700 likes | 2.02k Views
GEBE BİLGİLENDİRME SINIFI DOĞUM SÜRECİ. AMASYA ÜSEM 2014. Amaç: Doğum eylemi ve doğum ağrısıyla baş etme yöntemleri konularında bilgi ve beceri kazandırmak. Öğrenim Hedefleri: Bu oturumun sonunda gebe ve gebeye doğumda eşlik edecek yakını;
E N D
GEBE BİLGİLENDİRME SINIFIDOĞUM SÜRECİ AMASYA ÜSEM 2014
Amaç: Doğum eylemi ve doğum ağrısıyla baş etme yöntemleri konularında bilgi ve beceri kazandırmak. • Öğrenim Hedefleri: • Bu oturumun sonunda gebe ve gebeye doğumda eşlik edecek yakını; • Doğum eyleminin başladığını gösteren belirtileri söyleyebilmeli, • Doğum için başvurduğunda hastane prosedürlerini sırasıyla sayabilmeli, • Doğum eylemi süresini söyleyebilmeli, • Doğum eylemi evrelerini açıklayabilmeli, • Normal doğumun anne ve bebek açısından yararlarını sayabilmeli, • Doğum ağrısıyla baş etme yöntemlerini uygulayabilmeli
Doğum Eyleminin Belirtileri Nişane: • Doğumun başlaması ile birlikte rahim ağzını tıkayan muköz tıkaç dışarı atılır. Doğum eyleminin başladığını gösteren önemli bir bulgudur. Genellikle nişane atılımından 24-48 saat sonra doğum eylemi gerçekleşir. Rahim Ağzı Değişikliği: • Doğum eylemi süresince rahim ağzının zar gibi olana kadar ince bir hal almasına silinme, başlangıçta bir parmağın girebileceği kadar açıkken 10 cm'lik bir açıklığa ulaşmasına dilatasyon denir.
Bebeğin Su Kesesinin Yırtılması: • Bebeğin etrafını saran su kesesinin açılması ile amnios sıvısı dışarı akar. Zarlar açıldıktan 12-24 saat içinde eylemin kendiliğinden başlaması beklenir. Doğum Ağrıları: • Gebeliğin son aylarında görülen düzensiz aralıklarla gelen, alt karın ve kasıkta hissedilen, şiddeti değişken, karında sertleşme ile birlikte olan, pozisyon değişikliği ile azalan ya da kaybolan, kısa süreli kasılmalar yalancı doğum ağrıları olarak bilinir. Gerçek doğum ağrılarından bir hafta önce görülen, rahim ağzında açılma yapmayan ağrılardır.
Doğuma yaklaştıkça yalancı doğum ağrıları yerini gerçek doğum ağrıları denen daha şiddetli, sırtın alt kısmından başlayıp karna yayılan ve karında sertleşmenin eşlik ettiği, daha uzun süren, düzenli aralıklarla gelen, dinlenmekle geçmeyen, aralıkları ve şiddeti giderek artan kasılmalara bırakır. • Kasılmalar sıklaşmadığı halde, suların gelmesi ya da kanama durumunda hemen hastaneye gidilmelidir.
Doğumda Hastane İşlemleri: • Doğum öncesi izlemlerde doğumun hangi kuruluşta yapılıyor olacağına karar verilmiş olması, doğum başladığında hangi hastaneye gitmeliyim endişesini ortadan kaldırır. Doğumun nerede yapılacağı gebelikte planlanmalı ve mümkün olduğunca da doğum öncesi izlemlerin yapıldığı, hastane tercih edilmelidir. • Sağlık kuruluşunda kayıt için gebenin nüfus cüzdanı mutlaka yanında olmalıdır.
Hastanede öncelikle hazneden muayene ile rahim ağzı açıklığı ve kasılmaların değerlendirmesi yapılarak doğum eyleminin başlayıp başlamadığı, bebeğin doğum kanalındaki pozisyonu, suyun gelip gelmediği, kanamanın bulunup bulunmadığı, bebeğin kalp seslerinin normal olup olmadığı değerlendirilir. Ultrasonografi yapılır, doğum açısından problem oluşturabilecek risk faktörleri ayırt edilmeye çalışılır.
