E N D
TÜRKKAHVESİNİN TARİHİ Geçmişte zaman zaman "siyah inci" veya "Müslümanların şarabı" olarak nitelendirilen kahvenin macerası Arabistan'da başlamıştır. Kahvenin anavatanı,Etiyopya'nın güneyinde adı Kaffa olan bir yerdir. Keçilerin yedikten sonra ele avuca sığmaz bir hal almalarıyla farkedilen bu bitkiyi keşfetme bir keçi çobanına aittir.. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
Türklerin kahveyle tanışması 16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Yemen Valisi Özdemir Paşa'nın kahveyi Osmanlı Sarayına kabul ettirmesiyle kültürümüze yerleşen bu tat, Avrupa'ya da Türkler tarafından yayıldığı için uzun yıllar "Türk kahvesi" olarak anılmaktadır. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
Önceleri çiğ tane olarak alınıp tavalarda kavrulan, dibeklerde dövülen ya da el değirmenlerinde çekilen kahveyi hazırlamak hayli yorucu bir işti. 1871 yılında kurukahveci Mehmet Efendi kahveyi ilk kez dolaplarda kavurup değirmende öğüterek toplu üretime başlamıştır. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
Türklerle özdeşleşen kahve, kültürümüze o kadar yerleşmiş ki sabah kahvesinden önce yenilen altlık mahiyetindeki yemeğe "kahve altı" denilmiş. Zamanla kahvaltı olarak söylenilen, günün en önemli yemeğinin adı da buradan gelmektedir. Asırlardır en güzel geleneklerimizden biri olan kahve içimi bugün bile her evde bir tören havasında gerçekleşmektedir. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
Kahve Türk toplumsal tarihinin demirbaşlarındandır. Sosyal hayat ve iliskiler, kahvehane kültürüyle gelişmiştir. Tarih içinde Türk Kahvesi, Türk sosyal yasantisindaki yerini olusturdugu gibi, misafirperverlik, kiz isteme gibi "allaturca" (Türk usulü) kültür ögelerini de yaratmıştır. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
GeleneksellezzetinSIRRI Tiryakiye yakışır bir kahve ağır ateşte 15-20 dakika pişirilmelidir. Her fincan için, bir kaşık kahve, bir silme kaşık şeker ve bir fincan su konulmalıdır. Köpükler fincanlara dağıtıldıktan sonra cezve tekrar ateşe konmalı, biraz ateşte tutulduktan sonra kalan kahve fincanlara dağıtılmalıdır. Köpüğünün bol olmasına özen gösterilen kahvenin lezzetinin yanında, ikramının şekli de önemlidir. Örneğin eskiden kahveler şekersiz yapılır, öncesi veya sonrasında şekerleme, reçel veya lokum gibi tatlı şeyler yenirdi. Türk Kahvesi sunulurken yanında su verilmesidebir gelenektir. Içilen su ağzı kahve lezzetine hazırlar. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
FALA İNANMA FALSIZ KALMA! Türk kahvesine ilişkin başka bir gelenek de özellikle kadınlar arasında yaygın olan kahve falıdır. Kahveler içildikten sonra dilekler dilenir, fincanlar ters çevrilerek kapatılır ve soğumaya bırakılır. Fincanlar ters çevrildiği için tabakta ve fincanda telvenin oluşturduğu çeşitli izler ve işaretler “bilir kişilerce” yorumlanır. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
SAĞLIK AÇISINDAN ÖNEMİ Kahvenin içerdiği kafein maddesi, sinir sistemini uyarıp zihinsel aktiviteyi güçlendirir. Uyuşukluğu giderip enerji verir ve uyanık kalmayı sağlar. Kahvenin icindeki kafein idrar sökücü olmakla birlikte böbrekleri sussuz bırakır. Kahveden sonra içilecek bir bardak su ile bu telafi edilebilir.
Kahvenin karışık bir kimyasal yapısı olmakla beraber, nefes yollarını açan bu etkisi içerdiği kafeinden dolayıdır. Kafein, astım ve bronşit tedavisinde günümüzde de hâlâ kullanılan bir kimyasal maddedir. Kahvenin sıcak bir içecek oluşunun daralmış bronşların genişlemesine katkısı olduğu gibi, alınan sıvının yapışkan salgıları yumuşatması ve daha kolay çıkarılmalarına katkı sağlaması da mümkündür. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
Yapılan araştırmalar düzenli olarak kahve içen yaşlı kişilerin düşünme potansiyelinin içmeyenlere oranla daha fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca kahve içenlerde içmeyenlere nazaran daha az diş çürüğünün olması, bir başka dikkat çekici araştırma sonucudur. Kahve içtikten sonra organizmada ani değişiklikler olmaktadır. Tüm vücut ani bir enerji akımı ile dolmaktadır. Tüm bu olumlu yönlerine rağmen kahveyi çok fazla tüketmemekte fayda var. Çünkü aşırı kahve tüketimi sürekli bir uykusuzluğa ve mide rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
BOL KÖPÜKLÜ BİR KAHVEYEKİMHAYIR DİYEBİLİR Kİ? Geleneksel Türk kültürünün en özel alışkanlıklarından biridir Türk kahvesi. Aile toplantılarının, bayram ziyaretlerinin vazgeçilmez unsurudur. Akşamları yemeklerden sonra içilen bir fincan Türk kahvesi ayrı bir zevktir. Kız istemeye gidildiğinde yapılan bol köpüklü kahveler el becerisinin bir göstergesi sayılır. Türk misafirperverliğinin en önemli öğesidir. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ
Bizde kahve daha çok ‘kırk yıl hatırı' olması ile tanınır, ama kahve dengeli ve yeterli tüketildiğinde nefes yollarını açan, solunumu rahatlatan ve astıma , bronşite de iyi gelen bir içecektir aynı zamanda. Türk kahvesi,en güzel sohbetlerin vazgeçilmez unsurlarından biridir.Hadi, kendinize şöyle güzel bir kahve yapın, afiyetle için. Prof.Dr.Semih ÖTLEŞ