910 likes | 1.15k Views
KURUMLAR VERGİSİ VE MEVZUAT DA YAPILAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER. Mustafa Dündar YMM msydundar @ gmail .com. KURUM KAZANCININ TESPİTİ. TAM MÜKELLEF KURUMLAR. DAR MÜKELLEF KURUMLAR. mükellefler. Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı iktisadi kamu kurumları,.
E N D
KURUMLAR VERGİSİ VE MEVZUAT DA YAPILAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER Mustafa Dündar YMM msydundar@gmail.com
KURUM KAZANCININ TESPİTİ TAM MÜKELLEF KURUMLAR DAR MÜKELLEF KURUMLAR
mükellefler Yabancı devletlere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı iktisadi kamu kurumları, Sermaye şirketleri, Kooperatifler, İktisadî kamu kuruluşları Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler İş ortaklıkları
İŞ ORTAKLIĞI 5) İş ortaklığı ile işveren arasında bir yüklenim sözleşmesinin olması, 6) Tarafların, müştereken yüklenilen işin belli bir veya birden fazla bölümünden değil, tamamından işverene karşı sorumlu olmaları, 7) İşin bitiminde kazancın paylaşılması, 8) Birlikte yapılması öngörülen ve müştereken yüklenilen işin bitimi ve Vergi Usul Kanununda belirtilen mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının yerine getirilmesiyle mükellefiyetin sona ermesi. Ortaklardan en az birisinin kurumlar vergisi mükellefi olması Ortaklığın belli bir işi sonuçlandırmak üzere yazılı bir sözleşmeyle kurulması, İş ortaklığı konusunun belli bir iş olması, Birlikte yapılacak olan işin belli bir süre içinde gerçekleştirilmesinin öngörülmesi,
iş ortaklığının KV MÜKELLEFİ OLMASI AVANTAJ LI MIDIR ZORUNLU OLMADIKÇA İŞ ORTAKLIĞI İÇİN KV MÜKELLEFİYETİNDEN KAÇINILMALIDIR.
NİÇİN TASFİYE SÜRECİ, VARSA STOPAJ İADELERİNE İLİŞKİN İŞLEMLERİNİN BİTMESİNE BIRAKILDIĞIDAN, İŞ BİTMESİNE RAĞMEN MÜKELLEFİYET SÜRDÜRÜLMEK ZORUNDADIR. İş ortaklığının zararı mahsup edilemez
DERNEK VE VAKIFLARA AİT İKTİSADİ İŞLETMELER DERNEK VEYA VAKFA AİT VEYA BAĞLI OLMASI (ait olma, sermaye bakımından; bağlı olma ise idari bakımdan bağlılığı ifade eder), Sermaye şirketi veya kooperatif şeklinde kurulmamış olması, Ticari, sınai veya zirai alanda devamlı olarak faaliyette bulunması
kvk geç. md.2 • Dernek veya vakıflar ile vergi uygulamalarında dernek veya vakıf olarak değerlendirilen kurum ve kuruluşların elde ettikleri gelirlerin münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 nci maddesi kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş; • Taşınmaz kira gelirlerinden, • Menkul kıymet alım satım gelirlerinden, • Menkul kıymetlerin elde tutulması ile itfasından elde edilen gelirlerden • ibaret olması halinde, elde edilen bu gelirler dolayısıyla, 1/1/2008 - 31/12/2015 tarihleri arasında dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme oluşmayacağından, bu süre zarfında anılan gelirler nedeniyle dernek veya vakıf adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir. Söz konusu vergi kesintileri dernek veya vakıflar açısından nihai vergileme niteliğinde olacaktır.
VERGİDEN MUAF KURUMLAR Kurumlar vergisinden belirli şartlara bağlı olarak muaf tutulan bir kurum veya kuruluşun muafiyet şartlarını ihlal etmesi halinde, bu şartların ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisine tabi tutulması, muafiyet şartlarının tekrar kazanılması halinde ise izleyen hesap dönemi başından itibaren muafiyetten yararlandırılması gerekmektedir. KVK M.4’DE SAYILMIŞTIR.
