210 likes | 475 Views
DAVRANIŞLARIMIZI ETKİLEYEN KALIPLAR. Hangi duygu kalıbına göre davranıyorsunuz?. Davranış Kalıpları;. Ç ocuk yaşta anne-baba ve çevreyle etkileşimler sonucu ortaya çıkan düşünce ve duygu kalıplarıdır.
E N D
Davranış Kalıpları; • Çocuk yaşta anne-baba ve çevreyle etkileşimler sonucu ortaya çıkan düşünce ve duygu kalıplarıdır.
İnsanlarla iletişimde olmak için kişinin karşısındakini tanımaya çalışıp sözlerine, davranışlarına dikkat etmesi gerekmektedir.
Kişi: • ne kadar iyi ve güzel davranışlar sergilemeye çalışsa da bazı duyguları, yani kalıplaşmış düşünceleri,eğitim, aile ve iş hayatında başarısız olmasına yol açabilmektedir.
Bir davranış tarzına bağlı bulunan başka düşünce kalıpları da bulunabilir. Kişi belirsizliklerle dolu dünyada davranış tarzları sayesinde kendini düzenlemek ve güvenli hisseder. Kişi bu sebeple kendisine benzer kişilerle beraber olmak ister. Ortak manevi değerler, kültürel özellikler sosyal hayatta kişinin daha az sorun yaşamasını sağlar
Sağlıklı insanlarda olması gereken temel davranışlar kadar detayları içeren davranış tarzları da vardır. Bununla beraber öyle davranış tarzları vardır ki kişinin rahat hareket etmesini sağlayacak yerde onun daha fazla problemler yaşamasına yol açar.
Bu davranışlar; • Kişinin hem çevresiyle iletişimini olumsuz şekilde etkilemekte hem de depresyona girme ihtimalini artırmaktadır.
Mükemmeliyetçilik,haklılık veya boyun eğicilik gibi davranışların sorunlara yol açmaması için düşünülmesi gereken şudur ki herkesin bir kapasitesi ve gücünün bir sınırı vardır. Yapılacak iş ne kadar önemli olsa da kişinin bu gücün ve kapasitesinin üstünde davranmaya kendisini zorlaması olumsuz sonuçlara yol açacaktır.
Her insan bir konuda iletişim içinde olduğu kişilerden farklı bakış açısına sahip olabilir. Kişilerin annelik, babalık, misafirperverlik, ev hanımlığı, sevgi ifadesi gibi pek çok konuda farklı düşünce kalıpları vardır. Bunu kültürel
Farklılıkların farkında olabilen ve bunu davranışlarına yansıtabilen kişi ne kendisini başkasına boyun eğmek zorunda hissedip duygu düşünce ve davranışları onaylanmayınca rahatsızlık duyacak, ne de başkaları temel doğrulara zıt düşmemek kaydı ile detaylarda farklı duygu düşünce ve davranışlar sergilediğinde uyum sorunu yaşayacaktır.
Farklılıklar; • kişilerin hem iç dünyalarını hem de davranışlarını geliştiren zenginliklerdir.
Sorunlara yol açan bazı davranışlar şunlardır: • Mükemmeliyetçilik, • Haklılık, • Onay arayışı, • Kaygı, • Aşırı fedakarlık, • Hayır diyememe,
Mükemmeliyetçilik: • Kişinin hep mükemmel olma ve karşısındakinden de mükemmellik beklemesi. En iyi olanı yapma düşüncesi, aşırı rekabet duygusu aşırı çalışma ve yüklenme gibi sonuçlar kadar aynı şekilde hırslı olmayan veya işleri kendi düşünce kalıplarına uygun şekilde yapmayan kişilerle sorunlar yaşanmasına sebep olabilir.
Haklılık: • Bazı insanlar sürekli kendilerinin haklı olduğu gibi bir düşünce içindedirler. Her insan doğruyu ve güzeli arama çabasında olduğu sürece haklı olduğunu düşünebilir. Bununla beraber kişi hata yapabileceğini kabul ettiği sürece gelişebilir. Ayrıca aynı meseleye farklı açıdan bakmak gerektiğini bilen insanlar sürekli haklı olduklarını düşünmez ve ima etmezler. Kişinin sürekli kendisini haklı görüp bunu ifade etmesi, çevresiyle sorunlar yaşamasına, bu da ruhsal dengesinin bozulmasına da sebep olur.
Onay arayışı: • Bazı insanlarda ise haklı görme davranışının tam tersine onay arayışı içersine girmesi hayatını olumsuz etkilemektedir. Her insanın iletişim içinde olduğu veya kendisi için önemli kişilerden onay almaya ihtiyacı vardır. Kişi büyük ölçüde geri bildirimler ile kendisini denetler. Söylediğinin anlaşılıp anlaşılmaması çok önemlidir. Bununla beraber insanlar arasında düşünce, görüş ve anlayışların farklılığı kaçınılmaz olup kişi her yaptığı iş için onay arayışı içinde olursa kararsızlık içinde bocalar. Kişi yaptığının doğruluğundan belli bir derecede emin olması da gerekir.
Kaygı: • Bazı kişileri ise devamlı endişe, her şeyin en kötüsünün başına geleceği korkusu etkilemektedir. Her an kötü bir şeyle karşılaşacağı düşüncesi kişinin sürekli korku içinde olmasına neden olur. Bu sebeple riskli işlere girmekten kaçınır. Hiç risk almamak kendisinin de, ailesinin de sürekli monoton bir hayat yaşamasına sebep olabilir. Hayatta belli bir derecede risk almak gerektiğinden bu durum tam tersine başarısızlığa sürükleyebilir. Kişi normal hayatını yaşayamaz. Kaygı fazlalığı, çarpıntı, uyuşma, terleme gibi bedensel yakınmalara, depresyon ve anksiyete bozukluğuna yol açabilir.
Aşırı fedakarlık: • Bazı kişiler ise aşırı fedakarlık yapmaları gerektiği gibi bir düşünce içindedirler. Herkes için sürekli fedakarlık yaparlar. Kendileri de aynı şekilde başkalarından fedakarlık bekler, kendi yaptıkları fedakarlık gibi fedakarlık göremeyince de başkalarına öfke duyarlar. Bu, düşmanlığa dönüşebilir. Aşırı fedakarlık şemasına sahip kişiler sonuçta tamamen fedakarlıktan kaçacak şekilde bencilleşebilir ya da insanlardan uzaklaşma eğiliminde olabilirler.
Hayır diyememe: • Bazı kişiler de kendi sınırlarını çizememek ve hayır diyememekten dolayı problemler yaşarlar. Bu becerilerini geliştirmeye çalışsalar da yapamadıklarında iç dünyalarında fırtınalar yaşarlar. Devamlı başkalarına boyun eğme eğiliminde olup bundan da rahatsızlık duyduklarından zaman zaman isyankar tavırlar da sergileyebilirler.
Not: Farklılıklar hayatın tadıdır,bunu acılaştırmayalım…