1.25k likes | 2.09k Views
SI
E N D
4. Laboratuar faresinin atasi tarla ve ambarda yasayan yabani ev faresidir.
Koku duyusu oldukça gelismisken, görme duyusu zayiftir. Renkleri ayiramazlar.
Arastirmalarda, 3 farkli genetik yapida fare kullanilir;
1) Rast gele dogum; (Genis kolonilerde birbiri ile iliskisi bulunmayan farelerin çiftlestirilmesi ile elde edilir.)
2) Yakin akraba evliliginden dogum;
3) F1 melezi;
6.
Laboratuar fareleri sosyal hayvanlardir ve genellikle sütten kesildikten sonra olusturulan gruplarda, problemsiz olarak yasarlar.
Çiftlesme kafeslerinden alinarak bir araya konmus damizlik erkekler dövüsürler. Disi fareler, ergin olarak bir araya konsalar bile dövüsmezler.
Tek olarak yasayan fareler oldugu gibi, topluluk olarak yasayanlari da çoktur.
7. Vücut yüzeyi, vücut hacmine oranla çok genis oldugu için sicaklik degisimlerine duyarlidirlar: Çevre sicakligi arttikça metabolizmalari düser. Sogukta ise bazal metazbolizma 3 katina kadar çikabilir.
Yeni doganlar homeotermik degildirler, beden sicakliklarini kontrol edemezler.
8. Erkeklerle ayni ortamda bulunan disinin östrus döngüsü 4 gündür. Yalniz disilerde bu süre, 5-6 güne kadar uzar.
Yavru; gelismemis dogar, tüysüzdür, gözleri kapalidir, dis kulak küçük ve basa yapisiktir.
Annelerinden pasif bagisikligi plasenta ve kolostrum yoluyla alirlar.
10. Içinde erkek olmayan, genis disi gruplari bu döngü yerine anöstrusa veya diöstrusa girerler.
Eger bu grubun içine erkek gelirse, bu grubun % 40-50 'si, erkegin gelisinden itibaren 3 günde östrus döngüsüne girerler. Östrusun bu sekilde senkronize olmasina “Whilten Etkisi” denir.
Eger bir fare yabanci bir erkege maruz kalmasindan 4 gün önce gebe kalmissa yavru düser. Buna “Bruce Etkisi” denir.
11. Fareler ya plastik ya da metal ayakkabi kutusu seklindeki kafeslerde veya havada asili, izgara zeminli kafeslerde yetistirilebilirler. Kafeslerin tabanina genellikle, misir koçani veya tahta parçaciklari konur.
Kafes zenginlestirilmesi, tahta parçalari,tünel-siginak, parçalamalari için kagit karton parçalari gibi uygulamalar, MSS gelistirir.
12.
Laboratuar fareleri için en yaygin diyetler, dogal olanlardir. Besinler genellikle, ticari olarak kati, kuru bloklar seklinde verilir. Besin bloklari kafesin kapagina ya da duvarina tutturulabilir.
14.
Su ;
Siseden ya da otomatik sulama sistemiyle sürekli olarak verilmelidir.
Suluklar tikanma riskine karsi sikça kontrol edilmelidir.
15.
Farelerin arastirma amaçli barindirilmasinda;
nemlilik % 40-60,
sicaklik 21-23,5 ºC olmali;
karanlik- aydinlik döngüsü de düzenli olarak saglanmalidir. Bu döngünün 12 saat aydinlik, 12 saat karanlik seklinde uygulanmasi tavsiye edilmektedir.
17.
Aydinlatma otomatik zamanlayicilarla düzenlenebilir.
Fare kafesinin temizlenmesi, kafesteki farelerin sayisina, büyüklüklerine ve hava sirkülasyonuna baglidir. Ancak, haftada 2-3 kez normaldir.
18.
Fare, vücutça nispeten küçük olusu, kolayca maniple edilisi ve daha ucuza üretilebilmesi nedeniyle, en yaygin kullanilan laboratuar hayvanlarindan birisidir.
Genetik çesitliliklerinin bulunmasi, çok sayida üretilebilmeleri nedeniyle, fareler, genetikçiler için en uygun küçük memeli kemiricidir.
20.
Yasam süresinin kisa olmasi, fareyi kronik, toksikolojik çalismalar için uygun bir hayvan modeli yapar.
Ayrica, farenin tüm yasamini içeren, tam bir çalisma yapmak da mümkündür.
