791 likes | 1.52k Views
ANNE BABA TUTUMLARI. PSİKO – DUYGUSAL ÖĞELER. SOSYO-EKONOMİK ÖĞELER. Anne- baba- çocuk. Roller. İletişim(konuşma-dinleme-geri bildirim). İş gücüne katılım. Güven- paylaşım-sevgi-saygı. Sosyal statü. KİMLİK TOPLUMSALLAŞMA. BİREY. AİLE.
E N D
PSİKO – DUYGUSAL ÖĞELER SOSYO-EKONOMİK ÖĞELER Anne- baba- çocuk Roller İletişim(konuşma-dinleme-geri bildirim) İş gücüne katılım Güven- paylaşım-sevgi-saygı Sosyal statü KİMLİK TOPLUMSALLAŞMA BİREY
AİLE • Eşlerin duygusal ve fiziksel gereksinimlerini karşılayan yasal birliktelik • Ortak amaçları, inançları,çıkarları ve kuralları olan insan kümesi • Çocukların beslenip, bakıldığı ve eğitildiği birincil ortam
Aİleeğİtİmİ • ÇOCUK • SÜREKLİ BİR GELİŞİM • DEĞİŞİM
AİLE İÇİ İLETİŞİM Çocukların sağlıklı gelişim gösterebilmeleri için anne baba ve çocuklar arasındaki iletişimin sağlıklı olması gerekir. Aile ortamında sağlıklı iletişimin kurulabilmesi için aile bireylerinin birbirlerinin düşüncelerine ve fikirlerine saygılı olması ve onları dinleyip anlamsı gerekir.
İLETİŞİM ENGELLERİ • Emir verme • Uyarma - gözdağı verme • Ahlak dersi verme • Öğüt verme - çözüm getirme • Nutuk çekme - nasihat etme • Yargılama – eleştirme - suçlama • Övme – aşırı güven verme • Duygularını hafife alma
İletİşİmengellerİnİnsonuçlarI • Savunmacı olur • Konuşmayı engeller • Yetersiz olduğunu hissettirir • Kızdırır – küstürür • Kavgacı yapar – karşı saldırıya geçer • Anlaşılmadıklarını hissettirir • Anne babasının kendisiyle ilgilenmediğini düşünür • Sorgulanıyor duygusuna kapılır
Anne babanInebeveynlİk görev ve sorumluluklarI • Çocuklara doğru örnek olmak • Çocukları korumak ve desteklemek, • Kuralları ve sınırları öğretmek, • Sürekli ve tutarlı bir anne babalık tutumu göstermek, • Hem kendi isteklerini hem de çocuğun isteklerini dikkate alan bir ilişki geliştirmek
aİle üyeleri arasIndakİİlİşkİler çocuğun • Kendine güvenmesini • Kendine ve diğer kişilere saygı duymasını • Kimlik kazanmasını • Kişilik gelişimini • Sosyal beceriler geliştirmesini • Topluma uyum sürecini imkanlı hale getirir
ANNE BABALARIN ÇOCUKLARINA KARŞI TAVIRLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER • Anne ve babanın zihinlerindeki çocuk modeli • Toplumun kültürel değerleri • Ebeveyn rolü ile ilgili olarak kendisini yeterli hissedip hissetmediği • Çocuklarının sayı, cinsiyet ve kişilik özelliklerinden memnun olup olmamaları • Anne ve babanın kendi çocukluk yıllarındaki deneyimleri • Aile içinde eşler arasındaki ilişkinin niteliği
ANNE BABA TUTUMLARI • Aşırı baskıcı ve otoriter tutum • Aşırı hoşgörülü ve serbest tutum • Aşırı koruyucu tutum • Dengesiz ve kararsız tutum • İlgisiz ve duyarsız tutum • Demokratik tutum
aşIrIbaskIcI ve otorİter tutum Küçüklükten beri evde tartışmalar oluyordu annemle babam arasında. Ben çok üzülürdüm, onları barıştırmaya çalışırdım. Annem bir şey yemezdi,ben son tartışmalarında kendimi öldürmeye bile kalktım. Büyüyünce bende mi böyle olacağım diye düşündüğüm çok olmuştur.ailem beni sürekli içlerinden sevdiğini söylerdi, şımarırım diye dıştan göstermezlerdi. Ağabeyimle ilişkim olmadığı için onu adeta düşman gibi görürdüm. Kardeşim olarak saymazdım.
