200 likes | 691 Views
II. Ders notları: DÜNYA SOSYALİST SİSTEMİNİN DOĞUŞU, GELİŞİMİ VE ÇÖKÜŞÜ SÜRECİNE GENEL BİR BAKIŞ. Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi “ DÖNÜŞÜM EKONOMİLERİ ” dersi Öğr. Gör. Elşen Resul oğlu BAĞIRZADE BAKÜ -2011.
E N D
II. Ders notları: DÜNYA SOSYALİST SİSTEMİNİN DOĞUŞU, GELİŞİMİ VE ÇÖKÜŞÜ SÜRECİNE GENEL BİR BAKIŞ Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi “DÖNÜŞÜM EKONOMİLERİ ” dersi Öğr. Gör. Elşen Resul oğlu BAĞIRZADE BAKÜ -2011
EKİM DEVRİMİ VE SOVYETLER BİRLİĞİNİN KURULUŞU Ekim Devrimi (Rusça: Октябрьская революция / Oktyabrskaya revolyutsiya), Çarlık Rusyası'nda Jülyen takvimi'ne göre 24 Ekim 1917'de, (Miladi takvime göre 7 Kasım 1917) Petrograd'daki Kışlık Saray'ın Lenin önderliğindeki Bolşeviklerin eline geçmesiyle başlayan ve Sovyetler Birliği'nin kurulmasına yol açan olaylar dizisidir. • Lenin,1917 Ekim'inde Bütün İktidar Sovyetlere sloganıyla devrime başlar ve kısa sürede onun başkanlığında bir hükümet kurulur. • Lenin yoldaşı Troçki'yi dışişleri bakanlığına atadı ve Troçki Sovyetler Birliği'ni 1. Dünya Savaşı'ndan çeken Brest-Litovsk antlaşmasını imzaladı. • Milli mücadele içinde olan Türkiye ile de sıcak ilişkiler kuruldu. Bolşevik devriminden sonra iç karışıklıklar içinde bulunan Rusya'da 1917-1922 arasında İç Savaş yaşandı. Bu savaş milyonlarca insanın ölümüne neden oldu ve Bolşevik iktidarı için idamlardan da çekinilmedi. Devrim öncesinde ''Bize Fransız Devrimi'ndeki gibi kesin bir terör dönemi lazım. diyen Lenin İdamlar olmadan nasıl bir devrim yapabilirsiniz? diyerek görüşünün arkasında durdu. Leninizm'in en önemli özelliği dışardan bilinç taşımayı birincil öncelik saymasıydı. Marks'a göre proleterya sınıf bilincine kendisi ulaşacaktı ve sonunda devrimi yapacaktı. Lenin ise Sosyalizm için insanların bilinçlenmesini beklersek en az beş yüz yıl beklememiz gerekir. dedi ve proleteryaya bilinç taşınması gerektiğine hükmetti. Sonunda darbe ile de hedefine ulaştı.
SAVAŞ KOMUNİZMİ (1918-1921) • İLKELERİ • Tüm sanayi kuruluşları devletleştirilmiştir ve merkezi yönetim yürürlüğe geçmiştir. • Dış ticarette devlet tekeli kurulmuştur. • İş disiplini artırılmıştır, grevler yasaklanmıştır. • İşçi olmayanlara gösterilen işlerde çalışma zorunluluğu getirilmiştir. • Nüfusun çoğunluğunun aç kalmaması için köylünün elindeki tarımsal fazla ürüne el konacaktır. • Gıda ve diğer birçok ihtiyaç maddesinde karne uygulanmasına başlanmıştır ve dağıtım merkezileştirilmiştir. • Özel işletmeler yasadışı ilan edilmiştir. • Demiryollarının sıkı denetlenmesi kabul edilmiştir. • SONUÇ • Köylüler yeni ürün ekmeyi redd etti. • Şehirde aç kalan işçiler köylere göç etti. • Şehirle köy arasındakı mal dolaşımı bozuldu. • Petrograd nüfusunun %75’i, Moskova %50’i kaybetti. • Karaborsalar ortaya çıktı. • Rublenin değeri düştü, insanlar takasa geçti. • Sanayi üretimi düştü. • Maaşlar ayni ödenmeye başlandı. • 3-10 milyon insan hayatını kaybetti. Savaş Komünizmi (Rusçası: Военный коммунизм; 1918 - 1921)Batılı tarihçiler tarafından Sovyetler Birliğinde 1918-1921 yılları arasındaki dönem boyunca uygulanan ekonomik ve siyasal sistem için kullanılır. Savaş komünizmi kararı Yüksek Ekonomik Konsey (Vesenka) tarafından 18 Haziran 1918 tarihinde alınan kararla başlar ve Yeni Ekonomik Politikanın (NEP) ilan edildiği 21 Mart 1921 tarihine kadar yürürlükte kalır.
