160 likes | 370 Views
Hazırlanışı. Kullanımı. Hazırlayan: Aylin MOL Sınıfı=A.9F No=384. Şifalı Bitkiler. Örnekler. Şifalı Bitkilerin Hazırlanışı.
E N D
Hazırlanışı Kullanımı Hazırlayan: Aylin MOL Sınıfı=A.9F No=384 Şifalı Bitkiler Örnekler
Şifalı Bitkilerin Hazırlanışı Toplanan bitkisel materyal, nadiren taze halde kullanılır. Bitkisel materyalin bozulmasını önlemek ve her an kullanılır durumda muhafaza etmek için bunların kurutulması gereklidir. Kurutulmuş olan drogların tedavi özelliklerini genellikle bir yıl muhafaza edebilmektedir. Bir yıl sonra, drogdaki etkili bileşikler bozulmaya ve bunun sonucu olarak da, drogun etkisi azalmaya başlar. Bu nedenle toplama tarihi üzerinden bir yılı geçmiş olan droglar tedavi amacıyla kullanılmamalıdır. Bir yıllık zaman içinde drogun etkisini kaybetmemesi için drog özel şartlarda saklanmalıdır. Aşağıda etkili bitkisel drog elde etmek ve bu drogları bozulmadan saklamak için gerek genel toplama, kurutma ve muhafaza koşulları anlatılmıştır.
Toplama Toplama genellikle elle veya küçük aletlerle (tırmık gibi) kullanılarak yapılmaktadır. Bazı materyal ( Papatya, Kuşburnu)’in toplanması büyük oranla el emeğine ihtiyaç gösterir. El emeği pahalı olan ülkelerde bu işlerin özel makineler kullanılmaktadır. Bu makinelerin bazıları 100 kişinin yapabileceği kadar bir iş kapasitesine erişmektedir. Bununla beraber makine ile toplama ancak kültürü yapılabilen bitkilere uygulanabilecek bir niteliktir. Drog hazırlanmasında kullanılacak materyal genel olarak aşağıdaki zamanlarda toplanmalıdır. 1- Yapraklar: Bitki çiçek açmaya başladığı zaman 2- Çiçekler: Tamamen açılmadan evvel veyahut tomurcuk halinde. 3- Toprak altı kısımları: Bitkinin toprak üstündeki kısımları kuruduktan sonra. 4- Kabuklar : Bitki yapraklarını döktükten sonra. 5- Meyve ve Tohumlar: Özel kayıtlar yoksa olgunlaştıktan sonra. Yaprak, çiçek ve otlar hiçbir zaman yağmurlu bir günde veya üzerlerine çiğ veya nem varken toplanmamalıdır. Zira böyle bir günde toplanmış olan ıslak ürünü kurutmak ve iyi kaliteli bir drog elde etmek imkansızdır. Kabuklar ise bilakis yağmurlu günlerden sonra toplanmalıdır. Zira bu zamanlarda gövde dallardan soyulmaları kolaydır. Kek, yumru ve rizomlar ise yağmurlardan sonra çıkartılmalıdır. Çünkü bu zamanlarda toprak yumuşak olduğundan topraktan çıkarmak kolay olmaktadır.
Kurutma Taze materyal çok kısa bir zamanda bozulur. Bunlar bozulmadan saklamanın en kolay yolu kurutmaktır. Kurutma işleri sırasında materyal ağırlığının %75 kısmını kaybettiği için kurutma materyalin taşınması ve depolanması yönünden yararlıdır. Kurutma, aşağıdaki usullerden biri takip edilerek yapılır.Seçilecek yol kurutulacak materyalin cinsine ve taşıdığı müessir maddelerin durumuna göre yapılır. Yalnız enzimlerin en etkili olduğu ısının 35 – 50 derece arasında bulunduğunu düşünerek kurutma esnasında materyalin bu ısıda çok az bir zaman kalmasına dikkat edilmesi ve kurutma derecelerinin üstünde veya altında yapılmaması gerekir.
