170 likes | 589 Views
RABİA GİZEM KURU - ELVİN YILMAZ-DOĞUKAN AYTEKİN - BURAK YILMAZ-EFE ŞAHİN. 4 A SINIFI. KÜLTÜR BÖLGELERİNİN OLUŞUMU VE TÜRK KÜLTÜRÜ. 1-Yaşanılan yerin coğrafi şartları ile iklim arasındaki ilişki:. Her iklim bölgesinin kendine özgü coğrafi şartları vardır.
E N D
RABİA GİZEM KURU - ELVİN YILMAZ-DOĞUKAN AYTEKİN - BURAK YILMAZ-EFE ŞAHİN 4 A SINIFI
KÜLTÜR BÖLGELERİNİN OLUŞUMU VE TÜRK KÜLTÜRÜ 1-Yaşanılan yerin coğrafi şartları ile iklim arasındaki ilişki: Her iklim bölgesinin kendine özgü coğrafi şartları vardır. İklim şartları bir yerin su, toprakyapısı ve bitki örtüsünü doğrudan belirlediği için bir bölgedeki coğrafi görünüm ve yaşam şartları da iklime göre şekillenir. Fotoğraflardaki farklı ülkelere ait kılık-kıyafetlerdeki farklılığın sebebi olarak; bu bölgelerde yaşayan insanların yaşam tarzlarında etkili olan maddi ve manevi kültür unsurları etkilidir.İklim ,örf ve adetler ,dini inanış,geçim tarzları ve doğal ortam biraz daha ön plana çıkabilir.
2-Kültürü oluşturan unsurlar Maddi(somut )unsurlar · Coğrafi konum, · Simgeler, · Doğal ortam özellikleri, · İklim özellikleri, · Su özellikleri, · Arazi yapısı · Toprak özellikleridir. Kültürü oluşturan manevi unsurlar · Dil, · Din ve inançlar, · Ahlak kuralları, · Örf ve adetler, · Komşu kültürler, · Dünya görüşü, · Yasalar ve hukuk kurallarıdır.
3-Türk kültür kıyafetleri diğer ülkelerden farklıdır. Bunun sebepleri; · İklim şartları, · Gelenek ve görenekler, · Dini inanış, · Geçim tarzları, · Doğal ortam özellikleri.
DÜNYA KÜLTÜRÜNDE TÜRK İZLERİ Kültür Bir milleti millet yapan,onu diğer milletlerden ayıran özelliklerin bütünüdür. Her milletin kendine has milli değerleridir. Kültürel Coğrafya Kültürel coğrafya, dünya kültürlerinin coğrafi yaklaşımlarla incelenmesini ifade eder. Ülkelerin ve bölgelerin, alışkanlık ve geleneklerinin, yeme içme, giyim kuşam, müzik, mimari, din ve dil gibi özelliklerinin incelenmesini içine alır. Yeryüzüyle ilişkisi bağlamında, toplumsal yaşamın her yönü kültürel coğrafyanın ilgi alanı içine girebilir, hatta insanla ilgili olarak beşeri coğrafyanın tüm konuları, bir bakıma kültürel coğrafya konusu olarak da kabul edilebilir. Kültür ocağı Kültürün doğduğu yer o kültürün kültür ocağı olarak ifade edilir. Bir kültürü oluşturan unsurlar bu ocaktan çıkar ve yayılır.
KÜLTÜRÜN ÖZELLİKLERİ Öğrenilebilir olması, · Toplumsal olması, · Aktarılabilir olması, · Değişebilir olması, . Sürekli olması, . Bütünleştirici olması, . İhtiyaçları giderici olması . Belli kurallarının olması
TÜRK KÜLTÜRÜNÜN GENEL ÖZELLİKLERİ . Türk kültürü çok eski ve köklü bir kültürdür. . Türk kültürü hem göçebe hem de yerleşik özellikler taşır. . Türk kültürü karasal özelliklerin etkisinde kalmıştır. . Türk kültürü, yayılış alanının coğrafi konumu nedeniyle birçok kültürden etkilenmiş ve bu kültürleri etkilemiştir.
Türk Kültürünün Yaşandığı Bağımsız Türk Devletleri . Türkiye Cumhuriyeti . Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti . Azerbaycan . Türkmenistan . Özbekistan . Kazakistan . Kırgızistan . Tacikistan
ÇİNİCİLİK Çinicilik pek eski olup, tarih bakımından ta Asurlular zamanına varan bir doğu sanatıdır. Orta Asya’da Turfan, Aşkar ve Koça bölgelerinde yapılan araştırmalarda, nefis Türk çini ve resimlerinin ele geçirilmiş olması, Türlerin çok eski devirlerde, 8. yüzyıldan önce, bu sanat dalında da ne kadar ileri gitmiş olduklarını göstermektedir. Orta Asya’dan itibaren asırlar boyu âbideleşen Müslüman-Türk sanat eserlerinin tezyinatında, güzel sanatların çeşitli dallarından faydalanılmış, bu arada çini ve çinicilik sanatının şaheser örnekleri sergilenmiştir. Türklerde çinicilik: İlk olarak Türkler, Orta Asya’da çini imal etmişlerdir. Orta Asya’daki Kâşân şehrinden dolayı çiniye “Kâşî” denildiği bilinmektedir. Kâşân şehrinde yapılan kazılarda bulunan fırın artıkları ve parça çiniler gösteriyor ki, çini, Türkler tarafından bir sanat olarak değerlendirilmiş ve birbirinden güzel eserler verilmiştir.
HALICILIK Dünyada bilinen en eski düğümlü halı Altaylarda Pazırık bölgesinde bir kurganda (Mezar) bulunmuştur. Bu bölge tarihin bilinen en eski devirlerinden bu güne kadar Türkler tarafından kullanılan yerleşim yerleridir. “Türk ilmiğiyle” dokunmuş olan halının M.Ö. 400 500 yılına ait olduğu belirtilmektedir. İlk halı örneklerinin bulunduğu yerler ile bütün halı merkezlerinin Türklerin yaşadığı ve yerleştiği yerlerde olması, ayrıca çeşitli dillerde aldığı isimlerin Türkçe ismine yakın olması gibi bazı işaretler ilk halının Türkler tarafından dokunduğunu ve Türk boylarıyla yayıldığını göstermektedir.
TÜRK MİMARİSİ 11. yüzyılın ikinci yarısından sonra Anadolu’da yoğun biçimde yerleşmeye başlayan Türkler, kısa zamanda İslam dininin ve kendi toplum yapılarının gereklerine uygun bir mimari ortamın yaratılmasına çalışmışlardır. Özellikle Güneydoğu Anadolu'da daha 7. yüzyılın sonlarında birçok eski kent, Müslümanlığın yaygınlık kazandığı önemli yerleşme merkezleri durumuna gelmiştir. Ancak Bizans İmparatorluğu’nun topraklarını daraltarak batıya doğru ilerleyen Türkler, Hristiyan dünyasının mimari geleneklerine ve isteklerine karşılık, İslam dininin getirdiklerini yerleştirmeye çalışmışlardır. Kısa sürede çeşitli yerleşme merkezleri; başta cami olmak üzere türbe, medrese ve zaviye gibi dinsel amaçları ağır basan yapılarla donanmıştır. Bunun yanı sıra Türklerin daha önce Anadolu dışındayken özellikle üzerinde durdukları askeri ve sivil yapılar da dinsel yapılarla birlikte oluşmuş, Anadolu yeni bir görünüm kazanmıştır.
SUNUMUMUZ BİTMİŞTİR BİZİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ.