180 likes | 746 Views
. . ANTIBIYOTIGE DIRENCI VE ALERJIYI ARTIRIYOR . GDO'lu tohumlar, antibiyotiklere karsi diren
E N D
1. GDO NEDIR? Genleri bir canlidan alip baska bir canliya nakletme isine ‘Genetigi Degistirilmis Organizma (GDO)’ deniyor. Amaç sicaga, soguga, böceklere ya da virüslere karsi dirençli yeni ‘tür’ler yaratmak. Kisacasi açliga çözüm. Çünkü GDO teknolojisiyle, çok daha fazla ürün elde edilmesi ve besin degerlerinin artirilmasi hedefleniyor.
Ancak genetigi degistirilmis gidalarin sagliga zararlari tüm dünyada tartisma konulari arasinda en önemli yer tutuyor. Farkli gen türlerinin karistirilmasi yoluyla elde edilen yeni organizmalar, GDO karsitlarinca, ‘Frankestayn gida’ olarak tanimlaniyor.
GDO’lar üzerinde çok sayida yöntem ve kimyasal madde kullanildigi için daha çok az gelismis ve gelismekte olan ülkeler üzerinde denendigi iddia ediliyor. Kisaca GDO'larin deneme laboratuvarlari fakir ülkeler...
3. ANTIBIYOTIGE DIRENCI VE ALERJIYI ARTIRIYOR GDO'lu tohumlar,
antibiyotiklere karsi direnç,
agir alerji,
uzun süreli hayvan deneylerinde organ hasari,
organlarda küçülme,
kan biyokimyasinda bozulma,
kisirlik,
ölü dogum oraninda ciddi artis,
gelecek nesillerde boy ve tarti eksikligi gibi
olumsuzluklara yol açtigi ortaya çikariyor.
4. ANTIBIYOTIGE KARSI DAYANIKLILIK OLUSTURMASI GDO lerin üretimi sirasinda belirteç gen olarak kullanilan antibiyotik direnç genlerinin en büyük tehlikesi, ortamda bulunan bakteriler araciligi ile yayilmasi.Bakteriler arasinda dogal yollarla gen alisverisi yapildigi biliniyor.Antibiyotik direnç genlerinin hastalik yapan mikroorganizmalar geçisi, bu bakterilerin neden oldugu enfeksiyonlarin kontrol altina alinmasimi güçlestiriyor. Bu tür ürünleri tüketen canlinin sindirim sisteminde bulunan bakterilerin, o ürünün yapisinda bulunan antibiyotik direnç genini almasi mümkün.
5. TOKSIN (ZEHIRLEYICI ) ETKILER Arastirmalar GDO lu patateslerin fareler için toksik etki yaptigini, bagisiklik sisteminde bozukluklar,viral enfeksiyonlar gibi birçok etkileri oldugunu ortaya koyuyor.(1980 lerin sonunda bir Japon firmasi triptofan adli bir aminoasidi bir bakteriye ürettirerek bbesin takviyesi olarak ABD de satisa sundu.Aylar içinde ürünü kullanan kisilerde sinir sistemini etkileyen, kas agrilari ve kandaki bazi hücrelerin sayisinda artis ile seyreden eozinofili-miyalji sendromu ortaya çikti. Bu sorunlari yasayan 155 kisside kalici hasar meydana geldi,37 hasta yasamini yitirdi.Mayeno ve Gleich,1994 . Yapilan incelemne sonucu genetigi degistirilmis bakterideki artmis triptofan üretiminin toksik bir yan ürün olusumuna yol açtigi ve sendromun toksik madde nedeniyle ortaya çiktigi anlasildi.)
