1.13k likes | 1.8k Views
Kan Fizyolojisi. Öğr .Gör. Emine KILIÇ TOPRAK. Kanın Kompozisyonu. KANIN GÖREVLERİ. 1.Taşıma görevi; oksijen, karbondioksit, besinler, atık ürünler 2.Düzenleme görevi; hormonlar ve ısı 3.Koruma-Savunma görevi; Lökositler 4.Kanamayı durdurma görevi; Pıhtılaşma mekanizması.
E N D
Kan Fizyolojisi Öğr.Gör. Emine KILIÇ TOPRAK
KANIN GÖREVLERİ 1.Taşıma görevi; oksijen, karbondioksit, besinler, atık ürünler 2.Düzenleme görevi; hormonlar ve ısı 3.Koruma-Savunma görevi; Lökositler 4.Kanamayı durdurma görevi; Pıhtılaşma mekanizması
Taşıma Görevi • Hücreler ile dış ortam arasında madde taşır. • Sindirilmiş besinlerin dokulara taşınması • Enzimlerin taşınması • Metabolik artıkları hücrelerden alarak dışarıya atılacağı veya zararsız hale getirileceği organlara (böbreklere, karaciğere, akciğerlere ve ter bezlerine) taşır. • O2 ve CO2’nin dokulara ve solunum organlarına taşınması • Hormonların salgılandığı yerden hedef organa taşınması • Isının dışarı yayılacağı yüzeylere taşınması
Düzenleme Görevi • Pıhtılaşmayla kanamayı durdurur. • Kanın deriye akımının artması ya da azalmasıyla vücut ısısını ayarlar • Asit baz dengesinin düzenlenmesinde görev alır. • Kan taşıdığı tampon bileşiklerle pH’ın korunmasına yardımcı olur. • Optimum vücut sıcaklığını 36-37oC, pH’ı 7,35-7,45 arasında tutar • Vücudun iç dengesinin korunmasını sağlar
Koruma Görevi • Bileşiminde bulunan çeşitli proteinler, antikorlar ve lökositlerle mikroorganizmalara ve organizmanın kendine yabancı bulduğu her çeşit etkene karşı organizmayı korur. • Vücuda giren yabancı maddelerin (virüs ve bakteriler) fagosite edilmesi ve antikorlarla zararsız hale getirilmesi için ortam oluşturur (Lökositler)
Kanamayı Durdurma Görevi • Enzim ve kan pulcuklarıyla (trombosit) kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kan kaybını önler
Dolaşımdaki kan hacmi, vücut ağırlığının ~%7-8’i kadar Erişkin bir erkekte 5-6 litre kadında ise 4-5 litre kan bulunur bu farklılık daha çok vücut ağırlığıyla ilgilidir. İnsanda vücut ağırlığının yaklaşık %7’si kandır. Yani vücut ağırlığı 70 kg olan bir kişide yaklaşık 5 litre kan bulunur. Kan hacminin normal oluşuna normovolemi, az oluşuna hipovolemi, fazla oluşuna hipervolemi adı verilmektedir. (yaş, cinsiyet, vücut tipine göre farklı) %80’i sistemik dolaşımda %75 venöz %15 arteryel %10 kapiller %20’si pulmoner dolaşımda %46 venöz %46 arteryel %7 kapiller
Fiziksel özellikleri • Rengi kırmızı • açık-koyu • Hafif tuzlu • Yağ asitlerinden dolayı özel kokulu • Sıcaklığı 38oC • pH • 7.35-7.45 • E;5-6 lt, K;4-5 lt
Hematokrit: kandaki hücrelerin % miktarıdır. Sağlıklı erkeklerde % 40-49 kadınlarda ise % 37-47 oranında bulunur. Kanın santrifüj edilmesiyle özel çizelgeler yardımıyla okunur. Eritrositler, en altta ve en kalın tabaka olarak, Lökositler, ortada daha ince bir tabaka olarak görülür.
