1 / 33

MİLLİ MÜCADELEDE HAZIRLIK DÖNEMİ VE MİLLİ BİLİNCİN UYANDIRILMASI

MİLLİ MÜCADELEDE HAZIRLIK DÖNEMİ VE MİLLİ BİLİNCİN UYANDIRILMASI. Mustafa Kemal Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasının ardından 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldi. Aynı gün İtilaf Devletleri donanmalarıyla İstanbul’a gelerek Boğaz’a demir atmışlardı.

Download Presentation

MİLLİ MÜCADELEDE HAZIRLIK DÖNEMİ VE MİLLİ BİLİNCİN UYANDIRILMASI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. MİLLİ MÜCADELEDE HAZIRLIK DÖNEMİ VE MİLLİ BİLİNCİN UYANDIRILMASI Mustafa Kemal Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanmasının ardından 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldi. Aynı gün İtilaf Devletleri donanmalarıyla İstanbul’a gelerek Boğaz’a demir atmışlardı. Mustafa Kemal herkesin karamsar ve ümitsiz olduğu bir ortamda “GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER” diyerek kuruluşa olan inancını göstermiştir.

  2. Mustafa Kemal İstanbul’da bulunduğu sürede güvendiği arkadaşlarıyla görüştü ve vatanın kurtuluşu için çareler aradı. Sonuç olarak Atatürk, vatanın kurtuluşunun İstanbul’da bulunarak gerçekleştirilemeyeceğini bir an önce Anadolu’ya geçilmesi gerektiğini anladı. Bu sırada Samsun ve çevresinde Rum çeteleri Türk köylerini basmakta ve katliamlar yapmaktaydı. Bir taraftan da İtilaf Devletleri Türklerin kendilerine karşı katliam yaptıkların söyleyerek şikayette bulunuyorlardı.

  3. Bu durum üzerine İngilizler, Osmanlı hükümetinden güvenliğin temin edilmesini aksi takdirde Mondros’un 7. maddesi ne dayanarak bölgeyi işgal edebileceklerini bildirdiler. Bunun üzerine Mustafa Kemal Samsun ve çevresine asayişi sağlamak üzere 9. Ordu Müfettişi olarak tayin edilerek bölgeye gönderildi.

  4. Bölgede güvenliği sağlamak Bölgedeki karışıklığın asıl nedenini araştırarak İstanbul’a telgrafla bildirmek. Halkın elinde bulunan silah ve cephanelerin toplanmasını sağlamak. Silahlı birliklerin terhis edilmesini sağlamak. 16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile İstanbul'dan hareket eden Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaşmıştır. MUSTAFA KEMAL’İN 9. ORDU MÜFETTİŞİ OLARAK GÖREVLERİ

  5. HAVZA GENELGESİ(28 MAYIS 1919) Mustafa kemal Samsun’da çalışmalarını tamamladıktan sonra Havza’ya geçmiş ve 28 Mayıs günü havza genelgesini yayımlamıştır. Mustafa Kemal bu genelgeyi yayımlamakla; Halkı bilgilendirerek milli bilinci uyandırmayı, Birlik ve beraberliği sağlamayı, Mitingler ve gösteriler düzenlenmesini sağlayarak işgallerin protesto edilmesini amaçlamıştır.

  6. Mustafa Kemal Havza Genelgesinde bütün memleketteki resmi ve sivil amirlere genelge göndererek; Mitingler düzenlenmesini ve işgallerin protesto edilmesini istemiştir. Bu istek üzerine kısa sürede başta İstanbul olmak üzere ülkenin birçok yerinde mitingler düzenlenmiştir. İtilaf Devletleri Mustafa Kemal’in çalışmalarından rahatsız olmuş ve İstanbul Hükümeti’ne baskı yaparak geri çağırtmıştır. Ancak Mustafa Kemal bu çağrıya uymayarak Amasya’ya geçmiştir.

  7. AMASYA GENELGESİ (22 HAZİRAN 1919) Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir. (Bu maddeyle kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi belirtilmiştir.) İstanbul Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok durumuna düşürmektedir (İstanbul Hükümeti’ne ilk defa karşı çıkılarak görevini yerine getirmediği millete duyurulmuştur.)

  8. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır (Bu madde kurtuluş savaşımızın yöntemini belirlemiştir.) Her türlü etki ve denetimden uzak milli bir kuruluşun oluşturulması gereklidir. Anadolu’nun her bakımdan güvenli bir yeri olan Sivas’ta milli bir kongre toplanacaktır.

  9. Bütün sancaklardan halkın güvenini kazanmış en az üç delegenin olabildiğince çabuk Sivas'a yetişebilmesi için hemen yola çıkarılmalıdır. Sivas Kongresine katılacak temsilciler Müdafa-i Hukuk, Redd-i İlhak ve belediyelerce seçilecektir.

