1 / 16

KAVRAM ÖĞRETİMİ

KAVRAM ÖĞRETİMİ. KAVRAM ANALİZİNİN ÖNEMİ VE YAPILIŞI

hazel
Download Presentation

KAVRAM ÖĞRETİMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KAVRAM ÖĞRETİMİ

  2. KAVRAM ANALİZİNİN ÖNEMİ VE YAPILIŞI Kavramları, bireylerin ortak tepki vermesine yol açan ilişkili uyaranlar olarak tanımlamıştık. Örneğin, 'kırmızı' gösterilerek ne renk olduğu sorulduğunda tüm bireylerin "kırmızı" diyerek ortak tepki vermeleri beklenir. Ortak tepki dışındaki tepkiler örneğin, "mavi" denmesi kavramın edinilmediği veya yanlış öğrenildiği şeklinde yorumlanır. Kavram analizi, kavramın tüm ilişkili ve ilişkisiz niteliklerinin, taksonomik düzeyinin ve kurallarının belirlenerek, tüm ilişkili niteliklerin ayırt edilmesini ve kurallarının anlaşılmasını sağlamak için yapılacak uygulamanın aşamalandırılmasıdır. Diğer bir deyişle bir kavramın kurallarının her birinin öğrenilmesini ve ilişkili niteliklerinin ilişkisiz niteliklerle tek tek karşılaştırılmasını sağlayacak uygulamaların sistematik biçimde sıralı olarak belirlenmesidir. Kavramların edinilmesini sağlamak için öncelikle öğretilmesi amaçlanan kavram kararlaştırılır. Bu kavramın edinilmesi için gerekli tüm unsurları analiz edilir ve bu analize dayalı olarak giriş düzeyi saptanır. Kavramlar somut yada soyut nitelikte olabilirler. Somut kavramlar, görülerek veya gözlenerek adlandırılabilen kavramlardır. Ev, ağaç, kitap, göz, üçgen, kırmızı, kedi, bardak, vb. Soyut kavramlar ise varlığı genel kabul gören, belli özelliklerine ilişkin bilgi ve kurallar aracılığıyla tanımlanan, sınıflanan kavramlardır. Az, çok, uzun, açık, sevmek, hava, uzay, vb.

  3. Kavramlar (sembolik bilgiler) sözcük yada sözcük gruplarıyla simgelenirler. Ancak bu semboller kavramın etiketidir. Bir kavramın sembolü olan sözcük yada sözcük grubunun söylenmesi, kavramın kendisinin bilindiği anlamına gelmez. Örneğin, kendisine söylenen sözcükleri tekrar edebilen küçük çocuklara "kukla" dediğimizde bu kelimeyi doğru olarak tekrar edebilirler. Ancak tekrar edebiliyor olması kuklanın ne olduğunu bildiği anlamına gelmez. Benzer şekilde sözcük gruplarıyla ifade edilen kavramlar somut nitelikte bile olsa, kavramın öğrenilmesini yada anlaşılmasını sağlamaz. Çocuklara "ne şeker şey "dendiğinde kızgın bir şekilde 'ben şeker değilim' diyerek karşı çıktıkları gözlenir. Şeker şey söylemiyle 'sevimli' kavramının daha somut ifadelendirildiği düşünülse bile kullanılan sözcük grubu çocuğun anlamasını kolaylaştırmaktadır. Somut kavram olduğu halde sözcük grubundan oluşan nesne isimleri de kavramın öğrenilmesini kolaylaştırmayabilir. İçeriğin sembolik olmayan bilgi yani beceri kısmı fiziksel eylemleri içerdiğinden, sembolik bilgiye kıyasla daha kolay analiz edilmekte ve öğretilmektedir. Sembolik bilgiyi oluşturan unsurlar beceriyi oluşturan alt beceriler kadar açık değildir. Örneğin, dinlediği hikaye ile ilgili sorulara yanıt verebilme becerisi de sembolik bilgide olduğu gibi sonuçta ortaya çıkan ürünün değerlendirilmesi gibi görünse de, hikayenin yanıtlanamayan sorularla ilgili bölümlerinin tekrar okunarak soruların yinelenme si mümkündür. Ancak sembolik bilgi için böylesi aşamalandırmaların yapılması güç olabilmektedir. Sembolik bilginin yapısını oluşturan unsurların basit yada karmaşık olması bu güçlüğü etkilemektedir.