KURUTMA ÇEŞİTLERİ A- Güneşte Kurutma : Bitkisel malzemenin doğrudan doğruya güneşe serilerek kurutulması yöntemidir.Güneşte yapılan kurutma malzemenin taşıdığı su miktarına bağlı olarak, birkaç saat ile birkaç bir kaç hafta arasında tamamlanır. Çok ekonomik kolay bir yöntem olarak ta beraber, yalnız iklimi uygun olan bölgelerde ve güneşe dayanabilen malzeme için kullanılabilir. Çiçekler için bu yöntem uygun değildir. Çünkü güneş çiçeklerin rengini giderir ve soluk renkli bir drog elde edilir. Memleketimizde centiyane kökü, çöven kökü, mazı, meyan kökü, palamut ve salep gibi droglar güneşte kurutularak elde edilmektedir. B- Gölgede kurutma : Malzemenin üzeri kapalı ve yanları açık çardak, sundurma veya hangarlar içersinde kurutulması yöntemidir. Burada malzeme doğrudan güneş ile karşılaşmadan, açık havada, kurutulmuş olur. Malzeme demetler halinde asılır veya kurutma rafları üzerine serilir. Küflenmeyi önlemek ve kurumayı çabuklaştırmak için malzeme sık sık alt üst edilir. İklimi uygun bölgeler için ekonomik ve kolay bir yöntemdir. Yaprak ve çiçek gibi, suyunu kolaylıkla kaybeden malzeme, bu yol ile iyi bir şekilde kurutulabilir. Memleketimizde çok kullanılan bir kurutma yöntemidir.
KURUTMA ÇEŞİTLERİ C- Camkan içinde kurutma: Yukarıda açıklanan iki usulde de malzemenin kurutulması uzun bir zaman alır. Kurutma ısısı yeterli derecede yüksek olmadığından, enzimlerin tesiri ile malzemedeki etkili maddelerin bir kısmı parçalanır. Kurutma süresini kısaltmak ve enzimlerin etkisini azaltmak içir kurutma bir camekan içinde yapılabilir. Bu iş için kışın bitkilerin muhafazası için kullanılan bir camekan (sera) çok uygundur. Malzeme camekan içinde demetler halinde asılır veya kurutma raflarının üzerine bir tabaka halinde seriliri. Bu yöntem İstanbul (Maltepe)’da denenmiş ve çok başarılı sonuçlar alınmıştır. Camekan içinde oluşan, su buharı ile doymuş havanın dışarı atılmasını sağlayan bir aspiratörün camekanın üst kısmına takılması ile çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır. Bu yöntem ile bitkisel malzeme küflenmeden, rengi bozulmadan, temiz olarak ve kısa bir sürede kurutulabilir.
KURUTMA ÇEŞİTLERİ D- Sıcak hava ile kurutma: İklimi açık havada kurutma yapmaya uygun olmayan bölgelerde uygun olmayan bölgelerde uygulanan bir usuldür. Masraflı olmasına karşılık iyi kaliteli drog elde edilir. Kurutulacak malzemenin miktar ve cinsine göre aşağıdaki usullerden biri seçilir. Açık havada yapılan kurutmalarda hava, materyalin taşıdığı suyun %60 kadarını kısa zamanda alır. Geri kalan suyun alınması ise çok uzun bir zaman ister. Bu yüzden zamandan vakit kazanmak istendiği vakit karışık kurutma denilen bir sistem uygulanmaktadır. Bu sistemde materyali önce açık havada kısmen kurutulur ve sonra ısıtılmış hava ( soba ) yardımı ile tamamen kurutulur. Bu gün bilhassa tercih edilen usul açık havada ve gölgede kurutmaktır. Bu usul ile uygun iklimlerde çabuk ve iyi kurutma yapılabilir. Materyali demetler halinde asarak veya dip kısmı kanaviçe veya kafes teli ile kaplı kasalar üzerine ince tabaka halinde yayarak yapılır. Memleketimizde elde edilen hemen hemen bütün drogların kurutulması bu usul ile yapılmaktadır. Kurutma işleminden önce materyali temizlemek lazımsa parçalamak veya kabuklarını soymak faydalıdır. Zira bu işlemleri drog kuruduktan sonra yapmak çok güçtür.
