230 likes | 645 Views
Mohandas Karamchand Gandhi Hintli pasifist siyasetçi ve düşünce adamı.
E N D
Mohandas Karamchand Gandhi Hintli pasifist siyasetçi ve düşünce adamı
Mohandas Karamchand Gandhi, Hindistan ve Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin siyasi ve ruhani lideridir. Mohandas Karamchand Gandhi, 2 Ekim 1869 – 30 Ocak 1948 tarihleri arasında yaşamıştır. Gerçek ve kötülüğe karşı aktif ama şiddet unsuru içermeyen direniş ile ilgili olan Satyagraha felsefesinin öncüsüdür. Gandi Hindistan'da ve dünyada, Tagore tarafından verilen ve yüce ruh anlamına gelen mahatmave baba anlamına gelen bapuadlarıyla anılır.
Mohandas Karamchand Gandhi Porbandar'da bir Hindu Modh ailesinin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Babası Karamchand Gandi, Porbandar'ın diwanı yani başveziriydi. Dindar bir anne ile geçirdiği çocukluk döneminde çevresinde Gucarat'ın Cayna etkileriyle Gandi canlılara zarar vermeme, etyemezlik, kişisel arınma için oruç tutma ve farklı inanç ve kast üyeleri arasında karşılıklı tolerans gibi öğretileri öğrenmiştir. Doğuştan vaişya ya da çalışanlar kastına mensuptur.
Mayıs 1883'de, 13 yaşındayken, ailesinin isteğiyle yine 13 yaşındaki Kasturba Makhanji ile evlendi. İlki bebekken ölen beş çocukları oldu. 18 yaşında 4 Eylül 1888'de Gandhi avukat olmak için hukuk fakültesinde okumak üzere University College London'a girdi. İmparatorluk başkenti Londra'da geçirdiği zaman içinde, etten ve alkolden uzak durma gibi Hindu kurallarına uyacağına dair, Cayna keşiş Becharji‘ nin önünde annesine verdiği sözün etkisinde kalmıştır. Yalnızca annesinin isteklerine körü körüne uymak yerine, etyemezlik üzerine yazılar okuyarak, entelektüel olarak da bu felsefeyi benimsedi. Gandi Hinduizm, Hıristiyanlık, Budizm, İslam ve diğer dinlerin kutsal metinleriyle bunlar hakkında yazılan eserleri okudu.
İngiltere ve Galler barosuna girdikten sonra Hindistan'a döndü ama Bombay'da avukatlık yaparken çok başarılı olamadı. Daha sonra lise öğretmeni olarak işe başvurup başarılı olamayınca Rajkot‘ a geri döndü ve arzuhalcilik yapmaya başladı ancak bir Britanya subayı ile düştüğü anlaşmazlık sonucu bu işi de kapatmak zorunda kaldı.
Gandi ilk olarak Güney Afrika'da Hint topluluğunun vatandaşlık hakları için barışçı başkaldırı uyguladı. • Gandi, Güney Afrika'da Hintlilere uygulanan ayrımcılığa maruz kaldı. • Durban mahkemesi yargıcı türbanını çıkarmasını emrettiğinde buna karşı çıktı. Sosyal haksızlıklar karşısında uyanmasına neden olan bu olaylar hayatında bir dönüm noktası olmuş ve daha sonraki sosyal eylemciliğine temel oluşturmuştur.
1894'te Natal Hint Kongresi'ni kurdu ve bu örgütü kullanarak Güney Afrika'da bulunan Hintli topluluğunu ortak bir siyasi gücün arkasında toplayabildi. • 1906 yılında Transvaal hükümeti sömürgenin Hintli nüfusunu zorla kayıt altına almayı gerektiren bir yasayı kabul etti. Aynı yıl 11 Eylül'de Johannesburg‘da yapılan toplu gösteri sırasında hâlâ gelişmekte olan satyagraha (gerçeğe bağlılık) ya da pasif protesto yöntemini ilk defa olarak uygulamaya başladı. • Yedi yıl süren mücadelede grev yapmak, kayıt olmayı reddetmek, kayıt kartlarını yakmak gibi çeşitli şiddet içermeyen başkaldırılar nedeniyle aralarında Gandi'nin de bulunduğu binlerce Hintli hapsedildi, kırbaçlandı ve hatta vuruldu.