YENİ EKONOMİ POLİTİKASI – NEP (1922-1928) • İLKELERİ • Köylülerden zorla alınan fazla tarımsal ürün alımı durdurulmuştur. • Köylülerin ürünlerini belirli bir kar oranında pazarda satmalarına izin verilmiştir. Bunu yaparken ürün satış fiyatından %10 vergi devlete verilecekti. • İsteyenin küçük işletme açmasına imkân tanınmıştır. • Para tekrar değer kazandı ve işçi maaşları ayni olarak değil para ile ödenmeye başlanmıştır. • Askıya alınan bazı işçi hakalrı ve işçilerin sendikal hakları geri verildi ve çalışma saatleri azaltılmıştır. • Ağır sanayi kuruluşları, ulaşım, bankacılık ve dış ticaret alanlarındaki tekel devlete aittir. NEP, Yeni Ekonomi Politikası (Rusçası: Новая экономическая политика - Novaya Ekonomicheskaya Politika) Rus ekonomisini çöküşten kurtarmak amacıyla Lenin tarafından ortaya konan ekonomik politika. SONUÇ NEP politikaları sayesinde I. Dünya Savaşı ve Rus İç Savaşı yüzünden harabeye dönen ekonomik yapı ayağa kalkmıştır. 1925 yılına gelindiğinde siyasi, ekonomik ve kültürel olarak büyük bir değişim gerçekleştirilmiş; küçük işletmeler ve hafif sanayi tamamen özel girişimci ve kooperatiflerin eline geçmişti. NEP, Sovyetler Birliği Komünist Partisi 10.Kongresinde kararlaştırılmış ve resmi olarak 21 Mart 1921 tarihinde yürürlüğe girmiştir. NEP (1922-1928) İçte ve dışta ortaya çıkan güçlüklere karşın , sosyalist kesim yararına işleyen bir karama ekonomi dönemidir bu.
NEP’den ÇIKIŞ Lenin’in ölümünden 1 yıl sonra 1925 yılında Sovyetler Birliği Komünist Partisinin önde gelen liderlerinden Buharin NEP’in esas savunucusu olmuştur. Partinin yeni sekreteri Stalin ise Troçki’ye karşı Buharin ile beraber desteklediği NEP politkalarından artık çıkılması gerektiğini savunmaktaydı. Stalin’e göre NEP dönemi sosyalist devletin mutlaka gerçekleştirmesi gereken sanayileşme hamlesi için bir sermaye birikim dönemi olmuştu. Böylece, Leninden sonra Stalinin etkisile NEP politikası Bolşevikler arasında geçici bir düzenleme olarak görülmüş ve özellikle içinde barındığı kapitalist ekonomiye ait uygulamalar yüzünden parti içinde eleştirilmiştir. Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu yıkımı görmek istemeyen parti içi muhalefet, bu uygulamaların komünist ilkelere ihanet olduğunu iddia etmiştir. Sonuçta, NEP politikasının esas taraftarı olan Troçkini de bertaraf eden Stalin 1928 yılından bu politikanı durdurmuştur.