Yatış kararı verilen gebelerden kayıt işleminden sonra geçmiş hikayesi alınır. Sonrasında laboratuar değerleri için kan ve idrar örneği alınır. Eğer gebelikte ek bir sorun yaşanmış veya yaşanıyorsa (hipertansiyon, şeker, kanama, vb), ek tahlil ve değerlendirmelere ihtiyaç olabilir.
Doğumun ilerleyişini değerlendirmek için belirli aralıklarla muayene yapılması gerekebilir. Bebeğin kalp seslerinin ve kasılmaların değerlendirilmesi için Nonstress Test (NST) yapılabilir. Bebek hareketleri, kalp atışlarının seyri ve rahim kasılmalarının ölçümü ile bebeğin iyilik halinin değerlendirildiği bir testtir. Bu testle bebeğin normal ya da sıkıntı halinde olup olmadığı anlamaya çalışılır. • Rahim ağzında beklenen açılma gerçekleşmez veya rahim kasılmaları istenilen sıklıkla gelmez ise suni sancı verilebilir.
Tam rahim ağzı açıklığı meydana geldiğinde (toplam 10 cm) artık doğum yapmak zamanı gelmiştir.
NORMAL DOĞUM • Annenin rahim ağzı tam olarak açıldıktan sonra ıkınması ile bebeğini aşağı doğru itmesi ve bebeğini hazneden doğurması eylemidir. • Normal doğumda, bebek doğmadan hemen önce, bebeğin doğumunu kolaylaştırmak ve bebeğin başının annenin haznesini yırtmasını önlemek amacıyla hazne kenarına “epizyotomi” adı verilen ufak bir kesi yapılabilir. Epizyotomi öncesi kesi yapılacak bölge lokal anestezi ile uyuşturulur. • Doğum gerçekleştikten sonra, bebeğin göbek kordonu kapatılıp kesilir.
Doğum sonrası bebeğin ilk bakımı yapılırken, bebeğin eşi anne rahminden ayrılır ve çıkartılır. • Bebeğin eşinin kendiliğinden ayrılmadığı bazı durumlarda, elle eşin yerinden çıkartılması gerekebilir. • Bebeğin eşi çıkartıldıktan sonra, rahim ve hazne kontrolü yapılır, kanama olup olmadığına bakılır ve varsa epizyotomi onarılır.
Normal Doğumun avantajları; • Anne sütü hemen gelir ve bebek emzirilebilir. • Günlük yaşama daha kısa sürede dönülebilir. • Sonraki doğumlarını da normal yolla yapabilir. • Normal doğum, doğum sayısını sınırlandırmaz. • Hastanede kalış süresi daha kısadır. • Normal doğumda genel anesteziye bağlı komplikasyonlara maruz kalınmaz. • Anne ile bebek arasındaki duygusal bağ daha kısa sürede kurulur. • Normal doğumda anneye ait problemler ve ölüm sezaryene göre daha azdır.
MÜDAHALELİ DOĞUM • Vakum ya da forseps adı verilen aletler yardımıyla doğum gerçekleştirilir. • Genellikle doğumun zor olduğu, bebeğin annenin doğum kanalında ilerlemekte zorlandığı veya doğum kanalında sıkıntıya girdiği durumlarda doğumu hızlandırmak amacıyla kullanılır.
SEZARYEN • Sezaryen; bebeğin, anne karnının ve rahmin alt kesiminin kesilmesi suretiyle doğurtulmasıdır. • Bu işleme karın cildi ve altındaki tabakalar kesilerek başlanır, rahmin alt kısmı kesilerek bebeğe ulaşılır ve doğurtulur. • Bebek çıkarıldıktan sonra karnın tabakaları karşı karşıya getirilerek dikilir ve karın kapatılır. • Sezaryen sonrası karın içi organların birbirine yapışması söz konusu olabilir. • Ayrıca sezaryen ile rahim duvarı da kesildiğinden bundan sonraki gebeliklerde rahim duvarında yırtılma ve bebeğin eşinin rahim duvarı içine yapışması riski artar.