Kanın Yapısı *KAN HÜCRELERİ (%45) *PLAZMA (%55) Su, protein, yağ, glikoz, aminoasit, eriyik tuzlar, vs…
Hacminin, %90-92` si su, geriye kalanın çoğunluğunu plazma proteinleri oluşturur. Aminoasitler, karbonhidratlar, yağlar, tuzlar, potasyum, kalsiyum, magnezyum, klorit, anorganik iyot, hormonlar, enzimler, üre, ürik asit, laktik asit ve antikorlar KAN PLAZMASI
Plazma Proteinleri • Kan hacminin % 55’i plazmadır. Plazma hacminin de %92’si sudur. Ortalama olarak 100 ml plazmada 7.6 gr protein vardır ve üç ayrı sınıfa ayrılırlar. • Plazmada bulunan proteinler onkotik basınç oluştururlar. • Onkotik basınç doku ile kapiller damarlar arasındaki sıvı alışverişinde önemli rol oynar. • Plazma proteinlerinin oluşturduğu onkotik basınç sıvının damar içine geri alınmasını sağlar.
Plazma proteinlerinin % 60’ını temsil ederler. Damar duvarında ozmotik(onkotik) basınç yaratır. Albümin konsantrasyonu düştüğünde damar dışına sıvı geçişi olur. Buna ödem denir. Krc’deyapılır Taşıyıcı; Yağ asitleri Hormonlar Bilirübin Enzim ilaç Albümin
Regulation of colloidal pressure Gaw: Clinical Biochemistry; Churchill Livingstone (1999), p. 44.
Plazma proteinlerinin % 36’sı Taşıyıcı ve immünglobulinler diye ikiye ayrılır. 3 tipi vardır 1- Gama globulinler immunoglobulinler antikor (Ab) 2- Alfa ve Beta globulinler (taşıyıcı) Alfa ve beta globulinlerlipidleri ve yağda eriyen vitaminleri kanda taşırlar. transport globulinler Demir taşıyan transferrin Hormon-bağlayıcı (tiroid H) Apolipoproteinler(yağlar) Steroid-bağlayıcı (testosterone) Globülin
Plazma proteinlerinin % 4’ü Kanın pıhtılaşmasında rol alır Plazmadan pıhtı uzaklaştırılırsa = serum. Belli şartlarda fibrin denilen ipliksi yapılara dönüşürler. Fibrinojen fibrine dönüştüğünde plazmadan geri kalan sıvıya serum adı verilmektedir Fibrinojen
Serum ve Plazmanın Farkı???? Serum da kanın sıvı kısmıdır. Ancak serum kan pıhtılastıktan sonra olusan sıvı kısmıdır. Serumun plazmadan farkı, serum içerisinde fibrinojenin bulunmamasıdır. Serum elde edilmesi için kana herhangi bir madde ilave etmeksizin pıhtılasması beklenir ve ardından dinlendirilerek yada santrifüj edilerek pıhtının (hücresel kısım) dibe çökmesi saglanır.
Kan hücrelerinin % 50`sini oluştururlar. Taşıdıkları hemoglobinden (15g/dl) dolayı kırmızı renktedirler 1mm3 kanda erkeklerde 5 – 5.5 milyon kadınlarda 4.5 – 5 milyon Ortçapları 7-8 mikrometre Kalınlıkları 2,5 mikrometre, merkezde 1 mikrometre Ort hacimleri 90-95 fl Tüm omurgalılarda yükseklere çıkıldıkça kandaki sayıları artar 1. Alyuvarlar (Eritrositler)
Bu yapı şekli eritrositlerin yüzey alanının genişlemesine ve 4 µm gibi çok dar kapillerlerden geçebilmelerine olanak sağlar. • Mitokondri ve DNA gibi pek çok organeli içermezler. Mitokondri olmadığından enerji ihtiyaçları için aldıkları glukozu oksijensiz olarak yıkarlar böylece dokular için taşıdıkları oksijeni maksimum oranda ihtiva ederler
Hemoglobintaşıyançekirdeksizveorganelsizhücrelerdir. İkitarafıiçbükeydisklerşeklinde Alyuvarlarkılcaldamarlardangeçerlerkenşekilleriniönemliölçüdedeğiştirebilirler Ömürleri 120 gün kadardır. Her bir eritrosit 280 milyon hemoglobin molekülü içerir Karbonik anhidraz enzimini içerir -fazla miktarda CO2, kandaki H2O ile tepkimeye girer ve HCO3 halinde Akc’lere taşınır- ERİTROSİTLER (Kırmızı Kan Hücreleri-Alyuvarlar)
Hemoglobin • globulin + hem • Her bir molekül Hb 4 molekül oksijen taşır • O2 taşıyan Hb • CO2 taşınımına yardım eder
HEMOGLOBİN • Eritrosit içindeki proteinin en büyük kısmını oluşturur% 95 oranında • kanla taşınan oksijenin % 98’i bu moleküle bağlı olarak taşınır • Eritrosithacmininyaklaşıküçtebirini hemoglobin • K 14 gr/dl • E 16 gr/dl • Hemoglobin molekülü hem veglobinmoleküllerinin4’er tanesininbirarayagelmesiyleoluşur. • Hem molekülününyapısındabulunandemiroksijenibağlar • 1 gr Hb, 1,34 ml O2bağlar • Normalde her desilitrede erkekte 21 ml kadında 19 ml oksijen taşınabilir. • Hemoglobin oksijenlegevşekvegeridönüşümlüolarakbağlanır. • Hemoglobin hidrojeni bağlayarak asit baz dengesini düzenler.
Eritrositlerin esas fonksiyonu akciğerlerden dokulara oksijeni ileten hemoglobini taşımaktır.
HEMATOPOEZ • Eritrositlerin üretimi: • embriyonik yaşamın ilk birkaç haftasında primitif çekirdekli eritrositler vitellus kesesinde, dalak, karaciğerde • Gebeliğin 2. trimesteri sırasında esas olarak karaciğer, dalak ve lenf düğümlerinde
Gebeliğin son ayı ve doğumdan sonra ise kemik iliğinde • 5 yaşına kadar tüm kemiklerin ilikleri • 20 yaş üzerinde humerus ve tibanınproksimal bölümleri dışında uzun kemiklerin ilikleri yağlanır ve eritrosit yapımı durur. Bu yaştan sonra eritrosit yapımı vertebralar, sternum, kostalar ve iliak kemik gibi kemiklerin iliklerinde devam eder. • Yaş arttıkça ilik daha az üretken olur. • Yetişkin bir insanda eritrositler, lökositlerin çoğu ve trombositler kemik iliğinde oluşur.
Retikülositte, Hb oranı yüksektir (yaklaşık %80 kadar) Nükleus yoğunlaşarak küçülür Endoplazmikretikulum vardır Az miktarda golgi kalıntısı, mitokondri ve sitoplazmikorganeller içerir. Retikülositler kemik iliğinden diapedez yoluyla (kapillermembranınporlarından sıkışarak) kana geçerler. Retikülositlerdekibazofilik materyal 1-2 günde kaybolur ve olgun retikülosit haline dönerler.
Eritrosit üretiminin temel düzenleyicisi olarak doku oksijenlenmesi: Dokulara taşınan oksijen miktarının azalmasına neden olan her koşul eritrosit üretim hızını arttırır. Havadaki oksijen miktarının büyük oranda azaldığı çok yüksek yerlerde dokulara yetersiz oksijen taşınır ve bu eritrosit yapımının artmasına neden olur.
Eritrosit üretimini arttıran esas faktör dolaşımdaki yaklaşık 34.000 molekül ağırlığındaki glikoprotein olan eritropoietin hormonudur. • Normal kişilerde tüm eritropoiteinin yaklaşık % 90’ı böbreklerde geri kalanı karaciğerde sentezlenir. Bu hormon eritroblastları oluşturan kök hücrelerinin ve eritroblastların bölünmesini uyarır. Ayrıca hemoglobin sentezini de arttırarak fonksiyonel eritrositlerin oluşmasına neden olur. • Eritrositlerin olgunlaşma evrelerinde ise vitamin B12 ve folik asit önemli iki vitamindir. Bu vitaminlerin eksikliğinde Megaloblastik anemi oluşur.