TAŞIMA VE TÜKETİM KOOPERATİFLERİ MUAF DEĞİLDİR. kooperatif muafiyeti Kuruluşlarından, yapı inşaatlarının sona erdiği tarihe kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine ve Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili kişilere veya işçi işveren ilişkisi bulunan kişilere yer verilmemesi, Yapı ruhsatı ile arsa tapusunun kooperatif tüzel kişiliği adına olması Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde; Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına, Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine, Yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına, Sadece ortaklarla iş görülmesine dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir. Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.
kooperatif aidatI KDV’YE TABİ MİDİR? 60 NO’LU KDVK SİRKÜLERİ: Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bir kooperatifin ticari nitelikteki teslim ve hizmetlerinin karşılığında yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV'ye tabi tutulacaktır. Örneğin tüketim ve taşımacılık kooperatifleri gibi kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kooperatiflerin üyeleri tarafından yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV'ye tabi bulunmaktadır. Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan kooperatifin ortak giderleri karşılamak (üyelerin güvenlik, bahçıvanlık, havuz ve sosyal tesislerin bakımı, elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının giderilmesi) amacıyla tahsil ettiği aidatlar ise ticari mahiyet arz etmediğinden KDV'ye tabi tutulmayacaktır.
İştİrak kazancI İstİsnasI 1) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar, 2) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları, 3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları (1.1.2013 TARİHİNDEN SONRA) kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.
3- İştirak kazancının (kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de dahil olmak üzere) iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında; iştirak edilen yabancı kurumun esas faaliyet konusunun finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında, 4- gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması, 4- İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi YURT DIŞI İŞTİRAK KAZANCI İSTİSNASI İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması, İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması, İştirak payını elinde tutan kurumun, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması, İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süre ile elde tutulması,
yurt DIŞI İNŞAAT ONARIM VE TEKNİK HİZMETLER Teknik hizmetler esas itibariyle inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüd, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, idari ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontrollüğü, tasarım kontrollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır. Kurumların yurt dışında bir inşaat ve onarım işi varsa, buna bağlı teknik hizmetler ister Türkiye’de isterse yurt dışında yapılsın, elde edilen kazançlar istisnadan yararlanabilecektir. Kazancın Türkiye’ye getirilmesi zorunlu değildir. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir. Yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların (vergi yükü oranına bakılmaksızın), ayrıca yurt içinde de vergilendirilmesinin önüne geçilmesi amacıyla bu kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
yurt DIŞI İNŞAAT ONARIM VE TEKNİK HİZMETLER Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazanç, hesaplara intikal ettirilmesi gereken tarihte T.C. Merkez Bankasının o gün için tespit ve ilan ettiği döviz alış kurlarıyla değerlendirilecektir. T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunmayan yabancı paralarda ise Maliye Bakanlığının Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit ve ilan ettiği kurlar dikkate alınacaktır. Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlara, herhangi bir şart aranmaksızın yurt dışı iştirak kazançları istisnası uygulanacaktır.
TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCI KAZANCIN % 75’i İSTİSNADIR 1- Arazi, 2- Tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, 3- Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler Anonim şirketlerin ortaklık payları veya hisse senetleri (Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım ortaklıkları hisse senetleri dahil), Limited şirketlere ait iştirak payları, Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları, İş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık payları, Kooperatiflere ait ortaklık payları
TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCI 1- Kurumun aktifinde en az iki tam yıl kalmış olacaktır. 2- Satış bedeli, satışı yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilecektir. 3- Satıştan elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması . (SERM. EKLENEBİLİR.) Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.
TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCI Organize sanayi bölgeleri tarafından verilen tahsis belgesine istinaden veya çeşitli nedenlerle iki yıldan fazla süreyle fiilen kullanılan ancak, tapuda kurum adına henüz tescil edilmemiş bir taşınmazın tahsis belgesine dayanılarak veya zilyetliğin devri suretiyle satılması durumunda bir taşınmaz satışından bahsedilemeyeceğinden istisna uygulanmayacak, ancak, iki tam yıl kullanıldığı yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde tevsik edilen taşınmazın tapuda kurum adına tescil edildikten sonra satılması halinde, satıştan elde edilen kazançlar bu istisna kapsamında değerlendirilecektir. CİNS TASHİHİ-İLİŞKİLİ KİŞİYE SATIŞ-DEVİR-BÖLÜNME-SERMAYE YEDEKLERİ- RÜÇHAN HAKKI KULLANIMI-NAKDİ SERMAYE ARTIŞI-FİFO-FONA ALINMA ZAMANI
TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANCI Kurumlar tarafından, inşaatı henüz tamamlanmayan, fiilen kullanma imkanı da bulunmayan binaların satılması halinde; kurum aktifinde iki tam yıl kayıtlı olması koşuluyla, sadece binanın arsasının satış kazancına tekabül eden kısmı kurumlar vergisinden istisna olacaktır. ŞARTLAR İHLAL EDİLİRSE; Beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre içinde işletmenin tasfiyeye girmesi halinde, bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alınacaktır.