  4. Kavramın (sembolik bilginin) niteliğine göre analizinde benimsenecek yaklaşımlar farklılaşabilir. Sembolik bilgilerin analizini daha iyi yapabilmek için Bloom (956), Gagne (1985)'nin farklı kategorilerde yaptıkları bilgi sınıflamalarını bilmek çok yararlı olacaktır. Çünkü öğretmenin bir kavramı nasıl öğreteceğine karar verebilmesi için öğreteceği bilginin yapısını çok iyi bilmesi ve bu yapının öğretimine hangi bilgi parçası ile başlayacağına karar verebilmesi gerekir. Aksi halde belirlediği basamaklar öğrencisinin çıkabileceğinden yüksek yapılmış olur ki öğrenme gerçekleşmeyebilir. Bilişsel gelişime paralel olarak Bloom (956) kavram öğretiminin en az karmaşık olandan karmaşık düzeye kadar altı düzey içeren bir yapı öne sürmüştür. Bunlar; bilme, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirmedir. Gagne'nin öne sürdüğü öğrenmenin koşulları kuramına göre, sözel bilgi, zihinsel beceri, devimsel beceri, tutum ve bilişsel strateji olmak üzere beş çeşit öğrenme vardır. Zihinsel beceri ise ayırt etme, kavram öğrenme, kural öğrenme ve problem çözme şeklinde basitten karmaşığa doğru kendi içinde dörde ayrılmaktadır. Okulöncesi eğitim düzeyinde öğretim amaçları daha çok sözel bilgi, zihinsel beceri ve devimsel beceri düzeyinde olduğundan, kavram analizi bağlamında bu aşamalara ilişkin örneklere ağırlıklı olarak yer verilecektir.

  5. Sözel bilgi, çocuğun belli bilgileri dinleyerek öğrenmesi ve sözlü olarak tekrar edebilmesidir. ‘Öğretmeninin adı ne?' 'Türkiye'nin başkenti neresi?' 'Paranın üstünde kimin resmi var?' gibi tek bir yanıt vermesi gereken basit soruları yanıtlaması. Haftanın günlerini, yılın aylarını veya söylenilen sayıdan başlayarak ritmik sayma gibi sözel zincirleri sıralaması. Ellerine verilen farklı ağırlıkta iki nesneyi kıyaslayarak ağır olanı ayırt etmesi gibi adları, tanımları kullanabilmesi sözel bilgi düzeyidir. Bu aşama Bloom'un 'bilme' düzeyi olarak adlandırdığı düzeye karşılık düşünülebilir. Zihinsel beceri, çocuğun kuralları öğrenerek bunları yeni bilgileri öğrenmede kullanabilmesidir. Ancak ilk öğrenilen zihinsel beceri ayırt etmedir. Ayırt etme, çocuğun nesnelerin şekil, boyut, renk gibi birbirinden ayrılmasını sağlayan özelliklere farklı tepkide bulunabilmesidir. Çocuk ayırt etmeyi öğrendiğinde benzer nesneleri bir araya getirirken, farklı nesneleri de ayırır. Bloom'un 'kavrama' olarak adlandırdığı düzeyle eşlenebilir. Kavram öğrenme ise bir nesne yada olayın bir kavram kategorisiyle ilişkilendirilmesidir. Bloom bu aşamayı 'uygulama' olarak adlandırmıştır. Öncelikle somut kavramlar daha sonra ise soyut kavramlar uygun şekilde kullanılmaya başlanır. Gagne'nin tutum ve bilişsel strateji aşamaları, Bloom'un analiz, sentez ve değerlendirme aşamalarına karşılık düşünülebilir. Şekil kavramı öğretirken önce çocuğa, söylediğimiz şeklin adını tekrar ettirme (sözel bilgi; adını söylediğimiz şekli göstermesini isteme (ayırt etme); gösterdiğimiz şeklin adını söyleme (kavram öğrenme) şeklinde aşamalandırılmış öğretim uygulamalarına yer vermemiz gerekmektedir. Çünkü bir önceki öğrenme düzeyi bir sonraki için önkoşul niteliği taşımaktadır.