Çok sayida uyusturucunun ve kimyasallarin toksitesini ve kanserojenligini test etmek için senede milyonlarca fare kullanilmaktadir.
27. Süt Bilesimi
Protein : % 9
Yag : % 12.1
Laktoz : % 3.2
Ilk Östrus : 25-28 gün
Tam Cinsel Olgunluk : 7-9 hafta
Yalanci gebelik : 10-13 gün
Siklus Uzunlugu : 4-5gün
Gebelik Süresi : 19-21 gün
Dogumlar Arasi Aralik : 3-5-6 hafta
Sütten Kesim Yasi : 21-28 gün
29.
En çok kullanilan laboratuar siçanlari, Norveç siçanlarindan türetilmistir. Yaygin olarak kullanilan siçan türleri
Wistar albino,
Spraque Dawley
Long Evans’tir.
31.
Siçan yüksek uyum gücü, çok genis alanlardaki yabani iklim kosullari arasinda yasayabilme ve çogalabilme yeteneginde bir hayvandir.
Gruplar halinde veya tek olarak yasarlar.
Yem kitligi ve asiri kalabalik onlari saldirgan yapar.
32. Koku ve isitme duyulari iyi gelismistir.
Görüsleri zayiftir.
Basta biyik etrafinda, kuyrukta ve pençelerdeki dokunma alicilari iyi gelismistir.
Yerde durus için ve atlamada dengeyi kurmak için, güçlü bir kuyruk vardir.
Çekingen ve tehlikeden kaçinan, sessiz, akilli, kolay egitilebilir bir hayvandir.
33.
Ratlarin göz yuvalari içindeki harder bezleri kahverengi kirmizi renkte porfirin içeren bir salgi üretir.
Normalde saglikli bir rat bu salgiyi gözlerinden temizler. Ancak hastalik hallerinde bu temizleme islemi aksar. Böylelikle ratin saglik durumu hakkinda fikir sahibi olunabilir.
34.
Siçanlar yem tüketimlerini kontrol etme yetenegine sahiptirler, kendilerine sunulan yemin fazlasini yemeden birakirlar.
Yem ve yer olanaklarinin sinirli oldugu kosullarda, metal kursun gibi metal tabakalari bile kemirerek kesici dislerini kuvvetlendirirler.
35.
Geceleri aktiftirler, gündüz ise dinlenirler.
Genellikle çöplük veya lagimlarda yasamasina ragmen, tükürügü ile pençelerini islatarak kürkünü yikar ve düzeltir.
Tahrik edilmedikleri sürece, çok nadir isirirlar.
36.
Bunlarda sekum iyi gelismis olup selülozun sindiriminde önemli rol oynar.
Kisitli yemleme, ömrü birkaç ay uzatir; asirisi azaltir. Yem kitligi ve asiri kalabalik onlari saldirgan yapar.
40.
Doguma birkaç gün kala gebe hayvan yatakliklari toplayarak veya kagitlari yirtarak, yuva yapar.
Anne siçan dogum bittikten sonra, doganlari temizler, plasenta ve zayif gelisenleri yer.
Yavrular ilk üç saat içinde süt emmeye baslar. Yavrular kilsiz, gözleri kapali ve dissiz olarak dogarlar.
42.
Canli agirliklari 5 gün içinde dogum agirliginin 2 katina çikar, yavrular 9. gün de ince bir tüy tabakasi ile kaplanirlar, 11-12 gün sonra da kati yem yiyebilirler.
43.
Siçanlar, ya telden yapilmis metal kutularda ya da plastikten veya paslanmaz çelikten yapilmis ayakkabi kutularina benzeyen kutularda beslenebilirler.
En uygun yataklik talas, parçalanmis kagit, yumusak mukavva, selüloz lifler, kurutma kagidi,saman ve kuru ottur.
Su gereksinimleri yemin su içerigine, çevre sicakligina ve neme göre degisir. Genellikle çesme suyu içerler.
45. Siçanlar, geceyi sevdiklerinden laboratuarda aydinlatma, bir makine ile ayarlanir.
Günde 12-14 saat aydinlik yeterlidir. Eger günlük isik saglanamazsa, siçanlarin verecekleri dengesiz hareketlerle deney sonuçlari etkilenebilir.
sicaklik 21-23,5 ºC,
nemlilik % 30-70 arasindadir.