Eritrositlerin yıkımı:Eritrositler kemik iliğinden dolaşıma çıktıkları zaman yıkılmadan önce ortalama 120 gün dolaşımda kalırlar. • Eritrositler yaşlanmaya başladıkça metabolik sistemleri giderek daha az aktif hale gelir ve yaşamsal olayları zayıfladığı için hücre daha kırılgan olmaya başlar. • Ayrıca bu süre boyunca çeşitli mekanik streslere maruz kaldıklarından fonksiyonel özellikleri kaybolmaya başlar. • Bu durumda yıkılmalarına ve yenilerinin sentezine gerek vardır. • Eritrosit membranı kolayca zedelenebilir hale geldiği zaman dolaşımdaki dalak gibi bazı dar noktalardan geçerken eritrositler yırtılır ve yıkılır (hemoliz) veya buradaki fagositoz yapan hücreler yaşlı eritrositleri tanır ve hemoliz olmadan önce onları fagositoza uğratarak (yutarak) ortadan kaldırır. • ayrıca bu fagositoz olayı karaciğer ve kemik iliğindeki bazı özel hücrelerce de gerçekleştirilir.
Hematokrit Erkekte: % 44-46 Kadında: % 40-42
Sedimantasyon: Pıhtılaşmasına engel olunmuş kanın eritrositlerinin rulo formu oluşturarak para yığınları şeklinde çökme hızlarına denir. Westergren (200 mm dereceli pipet) adı verilen bir aletle ölçülmektedir. Erkek:3-8 mm /saat Kadın:7-12 mm / saat
ESH (Alyuvar çökme hızı) • ESH'ın azaldığı durumlar: . Polisitemi • ESH'ın arttığı durumlar: • . Enfeksiyon hastalıkları globulin artışı. Doku yıkımı hastalıklarıfibrinojen artışı Tümörler. Verem. Romatizmal ateş. Romatoidartrit. Bağ doku hastalıkları. Glomerülonefrit. Miyokardenfarktüsleri
Anemi= Kansızlık • Sebepleri: • Demir eksikliği (en sık) • Kan kaybı • Eritrosit yapım bozuklukları • Eritrositlerin yapısındaki bozukluklar nedeniyle normal yaşam sürelerinden önce dolaşımdan yıkılarak uzaklaştırılmaları • Aneminin tersi duruma ise polistemi adı verilir.
Anemiler • Kan kaybı anemisi • Aplastikanemi Kurşun, x ısınlarına maruz kalma • Megaloblastik anemi B12 vit Folik asit İntrinsik faktör • Hemolitikanemi orak hücre anemisi(sicklecell anemi) TalasemiAkdeniz anemisi; hemolitik anemi (Hb’dekialfa veya beta zincirlerinden biri eksik)
Polisitemi • Sekonderpolisitemi Hipoksi Dolaşım bozuklukları Akciğer hastalıkları yüksek yer • Poisitemivera • Gen anormalliği, viskozite artar
Kan grupları • Eritrosit membranındaözellikleri kalıtımla belirlenen özel yapıda glikoproteinler veya glikolipitler bulunur. Bunlara yüzey antijeni denmektedir. • Bu antijenlereaynı zamanda aglutinojen de denmektedir. • A, B ve D (Rh) antijenleridir. • Bunlara göre A, B, AB ve O olmak üzere 4 ana kan grubu bulunur. • A grubu kanda sadece A aglutinojeni • B grubu kanda sadece B aglutinojeni • AB grubu kanda sadece AB aglutinojenleri bulunurken • O grubu kanda hiç aglutinojen bulunmamaktadır.
Aglutinin: Bunlar plazmada bulunan ve yabancı eritrositler ile antijenlere saldıran moleküller (antikorlar)dir. • A grubu kanda anti-B aglutinin’i • B grubu kanda anti-A aglutinin’i • O grubu kanda hem anti-A hemde anti-B aglutinin’leri bulunurken • AB grubu kanda ise anti-A ve anti-B aglutininleri bulunmamaktadır. • Aglutinin + Aglitinojen = Aglutinasyon = Hemoliz.