581 likes | 1.07k Views
SINAV KAYGISI VE EBEVEYN TUTUMLARI. Öğrenmek, hayata hazırlamak,. “Artık büyü, Okuluna git,oku. Sokaklarda aşağı yukarı dolaşma. Sen sabah akşam bana eziyet ediyorsun. Sabah akşam eğlence uğruna zamanını boşa harcıyorsun”. m.ö. 2000 yılı Sümer’lerden kalan bir yazıt.
E N D
SINAV KAYGISI VE EBEVEYN TUTUMLARI
“Artık büyü, Okuluna git,oku. Sokaklarda aşağı yukarı dolaşma. Sen sabah akşam bana eziyet ediyorsun. Sabah akşam eğlence uğruna zamanını boşa harcıyorsun”. m.ö. 2000 yılı Sümer’lerden kalan bir yazıt
Ne kadar ekmek o kadar köfte… • Havuç- sopa…karşılıksız iş yok… • Öğrenmenin lezzeti… • Ferrari ve Lada yarışır mı?
MÜKEMMELİYETÇİLİK • 1- Yetkinci anne-babalar çocuktan başarılı olması için aşırı beklenti içine girerler. • 2- Diğer çocuklardan daha başarılı olmalarını istedikleri için sık sık başka çocuklarla onu kıyaslarlar. • 3- Çocuğun göstermiş olduğu başarıyla yetinmezler. • 4- Çocuğa sürekli nasıl daha başarılı olacağının nutuklarını çeker, konferans verirler. • 5- Çocuktan beklentileri genellikle onun yaşına, gelişim düzeyine, yeteneklerine uygun ve gerçekçi değildir. • 6- Çocuklara yaşları üzerinde öyküler okur, çocuklar da ilgi göstermeyince ebeveynlerin canları sıkılır.
Profesör diyor ki; “ liselerde ne öğretiyorlar, bu öğrenci düşünemiyor bile” • Lise öğretmeni diyor ki “ ne bekleyebilirisiniz, ortaöğretim öğretmeni işini yapmıyor” • Branş öğretmeni diyor ki “ sınıf öğretmeni bu çocuğa hiçbir şey öğretmemiş” • Sınıf öğretmeni diyor ki “ anaokulu öğretmeni çocuğu okula hazırlamamış” • Anaokulu öğretmeni diyor ki “ bu çocuğa ulaşmak çok zor anne babası nasıldır acaba” • Ve anne diyor ki “ beni suçlamayın babasının ailesini gördünüz mü “?
SINAV KAYGISI Kişinin sınav sonucunda elde edeceğini düşündüğü akademik başarısızlığı genelleyerek bunu kişiliğinin başarısızlığı olarak algılamasından kaynaklanan, dolayısıyla öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasını engelleyen ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı durumudur.
KAYGI DÜZEYİ GRAFİĞİ İSTENİLEN KAYGI ORTA DÜZEY KAYGIDIR. -1 +1 0 -1 Düşük kaygı Orta düzey kaygı Yüksek kaygı
Kaygı, öğrenmenin ve öğrendiğini kullanmanın önündeki en önemli engeldir.
Sınav kaygısı iki ayrı boyutta ele alınabilir ! 1. Endişe :Performansa yönelik zihinsel bir süreçtir. Sınav sonucuna ilişkin olumsuz düşünce, inanç ve beklentilerden oluşur. 2.Yoğun Duygulanım : Kaygının yarattığı fizyolojik uyarım sonucu bedenden gelen ve bedenin olağan işleyiş dengesi dışına çıktığı mesajını veren sinyallerdir.
Endişe : • Bu sınavda başarılı olamayacağım. • Bu sınav sonunda her şey berbat olacak. • Sınıftaki herkes benden daha zeki. • Bu sınavda başarısız olursam not durumumu bir daha asla düzeltemem. • Sınav sırasında bildiğim her şeyi unutabilirim. • Kendimi yetersiz ve eksik görüyorum. • Evdekilerin yüzüne nasıl bakarım? • Ailemi ve öğretmenlerimi hayal kırıklığına uğratacağım. • Yeterince çalışamadım, hazır değilim.
2.Yoğun Duygulanım : • Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi çarpıyor. • O kadar gerginim ki midem altüst olmuş durumda. • Gözüm kararıyor, soğuk soğuk terliyorum. • Nefes alamıyorum, başım dönüyor. • Titriyorum ve uyuşma hissediyorum.