Sezaryen Gerekçeleri: • Bebeğin doğum kanalına istenilen şekilde girmemiş olması (bebekler doğum kanalına başı ile girerler; yüz, alın, kol, yan, ayak, omuz, makat gelişler sezaryen için bir gerekçe olabilir), • Bebeğin doğum kanalında istenilen ve beklenen şekilde ilerlememesi veya ilerlemesinin durması, • Bebeğin göbek kordonunun, doğum olmadan doğum kanalından dışarı sarkması, • Doğum kanalında, bebeğin hayatını riske sokabilecek bazı enfeksiyonların mevcudiyeti,
Daha önce sezaryen veya rahim ameliyatı geçirilmesi, • Annenin kalça yapısının doğum için elverişli olmaması, • Bebeğin anne karnında sıkıntıya girmesi ve ölüm riski, • Bebeğin eşinin doğum kanalının önünü kapatması veya bebek doğmadan yapıştığı yerden ayrılması, • Bebeğin beklenenden daha iri olması
ANESTEZİ • Sezaryen ameliyatı tipik olarak 3 farklı anestezi şekli ile gerçekleştirilebilir: • Genel anestezi: Gebe kendisine verilen uyutucu ilaç ve gazların etkisi ile tamamen bilincini kaybeder ve uyur. Genel anestezi altında gebe herhangi bir ağrı duymaz ve hissetmez. Verilen ilaç ve gazların bebeğe ulaşma ve onu da uyutma riski vardır.
Spinal anestezi: Belden omurga kemikleri arasına sokulan bir iğne yardımıyla bölgesel olarak ağrının ortadan kaldırılmasıdır. • İşlem sonrasında gebe tipik olarak ayak ve bacaklarını hareket ettiremez ve alt kısımda herhangi bir ağrı hissetmez fakat dokunulduğunu hisseder. Anestezi sonrasında gebenin bacak ve ayak hareketlerinin yerine gelmesi 3-5 saati bulabilir.
Spinal anestezide gebe uyumadığı için bebeğini görebilir, dokunabilir ve ona yapılan bakım işlemlerini görebilir. • Spinal anestezide uyutucu ilaçların bebeğe geçme riski yoktur. • Spinal anestezi sonrası bazı hastalarda baş ağrısı ortaya çıkabilir ancak bu durum genellikle kısa sürede kendiliğinden geçer.
Epidural anestezi: Spinal anestezi gibi yapılır ancak bacak ve ayak hareketleri kaybolmaz. • Spinal anesteziden farklı olarak ilgili omurga aralığına bir kanül yerleştirilir ve bu kanül yardımıyla ağrı hissedildiği sürece ilaç vermek mümkün olur. • İşlem teknik olarak spinal anesteziye oranla daha zordur • Spinal anesteziye göre daha uzun süreli ağrı kontrolüne izin verir.
DOĞUM AĞRISI İLE BAŞ ETMEDE İLAÇSIZ YÖNTEMLER “Her hangi bir toplumda, kadının doğum yapma şekli ve ona ve bebeğine verilen bakım, o kültürün önemli değerlerinin göstergesidir.” SheliaKitzing
Gebelik döneminde doğum ağrısı ile baş etme konusunda eğitim alan ve doğumda sürekli desteklenen kadınlar, travayda ağrı yönetiminde daha başarılı olmakta ve daha az analjezi ve anestezi gereksinimi duymakta Hodnett 2000, Simkin 2002
Sağlık Bakanlığının resmi uygulama ve bakım protokollerinde olmamasına rağmen doğum ağrısıyla baş etmede kullanılan ilaç dışı yöntemlerden bazıları aşağıda gebelere yol göstermek ve bilgi vermek amaçlı yer almaktadır. Burada asıl amaç gebelerin kendi fizyolojisine uygun olan normal doğumu yapabileceği güvenini kazandırmak, korku ve kaygılarını gidererek doğum ağrısıyla baş etmenin mümkün olduğu gerçeğini aktarabilmektir
Her kadının ağrı eşiği farklı olduğundan doğum sancısını hissetmesi de farklı olacaktır. Korku, doğuma ilişkin çevremizden duyduklarımız ve çocukluktan itibaren bilinçaltına yerleşmiş doğum hikayeleri ile ortaya çıkan bir durumdur. Korku ve kaygı ağrı eşiğimizi düşürür ve daha fazla sancı hissedilmesine neden olur.
