevsimlerde ya da belirli aylarda yoğunlaşmasını önlemek.