  6. Bu bilgiler doğrultusunda kavram analizi için öncelikle öğretilmek istenilen kavramın gelişim düzeyine göre aşamalı olarak belirlenmiş öğrenme ve öğretme kuramlarındaki sıralamasına göre analiz edilmesi gerektiğini düşünebiliriz. Bunun örneğini 36-72 aylık çocukların okulöncesi eğitim programında görmekteyiz. Programda "Verilen nesne, olay yada varlıkları çeşitli özelliklerine göre eşleştirebilme" amacı bir sonraki aşamada "Verilen nesne, olay yada varlıkları çeşitli özelliklerine göre gruplayabilme" daha sonra ise "Verilen nesne, olay yada varlıkları çeşitli özelliklerine göre sıralayabilme" olarak ele alınmaktadır. Bir kavramın ne düzeyde öğrenildiği, öğrenme sürecindeki aşamalara göre değerlendirilir. Edinim aşaması, bireyin daha önce sahip olmadığı bir kavramı belli doğrulukta ayırt edebilmesidir. Akıcılık düzeyi ise edindiği kavramı öğretildiği bağlamda hemen kullanabilmesidir. Kalıcılık ise, kavramın öğretimi sona erdikten sonra kavramın öğretilen bağlamlarda kullanımının sürmesidir. Bunun için kavramla ilişkili kuralların öğrenilmesi gereklidir. Genelleme, bireyin öğretim koşulları dışında benzer bağlamlarda öğrendiği kavramı kullanabilmesidir. "Kırmızı" kavramını edinim düzeyinde öğrenen bir çocuk dört farklı renk önüne konup hangisi kırmızı göster dendiğinde gösterebilir. Ancak bu ne renk dendiğinde hemen kırmızı söyleyemeyebilir. Akıcılık düzeyinde kırmızı kavramını öğrendiğinde öğretimde kullanılan araçlar gösterilerek bu ne renk? diye sorulduğunda hemen kırmızı deyebilecektir. Kalıcılık aşamasında öğrenme gerçekleştiğinde çocuğun öğretimden bir süre sonra öğretim yapılan araçlarla tekrar değerlendirildiğinde kırmızı nitelemesini doğru şekilde yapmayı sürdürmesi beklenir. Genelleme aşamasında öğrenen çocuk kırmızıyı çevresindeki nesneler için kullanmaya başlamıştır.

  7. Bir kavramın ne düzeyde öğrenildiği, öğrenme sürecindeki aşamalara göre değerlendirilebildiğine göre, kavram öğretimi öğrenme sürecindeki aşamalara göre desenlenebilir. Bu bağlamda kavram analizi öğrenme sürecindeki aşamalara göre yapılabilir. Örneğin, 72 aylık çocuklar için belirlenen" Verilen nesne, olay yada varlıkları çeşitli özelliklerine göre eşleştirebilme" amacına ilişkin belirlenen davranışlar arasında 'Verilen nesneleri boyutlarına göre eşleştirme' davranışı için öğrenme sürecindeki aşamalara göre edinim düzeyinde, 'eline verilen nesneyi önüne konan dört farklı büyüklükteki nesneden aynı olanın önüne koyar'; akıcılık düzeyinde, 'eline verilen nesneyi 5 sn. içerisinde önüne konan dört farklı büyüklükteki nesneden aynı olanın önüne koyar'; kalıcılık aşamasında, 'öğretimden bir ve üç hafta sonra eline verilen nesneyi 5 SH içerisinde önüne konan dört farklı büyüklükteki nesneden aynı olanın önüne koyar'; genelleme aşamasında, 'eline verilen nesne ile aynı büyüklükte bir oyuncağı önüne konan oyuncaklar arasından bulup gösterir' şeklinde analiz ederek öğretmek mümkündür. Öğretilmesi düşünülen kavramlar için çocuğun gelişim düzeyi ve öğrenme aşamalarının göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Ancak öğretmenin ele aldığı kavramı yapısal olarak değerlendirilebilmesi, yapacağı analizi etkileyeceği gibi öğretim uygulamaları için yapacağı hazırlık açısından da önem taşımaktadır.