1906 yılında Britanyalılar yeni bir vergi daha koyduktan sonra Güney Afrika'daki Zulular iki Britanya subayını öldürdü. Misilleme olarak Britanyalılar Zululara savaş ilan etti. Gandhi Britanyalıların Hintlileri askere alması için çabaladı. Hintlilerin tam yurttaşlık haklarına kavuşabilme iddialarını yasallaştırmak için savaşı desteklemeleri gerektiğini savundu. • Gandhi‘nin görüşüne göre 1906 yılı Askere Alma Yönetmeliği, Hintlileri Yerlilerden daha alt seviyeye düşürüyordu. Dolayısıyla Hintlileri, yerli siyahları örnek göstererek bu yönetmeliğe Satyagraha'ya uygun olarak karşı çıkmaya davet ediyordu.
Çamparan ve Kheda Gandhi ilk önemli başarılarını 1918 yılında Çamparan karışıklığı ve Kheda Satyagraha sırasında elde etmiştir. • Gandhi toprak sahiplerine karşı protestolar ve grevler düzenledi. • Britanya hükümetinin yönlendirmesiyle toprak sahipleri bölgenin yoksul köylülerine daha fazla yardım edeceklerine, ürettiklerini tüketebileceklerine ve kıtlık bitene kadar vergileri kaldıracaklarına dair bir antlaşma imzaladı. Bu karışıklık sırasında insanlar Gandi'ye Bapu (Baba) ve Mahatma (Yüce Ruh) demeye başladı.
İş birliği yapmama ve barışçıl karşı koyma Gandhi'nin haksızlığa karşı "silahlarıydı". • Gandhi hem Britanyalıları hem de onlara karşı misilleme yapan Hintlileri eleştirdi. Britanyalı sivil kurbanlara başsağlığı dileyen ve isyanları kınayan açıklamayı kaleme aldı. • Katliamdan ve bunu izleyen şiddetten sonra Gandhi, kendi kendini yönetme ve tüm Hindistan hükümet kuruluşlarının yönetimini ele geçirme fikri üzerinde yoğunlaştı. Bunun sonucunda tam kişisel, tinsel ve siyasal bağımsızlık anlamına gelen Swaraj olgunlaştı. • Aralık 1921'de Gandhi Hindistan Ulusal Kongresi'nde yürütme yetkisine sahip oldu. Liderliği altında Kongre amacı Swaraj olan yeni bir anayasa altında örgütlendi.
Gandi 10 Mart 1922'de tutuklandı, isyana teşvikten yargılanarak altı yıl hapis cezasına çarptırıldı. 18 Mart 1922'de başlayan cezası iki yıl sonra Şubat 1924'te apandisit ameliyatı nedeniyle salındıktan sonra bitti. • Gandhi şiddet karşıtı hareketlerinin içine swadeshi ilkesini yani yabancı ürünlerin özellikle de Britanya ürünlerinin boykotunu da kattı. • Gandhi yoksul zengin demeden tüm Hintli erkek ve kadınların bağımsızlık hareketini desteklemeleri için her gün khadi kumaşı dokumasını tavsiye etti. • "İş birliği yapmama“ hareketi doruk noktasına ulaştığında Şubat 1922'de, Uttar Pradeş'in Chauri Chaura şehrinde şiddetli çatışma sonucu birdenbire sona erdi.
Gandi 1920'lerde gözlerden uzakta kaldı. Swaraj Partisi ile Hindistan Ulusal Kongresi arasındaki ayrılıkları çözmeye çalıştı ve paryalık, alkolizm, cehalet ile yoksulluğun yokedilmesi için girişimlerini yaygınlaştırdı. Tekrar öne çıkması 1928 yılında olmuştur. • Gandi, Aralık 1928'de Kalküta kongresinde İngiliz hükümetinden Hindistan'a İngiliz Milletler Topluluğu'na bağlı yönetim hakkı verilmesini ya da bu sefer amacı tam bağımsızlık olan yeni bir işbirliği yapmama kampanyasıyla yüzyüze kalacaklarını bildiren bir kararın kabul edilmesini sağladı. • 31 Aralık 1929'da Lahore'da Hindistan bayrağı açıldı. 26 Ocak 1930, Lahore'da toplanan Hindistan Ulusal Kongresi tarafından Hindistan'ın Bağımsızlık Günü olarak kutlandı.