ÖZEL DURUM Taşınmazların kaynak kuruluşlarca kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine SATIŞI ile bu varlıkların varlık kiralama şirketlerince TAŞINMAZIN DEVRALINDIĞI kuruma satışından doğan kazançlar için bu oran %100 olarak uygulanır ve bu taşınmazlar için en az iki tam yıl süreyle aktifte bulunma şartı aranmaz Gerekçeden hareketle aranan şart !!! İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir. Bu nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir.
FİNANSAL KİRAMAYA KONU TAŞINMAZ HAK DEVRİ??? MÜLKİYET GEÇMEDİĞİNDEN HAK DEVRİ İSTİSNA KAPSAMINA GİRMEMEKTEDİR. KİRALAMA SÜRESİ SONUNDA SATIN ALINDIKTAN SONRA (2) TAM YIL GEÇMTİKTEN SONRA SATIŞINDA İSTİSNADAN YARARLANILABİLİR.
KANUNİ TAKİP SONUCUNDA BANKA VE TMSF’YE VERİLEN TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSELERİ Bu borçlara karşılık bankalara veya bu Fona devrinden SAĞLANAN HASILATIN Bankalara borçları nedeniyle kanunî takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, Bu borçların TASFİYESİNDE KULLANILAN KISMINA İSABET EDEN KAZANÇLARIN TAMAMI
KANUNİ TAKİP SONUCUNDA BANKA VE TMSF’YE VERİLEN TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSELERİ İSTİSNADAN YARARLANAN TUTARIN ÖZEL FON HESABINA ALINMA ZORUNLULUĞU BULUNMAMAKTADIR. İKİ TAM YIL ŞARTI ARANMAMAKTADIR.
örnek Mukayyet Değer : 200.000 Bankaya Devir Bedeli : 300.000 Borç : 150.000 KAZANÇ : 100.000 HASILATIN ORANI : 150.000/300.000= 1/2 İSTİSNADAN YARARLANACAK KISIM : 100.000/2= 50.000 TL İKİ TAM YIL GEÇMİŞ İSE; İHTİYARİLİK TANINDIĞINDAN DİLEYEN MÜKELLEF M.5/1-e’DEN YARARLANARAKK ( 100.000 * % 75=) 75.000 TL İSTİSNA HAKKI KULLANILABİLİR.
EĞİTİM VE ÖĞRETİM İSTİSNASI Okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okulları ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden, İlgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usûller çerçevesinde beş hesap dönemi itibarıyla elde edilen kazançlar (İstisna, belirtilen okulların ve rehabilitasyon merkezlerinin faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren başlar.).
İstİSNA KAZANCA İSABET EDEN GİDERLER İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez. KKEG
tam mükellef kurum Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşmaktadır. Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanmaktadır. Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanmaktadır. Ziraî faaliyetle uğraşan kurumların bu faaliyetinden doğan kazançlarının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun 59 uncu maddesinin son fıkra hükmü de dikkate alınır.
YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI YARARLANILAN YATIRIMM İNDİRİMLERİ İÇİN ; GVK, GEÇ M.61 VE 69 UNCU MADDE HÜKÜMLERİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURULACAKTIR. vergi matrahlarının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yapılacak tutar, ilgili kazancın % 25’ini aşamaz. Kalan kazanç üzerinden yürürlükteki vergi oranına göre vergi hesaplanır. YATIRIM İNDİRİMİNDEN YARARLANILMASI HALİNDE VERGİ ORANI % 20 OLARAK UYGULANACAKTIR. 1.1.2006 tarihinden önce belgeli ya da belgesiz yatırım indirimlerinden indirilemeyen tutarlar
DAR MÜKELLEF KURUM Dar mükellef kurumların iş yeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır. Dar mükellefiyete tâbi kurumların ticarî veya ziraî kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında,Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye'de yapılmakta olan ticarî veya ziraî faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancı tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlere göre tespit edilir.