  8. Kavramın Yapısına ilişkin Özelliklerinin Analizi Kavramın yapısal özellikleri denildiğinde akla, kavramın kendisinde var olan ve bir kavramı diğer bir kavramdan ayıran özellikler gelmektedir. Bu özellikler fiziksel olabileceği gibi (örn, şekil, renk,vb.) tanımsal da olabilir (örn, güçlük düzeyi, kural yada kuralları). Aşağıda kavramın ilişkili ve ilişkisiz nitelikleri bir başka deyişle ayırıcı ve ayırıcı olmayan nitelikleri tartışılacaktır.

  9. Kavramın İlişkili (Ayırıcı) ve İlişkisiz (Ayırıcı Olmayan) Nitelikleri Kavramın ilişkili (ayırıcı) nitelikleri, kavramın yapısında vardır ve kavramı tanımlarlar. ilişkili nitelikler, kavramın benzer özelliklerinin oluşturulmasında yardımcı olur. Örneğin, "kare" kavramının ilişkili niteliği, karenin şeklidir. Kavramın ilişkisiz (ayırıcı olmayan) nitelikleri ise, kavramın yapısında vardır, fakat kavramı tanımlamazlar. ilişkisiz nitelikler kavramın olumlu örneklerini çoğaltmaya yardım eder. Örneğin karenin kare olma özelliğini değiştirmeyen ilişkisiz nitelikleri; karenin büyük ve küçük olması, boyutları, rengi ve kullanılan malzeme vb. dir. Bu nedenle, analizin ilk basamağında ilişkisiz nitelik sayısı kontrol edilmelidir. Örneğin, kare kavramını yeni öğrenen bir öğrenci için analizin ilk basamağında karenin boyutları, yapıldığı malzeme ve renk kontrol edilmelidir. Bunun anlamı çocuğun sunulan kare örneklerinde 10x10 ebatlarında ahşaptan yapılmış, aynı renkle boyanmış kareler seçilmesidir. Analiz yapılırken kavramın ilişkili ve ilişkisiz niteliklerini ayırmak güçleştikçe, kavramın çocuk tarafından öğrenilmesinin de güçleşeceği düşünülmelidir. İlişkisiz niteliklerin somut örneklerinin sunulması kavramın öğrenilmesini kolaylaştırır. Kavram analiz edilirken ilişkisiz niteliklerin iyi belirlenmesi ve somutlaştırılması önem taşımaktadır.

  10. Analiz yapılırken kavramın ilişkili ve ilişkisiz niteliklerini ayırmak güçleştikçe, kavramın çocuk tarafından öğrenilmesinin de güçleşeceği düşünülmelidir. İlişkisiz niteliklerin somut örneklerinin sunulması kavramın öğrenilmesini kolaylaştırır. Kavram analiz edilirken ilişkisiz niteliklerin iyi belirlenmesi ve somutlaştırılması önem taşımaktadır. • Kavram: Sarı • İlişkili(ayırıcı) Nitelik: Rengi • İlişkisiz(ayırıcı olmayan) Nitelik: Sarı olan nesne ya da araçlar • Kavram: 3 tane • İlişkili(ayırıcı Nitelik: Nesnelerin taneli olması • İlişkisiz(ayırıcı olmayan) Nitelik: Taneli olan nesnelerin cinsi, türü, rengi vb gibi

  11. Kavramın Taksonamik Düzeyi • Taksonami, aşamalı sınıflama sistemidir. Taksonamik düzey, bir kavramın hangi sayıda kavramı içerdiğini ifade etmektedir. Bir başka deyişle kavramın güçlük düzeyinin bir ifadesidir. Kavramın taksonamik düzeyinin yüksek olması karmaşık bilgi düzeyinde olduğunu gösterir. Örneğin, hayvan, evcil hayvan ve köpek kavramları aynı kavram hiyerarşisinin üyeleridir. Taksonamik düzey bakımından hayvan en üst, köpek ise en alt düzeydedir. • Kavram: Hayvan • İlişkili (ayırıcı) Nitelik: Canlı olması (beslenmesi, doğması, büyümesi ve ölmesi) ve hareket edebilmesi. • İlişkisiz (ayırıcı olmayan) Nitelik: Hayvanın rengi, cinsi, türü vb. • Kavram: Evcil hayvan • İlişkili (ayırıcı) Nitelik: Evde yaşaması, evden beslenmesi, eğitimli olması, insanlara alışkın olması. • İlişkisiz (ayırıcı olmayan) Nitelik: Evci! lüğü, çıkardığı sesler vb. • Kavram: Köpek • İlişkili (ayırıcı) Nitelik: Evcilleştirilmesi, havlaması, koklaması, kuyruk sallaması • İlişkisiz (ayırıcı olmayan) Nitelik: Küçük yada büyük olması, av köpeği çoban köpeği yada kangal olması vb. • Köpek kavramının ilişkili nitelikleri havlaması, koku alması ve kuyruğunu sallamasıdır. Köpekler için ortak olan bu özelliklerin tüm evcil olmaması nedeniyle, bu özellikler tüm evcil hayvanlar için ortak olmaması nedeniyle, bu özellikler evcil hayvanlar kavramının ilişkisiz niteliklerini oluşturmaktadır. Bir üst basamağa çıkıldığında, hayvan kavramının ilişkili niteliği, canlıların ortak niteliklerinin yanı sıra hareketli de olmasıdır. Diğer canlı grubu(bitki ve insan) üyelerinden ise hareket ve konuşamama özellikleriyle ayrılır.