Gandhi Mart 1930'da tuz vergisine karşı yeni bir satyagraha başlattı. Kendi tuzunu yapmak için Ahmedabad'dan Dandi'ye 12 Mart'tan 6 Nisan'a kadar 400 kilometre yürüdüğü Tuz Yürüyüşü bu pasif direnişin en önemli bölümüdür. Denize doğru yapılan bu yürüyüşte Gandhi'ye binlerce Hintli eşlik etti. Britanya idaresine karşı en rahatsız edici kampanyası bu olmuştur ve Britanyalılar buna karşılık vererek 60.000'in üzerinde kişiyi hapse atmıştır.
1934 yazında başarısız üç suikast girişimine uğradı. • Gandhi parti üyeliğinden istifa etmeye karar verdi. Parti'nin hareketine karşı değildi ancak eğer istifa ederse Hintliler üzerindeki popülaritesinin komünistlerden, sosyalistlerden, sendikacılardan, öğrencilerden, dini muhafazakârlardan, işveren yanlılarına kadar geniş bir yelpaze içeren parti üyeliğini tıkamayacağını düşündü. • Nazi Almanyası 1939'da Polonya'yı işgal edince II. Dünya Savaşı başladı. Üzerinde uzun süre düşündükten sonra Gandhi görünüşte demokrasi için verilen bu savaşa, Hindistan'a demokrasi verilmesi reddedilirken katılmayacağını deklare etti. Savaş ilerledikçe Gandhi bağımsızlık için isteklerini daha da yoğunlaştırdı ve hazırladığı çağrı ile Britanyalılardan Hindistan'ı Terketmelerini istedi. Bu Gandhi ve Kongre Partisinin Britanyalıların Hindistanı terketmelerini sağlamak için yaptıkları en kararlı başkaldırıydı.
Hindistan'ı Terket mücadelenin tarihindeki en kuvvetli eylem oldu, toplu tutuklamalar ve şiddet tahmin edilemeyen boyutlara ulaştı.Binlerce eylemci polis ateşiyle öldü ya da yaralandı, ve yüzbinlerce eylemci tutuklandı. Gandhi ve yandaşları Hindistan'a hemen bağımsızlık verilmezse savaşa destek vermeyeceklerini açıkça belirtti. • Tüm Kongre üyelerine ve Hintlilere yaptığı çağrıda özgürlüğe ulaşmak için disiplini ahimsa ve Karo Ya Maro ("Yap ya da Öl") ile sağlamalarını istedi. • Gandhi ve Kongre Çalışma Komitesinin tamamı Britanyalılar tarafından 9 Ağustos 1942'de Bombay'da tutuklandı. Gandi iki yıl boyunca Pune'de Ağa Han Sarayında tutuldu. • Daha sonra Gandhi ağır bir sıtma krizi geçirdi. Sağlığının kötüleşmesi ve ameliyat gereksinimi nedeniyle savaş sona ermeden 6 Mayıs 1944'te salıverildi. Britanyalılar Gandhi'nin hapiste ölmesi karşısında ülkeyi kızdırmak istemedi.
Her ne kadar Hindistan'ı Terket eylemi hedefine ulaşma konusunda tam başarılı olamadıysa da eylemin acımasızca bastırılması 1943'ün sonlarında Hindistan'a bir düzen getirdi. Savaşın sonunda Britanyalılar yönetimin Hintlilere verileceğine dair bariz açıklamalarda bulundu. Bu noktada Gandhi mücadeleyi durdurdu ve Kongre partisinin liderlerinin de aralarında bulunduğu 100.000 civarında siyasi tutuklu salıverildi. • 30 Ocak 1948'de, Yeni Delhi'de bulunan Birla Bhavan 'ın (Birla Evi) bahçesinde gece yürüyüşünü yaparken radikal bir milliyetçi tarfından vurularak öldürüldü. Gandhi'nin külleri kaplara konarak anma törenleri için Hindistan'ın çeşitli bölgelerine gönderildi.