Doğum Ağrılarının Daha Az Hissedilmesini Sağlayacak Durumlar; • Sevdiklerinin veya deneyimli hastane personelinin desteğini almak, • İyi dinlenmiş olmak, • Zihnini hoş şeyler ile meşgul etmek, • Gevşeme tekniklerini kullanmak, • Önceden bilgi almak, eğitim almak, • Ne kadar şanslı olunduğunu ve birazdan alınacak harika ödülü (bebeği) düşünmek.
Yoga • Eski bir Hint bilimi olan yoga yüzyıllardır stres azaltma ve sağlığı teşvik etmek için kullanılmaktadır. Yoga yalnızca bir egzersiz olarak görülmemelidir. Yoga, kendini ve içinde bulunulan yeni durumu kabul etmektir. • Gebelikte hissedilen tüm gerginlikleri gevşetmek ve ruhu güçlendirmek gereklidir. Diğer egzersizler gibi yogaya da gebeliğin 3 ayı bittikten sonra başlanılması önerilir. Doğuma kadar yapılabilir. Doğumdan sonrada egzersiz veya yoga yapılması anne vücudunun eski haline dönmesi açısından faydalı olacaktır.
Ayrıca yoga, doğum anında da gerginliği azaltarak doğumun daha kolay ve hızlı olmasına yardımcı olur. Anne adayının doğum ağrıları ile başa çıkma davranışlarını kullanmasını sağlar. Çünkü; doğum anında doğru alınan nefesler hem kişiyi psikolojik olarak rahatlatır hem de annenin oksijeni daha doğru şekilde kullanmasını sağlayarak doğumu kolaylaştırmaktadır. • Tabii her egzersiz gibi yogaya da başlamadan önce doktorunuza danışmalısınız ve mutlaka yoga uzmanı eşliğinde yapmalısınız.
Gebelikte yoga yapılmasının faydaları: • Düzenli yapılan yoga programı ile kişinin fiziksel kondisyonu korunmuş olur. • Gebeliğe bağlı duruş bozuklukları en aza iner. • Solunum ve dolaşım sistemleri güçlenir. • Gebeliğe bağlı bulantı ve kusmalar azalır. • Vücutta meydana gelen ödemler (el ve ayaklardaki şişmeler) ve özellikle son aylarda çok sıkça hissedilen kramplar azalır. • Karın kaslarını güçlendirerek ve masaj etkisi yaparak bağırsak hareketlerini rahatlatır. • Nefes alma ve verme teknikleri ile anneye nefes almayı öğretir, bu sayede anne doğumda daha iyi nefes alır ve doğum sırasında daha rahat eder.
Pilates • Pilates; Gebeliğin ilk aylarından son aylarına kadar anne adayını doğuma hazırlayan, güçlendiren, doğum sonrasında da tekrar eski formuna hızla dönebilmesini sağlayan mükemmel bir egzersiz sistemidir. dengeli hareketler ve nefes alıp vermeler ile vücutta konsantrasyon, sıkılaşma, denge ve aynı zamanda rahatlama, gevşeme sağlayan hareketler bütünüdür. • Gebelikte pilatese doktorunuz izin verdiği sürece, gebeliğin 12 ve 16. haftası arasında başlanabilir. Gebeliğin her ayında yapılabilmektedir ancak gebeliğin ayına göre hareketler değişmektedir. Plateste kullanılan birçok alet bulunmaktadır (top, plastik band, çember vb).Yaygın olarak kullanılan plates topuyla gebelikte yapılan uygun hareketler olduğu gibi doğum sürecinde de gebelerin bu topla uyguladıkları hareketler mevcuttur
Gebelikte pilates yapılmasının faydaları: • Doğum sırasında rahat ıkınarak rahat bir doğum gerçekleşmesine yardım eder. • Doğum sırasında oluşabilecek yırtıklar azaltır. • Gebelikte ve sonrasında oluşan idrar kaçırma problemleri ortadan kalkar. • Doğum sonrası rahim çok daha kolay ve hızlı toparlanır. • Gebelikte görülebilen, hazımsızlık ve ödem gibi sorunların azalmasına yardımcı olur.