DAR MÜKELLEFLER (ÖZEL BEYANNAME) Diğer kazanç ve iratlara ilişkin olarak Türkiye'ye bizzat getirilen nakdî veya aynî sermaye karşılığında elde edilen menkul kıymetler ile iştirak hisselerinin elden çıkarılması sırasında oluşan kur farkı kazancına dair hükümler hariç olmak üzere, Gelir Vergisi Kanununda yer alan vergilendirmeme hususundaki istisna, kayıt, şart ve sürelere ait sınırlamalar dikkate alınmaz.
KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler. • Kazancı elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler. •Çalışanların yiyecek, giyecek, sigorta prim vb. giderleri. •İşle ilgili zarar-ziyan ve tazminatlar. •Seyahat ve ikamet giderleri. • Taşıt giderleri. •Ayni vergi, resim ve harçlar. • Amortismanlar. •İşverenlerce sendikalara ödenen aidatlar. • Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları. (2013’de oran % 15) •Gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.
KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER VUK DEĞERLEME HÜKÜMLERİ UYARINCA; 1- DEĞERLEME FARKLARI, 2- Ayrılan karşılıklar, 3- Reeskont Giderleri. • Menkul kıymet ihraç giderleri, •KURULUŞ VE ÖRGÜTLENME GİDERLERİ, • Genel kurul toplantıları için yapılan giderler ile birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye giderleri, •Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde komandite ortağın kâr payı, •Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları, •Sigorta ve reasürans şirketlerince ayrılan teknik karşılıklar.
KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER AYRIKSI BİR DURUM; VERGİ İNCELEMESİ SONUCUNDA İNDİRİMİ REDDEDİLEN KDV İNDİRİMİNE İZİN VERİLMEYEN KDV (KKEG İS EDEN HARİÇ)
İndİrİlemeyecek GİDERLER • Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler, • Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler, • Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar, • Her ne şekilde ve ne isimle olursa olsun ayrılan yedek akçeler, • Hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları ile vergi cezaları ve gecikme zamları, • Menkul kıymetlerin itibari değerlerinin altında ihracından doğan zararlar, • İşletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayan deniz ve hava taşıtlarına ilişkin giderler ve amortismanlar, • Kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan tazminat giderleri, • Basın yoluyla işlenen fiillerden dolayı ödenen tazminatlar,
Kanunen yasaklanmIşfİİllernedenİylekatlanIlan giderler Kanunen yasaklanmış fiiller nedeniyle katlanılan giderler ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili giderler niteliğinde olmadığından, bu giderlerin gelir ve kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, rüşvet verme fiili Türk Ceza Kanununun 252 nci maddesinde suç olarak tanımlandığından, rüşvet ve rüşvet ile ilgili her türlü gider, vergiye tabi ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır. ???? TEBLİĞDE YER ALAN BU DÜZENLEME VUK m.3 ve 8’e AYRICA ANY. M.73’E AYKIRIDIR.
ÖRTÜLÜ SERMAYE esap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun DÖNEMBAŞI öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. Ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek İŞLETMEDE KULLANDIKLARI borçların, Karşılaştırma sırasında, sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kredi şirketlerinden yapılan borçlanmalar hariç olmak üzere, ana faaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan ve ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan banka veya benzeri kredi kurumlarından yapılan borçlanmalar % 50 oranında dikkate alınır.