Her saatte 10-15 kere odanin havasi degisecek sekilde havalandirma yeterlidir.
46.
Bir yerden bir yere tasinirsa 3-7 günde adapte olur. Ilk gün ya çok az yem yer yada hiç yemezler.
Erkekler daha saldirgandir.
Ani gürültü olumsuz etki yapar.
47. Ratlar da fareler gibi ayak patilerinde bulunan ter bezleri ve kuyruk damarlarinin genislemesi ile vücut isisini düsürebilirler.
Odun,karton,kagit parçalari,barinak benzeri yapilar M.S.S gelistirir.
Fareye göre daha az saldirgan, erkek ratlar birarada tutulabilirler.
48.
Siçanlar, omnivordur.
Belli diyet karisimlariyla
beslenmelidirler. Bunlar, ticari olarak
hazirlanip, peletlenebilir.
Yemde yüksek oranda sindirilmemis
selüloz bulunursa sert ve büyük diski
olusur.
49. Siçanlarin uyum yetenegi ve dayanikliligi, farkli arastirma tipleri için uygun model olusturmalarini saglar.
Fare ve siçan birlikte, diger hayvanlarin tam 14 kati kadar çok sayida arastirmada kullanilmistir.
Siçanlar biyolojik arastirmalar da insan ile benzerlikleri nedeniyle, diger türlere göre daha çok tercih edilir.
57. Kobaylar, Güney Amerika kökenli kemirgenlerdir.
Ingiliz kobaylari; kisa ve düz,
Abyssinian; kisa halkali,
Peruvian; uzun , düz ve ipeksi tüylere sahip,
olmak üzere 3 türü bulunur
60. Yumusak ve uysaldirlar. Çok seyrek isirirlar.
Kisa bacakli ve tiknaz vücuda sahiptirler.
Kobaylarin sosyal davranislarinda, ses çikarma, önemli bir rol oynar ve bakicilarindan özellikle yem saglamak için, ilgi istemek için ses çikarirlar.
Çesitli sosyal davranislari ile ilgili olan, en az 11 farkli vokalizasyon saptanmistir.
61. Dogumda vücut iyi bir kil örtüsü ile örtülüdür, gözler açiktir, disler de gelismistir.
Laktasyon, 2-3 haftada biter ama, yavrular dogduklari gün içinde, kati yem yemege ve su içmeye baslarlar.
Yavru kobaylar, kendi annelerini tanimak için koku ve dokunma gibi isarete gereksinim duyarlar. Anneler, kendi yavrularindan baska tanidik yavrularin da emmesine izin verir.
62. Kobaylar tirmanamadigi için üstü açik fakat, duvarlari en az 40 cm. yükseklikte olan kafeslerde muhafaza edilebilirler.
Kafesler metal veya plastikten olabilir.
Yataklik olarak, yumusak odun talasi veya kaba testere talasi, en yaygin kullanilanlardandir. Saman pek önerilmez .
Kobaylar, genelde tek kafese konmazlar. Ama, eger gerekli ise en az 700 cm² alan saglanmalidir.
64. Laboratuarda, önerilen
sicaklik 18-22 ºC
Nisbi nemin %45-70
12-16 saat aydinlik
uygulamasi gereklidir.
65. Kobaylar dogal olarak herbivor olup, laboratuarlarda, peletlenmis yemlerle beslenirler.
Peletlere ilave olarak, kuru ot gereksinimi duyarlar.
Kuru otla beslenme olmayinca, kürk kemirme olaylari görülür. Peletler siçan ve fare peletlerinden daha küçük ve yumusaktir.
Yemlikler sik sik temizlenerek yemin bayatlamasi veya kontamine yemlerin birikmesi önlenmelidir.
67.
Otomatik sulama, kobaylarda çok avantajlidir.
Metal veya yumusak camdan; kanüllü, ters dönük bir sise de tercih edilebilir.
68.
Kobaylara iyi barinak ve yataklik saglanmissa ve grup halinde kafese yerlestirilmisse soguk kosullara dayanabilirler.
69.
Kobaylar, önemli arastirma hayvanlaridir.
Özellikle bagisiklik, isitme ve enfeksiyoz hastaliklarin arastirilmasinda kullanilirlar.
Pahali olmalari ve hazir bir periferal venlerinin olmayisi nedeni ile, kan alimi ve enjeksiyon zorlugu olmasi dezavantajlaridir.
77.