STALİN DÖNEMİ (1924-1953) Stalin 1928 tarihinden Sovyet Ekonomisini dev sanayi atılımları ve 5 yıllık kalkınma planları dönemine sokmuştur. Sovyetler Birliğinde yapılacak sanayi hamlesiyle beraber kısa sürede gelişmiş kapitalist ülkelerdeki sanayileşme seviyesine çıkılması hedeflenmekteydi. Ayrıca Stalin, uluslararası politika sahnesindeki gelişmeleri takip etmekte, ABD ve İngiltere tarafından kollanan Hitler Almanyasının ileride hedefi haline geleceğini öngörerek, sanayi hamlesiyle ilgili “Ya bunu gerçekleştirceğiz, ya da bizi ezecekler” demiştir. Hızla sanayileşen ülke II Dünya Savaşına girmiş ve Nazi Almanyasını yenerek Avrupada etkisini artırmağa başlamıştır. Stalin ve parti yönetimi merkezi planlamayı hakim kılarak, tüm ekonomiyi devletleştirerek hızlı bir sanayi hamlesi gerçekleştirmiştir. Sanayileşme hamlesiyle beraber köylerde zenginleşen ara katmanlara karşı kolektivizasyon hamlesi de beraber yürütülmüştür. II Dünya Savaşından sonra dünya Sovyetler Birliği önderliğindeki Doğu Bloku ve Batı Blokunun oluşturduğu bir Soğuk Savaş dönemine girmiştir. Stalin’in 1953’de ölümü, 1956’da toplanan 20. Kongre ile yeni bir dönem başlar.
STALİN SONRASI DÖNEM Soğuk Savaş Döneminde dünyanın en önemli politik aktörlerinden olan Sovyetler Birliyinin ekonomik yapısı büyük ölçüde Stalinin şekillendirdiği gibi olmuştur.
KRUŞÇEV DÖNEMİ (1953-1964) 1953 Stalin ölümünden sonra iktidara Kruşçef geçmiştir. Bu dönemde Stalin döneminin toplum üzerindeki korkunç devlet baskısının kısmen hafiflediyini görüyoruz. Şubat 1956'da Moskova'da toplanan 20. Parti Kongresinde; iktidarın tek kişide toplanmasını tenkid ederek, Stalin'i acımasızlık, hoşgörüsüzlük ve iktidarı kötüye kullanmakla suçladı. Stalin'in yanılmaz lider imajını yıkmaya ve Leninist modele dönmeye yönelik köklü bir Stalincilikten uzaklaşma kampanyası başlattı.Bu süreç ve politika destalinizasyon olarak adlandırıldı ve tarihe geçti. Binlerce siyasi tutukluyu serbest bıraktı. Dış politikada, hem sosyalist hem kapitalist ülkelerle ilişkilerin genişlemesi için çaba gösteren Kruşçev, Sovyet yurttaşlarının turist olarak ülke dışına çıkmasına ilk defa imkân sağladı.
BREJNEV DÖNEMİ (1964-1982) Ekonomide 1970’li yıllar BrejnefvStagnasyonu gibi tarihe geçmiştir. “Yetişkin sosyalizm” kendi meyvalarını verememiş, yükselen devlet harcamaları, tarım ve sanayideki sıkıntılar, fiyat artışları, kayıtdışı ekonomi ve yolsuzluğun yükselişi ile tarihe geçen bir dönemdir.
GORBAÇOV DÖNEMİ(1985-1991) Gorbaçov'un perestroika (yeniden yapılanma) ve glasnost (açıklık) adını verdiği reform çalışmaları Soğuk Savaş'ı bitirdi ancak bu reformlar Sovyetler Birliği Komünist Partisinin ülkede politik üstünlüğünü kaybetmesine ve sonrasında da Sovyetler Birliğinin dağılmasına neden oldu. Gorbaçov, 1990'da Nobel Barış Ödülünü kazandı. Gorbaçov iktidara gelince, aşırı alkol tüketimine ve yolsuzluklara karşı kampanya açtı. Halk ve Sovyet yöneticileri ile ilişkileri daha sıklaştırdı. Yönetici kadroyu gençleştirdi. Dış siyasette batı ile daha yakın ilişkiler kurdu. ABD başkanı Reagan ile Cenevre'de zirve toplantısı yaptı. Silahsızlanma, bilim, kültür, eğitim alanlarında bilgi alış verişi için anlaştı (1985).