  12. Kavramın Sunulmasına ilişkin Özellikler • Kavramın Olumlu ve Olumsuz Örnekler • Olumlu örnekler, kavramı örnekler. Olumsuz örnekler ise, kavrama örnek olmayanları örnekler. • Kavram: Meyve • Olumlu Örnekler: Elma, muz, karpuz, erik(meyve örnekleri) • Olumsuz Örnekler: Papağan, masa, resim, patlıcan(meyve olmayan örnekler) • Kavramın olumlu ve olumsuz örneklerini meyi kolaylaştıracaktır. • Kavramın olumlu ve olumsuz örneklerini olabildiğince somutlaştırmak öğrenmeyi kolaylaştıracaktır. Çünkü kavramın olumlu ve olumsuz örneklerinin birlikte sunulması, kavramı tanımlayan niteliklerin açıkça ortaya çıkmasını sağlamaktadır. • Elma bir meyvedir ama kitap bir meyve değildir. • Kiraz bir meyvedir ama masa bir meyve değildir. • Muz bir meyvedir ama kalem bir meyve değildir.

  13. Kavram Örneklerinin Benzerliği Kavramlar öğrenilirken benzer ve yakın olumlu örneklere yer verilmesi kavramın öğrenilmesini kolaylaştırır. Kavramı öğretirken ilişkisiz niteliklerin sistematik olarak farklılaştırılması gerekmektedir. Kırmızı kavramını öğretirken, iki farklı, üç farklı ve dört farklı renkte gruplamalar yapılır. Grubun içinde yer alan araçlar da kağıttan, kumaştan, tahtadan yapılan araçlar olarak değiştirilir. Örneğin, kırmızı kare-yeşil kare gibi. Daha sonra ilişkisiz niteliğinden boyut kısmını farklılaştırılır. Örneğin, kartonda kesilmiş büyük kırmızı kare-karton dan kesilmiş küçük sarı kare gibi. Daha sonra da kullanılan malzeme değiştirilir. Örneğin büyük tahta sarı kare-küçük kırmızı kumaş kare gibi. Örneklerin Sırası Kavramın olumlu ve olumsuz örnekleri tek tek gösterilebileceği gibi tümü aynı anda birlikte de gösterilebilir. Örneklerin tek tek gösterilmesinde olumlu yada olumsuz örnek gösterilir, tepki alındıktan sonra geri çekilir. Sonra bir başka olumlu yada olumsuz örneğe yer verilir. Tüm örneklerin bir arada verilmesinde ise, öğrenci tüm olumlu ve olumsuz örneklere tepkide bulununcaya kadar örneklerden hiçbiri geri çekilmez. Öğrenciye önceki olumlu ve olumsuz örnekleri görme fırsatı verilerek öğrenmesi pekiştirilir.