ORTAKLA İLİŞKİLİ KİŞİ • Doğrudan veya dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bu kurumun sermayesinin, oy veya kâr payı hakkına sahip hisselerinin en az % 10’unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurum. • Ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az % 10 oranında ortağı olduğu veya en az bu oranda oy veya kâr payı hakkına sahip olduğu kurum
ÖRTÜLÜ SERMAYE Dar mükellef kurumların işletmede kullandıkları borçlanmalar için ortakla ilişkili kişinin tespiti açısından sermaye veya oy hakkı şartı aranmaz. Kurumların İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisselerinin edinilmesi durumunda, söz konusu hisse nedeniyle ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılanlardan temin edilen borçlanmalarda en az % 10 ortaklık payı aranır. Piyasa koşulları ve ticari teamüllere göre yapılan vadeli mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak ortaya çıkan borçlanmalarda, vade farkı tutarları ayrıca hesaplanmış olsa da bu borç tutarları örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
ÖRTÜLÜ SERMAYE örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler, gider olarak dikkate alınamayacağından; örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda TL’nin değer kazanması sonucu oluşacak kur farkı gelirlerinin de söz konusu borcun örtülü yoldan konulan bir sermaye olarak kabul edilmesinin bir sonucu olarak, vergiye tabi kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınmayacaktır. İnşaat işlerinde yapılan iş kısmı ile orantılı olarak hesaplanıp ödenen istihkak bedellerinin ise avans olarak kabul edilip örtülü sermayenin hesabında borç unsuru olarak dikkate alınmayacaktır. Avansların hangi amaçla verilirse verilsin işletmeye finansman imkânı sağladığının açık olduğu; dolayısıyla, alınan avansların da işletme bakımından alınan borç olarak değerlendirilmektedir.
ÖRTÜLÜ SERMAYE SAYILMAYAN BORÇLANMALAR • Gayrinakdi teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar, • Banka ve finans kurumlarından temin edilerek aynı şartlarla kullandırılan borçlar, • Bankalar tarafından yapılan borçlanmalar, •Finansal kiralama şirketleri, finansman ve faktoring şirketleri ile ipotek finansman kuruluşlarının bankalardan yaptıkları borçlanmalar.
ÖRTÜLÜ SERMAYE SAYILMAYAN BORÇLANMALAR BORÇ NEDENİYLE FAİZ ÖDENMEMEKTE İSE ÖRTÜLÜ SERMAYE RİSKİ YOKTUR. ANCAK, BORÇ VEREN KURUM AÇISINDAN ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI PROBLEMİ KARŞIMIZA ÇIKAR.
borç veren açISINDAN KUR FARKI Örtülü sermaye sayılan borçlardan kaynaklanan kur farkı gelirleri borcu kullanan kurum tarafından gelir olarak dikkate alınmayacak; diğer yandan borcu veren kurum tarafından da gider olarak dikkate alınamayacaktır.
DÜZELTME Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılmaktadır. VERGİ KESİNLEŞİP ÖDENDİKTEN SONRA DÜZELTME YAPILACAKTIR.
örtülü kazanç Kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. İlişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden Mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa,
EMSALLERE UYGUN BEDEL ? Aralarında ilişkili kişi tanımına uygun herhangi bir ilişki olmayan kişilerin tamamen işlemin gerçekleştiği andaki koşullar altında oluşturduğu piyasa ya da pazar fiyatı olarak da adlandırılan tutardır. Bu fiyat veya bedel, işlem anında hiçbir etki olmaksızın objektif olarak belirlenen en uygun tutar olup, ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde uygulanan fiyat veya bedelin bu tutara uygun olması gerekmektedir.
İÇ VEYA DIŞ EMSAL? İÇ emsallere göre tespit edilirse dış emsal aranmaz. İç emsal yok ise DIŞ emsallere göre fiyat belirlenir.
Emsallere uygunluk ilkesi, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder. Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kağıtlar olarak saklanması zorunludur. • kurumların kendi ortakları, • kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya • kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları İLİŞKİLİ KİŞİ • Ortakların eşleri, • Ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları
unsurlar TFYÖKD’nin unsurları; • Bir mal veya hizmet alım ya da satımının yapılmış olması. • Mal veya hizmet alım ya da satımının ilişkili kişilerle yapmış olması. • Mal veya hizmet alım ya da satımında emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak fiyat veya bedel tespiti yapılmış olması. • Hazine Zararı Doğmuş Olması Yapılan bir işlemin TFYÖKD kapsamında değerlendirilmesi için yukarıda sıralanan unsurların tamamın gerçekleşmiş olması gerekir.
HAZİNE ZARARI • Tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri YURT İÇİNDEKİ İŞLEMLER nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü Hazine zararının doğması şartına bağlıdır. Hazine zararından kasıt, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir.
kar payI • Bu düzeltmenin yapılması için örtülü kazanç dağıtan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şarttır. • Tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulamasında, şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır. Daha önce yapılan vergilendirme işlemleri, taraf olan mükellefler nezdinde buna göre düzeltilir.