İçerdiği nefes egzersizi sayesinde hem gevşeyen ve uzayan karın kaslarının çok daha çabuk güçlenip toparlanmasını sağlarken annenin, gebelik sürecinde yaşadığı duygusal dalgalanmalardan daha az etkilenmesine sebep olur.
Akupunktur • Akupunktur noktaları iki taraflı el ve ayak uçları ve baş arasında tüm vücudu saran 14 meridyen (çizgi) üzerinde bulunan bazı özel noktalardır. Akupunktur ile tedavi hastalığın bulguları için faydalı olan bazı özel akupunktur noktalarına iğne batırılması veya elle basınç uygulanması vb. yöntemle uyarılması şeklindedir. Gebelik döneminde bulantı kusmalarda ve doğum ağrısının giderilmesinde kullanılan bu yöntem ile ilgi bilimsel çalışmalar devam etmektedir. İğne fobisi, travayda anne hareketini kısıtlaması ve en önemlisi deneyimli birinin doğumda gebenin yanında bulunması kullanımındaki dezevantajlarından bazılarıdır.
Akupresür • İğnesiz akupunktur olarak bilinen bu eski yöntemle vücudun belirli bölgelerine sağlık personeli tarafından parmakla ve elle basınç uygulandığı bir yöntemdir. Gebelikte mide bulantılarına yönelik uygulanabilen bası noktaları mevcut olup doğum sürecinde de vücudun farklı bölgelerine uygulanabilir. Doğum sürecinde uygulanacak bası noktaları oksitosin hormonu salınımına yol açabileceği göz önünde bulundurularak gebe iken kullanılmaması ve pratik yapılmaması gerekmektedir.
Enerji Psikolojisi Tekniği veya Duygusal Özgürleşme Tekniği (EFT) • Akupunktur ve akupresur yöntemlerinden yola çıkılarak geliştirilmiş olup korku, fobi, bağımlılık endişe vb problemlerin giderilmesinde kullanılmaktadır. Gebelik döneminde uzman kişilerden öğrenilebilecek bu yöntemin uygulanması vücudun belirli noktalarına parmak ucuyla dokunuşlar ve kendi kendine telkin cümlelerinin söylenmesini içermektedir. EFT yöntemini kadınlar gebeliğin her ayında ve doğum sürecinde uygulayabilmektedir.
EFT Bilinç altına kaydedilmiş olumsuz duygu ve düşüncelerin dışarı akıtılması esasına dayanır • Doğum korkusu ile baş etme sağlar • Gevşemeye imkan verir • Belli noktalara tekrarlayan vuruşlar, bir olumlama cümlesiyle yapılır • ……rağmen, kendimi seviyorum, onaylıyorum, kabul ediyorum
Aromaterapi • Aromaterapi, bitkilerden elde edilen yağ ve esansların çeşitli yöntemlerle gebelere uygulanmasıdır. Doğum esnasında gebelere masajla birlikte uygulanabilir, odanın havasını değiştirmede kullanılabilir veya banyo suyuna katıldığında rahatlatıcı ve gevşetici etkisinden faydalanılır. Gebeler kokuya karşı duyarlı olduğu için bu kokuların bazı gebeleri rahatsız edebileceği unutulmamalıdır. Ayrıca bazı bitkilerin doğumu başlatıcı etkisi olabileceğinden bunların iyi bilinmesi ve sadece doğum esnasında kullanılması önerilmektedir
Örneğin: • 4 damla lavanta, 2 damla portakal çiçeği karşımı ile şakaklar, alın ve göğüs ovulabilir • Mendile 1-2 damla lavanta yağı damlatıp travay boyunca koklanabilir • Sıcak suyun içine 1-2 damla lavanta damlatılıp, tüm travayın kokusu değiştirilebilir.