aşIrIbaskIcI ve otorİter tutum Babam olaylara hep kötü ve olumsuz önyargı ile bakardı. Okul bittikten sonra sahilde arkadaşlarımla dolaşmaya, okul gezilerine gitmeme izin vermezdi.tepkileri sert olurdu. “kızım sana telefon geldi” diyeceğine “telefon sana” derdi.iki sene öncesine kadar babamla konuşmaya cesaret edemezdim. Erkeklere karşı biraz ilgisizdim,ağabeyimle tartıştığımız zaman üzerime yürürdü. Kız arkadaşımda ihtiyacım olan sevgiyi buldum (H.YAVUZER).
ebeveynlerİnözellİklerİ • Çocuğun ilgi ve istekleri dikkate alınmaz • Çocuğu anlama onun seviyesine inme çabası gösterilmez • Nedenleri açıklanmadan kurallar konur ve çocuğun sorgulamadan bu kuralla uyması beklenir • Anne baba sürekli eleştiren, yargılayan, suçlayan konumdadırlar
ebeveynlerİnözellİklerİ • Anne babalar çocuklarını kendi kalıplarına göre yetiştirirler • Çocuğuma eğitim veriyorum mantığıyla şiddet kullanabilirler • Çocuktan yaşının üzerinde bir olgunluk beklerler • Çocuğun özgürlüğünü kısıtlarlar
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Çocuk içine kapanık, çekingen, itaatkar olabileceği gibi saldırgan tavırlarda sergileyebilir. • Güçlü olma ve kendinden zayıfları ezme isteği vardır. • İnsanlar tarafından kolay kandırılabilirler, yanlış davranışlar yapma eğilimindedirler. • Sürekli eleştirildikleri için aşağılık duygusuna kapılırlar.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Aile ve çevreye karşı edilgen, uysal ve erdemlidirler. • Affetmeyi bilmez, hoşgörülü olmazlar. • Yaratıcılıkları engellenir. • Akademik başarıları düşüktür. • Ceza almamak için yalan söyler.
Aşiri hoşgörülü ve serbest tutum 2,5 yaşındaki çocuk, kalabalık olan bir ailenin tek çocuğudur. Çocuğun her isteğine uyan 4 teyzesi, her gün ona pahalı elektronik oyuncaklar taşımaktadırlar. Teyzelerinden birinin plastik oyuncak getirdiğini gören çocuk, oyuncağı alır ve camdan aşağı atar. Atarken de “bana böyle ucuz oyuncak getirmeyin” uyarısını yapar (H.YAVUZER).
ebeveynlerİnözellİklerİ • Çocuğun uyması gereken kural ve kısıtlamalar yoktur. Olan kurallar da denetlenmez. • Kuralsızlık ev dışındaki alanlarda da geçerlidir. • Çocuğa verilen haklar sınırsızdır, çocuktan beklenti ise en alt seviyededir. • Çocuğa doğru yanlış öğretilmez, yaparak yaşayarak öğrenmesi beklenir.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Dedikleri olmadığında anne babasını tehdit eder ve bu tehdidi uygular. • Gururlu, kibirli ve kendini beğenen bir yapıları vardır. Bu yüzden de eleştiriye açık değillerdir. • Bencil, sorumsuz, kırılgan, şımarık ve antisosyal kişilik oluştururlar. • Kural tanımazlar. • Başkalarının haklarına saygı göstermezler.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Okula ve arkadaş çevresine uyum sağlamakta güçlük çekerler. • Her daim ailesi yanında olduğu için yalnız kaldığında hayal kırıklığına uğrayıp kabuklarına çekilirler. • Sürekli kendi isteklerini olması için mücadele ederler ve daha sonra arkadaş çevresi tarafından dışlanırlar.