İŞÇİLER Mİ, YÖNETİCİ SINIF MI YÖNETİR? Sovyetler Birliği ekonomisi bazı sosyalistler tarafından da katı bir şekilde eleştirilmiştir. Üretim araçları neredeyse tamamen devlete aittir ve ekonomi ülke çapındaki Komünist Partisi tarafından merkezi olarak idare edilir. Bununla birlikte, birçok sosyalist de buna karşı çıkar; çünkü bu ülkelerdeki insanların devlet yönetimi üzerinde kontrolü olmadığı için ekonomi üzerinde de kontrolü olmadığını iddia ederler. Bu sosyalistler, ekonominin oligarşi olarak anılan, daha sonra devlet kapitalisti, Stalinist ya da bazı Troçkistlerin dediği gibi “yozlaşmış işçi devleti” de denilen zümre tarafından kontrol edildiğini iddia edilmiştir. Troçkistler Stalinist ekonominin, sosyalist ekonominin şartlarından birini yerine getirerek, ekonomiyi devlet kontrolü altına aldığını söylerler, ama onlara göre devletin işçiler tarafından demokratik olarak kontrol edilmesi gerekliliği yerine getirilmemiştir. Birçok sosyalist, bu iddianın genel hatlarına katılır ama ekonominin devlet tarafından idare edilmesi gerektiği yönündeki düşüncenin gözden geçirilmesi gerektiğini söylerler. Dahası, birçok sosyalist Sovyetler Birliği ve ona destek veren devletlerin, sınıfları ortadan kaldırmayı düşünürken, ekonomiyi kendi çıkarlarına göre yönlendiren, en azından yönlendirmeye çalışan yeni bir yönetici sınıf ya da nomenklatura ortaya çıkardıklarını iddia ederler.
ÇİN DEVRİMİ 1 Ekim 1949’da Komünistler başkentleri Pekin'de Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğunu ilan ettiler. Çinde milyonlarca insana mal olan devrim savaşları sona ermiş yeni bir devlet kurulmuş ve sosyalizme giden yolda yürümeye başlanmıştı. Çin Devrimi, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda, 1934'te imparatorluk içinde başlayan ve Çin-Japon Savaşı ve II. Dünya Savaşı'nı da içine alarak sonuca ulaşan Maocu bir halk devrimidir. Maonun temelini attığı Çin Sosyalist Ekonomisi 1970’li yılların sonundan De Siaopenin reformaları ile piyasa yönlü açılımlara başlamış ve günümüze kadar gelmiştir.
KÜBA DEVRİMİ Küba devrimi, 26 Temmuz Hareketiyle birlikte kovulan Fulgencio Batista rejimi yerine Fidel Castro önderliğinde yeni bir Küba hükümeti kurulmasıdır. Süreç 26 Temmuz 1953 Moncada Kışlası isyanıyla başlar, 1 Ocak 1959`da Batista`nın kovulması ve Santa Clara, Santiago de Cuba şehirlerinin Fidel Castro, Che Guevara, Raul Castro liderliğindeki isyancılar tarafından ele geçirilmesiyle son bulur. "Küba devrimi" terimi, aynı zamanda kısaca Batista`nın devrilmesi ve Marksist ilkelerin yeni Küba Hükümeti tarafından uygulanmasını da belirtir. Kubadaki Sosyalist sistem hala devem etmektedir.
KARŞILIKLI EKONOMİK YARDIMLAŞMA KONSEYİ (COMECON) Sosyalist ülekeler arasında ekonmik işbirliği ve dayanışma amacıyla kurulan(25 Ocak 1949) ve Batı'da Comecon olarak adlandırılan uluslararası örgüt. 5-8 Ocak 1949'da Moskova'da yapılan görüşmelerden sonra kurulanCOMECON'nun merkezi Moskova'da olmuştur. COMECON üyesi ülkeler tüm yeryüzündeki sanayi üretiminin 1/3'den ve ulusal gelirin 1/4'den fazlasını sağlamaktaydı. Yüzölçümü 25 milyon km2 olan üye devletlerin topraklarında yaklaşık 400 milyon kişi yaşamaktaydı. Yeryüzündeki demir, kurşun ve çinko rezervinin %50'si; doğal gazın %40'ı; manganez rezervinin %80'i, petrol ve kömür gibi enerji kaynaklarının 1/3'ünü, nikel ve wolfram'ın 2/3'ünü ellerinde bulundurmaktaydılar. Son yıllarında AET ve öbür kapitalist ülkelerle ekonomik, mali ve ticari işibirliği artmıştı. • TEMEL AMAÇLARI • Ekonmik gelişme için uzmanlaşma ve işbirliğine dayalı planlar hazırlamak; • Hammaddelerin üretim ve dağıtımını yönlendirmek; • Üye ülkeler arasında ve öbür ülkelerle ticareti geliştirmek için oratak girişimde bulunmak; • Bilimsel ve teknik araştrmalarda işbirliği yapmak. Konsey'e bağlı bir Yürütme Komitesi ve Sekreterlik tarafından yönetilen örgütün, üç tane uzmanlık kuruluşu vardır: 1-Planlama İşbirliği Komitesi, 2-Bilimsel ve Tkenik İşbirliği Komitesi, 3-Maddi ve Teknolojik Gerksinimler İçin İşibirliği Komitesi.