  14. Öğretmenin Yönergelerinin Kontrol Edilmesi Kavram öğretirken kullandığımız örnekleri seçmek kadar önemli olan bir başka nokta da kullandığımız ifadeleri ve yönergeleri kontrol etmektir. Öğretmenin kavram öğretimi sırasında kullandığı ifade ve yönergeler, öğrencinin dikkatini öğretimde kullanılan araçlara ve daha da önemlisi öğretilmek istenen kavrama çekmelidir. Kavramın Sunumu Kavramın nitelikleri öğrenciye açıkça sunulabilir yada kavramın niteliklerinin öğrenci tarafından fark edilmesine çıkarılmasına fırsat verilebilir. Kavram doğrudan öğretimle (açık anlatım) sunulduğunda, kavramın ilişkili (ayırıcı) ve ilişkisiz (ayırıcı olmayan) nitelikleri, olumlu ve olumsuz örnekleri, kurallarının yapısı vb. bilgiler olabildiğince somutlaştırılarak sunulur. Kavram yaratıcı yöntemle sunulduğunda, sorularla kavramın ilişkili ve ilişkisiz niteliklerini, olumlu ve olumsuz örneklerini ve kurallarını öğrencinin kendisinin bulması sağlanır. Bu örneklerden ilki tümdengelim, ikincisi ise tümevarımdır. Bu iki yöntem karşılaştırıldığında, doğrudan öğretimle daha çabuk öğrenilmekte, öğrenciye daha fazla bilgi kazandırılmakta, öğrencinin hata yapması, başarısız yaşantıları ve engellenmeleri aza indirilebilmektedir. Yaratıcı yöntemle ise, öğrenci daha dikkatli ve aktif tutulmaktadır. Kavramın açık anlatımla sunulmasının, tam öğrenmeyle sonuçlanma olasılığı yüksektir.

  15. Kavramlar genellikle kendine özgüdür ve kavramları belirli yaşantılara sahip olmadan tam olarak öğrenmek güçtür. Her ne kadar bazı kavramları sözel olarak tanımlamak mümkün olsa da somut örnekler kullanarak öğretmek her zaman için daha kolay, daha etkili ve daha anlamlı olmaktadır. Çocuklara öğretmeyi hedeflediğimiz kavramların anlamları çoğunlukla çocukların sahip oldukları sözcük dağarcığının üstündedir. Kırmızı kavramını öğretirken, "Kırmızı ana renklerden biridir. Renk çubuğunda en alt uca yakın olarak yerleşmektedir ve kan kırmızı ile açık pembe arasında farklılaşmaktadır. " şeklinde sözel olarak tanımlamak mümkündür. Ancak öğrencilerin sözcük dağarcığı bu açıklamayı anlamaya elvermeyeceği için yine renk çubuğunu öğretim sırasında yanımızda bulundurmak ve üzerinde kırmızıyı göstermek gerekecektir. Bu nedenle, daha somut ve öğrencilerin yaşantısı olabilecek araçlar arasından olumlu ve olumsuz örnekler seçerek kavram sunusu yapmak daha etkili ve işlevsel olacaktır. Ancak daha ileri düzeydeki öğrenciler için eğer sözel olarak açıklama yapmak uygunsa sözel olarak anlatmak tercih edilebilir.

  16. Kavram Öğretiminde Dikkat Edilecek Noktalar Öğretilecek kavramlar her ne kadar birbirine anlam olarak çok yakın olsalar da her bir kavram tek tek öğretilmelidir. Kavramlar öğretilirken kullanılacak araçlar öğrencinin bildiği, tanıdığı araçlar olmalıdır. Öğrencinin adını ve işlevini bilmediği araçlar kullanılmamaya çalışılmalıdır. Araçlar, mümkünse sınıf içinden temin edilebilir olmalıdır. Olumsuz örnekler de öğrencinin bildiği nesneler arasından seçilebilirse iyi olur. Kavramın öğretimi sırasında öğrenci demonstrasyonun bir parçası haline getirilmemelidir. Örneğin, "altında" kavramının sunumu sırasında, öğrenciyi masanın altına oturtarak sunu yapıldığında, öğrenci kendi bulunduğu yeri karşıdan göremeyecek ve de ilgisi başka yönlere kayacaktır. Kavram sunusu sırasında farklı nesnelere yer vererek sunu yapılmalıdır. Yalnızca bir çeşit araçla sunum yapılması, yanlış öğretilmesine neden olabilmektedir. Örneğin "üstünde" kavramını öğretirken sadece bir masa ve toptan yararlanılırsa, öğrenci de "üstünde" kavramı ile top yada masa arasında bir bağlantı kurma riski ortaya çıkacaktır.

More Related