Arastirmalarda en sik kullanilan soylar
Yeni Zellanda Beyazi
Amerika Dutch
Kaliforniya Tavsani ( burun, kulak, ayak koyu )
79.
Tavsanin, her yönden bagimsiz görüs gücüne sahip, çok genis alanlari görebilen, çikintili gözleri vardir.
Isitme ve koku duyulari iyi gelismistir.
Çene altindaki ve anüs çevresindeki deri alti bezlerinden feromon salgilarlar.
80.
Kemirgenleri birçok yönden temsil eden bir türdür.
Digerlerinden ayirt eden en önemli özellik, tavsanin 2 çift üst ön disi varken, kemirgenlerin sadece, 1 çift üst ön disinin olmasidir.
81.
Kulaklar: ses toplar
isi düzeni
frajil
Ana kesici disler ömür boyu uzar.
Disiler erkeklerden daha agirdir.
82. Tavsan, herbivordur. Tavsanlar, kaprofaj hayvanlardir.
Sabah diskiladiklari, özel yumusak diski peletlerini tekrar yutarlar. Bu diski, sekumda bakteriler tarafindan sentezlenen B Vitaminleri ve protein bakimindan zengindir.
Disiler, erkeklerden daha agirdir.
83.
Tavsanlarin belirli bir östrus döngüsü yoktur.
Çiftlesme-hipofiz bezinden LH salinimi ve ovulasyona neden olur.
LH enjeksiyonuda ovulasyona neden olur (10 saat)
86.
Disi tavsanda seksüel gelisim, irk, beslenme, dogum mevsimi gibi birçok faktörler tarafindan etkilenir.
Küçük irklar, cinsel olgunluga,iri irklardan daha erken ulasirlar.
Disiler kafeste , kur yapmak için kuyruk sallarlar. Erkekler ise bacaklarini bükmeden yürürler ve kuyrugu karsiya dogru uzatirlar. Bu, disinin gözlerine hitap eden bir durumdur.
87.
Disi kafese geldikten hemen sonra, eslesme baslayacaktir. Tahminen, eslesmeden 10 saat sonra, diside ovulasyon sekillenir.
Gebelik teshis teknigi olarak, palpasyon kullanilir. Uterusun siskinligi 12 mm. çapa ulastiginda, çiftlesmeden sonraki 9 gün içinde teshis konulur.
88. Bir dogumdaki yavru sayisi yaklasik 6-7 'dir.
Tavsan yeni dogdugunda tamamen anneye bagimlidir. Çok az bir tüylenme vardir.
Ilk hafta gelisme çarpicidir. En açik degisimler, irilikte artis, killarin büyümesi, hareket gücü kazanma seklinde gerçeklesir. Gözler 10. güne kadar açilmaz.
Yavru, 3 haftalik yasta yuvadan çikmaya ve kati yemleri yemeye baslar.
90.
Arastirma laboratuarlarinda, tavsanlar, paslanmaz çelikten yapilmis, kafeslerde barindirilirlar.
Kafesler tahta veya metal de olabilir.
Damizlik disiler, saman yataklik saglanan tahta kulübelerde tutuluyorsa, yuva kutusuna gerek yoktur, ama metal kafeste tutulan disilere, dogumdan önceki birkaç gün, bir yuva kutusu saglanmalidir.
92. Gün isigi ile isiklandirma yaygindir.
Gündüz uzunlugu 12-14 saatin altina düstügü zaman, suni isiklandirma yaygin bir uygulamadir.
Ideal sicaklik 15-20 ºC
Nisbi nem ise %50
Iyi hava çok önemlidir.
93.
Gürültünün tavsanlar üzerindeki rahatsiz edici etkisi nedeniyle, gürültüden de kaçinilmalidir.
94.
Dogal kosullarda, yesil ot ve diger bitkisel ürünleri besin olarak alirlar. Yem olarak toz yem yerine, peletlenmis yemleri tercih ederler.
Tavsanlarin beslenmesinde selüloz, önemli bir yer tutar. Çünkü diger türlere oranla selüloza daha fazla gereksinim duyarlar.
Temiz ve taze su her zaman hazir olarak bulundurulmalidir.
97. Tavsanlar, evcil hayvan olarak ve hobi hayvani olarak popülarite kazanmistir. Temiz ve kolay tasinir olmasi, bunlara olan ilgiyi arttirir.
Dogru tutulmadigi taktirde isirirlar.