  10. Amasya Genelgesi’nin yayınlanması İstanbul’daki işgalci güçleri endişeye düşürdü. Mustafa kemal’in kendileri için bir tehdit oluşturacağını düşünerek İstanbul’a geri getirilmesi için İstanbul Hükümeti üzerindeki baskılarını arttırdılar. İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal’i derhal İstanbul’a çağırmış, gelmemesi üzerine görevden almış ve tutuklama kararı çıkarmıştır. Bunun üzerine Mustafa Kemal askerlik görevinden istifa etmiştir.

  11. ERZURUM KONGRESİ (23 TEMMUZ-7AĞUSTOS 1919) Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk ve Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyetleri tarafından düzenlenmiştir. AMACI; Mondros’un 24. maddesini kullanarak Doğu Anadolu’da kurulması planlanan Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemek

  12. ERZURUM KONGRESİNİN KARARLARI Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz (ilk defa milli sınırlardan bahsedilmiştir.) Her türlü yabancı işgale karşı millet birleşerek karşı koyacaktır (Doğu illerindeki yararlı cemiyetler Doğu Anadolu Müdafa-i hukuk Cemiyeti bünyesinde toplanmıştır.)

  13. Osmanlı Hükümeti vatanın bağımsızlığını sağlayamaz ve koruyamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet Milli Kongre tarafından seçilecektir.Kongre toplanmamışsa bu seçimi temsil heyeti yapacaktır. (ilk defa geçici bir hükümetin kurulacağı açıklanmıştır.) Milli kuvvetler etkin, milli iradeyi hakim kılmak esastır (Ulus Egemenliğinin gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.)

  14. Hıristiyan unsurlara siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozucu ayrıcalıklar verilemez. Manda ve himaye kabul edilemez (Türk ulusunun bağımsızlığını koşulsuz olarak gerçekleştirileceği vurgulanmıştır.) Mebuslar Meclisinin derhal toplanmasına ve hükümetin yaptığı işlerin meclisin denetimi altına bırakılmasına çalışılacaktır.

  15. U Y A R I ERZRURM KONGRESİ AMACI VE TOPLANIŞ ŞEKLİ BAKIMINDAN BÖLGESEL OLMASINA KARŞIN, ALDIĞI KARARLAR BAKIMINDAN MİLLİ BİR KONGRE ÖZELLİĞİ TAŞIMAKTADIR.

  16. SİVAS KONGRESİ (4-11 EYLÜL 1919) Amasya Genelgesinde Sivas’ta toplanacak olan kongreye her sancaktan en az üç temsilci seçilerek gönderilmesi bildirilmişti. Sivas Kongresi’ne Erzurum Kongresi’ne katılan delegelerin yanında ülkenin çeşitli yerlerinden seçilerek gelen delegelerde katılmış. Böylece Sivas Kongresi ULUSAL bir kongre niteliği kazanmıştır.

  17. SİVAS KONGRESİ’NİN TOPLANIŞ AMACI Milli birlik ve beraberliği sağlamak. Ülke genelinde faaliyet gösteren ulusal cemiyetleri tek çatı altında birleştirmek. Temsil Heyeti’nin yetkilerini genişletmek.

  18. SİVAS KONGRESİ KARARLARI Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar aynen kabul edilmiştir (Yalnız Erzurum Kongresi’nde geçen “Doğu Anadolu” ifadesi yurdun tümü şeklinde değiştirtmiştir. Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar yurdun her tarafından gelen temsilciler tarafından onaylanmıştır.

  19. Bütün Milli Cemiyetler “ANADOLU VE RUMELİ MÜDAFA-İ HUKUK CEMİYETİ” adı altında birleştirilmiştir.(Bununla Milli mücadeleyi tek merkezden idare etmek amaçlanmıştır.) Manda ve himaye kesinlikle ret edilmiştir (Ulusal bağımsızlığa ters düştüğü için kesinlikle reddedilmiştir.) Mebusan Meclisin hemen açılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu Cemiyet adına söz söyleme ve iş görme yetkisi Temsil Heyetine bırakılmıştır.

  20. N O T Sivas Kongresi sonucunda Misak-ı Milli’nin esasları belirlenmiş, Ali Fuat Paşa Batı Anadolu Kuvayi Milliye komutanı olarak atanmıştır. 20-22 Ekim 1919’da İstanbul Hükümeti temsilcisi ile Temsil Heyeti arasında Amasya görüşmesi yapılmıştır. Amasya görüşmesiyle, İstanbul Hükümeti Temsil Heyeti’nin hukuki varlığını tanımıştır. Temsil Heyeti 27 Aralık 1919’DA elverişli konumundan dolayı Ankara’ya gelmiştir.