Saklama Kurutulmuş olan materyalin özelliklerini kaybetmeden, muhafaza edilebilmesi için bazı koşullara uyulması gerekmektedir. Saklama sırasında drogun bozulmasına sebep olan üç etken vardır. Rutubet, sıcaklık ve ışık. Bu etkenlerin tesirini önlemek için, genel olarak drogların serin, kuru ve karanlık bir yerde saklanması gerekir. Drog kese kağıdı, bez torba, mukavva kutu teneke kutu veya cam kavanoz içersinde saklanmalıdır. Plastik torba içine konan droglar kısa zamanda küflenmektedir. Genellikle droglar ancak bir yıl saklanabilir. Toplama tarihinden bir yıl sonra drogların etkilerinden mühim miktarda kaybetmeye başlarlar. Bu yüzden tedavi maksadıyla kullanılan drogların her yıl yenilenmesi gerekmektedir.
Şifalı Bitki Örnekleri Aynısafa Alıç Meyvesi Ceviz Yaprağı Çıban Otu Çörek Otu Çuha Çiçeği Eğir Kökü Gümüş Düğme
Aynısafa (Portakal Nergizi Aynısafa (Calendula officinalis) , ülkemizde yetişen bitkiler arasında çok önemli bir yere sahiptir . Bu şifalı bitki ayrıca , altıncık , ölüçiçeği , tıbbi öküzgözü , nergis ve tıbbi nergis olarak da anılır ve sokak çiçekçileri onu susi adı ile de tanırlar . Kansere ve kanser türü çıbanlara karşı kullanılan bitkilerdendir . Bir bahçe çiçeğidir o . 50cm kadar uzar , çiçek renkleri sarıdan portakal rengine kadar değişir , sapı ve yaprakları etlidir ve tutulduğunda , sanki yapışkanmış gibi hissedilir . Bazı değişik türleri de vardır , ama hepsinin şifalı özelliği eşittir . Sabahları saat 70den sonra da çiçekleri kapalı kalmayı sürdürdüklerinde , o gün yağmur yağacak demektir . Bu yüzden bitki , eski çağlarda yağmur göstergesi olarak bilinirdi . Bitki , çiçekleri , yaprakları ve sapları ile toplanır ve kullanılır . Fakat , güneşin en yakıcı olduğu zamanda toplanması gerekir , çünkü , bitkinin şifalı gücü ancak o sırada doruğa ulaşmış olur . Kırağı düşene kadar , yani sonbahar sonlarına kadar bahçeden taze olarak toplanabilir .
Alıç Meyvesi Alıç (Crataegus oxyacantha);10 metreye kadar yükselebilen, dikenli, beyaz veya pembe çiçekli bir ağaçtır. Meyveleri 6-10 mm çapında, 1-3 tohumlu, esmer-kırmızı veya kırmızı renklidir. Hafif ekşimsi lezzetli meyveleri yenilmektedir. Alıç ağacının yaprak, çiçek ve meyveleri Orta Çağdan beri özellikle kalp destekleyici ve kalp-damar sistemi fonksiyonlarını normalize etmek için kullanılmaktadır. Her biri, bitkiye çok güçlü antioksidant özellikler veren flavonoid (flavonlar) bileşikleri açısından oldukça zengindir. Alıç, kalp-damar sistemi (cardiovascular system) üzerinde pozitif etkiler gösteren 3 grup ana bileşik içerir. Bu bileşikler; triterpenoid saponinler (triterpenoid saponins), aminler (amines) ve flavonlar (flavonoids) ’ dır. Alıç’ ın antioksidant etkisi, serbest radikal oluşumunu engelleyerek (inhibe ederek) kalbin tümünü olumlu yönde etkilemektedir. Avrupalı araştırmacılar, bu bitkinin kalp ve beyne olan kan akışını ve kalbin kasılma gücünü artırdığını, kalbi düzensiz atışlara (kalp ritm bozukluğu) karşı koruduğunu ve kan basıncını (tansiyon) dengelediğini göstermişlerdir. Alıç içerisindeki etken maddeler kalp kasları dejenerasyonunda ve koroner damarlardaki daralmalar sonucu gerekli miktarda kanın ve oksijenin kalp kaslarına gönderilememesi durumundaki oksijen yetersizliğine karşı da kalbin korunmasına yardımcı olmaktadır. Bilindiği gibi bu durum, şiddetli göğüs veya kalp ağrısı şeklinde kendini gösteren ve angina’ (anjina pektoris) olarak bilinen bir rahatsızlığa yol açabilmektedir.