BAZI DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ GÖRÜLEBİLİR: 1. Aşırı hareketli ya da tersine donuk olma: Sınav stresi olan kişiler huzursuzluk nedeniyle yerinde duramamak, hareketlilik ve bunun neden olduğu istem dışı uygunsuz davranışlarda bulunabilirler. Bu durumda kendilerini gözleyip sakinleşmeye çalışmalıdırlar. Bunun tam tersine donuk hareketsiz içe kapanık davranış sergileyebilirler. Sevdiklerindenarkadaşlarından uzaklaşırlar.
2. Zaman kullanımında düzensizlik: Tüm stresli insanlarda yaşam ritminde bozukluk görülebilir. Uyku, yemek yeme, gündelik iş saatleri bozulabilir. Acelecilik ve zamanın tükendiği duygusu zaman bozukluğuna buda olumsuz başka sonuçlara yol açar. Gündelik ritmimizin bozulmamasına dikkat etmeliyiz.
3. Çatışmacı ve tahammülsüz durum: Kaygı nedeniyle oluşan gerginlik bizim diğer insanlara tahammülümüzü azaltır. İlişkilerimizin azalması bir yana tatsız çatışmalar yaşayabiliriz. Çatışmalar kırgınlıklara yol açar. Bu da içinde bulunduğumuz duygu durumunu kötüleştirir. Çevredeki insanların bizim kaygılarımızı yeterince anlayamayacağını kabul etmemiz gerekir. İyi ilişkiler yaşıyor olmak bizi ruhsal olarak rahatlatır.
Ailenin Tutumları Sınav Kaygısını Nasıl Arttırır? • Gerçekçi Olmayan Beklentiler / Çocuğun Zorlanması • Anne-Babanın Kaygısını Çocuğa Bulaştırması • Motive Amaçlı, Yanlış Kıyaslamalar • Çocuğu Borçlu Hissettirme • Ailenin Kendi Başaramadıklarını Çocuk Üzerinden Başarma Çabaları
Sınav kaygısını yenmek için Anne-babalar Neler Yapabilir? • Beklentilerin Gerçekçi Olması, • Çocukla Paylaşım, Aile İçi İletişim, • Sınav Hakkında Olumlu Düşünmek ( Çocuğa Güvenmek ) • Olumsuz Bir Durumda Gidilecek Okulun veya ne yapılacağı Önceden belirlenmesi, • Kıyaslamadan Kaçınmak, • Öğrencinin Dinlenmesine, Eğlenmesine Fırsat Verilmesi ve Desteklenmeli, • Evde Ders Çalışma Ortamının Sağlanması, • Psikolojik Yardım ve Takibin Sağlanması,
Yoğun kaygı yaşayan kişiler geleceği düşünmekten bugünü kullanamazlar. Sizin sınav sonucu ile aşırı meşgul olmanız, çocuğunuzun da bu yönde meşguliyetini arttıracaktır. • Çocuğunuza yardımcı olmak için çocuğunuzun bugünkü yaptıkları ile ilgilenebilirsiniz.
En az şu kadar net yapmalısın. ‘’Fen ve matematikten ful yapmalısın.’’ Başarılı olmalısın.’’ Kendini dersine vermelisin. ’’ Bu yıl mutlaka kazanmalısın’’ vb. türünden zorunluluk ifade eden cümleler öğrencinin kaygısının artmasına neden olmaktadır. • Bu tür zorunluluk ifade eden sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın.
Çocuklarınıza tekrar tekrar ders çalış demeyin. Sorumluluğunu bilen ve sınavlara hazırlanan öğrenciler için ailelerin uyarılarına ihtiyaç yoktur. • Bazı öğrenciler bu nedenle kendisi için değil ailesi için ders çalışması gerektiği düşüncesine kapılıp daha yoğun kaygı hissedebilir. Ya da ailesine tepki göstererek ders çalışmayı aksatabilir.
Negatif motivasyondan uzak durun.Bazı anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için; “bu gidişle sen asla kazanamazsın”, “yata yata sınav kazanılmaz” “bu kadar çalışmayla kazanamazsın“,“bu kafayla gidersen zor kazanırsın" gibi sözler söylerler.
Çocuklarımıza ders çalışmaları için neler söylüyoruz?
Anne babaların çalışmak için söylediği sözlerin % 92’ sinin işe yaramadığı, olumsuz etki yarattığı görülmüştür…
Gereğinden fazla fedakarlıktan kaçının ve bunları hatırlatmayın. Örneğin bir yıl boyunca eve misafir çağırmamak, evde televizyonu açmamak gibi. • Öğrenci bu durumu ailemin bufedakarlıklarına yanıt vermek zorundayım biçiminde düşünerek daha fazla kaygılanabilir.