Aşiri koruyucu tutum 17 yaşında olan erkek çocuğu, “ babam hala beni kendi elleriyle besliyor, adam zevk alıyor ne yapabilirim ki. Gece tuvalete kaldırıyor, ben çişimin gelip gelmediğini bilmiyorum sanki. Erkekler bu yüzden prostat oluyor ”diyor. Okuldan nefret ediyorum, sabahları lanet olsun diyerek evden ayrılıyorum. 1- 2 derse giriyoruz sonra da uyuyorum. Okulda her şeyde önce ben suçlanıyorum. Suçsuz yere iki kere tekme tokat yedim herkesin içinde.
Aşiri koruyucu tutum Sinirlendiğim zaman, oynatacak gibi oluyorum bir yerimi acıtıyorum. Onun acısıyla kendimi durduruyorum. Bir duvara yumruk atarım. Camı indiririm aşağıya, kendimi kestiğim bile oluyor. Okumam gerekiyorsa ev tutayım, annemlerden ayrılayım başka kente gideyim. O zaman kendimi büyük bir şey başarmış hissedeceğim.” demektedir (H.YAVUZER).
ebeveynlerİnözellİklerİ • Anne babalar çocuğa gereğinden fazla özen gösterip onu denetim altında tutarlar. • Çocuklarına hiçbir sorumluluk vermezler her işi kendileri yaparlar. • Yaşı kaç olursa olsun bebek gibi davranırlar. • Başına bir şey gelmesin diye çocuğun kendisinin yapmasına izin vermezler. • Bu tür ailelerde doğal yaşam hakkı verilmez. Onu ilgilendiren kararlarda yaşı kaç olursa olsun fikri sorulmaz.
Aşiri koruma nasil olur? • Okul çantasını hazırlamak • Giysilerini seçmek ve giydirmek • Üşütür korkusuyla fazla kalın giydirmek • Çocuk kendisi yemek yiyebileceği yaşta olmasına rağmen annesini yedirmesi • Aşırı kontrol etmek • Başkalarıyla ilişkilerine çok fazla müdahale etmek • Hata yapmasına izin vermemek,yanlışlarını fazla ayıplamak. • Ailenin tüm planlarını çocuk-odaklı sürdürmesi
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Aşırı bağımlı, ürkek, çekingen biri olmasına neden olur. • Yeterli psiko sosyal gelişimi yoktur. Bu yüzden hayattan edinmeleri gereken deneyimleri edinmeden hayatla karşı karşıya kaldıklarında uyum sağlamakta güçlük çekmektedirler. • Birilerinin kendi adına karar vermesini ve onu korumasını bekler. Bu ailesine olan bağımlılığını dış dünyaya genellemesidir. • Karşılaştığı sorunlarla başa çıkamayacağına inanır bu yüzden sıklıkla hata yapar.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Çocuğun kişiliği gelişmez. • Çok zayıf sosyal kişiliği olduğu için atılım yapma ve başarma gücünden yoksundurlar. • Yaşama karşı içinde sürekli bir korku olur. • Davranış bozuklukları (tırnak yeme, parmak emme, alt ıslatma, kekemelik…) görülür. • Ailenin aşırı koruyucu yapısı, çocuğu bencil yapar. Daima dikkat çekmeye, çevresindeki kişilerin ona hizmet etmesini beklemeye başlar. • Ailesinden gördüğü sevgi ve himayeyi ileride eşinden de bekler. Hiç büyümeyen “yetişkin çocuk” olarak kalır.
dengesİz ve kararsiz tutum 8 yaşındaki Betül haftalar öncesinden arkadaşları ile kararlaştırdığı parti için anne ve babasından ayrı ayrı izin almıştır. Ancak partiye gitmeden önce anne ve babasının yaşadığı tartışma sonucunda Betül’ün partiye gitme hareketi anne ve babasının sert girişimleri ile iptal edilmiştir. Daha sonraki günlerde, Betül’ün odasına alınacak çalışma masası için anne ve baba ayrı ayrı tercih yapıp, gerekçelerini sunmuşlardır.
dengesİz ve kararsiz tutum Betül her ikisini de dinleyip, onay vermesine rağmen onlar, Betül’ü dikkate almamış, bununla yetinmeyip tercih ettikleri masaları da almaktan vazgeçmişlerdir. “Hakikatten onlara güvenmiyorum. Arkadaşlarım ile yapacağım ortak çalışmalardan, ödevlerden uzak kalıyorum. Çünkü ailem önce “evet” dediğine sonra “hayır” diyor. Bunu arkadaşlarıma anlatmam çok zor.” Diyen Betül, aile ile iletişime çok geçmemekte, çoğunlukla kendi ödev ve sorumlulukları ile baş başa kalmakta, aile dışında ise toplumsallaşma sürecini isteyerek yavaşlatmaktadır.