BERLİN DUVARININ YIKILIŞI Berlin Duvarı (Almanca: Berliner Mauer) DoğuAlmanya vatandaşlarının Batı Almanya'ya kaçmalarını önlemek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 13 Ağustos 1961 yılında yapımına başlanan 46 km uzunluğundaki duvardır. Batı'da yıllarca "Utanç duvarı" (Schande Mauer) olarak da anılan bu betondan sınır, 9 Kasım1989'da Doğu Almanya'nın, isteyen vatandaşlarin Batı'ya gidebileceğini açıklamasının ardından tüm tesisleriyle birlikte yıkıldı. Bu olay Soğuk Savaşın bitimini de simgelemektedir
Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra Almanyanın 16 federal eyaletinin her birine duvardan bir parça gönderilmiş ve eyaletlerin başkentlerinde anıt olarak dikilmiştir. • Yandaki resimde Schleswig-Holstein eyaletinin başkenti Kielkentinedikilmiş Berlin Duvarının bir parçası görünmektedir.
SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ'NİN DAĞILMASI 1991 yılı dünya tarihi için yeni bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Bu tarihten itibaren Avrupa ve Asya'nın siyasi haritası değişmiştir. 1917'de temelleri atılan ve 1922'de kurulan Sovyetler Birliği'nin dağılması ve yerini Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT)'na bırakması dönemin en önemli olaylarındandır. Sosyalist Blok'un temellerini sarsan Helsinki Nihai Senedi; Mart 1985'te iktidara gelen Mikhail Gorbaçov'un ortaya attığı Glasnost (Açıklık) ve Perestrokya (Siyasi sistemin, devlet örgütünün ve hükümet organlarının yeniden yapılanması) fikir ve uygulamaları ile bütünleşince dağılma kaçınılmaz oldu. Çünkü, Doğu-Batı ilişkilerine bir yumuşama ve yakınlık getirilmek istenen Helsinki Nihai Senedi'nin yürürlüğe girmesi, Doğu Avrupa'daki tüm Sovyet uydusu ülkelerinde aydınları ve milliyetçileri harekete geçirdi. İnsan hakları ve hürriyet hareketleri şeklinde başlayan gelişmeler zamanla Moskova'nın hegemonyasına karşı bağımsızlık mücadelesine dönüştü. Ancak, bunlar patlama şeklinde değil, yavaş yavaş gelişen bir seyir takip etti. Kısacası, Gorbaçov iktidara geldiğinde Sovyet komünizminin yapısını değiştirmeye karar vermişti. Bu değişme veya yeniden yapılanma iki koldan olacaktı. Bunlardan birincisi, siyasal iktidarın veya devlet yapısının değiştirilmesiydi. Hedef, komünist iktidarın tepki çeken baskıcılığını demokratik bazı uygulamalarla halk egemenliğine yaklaştırmaktı. İkinci hedef ise; ekonomik yapıda radikal değişikliklerin gerçekleştirilmesiydi. Bu suretle Sovyet Sistemi'ni güçlendirmeyi düşünen Gorbaçov, ABD ile rekabet düzeyine ulaşacağını umuyordu. Bu iki ana hedefin yanında silahsızlanma gayretlerini de gözardı etmedi. Bir bakıma Sovyetler Birliği'ni kurtarmak için her yolu denedi. Ancak, tüm çabalarına rağmen başlamış olan çöküşü tamamlanmasını engelleyemedi.
KAYNAKLAR • Aydın YALÇIN, İktisadi Doktrinler ve Sistemler Tarihi, Ankara, 1991 • Güngör TURAN, Abdurrahman IŞIK. Devlet Sosyalizminden Piyasa Ekonomisine Geçiş: Reformlar ve Politikalar. Bursa: Ekin, 2007. • İbrahim ÖRNEK, Seyhan TAŞ, Metin YILDIRIM, Geçiş Ekonomileri, Bursa, 2009 • Betül DURAL, Geçiş Ekonomileri: Plandan Piyasaya, İstanbul, 2007 • http://www.wikipedia.org – ONLINE Ensiklopedi