* Çocuğu sınavlara hazırlanan bazı aileler kendi yaşamlarını bir kenara bırakarak çocukları için uğraşmaya başlamaktadırlar. Kendi hayatınızı unutmayın. • Örneğin,çocuğuna daha fazla yardımcı olmak için annenin işinden ayrılması, annenin çocuğunu sınav salonlarının kapısında beklemesi.
* Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın. *Örneğin, sözel yeteneği olan bir öğrencinin sayısal alandanbir bölüm kazanmasını beklemeyin. * Beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa çocuğunuz daha az kaygı yaşayabilir.
Bu zor dönemde çocuklarınıza anlayışlı ve destekleyici davranın. Kaygının yoğunlaşması ile birlikte çocuklarınız kendilerini daha çaresiz ve çözümsüz hissedebilirler. • Daha önceden kızmadıklarışeylere şimdilerde daha sert tepkiler gösterebilirler.
Çocuğunuzu hiçbir zaman başka çocuklarla kıyaslamayın. • "Dayının kızıEge Tıp' girdi, sen de oraya girmelisin“, "Teyzenin kızı hukuk fakültesini kazandı, havasından yanına varılmıyor, aman bizi mahcup etme."vb. türünden yaklaşımlar çocuğunuza zarar verebilir.
* Çocuğa, sınavların onun kişiliğini değerlendiren bir ölçü olmadığı, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğu, hayatın sonu olmadığı anlatılmalıdır.
* Çocuğunuzu taktir edin.Çocuğunuzun,sürekli olumsuz yanlarını, yapamadıklarını vurgulamak yerine, olumlu yanlarını görmek onun kendisine olumlu bakmasını kolaylaştırır. *Sık sık eleştirmek yerine,geçmişteki başarılarını onaylayın.Olumlu yanlarını ve çabalarını tespit ederek övün.
İyinin düşmanı mükemmeldir.Sizin beklentileriniz; çocuğunuzun mükemmel olması olabilir. Ancak bu, iyiye sevinip mutlu olmanıza engel olmamalıdır. • Öğrenci bir dönem okulda takdirname almamış olabilir ama bu onu aldığı teşekkür belgesinden dolayı tebrik etmeniz için bir engel değildir. Bu onu daha başarılı olma konusunda motive eder.
Çocuk, konuşurken konuşması asla bölünmemeli ve onun adına konuşulmamalıdır. • Çocuk, söylediği veya hissettiği şeyler için sorgulanmamalı “ bu şekilde hissetmemelisin” diyerek duyguları düzeltilmeye çalışılmamalıdır. • ‘’Anne kazanamayacağım diye endişeleniyorum.’’ ‘’Kızım öyle düşünmemelisin, boşver.’’
Öğrenci sınavda başarılı olamazsa yaşayacağı durumu bir ceza gibi göstermeyin. • "Eğer kazanamazsan, falan okula gidersin." gibi sözler onun gideceği okulu, yapacağı işi sevmesine imkan bırakmaz. • Çocuğun eğitim alabilmesi ve yararlanabilmesi ancak okulunu ve eğitimi sevmesiyle mümkündür.
Birbirinize bağlılığın amaç, sınavın araç olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun ders çalışması ve sınavda başarılı olması uğruna onunla ilişkilerinizi tehlikeye atmayın. • Çocuğunuzun başarısı için maddi-manevi fedakarlık yaptığınız doğrudur.Karşılık beklemek de en doğal hakkınızdır. Çocuğunuz, gayret sarf ettiği halde eğer sonuç istediğiniz gibi değilse, elinden gelenin o kadar olduğunu kabullenin.
Çocuğun değerini sınavdaki başarısıyla eş tutmak, sonuçlarla ilgili olarak korkutmak, tehdit etmek, "sen hele bir kazanama, o zaman görüşürüz" ya da, ‘’aile dostlarımızın hepsine rezil oluruz" gibi ifadeler gencin motivasyonunu değil kaygısını arttırır. • Çocuk, ailesinin ve başkalarının gözünde kendisinin değil, sınavdaki başarısının önemli olduğunu düşünür ve sınava gerçek dışı bir anlam yükler.
“Sen bizim evladımızsın. Seni seviyoruz ve hep seveceğiz.” şeklinde açıklamalar yaparak öğrenci rahatlatılmalıdır. • Öğrenci, ailesinin sevgisini kazanmak için özel bir gayret sarf etmek zorunda olmadığını anlayacaktır. • Bu rahatlama, öğrencinin sınavda daha iyi performans göstermesini sağlayacaktır.