6. BT NIN ( BACILLUS THURINGIENSIS) ETKILERI Tarimda uzun zamandir böcek öldürücü olarak kullanilan Bt spreyi toprakta parçalaniyor. Ayrica tüketilen ürün yikanarak Bt spreyinden arindirilabiliyor. Ancak Bt geni aktarilmis ürünlerde Bt toksininin parçalanmasi ya da ürünün yikanarak temizlenmesi söz konusu degil. Bu durumda Bt toksini bütün etkisini ürün tüketilene kadar, hatta belki de tüketildikten sonra da sürdürüyor.Bt geni aktarilmis ürünlerin tüketiminde bireyin maruz kaldigi Bt toksini miktari Bt spreyindekinin 10-100 kati. Hayvanlar üzerinde yapilan deneyler Bt toksininin memelilerde aktif oldugunu, sindirim sisteminde parçalanmadigini, bagirsaklarda baglanabildigini ve insan sagligi açisindan tehdit olusturabilecegini ortaya koyuyor.( Filipinlerdeki bir Bt misir ekim alaninin yakininda yasayan köy halkinda solunum yolu, sindirim sistemi, cilt reaksiyonlari ve atesle seyreden hastaligin, misirin polen saçtigi dönemde ortaya çiktigi fark edildi. Bu bireylerin kan örneklerinde Bt toksinine karsi antikorlar saptandi-Travik ,2004)
7. SAGLIKSIZ HAYVANLAR VE HAYVANSAL ÜRÜNLER Örnegin süt verimini arttirmak için ineklere GDÜ lü ürünler veriliyor. Bu hayvanlarin sagliklari bozuluyor.Meme enfeksiyonlari, rahim, sindirim sistemi bozukluklari, yumurtalik kistleri görülüyor. Gebelik orani düsüyor.Antibiyotik kullanma sikligi artiyor.Bilim insanlari ayrica iki tür potansiyel tehlikeye dikkati çekiyor; durgun virüsleri yeniden harekete geçmesi ve virüsler arasinda yeni bulasici diziler olusturabilecek kombinasyonlar!...
8. Bitki hücresine yerlestirilen her gen bir protein üretiyor. Bu proteinler bugüne kadar insanin besin zincirinde yer almayan, her biri alerji yapabilecek potansiyele sahip kimyasal maddeler. Nitekim soya fasulyesine karsi alerjisi olmadigi halde 'raundupR' isimli herbiside dirençli soya fasulyesine alerjik olan insanlar vardir. Bu tür alerjilerle ilerde çok daha fazla karsilasilacaktir.
- Bu yabanci genlerin sindirim sisteminde tümüyle metabolize edildigi iddia edilirdi. Gerek hayvan deneylerinde gerekse de insan çalismalarinda bu yabanci genlerin bazi fragmanlarinin veya tümünün bozulmadan kalin bagirsaga kadar ulasabildigi hatta kalin bagirsaktaki bakterilerin içine girip bakterilerin genetik yapisini degistirdigi ve genin üretmekle yükümlü oldugu proteinin (toksin ya da herbisit direnci) üretildigi saptanmistir.
9. FARELER ARTIK ÜREYEMIYOR ORGANLARI KÜÇÜLÜYOR
- Her ne kadar GDO'larin insanlar üzerindeki etkileri henüz bilinmese de hayvanlar üzerindeki etkileri belirlendi. Iskoçya Rowett Enstitüsü'nden Dr Arpad Pusztai'nin GDO patates ile besledigi farelerin tümünün iç organlarinda küçülme, sindirim sistemlerinde bozukluk, bagisiklik sistemlerinde çökme, kan yapilarinda bozulma ve mide çeperlerinde kalinlasma görülmüstür.
- Avusturya Tarim ve Saglik Bakanligi'nin finansmani ile Viyana Üniversitesinin geçen yil yaptigi bir çalismada ise GDO gidalarla beslenen farelerin üç, dört nesil sonra büyük ölçüde üreme yeteneklerini kaybettikleri belirlenmistir.