Ceviz Yaprağı Ceviz Ağacı (Junglans Regia), daha yapraklanmadan, Mayıs' ta çiçeklenir. Taze yaprakları Haziran' da, kolayca delinebilecek durumdaki meyveleri Haziran ortasında ve olgunları ise Eylül'de toplanır. 25-30 m kadar yüksekliğe ulaşabilen, kışın yaprak döken gösterişli bir ağaçtır. Yapraklar tek tüysü, yaprakçıklar tam kenarlı ve kuvvetli kokuludur. Drog elde etmek için yapraklar Haziran ve Temmuz aylarında toplanır, havadar ve gölgeli bir yere serilerek kurutulur ve ince kıyılarak hava almayan kaplarda saklanır. Ceviz ağacı, Kuzey doğu ve doğu Anadolu' da yabani olarak yetiştiği gibi, bahçelerde de yetiştirilmektedir. Yaprakları tanen, eterli uçucu yağ, juglan (mantar hastalıklarına karşı etkili), C vitamini ve flavonlar içermektedir. Ceviz yaprağının kan durdurucu-sıkıştırıcı (astringent), kuvvetlendirici (tonik) ve bağırsak kurtlarını veya solucanlarını düşürücü (antihelmintik) etkisi vardır. Yaprak çayı, sindirim bozukluklarında, kabızlıkta, iştahsızlıklarda ve kan temizliğinde etkilidir. İştah açıcı, kan şekerini düşürücü ve kuvvet verici etkileri vardır. Deri hastalıklarında antiseptik olarak haricen kullanılır. Ceviz yaprağı kaynatılarak, tüm sıraca (scrofula), frengi (sifilis), egzama (mayasıl), herpes (uçuk) ve raşitik hastalıklarda, kemik çürümesinde, kemik deformasyonunda ve ayrıca, iltihaplı el ve ayak tırnaklarında kullanılabilen çok etkili bir banyo katkısı elde edilir. Favus ve uyuz hastalıklarında, hasta bölgeler, taze ceviz yaprağının kaynama suyu ile yıkandığında, kısa sürede düzelme görülecektir..
Çıban Otu Germenlerin yaşadığı bölgeleri ele geçiren Romalılar, topraklarına çok bağlı bu insanlardan, en çok değer verdikleri şifalı bitkiler olarak, çıbanotunu (Veronica officinalis) tanımışlar. Yavşanotu diye de anılan çıbanotu, kuru toprağı sever. Ormanlarda, ağaçların kesilmiş olduğu yerlerde, çitlerin diplerinde, hendeklerde, yol ve orman kıyılarında yetişir. Toprağın üstünde yatan tüylü ve sürüngen sapındaki, kenarları dişli yaprakları gümüş gibi parlar. Başını yukarı doğru kaldırmış olan çiçek başağındaki çiçekler, açık mavi-menekşe rengidir. Yapraklar, dokunulduğunda, saptan kolayca ayrılırlar. Çiçeklenme zamanı Mayıstan Ağustos’ a kadardır. Üstünde çiçeklerin açmış olduğu, sap bölümü toplanır. En etkili olan bitkiler, orman kıyılarında ve meşe ağaçlarının altında yetişenleridir. Bu geleneksel bitki, kan temizleyici olarak çok aranır ve taze ısırgan otu yaprakları ile birlikte kullanıldığında, kronik egzamaları iyileştirebilir. Şu konuyu önemle belirtmek isteriz ki,ruhsal sürmenajlardan kaynaklanan sinirlilik hallerinde bitki iyileştirici güçlere sahiptir. Geceleri yatmadan önce içilen bir bardak çay gerçekten rahatlatır. Ünlü herbalist Künzle, özellikle, yoğun beyinsel çalışma yapmak zorunda olanlara, uykudan önce bu yatıştırıcı çaydan bir bardak çay içmelerini öneriyor. O, belleğimizi güçlendirecek ve baş dönmelerini yok edecektir.