Hayal Etme • Gevşeme egzersizleri (yoga,pilates, hipnoz vb.) yaparken kullanabileceği bir yöntem olmakla birlikte gebe kontraksiyonlar esnasında da kullanabilir. Hayal kurma kişinin kendini mutlu hissetiği bir çevre, doğa, olay, hatıra olabileceği gibi doğum sırasında da bebeğin doğum kanalından rahatça ilerlediğini ve doğumunun rahat ve kolay olabileceği hayalini de içerebilir. Ebeler ve sağlık personeli de gebelere “ doğum kanalında hareket eden bebeğini düşün’’, “genişleyen doğum kanalını ve bebeğin rahatça indiğinin düşün’’ şeklinde hayal etmelerini isterler. Bu şekilde doğumun kolay geçmesi için hem bilinç altına olumlu mesajlar gönderir hem de gevşeyerek doğumdaki stresi azaltır ve gebenin o andaki olumsuz duygulardan kurtararak dikkatinin dağıtılması sağlanır.
Dikkat odaklama ve dikkat dağıtma • Gebe bir objeye (çerçeve, nesne veya belirlediği bir nokta vb) kendini yoğunlaştırarak dikkatini odaklayabilir. Bazı kadınlar doğum odalarına, kasılmaları sırasında ilgilerini odaklayabilecekleri fotoğraf gibi hoşlandıkları bir nesneyi hastanenin kurallarına göre yanında getirebilirler. Aynı zamanda dikkat odaklama hipnoz öncesi konsantre olmak içinde kullanılmaktadır. Gebe yukarıda hayal kurmada anlatıldığı gibi dikkatini dağıtabileceği gibi müzik dinleyerek te dikkatini başka yöne çekebilir. Görüldüğü gibi birçok yöntem birbiriyle iç içe ve ilişki içersindedir
Hipnoz- Hypno-Birthing • Gebelik süresince profesyonel kişilerden alınan hipnoz sayesinde anne pozitif mesajlar ve telkinler alarak rahatlar, korku ve negatif düşünceleri bilinçaltından uzaklaştırır. Doğumda kaygılardan etkilenmez, doğumda rahat ve huzurlu olduğu için enerjisini kaybetmez sonuçta anne ve bebeğe daha az müdahale olur
Hypno-Birthing tekniği ile doğuma hazırlanırken gebeler korkulardan kurtulmak ve içindeki varolan doğum yapma güdülerini keşfetmek için rehberlik eşliğinde derin gevseme, imgeleme ve hipnoz kullanılır. Kadınlar hayatının istediği herhangi bir döneminde profesyonel kişilerden kendi kendine hipnozu öğrenebilir, bu sayede günlük stresten uzaklaşarak kendini gevşetebilir ve doğuma hazırlık yapabilirler. Hipnozla kendi kendine telkin yapabilmek için bunu öğrenmenin süresi kişiden kişiye değişmektedir.
Masaj Teknikleri • Masaj doğum ağrısı döneminde rahatlığı arttırmak, ağrı ve acıyı azaltmak amacıyla kullanılır. 1) Sakral Masaj: • Doğumda kadınlar en sık bebeğin kuyruk sokumuna yaptığı basıdan rahatsız olurlar ve bu bölgelerine masaj yapılması gebeyi rahatlatır. Sakral masaj gebeye farklı pozisyonlarda ve farklı şekilde uygulanabilir. • a)Gebe yan yatırılır. Başparmakla kuyruk sokumunda dairesel hareketler uygulanır. • b)Gebe oturur pozisyonda iken spinaların her iki tarafına başparmakla bası yapılır.