Anne ile baba arasındaki fikir ayrılığından dolayı yaşanan kararsızlık • Annenin kendi içinde yaşadığı kararsızlık • Babanın kendi içinde yaşadığı kararsızlık • nedeniyle dengesiz ve kararsız tutum sergilenebilir.
ebeveynlerİnözellİklerİ • Çocuğun yaptığı bir davranışa bazen çok sert tepki verirken bazen çok olumlu karşılayabilirler. • Kız ve erkek çocuğa farklı davranışlar sergileyebilirler. • Eşit sorumluluk vermezler.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Aynı davranışta bulunmasına rağmen bazen ödüllendirilmesi bazen cezalandırılması ne zaman, nerede, nasıl davranacağını bilememesine neden olur. • İç çatışmalar, huzursuzluk ve öncelikle anne babaya sonra da insanlara karşı güvensizlik oluşur. • Kendi görüş ve düşüncelerini aktaramaz • Çocuk kendini kanıtlamak ve dikkatleri üzerine çekmek için ürkek, yumuşak huylu söz dinleyen ya da kendi benliğini ve bağımsızlığını göstermek içinkavgacı, sinirli bir çocuk olabilir.
İlgİsİz ve duyarsiz tutum 15 yaşında olan kız çocuğu, “babam bugüne kadar bana ihtiyacın var mı, diye sormadı. İşine çok önem veriyordu. Bana ilgisiz kalırdı. Babamın yüzünü gördüğüm süre iki saati geçmezdi. Okula gelmezdi. Derslerimi sormazdı, cebinden beş kuruşun çıkmasından korkardı. Beni çok serbest bıraktı. Bu çalma olayından sonra, arkadaşlarının iyi mi, kötü mü, arkadaş seç diye yeni yeni sormaya başladı.
İlgİsİz ve duyarsiz tutum Benimle hiç ilgilenmiyorlar diye düşünüyordum. Bazen acaba beni gerçekten sevmiyorlar mı diye düşündüğüm oluyordu. Bu olayı babama tepki olarak, bazı şeyleri anlaması için yaptım. Olay (çalma olayı) olmasaydı her şey eskisi gibi devam edecekti. İlgilenmeyeceklerdi benimle ( H.YAVUZER).
ebeveynlerİnözellİklerİ • Çocuğa karşı denetim, çocuğun ilgi ve gereksinimlerine verilen tepki çok düşüktür. • Sadece anne, sadece baba ya da anne- baba duyarsızdır. • Çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmazlar. • Çocukları için hiçbir konuda gerekli çabayı harcamazlar. • Çocuğun ruhsal durumu ve okul başarısıyla ilgilenmezler.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Çocuk kendini değerli görmez. • Duyguların açıklamakta güçlük çeker. • İçki, sigara ve kötü alışkanlıklara olan eğilimi artar. • İlgi çekmek için saldırgan ve suç teşkil eden davranışlara yönelebilirler. • Uzun vadeli plan yapamazlar.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Zamanı iyi değerlendiremezler. • Yanlış arkadaşlıklar kurarlar. • Başına buyruk yaşama ve evden ayrılma davranışları görülür. • Akademik başarılarında düşme görülür ve okulu bırakırlar. • Kuralla karşı çıkarlar.
Demokratİk tutum • Sevgi, saygı, huzur, güven ve şeffaflık olan ailede çocuk bir birey olarak kabul edilir. • Aile içinde kurallar ve sınırlar herkes için ve hep birlikte belirlenir ve bu sınırlar içinde çocuk özgürdür. • Kuralların uygulanmasında çocuğa etkin bir rol ve sorumluluk verilir. • Problemlerle baş etme yolları demokratik yollarla yapılır. • Cezalandırıcı olmayan (özellikle fiziksel şiddet),
Demokratİk tutum • Sonuçtan çok süreçle ilgilenilen, • Merak ve keşif duygularının beslendiği • Kendi kendine yeterli olma ve kendi problemlerini çözmenin cesaretlendirildiği, • Yergi yerine övgüye odaklanılan, • Anne baba birbirlerine ve çocuklarına karşı olan duygularında net ve açıktır.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Yaratıcılardır • Karar alma becerileri gelişmiştir. • Kendilerine, ailelerine ve başkalarına güvenirler. • Özgüvenleri yüksektir ve sorumluluk sahibi kişilerdir. • Kurallara ve otoriteye saygı duyarlar.
Çocuğun kİşİlİkgelİşİmİüzerİndekİetkİlerİ • Kendilerinin ve başkalarının özgürlük alanlarını bilirler. • Akranları veya yetişkinlerle sağlıklı ilişkiler kurarlar. • Bir gruba dahil olma ve grup içinde görev almada zorlanmazlar. • Sosyal açıdan dengelidirler. • Mutlu bireylerdir.
aİlelere düşen görevler Aile ortamı içinde ebeveynlerin çocuğa yaklaşımı büyük ölçüde çocuğun kişilik gelişimini etkilemektedir. Anne babalar çocuklarının gelişim evrelerinin farkında olmalı ve buna göre davranış geliştirmelilerdir. Aile içi iletişimde önemli olan iki olgu vardır. Bunlar: sevgi ve saygıdır.
aİlelere düşen görevler Sevgi insanda doğuştan vardır fakat anlamını ve davranış halini aile içinde tamamlar. Bu yüzden çocuklarınıza onu sevdiğinizi söylemenin yanı sıra bunu davranışlarınızla da gösterin. Çünkü her çocuğun sevildiğini bilmeye ihtiyacı vardır. Bu bağlamda çocukla kurulacak ilişkilerde, çocuğun kazanması ve benimsemesi gerektiğine inanılan davranışlarının ebeveynler tarafından gösterilmesi gerekmektedir.
aİlelere düşen görevler Her çocuk farklı bir bireydir ve özeldir. Bu fikri asla unutmamalısınız. Çocuğunuzu bir başkasıyla kıyaslamak –bu kişi kardeşi dahi olsa- çok yanlıştır. Çocukta özgüven kaybına neden olur. Bu yüzden çocuklarınıza yarışmayı öğretmeyiniz. Başarılı olmanın sınıf birincisinin, okul birincisinin önüne geçmek değil kendi önüne geçmek, bu güne kadar yaptığının daha iyisini yapmak olduğunu öğretin.
aİlelere düşen görevler Çocuklarınızın gözündeki en büyük rol model sizlersiniz. Çocuk evde gördüğünü uygular. Siz adil ve demokratik olursanız çocuğunuzda gerek size gerekse çevresine karşı adil davranışlar sergiler. Aile içindeki modeller çocuğun sağlıklı bir cinsiyet rolü geliştirmesine de katkı sağlar.
aİlelere düşen görevler Çocuklarımıza belli yaşlardan itibaren birtakım sorumluluklar yüklemeliyiz. Ancak bu sorumluluklar çocukların yapabileceğinin üstünde ve onları yıldırıcı sorumluluklar olmamalıdır. Kapasitesinin üstündeki görevler çocuğun hayal kırıklığı yaşamasına neden olur.
aİlelere düşen görevler Eğitim ailede başlar. Bu yüzden ebeveynler çocuklarının nasıl birer birey olmasını istiyorlarsa ailede ona uygun davranışlar sergilemelidirler. Aile içinde çocuğa öyle bir eğitim verilmelidir ki çocuk bağımsız kaldığında sorumluluklarının bilincinde olmalı ve kendisine ve çevresine olan saygısını asla kaybetmemelidir.
aİlelere düşen görevler Ailelere düşen en büyük görev toplum için yararlı ve mutlu bireyler yetiştirmektir.
HACI LÜTFİYE ŞİRECİ REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ AYŞE ÖĞÜT PSİKOLOJİK DANIŞMAN GAZİANTEP, 2014