Şifalı Bitkilerin Kullanımı Toz Bitki parçalarının bir madeni havanda dövülmesi veya bir değirmende çekilmesi ile elde edilir. Parça büyüklüklerine göre kaba, orta, ve ince olabilir. Hap olarak veya güllaç içinde alınacak tozların ince olması tercih edilir. Tozların alınmasında kullanılacak en kolay yol, önce tozun yarım su bardağı içine dökülmesi ve iyice karıştırıldıktan sonra bu karışımın içilmesi en uygun olanıdır. Hap İnce toz halindeki drogun bir yardımcı madde (sıvağ) yardımı ile hap haline getirilmesi ile elde edilir. Hapların ağırlığı 1-2,5 gram arasında olmalıdır. Daha büyük hapların alınması güçtür. Sıvağ olarak bal, şeker şurubu, nişasta leblebi unu, arap zamkı, meyan balı gibi tedavi etkisini etkilemeyen maddeler kullanılmalıdır. Drog tozu uygun sıvağ maddesi ile hamur haline sokulur, bu hamur avuç arasında döndürülerek uygun uzunlukta bir çubuk yapılır, çubuk bir bıçak yardımı ile uygun büyüklükte parçalara bölünür. Ve her bir parça yuvarlanarak hap haline getirilir. Hapların birbirine yapışmaması için aralarına meyan kökü tozu veya talk tozu konulur. Drogların ilaç olarak kullanılmasında en çok kullanılan bir şekildir. u hazırlamak için ufalanmış nebat (bitki) parçaları üzerine kaynar su dökülür ve karışım kapalı bir kapta sık sık karıştırılarak, çok hafif ateş üzerinde 3-5 dakika tutulur, soğuduktan sonra ince bir tülbentten süzülür. Kullanılacak drog miktarı genellikle 100 gram su için 2 gram bitkidir. Bu durum bazen hastalığa göre kullanılacak bitki miktarını fazla olması gerektiği zamanlarda vardır. İnfüsyonlar her defasında taze olarak hazırlanır. Tatlandırıcı olarak içersine bal konulabilir. İnfuzyon
Şifalı Bitkilerin Kullanımı Dekoksiyon Dekoksiyon hazırlamak için ufalanmış bitki kısımları üzerine kafi miktarda soğuk su konulur ve hafif ateş üzerinde sık sık karıştırmak suretiyle yarım saat ısıtılır ve sıcakken bir tülbentle süzülür.Tıbbi bitkilerin ilaç haline getirilmesinde en çok kullanılan yol infüsyon ve dekoksiyon yollarıdır. Bu tip prepartların hasırlanması için yukarıda bildirilen şekilden, tartı ve ölçü olanakları bulunmayan durumlarda da hazırlanabilir. Merhem Katı yağ, sıvı yağ (zeytin yağı, badem yağı ), lanolin ve vazelin gibi sıvağlar ile yapılan ve dışarıdan kullanılan ilaç şekilleridir. Merhem hazırlamak için, merhem içine konulacak madde veya maddeler önce havanda iyice toz haline getirilir. Sonra bir miktar sıvı yağ maddesi üzerine azar azar ilave edilerek havanda karışımı devam edilir. Ayrıca merhemler ikinci bir yol olarak ta iki avuç taze bitki ince kıyılır. 500 gr içyağı veya bir doğal margarin, sanki kızartma yapılacakmış gibi, bir kabın içinde kızdırılır. Bitkiler bu kızgın yağın içine atılarak karıştırılır, 1-2 dakika sonra ateş söndürülür, kabın kapağı kapatılır ve soğumaya bırakılır. Tıbbi Yağ Genellikle haricen kullanılan bir ilaç şeklidir. 10 kısım kuru drog 100 kısım zeytin yağı veya haşhaş yağı içinde bir müddet ( 14 gün ) güneşte tutulması ve süzülmesi ile elde edilir. Bitki yağı hazırlamak için, çiçekler veya yapraklar gevşek biçimde bir şişeye doldurulur ve bitkilerin iki parmak üstüne çıkacak miktarda, sızma zeytinyağı eklenir. 14 gün boyunca güneşte veya sıcak bir ortamda bekletildikten sonra tülbentten geçirilerek süzülür.
Kaynaklar 1-"Tanrı'nın Eczanesinden Sağlık", Maria Treben 2-Türkiye'de Bitkilerle Tedavi, Prof.Dr. Turhan Baytop, I.U Eczacılık Fak. 3-Eröztürk N.: Bir Yudum Sağlık, Anahtar Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 2000