10. TÜRKIYE'DE ZATEN VAR, RAFLARDAKI EN AZ 900 ÜRÜNDE MEVCUT Avrupa Birligi ülkelerinin bir çogunda yasaklanmis olan bu ürünleri, Türkiye'de insanlar farkinda olmadan tüketiyor. Uzmanlar, su anda raflarda yer alan en az 900 üründe, GDO’larin kullanildigini söylerken, ODTÜ'de yapilan bir çalisma farkli illerden alinan 28 domatesten 22'sinin genetiginin degistirilmis oldugunu gösteriyor.
Türkiye'ye 2003 yilinda toplam 1.818.131 ton misir ABD ve Arjantin’den girdi. Yine 2003 yilinda toplam 813.635 ton soya ABD ve Arjantin’den girdi. Arjantin ve ABD'de yetistirilen misir ve soyanin %70'den fazlasinin transgenik oldugu bilinen bir gerçek. Oysa, Türkiye'ye transgenik ürünlerin ve tohumlarinin girmesi yasak.
Ancak rakamsal gerçekler, Türkiye'ye GDO’lu ürünlerin üstelik devlet eliyle sokuldugunu ortaya çikariyor. Türkiye, ithal edilen herhangi bir ürünün genleriyle oynanip oynanmadigini gümrükte analiz edecek laboratuvarlara sahip degil.
11. HANGI ÜRÜNLER GDO LU OLABILIR? Pek çok GDO lu ürün var;Misir, patates, domates, pirinç, soya, bugday, kabak, balkabagi, ayçiçegi, yer fistigi, bazi balik türleri, kolza, kasava, papaya.Bunlarin disinda çalismala,rin devam ettigi ürünler var;Muz, ahududu, çilke, kiraz,ananas, biber, kavun, karpuz, kanola.Üretimi sirasinda GDO kullanilmis pek çok ürün var,Misir ve soya genleri ile oynanan ürünlerde ilk sirayi aldiklarinda bu bitkilerden üretilen yan ürünlerin de GDO lu olma riski var.*Misir ve soyadan üretilen yag, un, nisasta,glikoz surubu, sakkaroz, fruktoz içeren gidalar günlük tüketim maddeleri arasinda yer aliyor. Örnegin,;Bisküvi, kraker, kaplamali çerezler,pudingler, bitkisel yaglar,bebek mamalari, sekerlemeler, çikolata ve gofretler,hazir çorbalar,misir ve soyayi yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvansal gidalar ile pamuk GDO lu olma riski tasiyor.* Sadece misirdan üretilen ve çesitli gidalarda bilesen veya katki maddesi olarak kullanilan yan ürün sayisi 700'ü, soyadan üretilen türevlerinin sayisi ise 900'ü buluyor. Yani bu yan ürünleri içeriginde kullanan her bir islenmis ürünün GDO'lu olma riski bulunuyor.
12. ÖZELLIKLE SOYA, SUCUK, PIZZA GIBI KIRMIZI ETLI ÜRÜNLERDE Soya ve misirin kullanildigi yerleri düsündügümüzde herkesin GDO'lu ürünleri tükettigi asikâr.
Soya; soya yagi,
Sucuk, salam, sosis,
Pizza, hamburger gibi
Kirmizi etli ürünler ve et suyu tabletlerinde, köfte,
Soya etli kiyma, soya unu,
Findik, fistik ezmesi,
Süt tozu,
Kozmetik sanayiinde,
hayvan yemlerinde,
misir ise; misirdan elde edilen nisasta bazli tatlandiricilarda, misir yaginda, bebek mamalarinda, hazir çorbalarda ve yine hayvan yeminde kullaniliyor.