  21. 12 Ocak 1920’de son Osmanlı Mebusan Meclisi toplanmıştır.Mustafa Kemal Mebuslardan Mecliste bir MÜDAFA-İ HUKUK gurubu kurulmasını ve kendisinin meclis başkanı seçilmesini istemiştir. Ancak Mecliste Müdafa-i Hukuk grubu yerine FELAH’I VATAN GRUBU kurulmuştur. Mustafa Kemal Başkan seçilmemiştir. NOT: Son Osmanlı Mebusan Meclisinin en önemli hizmeti Misak-ı Milliyi kabul etmesidir.

  22. MİSAK-I MİLLİ Erzurum ve Sivas Kongrelerinde tespit edilip, Osmanlı Mebusan Meclisince 28 Ocak 1920’de kabul edilen ve milletçe sonuna kadar uygulanmasına karar verilen altı maddelik milli bir sözleşmedir.

  23. MİSAK-I MİLLİ KARARLARI Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür asla parçalanamaz. 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalandığında düşman ordularının işgali altında bulunan ve çoğunluğu Arap olan yerlerin kaderi bölge halkının serbestçe vereceği karara bağlı olacaktır.

  24. Halkın oyu ile Anavatana katılmış olan ve yurttan koparılmak istenen Kars, Ardahan, Batum ve Batı Trakya’da halkın oyuna başvurulmalıdır. İstanbul ve Marmara Denizi’nin güvenliği sağlanırsa Boğazların dünya ticaretine açılması mümkün olacaktır. Azınlıkların hakları, çevre ülkelerdeki İslam halkına tanınan haklar oranında sağlanacaktır. Kapitülasyonlar hiçbir biçimde kabul edilemez.

  25. MİSAK-I MİLLİ’NİN ÖNEMİ Misak-ı Milli ile Ulusal ve bölünmez bir Türk vatanının sınırları çizilmiştir. Kongrelerde alınan kararlar Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından kabul edilerek resmiyet kazanmıştır. Milli mücadelenin siyasi programı belirlenmiştir. Türk Milletinin kabul edeceği asgari barış şartları tüm dünyaya duyurulmuştur.

  26. Misak-ı Milli kararlarının alınmasından sonra İtilaf devletleri İstanbul Hükümetine baskılarını arttırdı. Bu baskılara dayanamayan Ali Rıza Paşa Hükümeti istifa etti. Yerine Salih Paşa Hükümeti kuruldu. Misak-ı Milli kararlarını geri aldıramayan İtilaf güçleri istedikleri barış şartlarını Türk Milletine zorla kabul ettirmek için 16 Mart 1920’de İstanbul’u resmen işgal ettiler.

  27. ULUSAL BİRLİĞİ GERÇEKLEŞTİRMEK ULUSAL İRADEYİ HAKİM KILMAK TBMM’NİN KURULUŞ AMAÇLARI VATANI DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTARMAK MİLLİ VE BAĞIMSIZ YENİ BİR TÜRK DEVLETİ KURMAK DÜZENLİ ORDUYU KURMAK

  28. TBMM’NİN AÇILMASINDAN BİR GÜN SONRA MECLİS BAŞKANI MUSTAFA KEMAL BİR ÖNERGE HAZIRLAYARAK MUECLİSE SUNDU. BU ÖNERGE OLDUĞU GİBİ KABUL EDİLDİ.

  29. TBMM’NİN ÖZELLİKLERİ İlk TBMM kurucu meclis özelliğine sahip, olağanüstü yetkileri olan bir meclistir. Güçler birliği ilkesi benimsenmiştir. Mecliste yer alan milletvekilleri arasında azınlık temsilcisi olmadığı için milli bir meclistir. TBMM’nin açılmasıyla Temsil Heyeti’nin görevi sona ermiştir.

  30. HİYANET-İ VATANİYE KANUNUNUN ÇIKARILMASI 29 Nisan 1920’de çıkarılan Hiyanet-i Vataniye kanunu TBMM’nin çıkardığı ikinci kanundur. HİYANET-İ VATANİYE KANUNUNUN ÇIKARILMASININ AMAÇLARI Meclis iradesine karşı isyanları engellemek Kuvay-i Milliye’nin dışında iş yapanları engellemek

  31. Osmanlı Hükümeti ile işbirliği yapanları cezalandırmak TBMM’nin varlığını inkar edenlerle mücadele etmek. NOT: Bu Kanunun çabuk ve etkili bir şekilde işleyebilmesi için İSTİKLAL MAHKEMELERİ kurulmuştur (1 Eylül 1920)

  32. U Y A R I İstiklal mahkemelerinin kararları kesin olup, temyiz edilemezdi. Kuruluş amacı; asker kaçaklarını yargılamaktı. Daha sonra yetkileri artırılarak Milli mücadele karşıtlarını da yargılamıştı. Bu mahkeme üyeleri TBMM üyelerinden seçilmiştir. Bu durum TBMM’nin yargı yetkisini kullandığını kanıtlar

  33. SEVR ANTLAŞMASI (10 AĞUSTOS 1920)

More Related