Mahatma Gandi ilkeleri • Doğruluk: Gandi hayatını doğruluğu ya da "Satya" 'yı bulmaya adadı. Gandi'nin felsefesinde Satya (Doğruluk) "Tanrı"dır. • Pasif direniş:Mahatama Gandi pasif direniş ilkesinin bulucusu değildir ancak muazzam bir ölçekte siyasi alanda ilk uygulayandır. • Etyemezlik:Gandi küçük bir çocukken et yemeyi denemiştir. İnek sütünden elde edilen süt ürünlerini hiçbir zaman kullanmamıştır. • Brahmaçarya : Büyük suçluluk duyduğu "çifte utanç" olayı ile Gandi hâlâ evliyken 36 yaşında cinsellikten vazgeçer ve bekârlığı seçer. Gandi Brahmaçaryayı Tanrı'ya yakınlaşma ve kendini kanıtlama yolunda ana temel olarak görmüştür. Gandi için Brahmaçarya "duyguların düşünce, söz ve eylemde kontrolü" demekti.
Mahatma Gandi ilkeleri • Sadelik :Gandi topluma hizmet veren bir kişinin sade bir hayatı olması gerektiğine yürekten inanmıştı. Bu sadelik o kişiyi brahmaçaryaya ulaştıracaktır. • İnanç:Gandi Hindu olarak doğdu, tüm yaşamı boyunca Hinduizm'i uyguladı ve ilkelerinin çoğunu Hinduizm'den aldı. Müslümanlık için; "Muhammed'in hadisleri yalnızca Müslümanlar için değil tüm insanlık için birer hikmet hazinesidir." demiştir. • Yaşamının daha sonraki dönemlerinde bir Hindu olup olmadığı sorulduğunda şöyle yanıtlamıştır: "Evet öyleyim. Aynı zamanda Hristiyan, Müslüman, Budist ve Yahudiyim."
Takipçileri ve etkisi • Gandi önemli liderleri ve siyasi hareketleri etkilemiştir. Aralarında Martin Luther King ve James Lawson'un da bulunduğu ABD'deki yurttaşlık hakları hareketi liderleri pasif direniş hakkındaki kendi kuramlarının gelişiminde Gandi'nin yazılarından yararlanmışlardır. Apartheid karşıtı eylemci ve Güney Afrika'nın eski devlet başkanı, Nelson Mandela, Gandi'den ilham almıştır.Avrupalı dikkate değer bir fizikçi, Albert Einstein Gandi ile mektuplaşmış ve daha sonra onun hakkında "gelecek nesiller için örnek alınacak bir kişi" diye yazmıştır.
Mirası Gandi'nin doğum günü olan 2 Ekim, Hindistan'da Gandhi Jayanti olarak kutlanan ulusal bir bayramdır.2 Ekim ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun oybirliğiyle "Dünya Şiddete Hayır Günü" olarak kabul edilmiştir. Büyük Britanya'da birçok Gandi heykeli bulunmaktadır.En dikkat çekeni hukuk okuduğu University College London'ın yakınında Londra'nın Tavistock Meydanı'ndaki heykeldir. 30 Ocak Birleşik Krallık'ta "Ulusal Gandi'yi Anma Günü" olarak kutlanır. ABD’de bir çok yerde heykelleri bulunur.
GANDİ’DEN İNCİLER • Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. Alkışlar önüne kansız elle çıkınız. • Basit yaşa ki başkaları da varolabilsin. • Bizi yokedecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı. • Bu dünyada öylesi aç yaşayan insanlar var ki, Tanrı onlara ancak bir somun ekmek suretinde görünebilir. • Güç fiziki kapasiteden değil, boyun eğmeyen iradeden gelir. • Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine, adaletle hareket edip tek başına kal daha iyi. • Batı uygarlığı hakkında ne düşünüyorsunuz? sorusuna verdiği cevap Önce önemsemezler, sonra gülerler, sonra kıskanırlar, en sonunda ise yenilirler... • Haydi beni bir daha tutuklayın İngilizler! Ama görüldü ki tutuklama ve öldürmeyle iş bitmiyor! İşte Türkler, kendi cenaze merasimi için hazırlanan tabutlarını, sahiplerinin başlarına geçirdiler!
SON SÖZ.. • Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür... Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür... Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür... Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür... Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür... Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür... Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.