13. TÜRKIYE'DE DENETIM YOK! GDO lu tohum yasaklanmis olsa da bu tip ürünlerin ithalatinin kontrolü yok ve girisler sadece beyana dayali...Gen aktarilmis ürün yetstiriciligi yasak, Bakanlik kontrollü olarak bazi sahalarda GDO lu bitki yetistiriciligi yapiyor.GDO içeren ürünlerin Türkiye'ye ithali serbest.Türkiye'de GDO içeren ürünleri satilma riski çok yüksek. Çünkü bu konuda yasal düzenleme yok. Riski en yüksek olan ürünler içeriginde misir ve soyadan elde edilen yan ürünleri içerenler. Çünkü Türkiye misir ve soya ithalatinin büyük bölümünü, en büyük GDO lu misir ve soya üreticileri olan ABD ve Arjantin'den aliyor.
14. GIDA SEÇIMINDE NELERE DIKKAT ETMELI? Ürünleri dis görünüsünden anlamaya imkan yok.Bu nedenle riski azaltmak gerek.
Yukaridaki "Hangi ürün GDO lu olabilir ?" bölümünü iyi okuyun. Böylecerisk gruplarini tespit edersiniz.
Organik ürünler yemeye dikkat edin.Bu ürünlerin üretiminde ekolojik sertifikali tohumluk kullanilir. Her organik veya ekolojik denen ügrüne itibar etmeyin.Mutlaka sertifikasini görmek isteyin. Alisveris yaptiginiz marketlerde organik ürün talep edin.
Gidalari mevsiminde tüketin. Mevsimi disinda yetistirilen sebze ve meyveler için dogal olmayan zorlama yöntemler kullanilmaktadir. Dogal yöntemlerin kullanilmadigi seralarda çok fazla tarim ilaci kullanildigini da unutmayin.
Gidalarinizi yerel olanlardan seçin.ABD veya Arjantin gibi dünyada en çok GDo üreten ülkelerden gelen ürünlerin GDO lu olma riski yüksek. Ülkemizde üretilee ve kaynagini bildigimiz ürünler tüketerek yerel çesitlerin korunmasina da katkidabulunun. Ayrica dünyanin farkli bölgelerinden gelen ürünlerin ulastirilmasi için harcanan yakitin yarattigi kirliligi unutmayin.
15. GIDANIZIN KONTROLÜ IÇIN NE YAPABILIRISINIZ? 1. Bilgi edinme hakkinizi kullanin.Günlük olarak en çok tükettiginiz gidalarin, süphe duydugunuz tohum ve yemlerin listesini çikararak Tarim ve Köyisleri Bakanligi'na Tarim Il ve Ilçe Müdürlükleri kanaliyla bu gidalarin GDO lu olup olmadigini sorabilirisniz. Bilgi Edinme Yasasi'na göre yetkililer size 15 gün içerisinde konuyla ilgili bilgi vermek zorundalar. Basvuruyu yapan sahislar www.adalet.gov.tr/gercek.doc , tüzel kisiliklerse www.adalet.gov.te/tuzel.doc adresindeki basvuru formunu kullanabilir.2. Alisverislerde magazalarin dilek sikayet kutularina mallarin üzerine GDO lu olup olmadigini belirten uyarilar konmasini talep edin.Gida firma tüketici servisinden de bunu talep edin. Bütün bunlar kamuoyu yaratmaniza sebep olur. Israrli talebiniz gündem ve arz yaratir.3. Süphe duydugunuz ürünlerde bizzat Ankara Il Kontrol Laboratuvari ( 0 312 315 00 89 ) ya da Bursa Gida Merkez Arastirma Enstitüsü' ne ( 0 224 246 47 21)analiz ettirebilirsiniz. Ancak analizler ücret mukabili yapiliyor.4. GDO ya Hayir Platformu'nun "YASAM PATENTLENEMEZ" baslikli kampanyasina imzalarinizla destek verebilir, kampanyada gönüllü olarak yer alabilirsiniz.
16. Tüketici Haklari Dernegi'nin istegi ile Ankara Tarim Il Müdürlügü ve Isviçre'deki laboratuvarlarda yapilan analizlerde farkli firmalara ait, misir unu, soya etli kiyma, yemlik misir, soya ve misir karisimi tavuk yeminin GDO’lu oldugu belirlendi.