Tavsanlar çok miktarda arastirma ve ilaç testi için kullanilmaktadir.
Genis kulak damarlari onlari birçok çalisma için uygun kilar.
101. Tüm kan Glutatyon (mg/100ml) : 45 (35-55)
Kalsiyum (mg/100ml) : 10.4-20
Yeni Zelanda Beyazi Tavsanin Idrarinda Bulunan Bazi Maddelerin Miktarlari:
Sodyum (mmol/kg/gün) : 1.41 (0.31-2.69)
Potassium(mmol/kg/gün ) : 8.67 (4.46-15.69)
Creatinine (mg/kg/day) : 44.3 (22.4-85.0)
Calcium (mg/kg/day) : 96.0 (12.1-193.2)
Phosphate (mg/kg/day) : 14.0 (5.0 - 32.8)
103. Alyuvarlarin yasam süresi : 45-68 gün
Alyuvarlarin çapi : 6.5-7.5 mikron
Sedimentasyon degeri (Westergreen-dik mm/saat)
1.1 (1.2-1.5) mm/ 1 saat
1.9 (1.5-2.5) mm/ 2 saat
20.5 (15-26)/ mm/24 saat
105.
Yeni Zelanda Beyazi Amerikan dutch Polish
Sodyum(mmol/lt) 125.41 (100-145) 147 (138-156) 133.0 (114-146)
Potasyum 5.06 (3.0-7.20) 5.9 ( 4.4- 7.4) 5.4 (5.0-5.7)
Klor ( ’ ) 108 (102-120) 103 (89-112)
Fosfat (mg/100ml) 6.2 (4.4-7.8) 5.9 (3.1-8.15) 4.7 (4.0-5.1)
Magnezyum ( ’ ) 1.27 - -
Kolesterol 42 (20-83) 55(35-82) 64(50-92)
Kreatinin ( ’ ) 1.59(0.80-2.57) 1.22 (0.8-1.7) 1.78(1.3-2.9)
Üre nitrogen ( ’ ) 19.23 (9.17-31.73) 22.1 (13-40 ) 38.0 (26.45)
Glukoz ( ’ ) 73.39 (50-93.18) 129(69-159) 104(87-115)
Total Protein (gr/100ml) 6.3 (5.3-7.9) 7.2 (5.7-9.7) 8.5(7.7-9.8)
Total lipit (mg/100ml) 328 - -
107. Yanaklari keseli, kisa bacakli, kisa kuyruklu, tiknaz bir kemirgendir.
Yanaklarinin iç bölümlerinde özel keselerde besinlerini bir süre tutabildikleri ve açlik kani alinmasinda dikkat edilmesi gerekmektedir.
Laboratuarda en çok kullanilan tipi Golden Hamster’dir (Suriye Hamsteri).
Yemlerini gece yerler.
112.
Anne hamsterlerin yavrularini yemesi seklinde görülen kanibalizm, çogunlukla ilk dogumunu yapmis annelerde dogumdan sonraki ilk haftada ortaya çikar (deneyim eksikligi, fazla telas, emzirme yetersizligi ve anne ile yavrunun rahatsiz edilmesi).
113. Fare ve ratlar gibi, hamsterler de kaprofaji davranisi gösterirler.
Koku alma kabiliyetleri gelismistir.
Ergin canli agirligi 100-150 gr kadardir.
Ömrü 1-5-2 yildir. Erkeler bazen 4 yil kadar yasarlar.
114. Çevre isisinin 5-6 ºC altina ve günün aydinlik 8 saatin altina düsmesiyle, kis uykusuna ( hipoterminin vücuda etkileri) yatarlar.
Kis uykusunda vücut isisi, kalp ve solunum sayisi düser.
Yaklasik olarak 2-3 gün uyuyup 12 saat uyaniktirlar.
116. Hamsterler tek baslarina ve geceleri aktif olarak yasarlar.
Hamsterler 7-10 günlükken kati gidaya alistirilir.
Hamsterler de rat ve fare gibi omnivordur.
117.
Barindirma ve bakim besleme uygun yapilirsa, hamsterler uysal davranirlar, saldirgan olmazlar.
Suluk agizlarinin camdan yapilmasi tavsiye edilmez; zira, hamsterlerin suluk agizliklarini isirmalarindan dolayi kolayca kirilip yaralanma olabilir.
118.
Hem erkekler hem de disiler birlikte yuva yaparlar.
Kafeslerine egzersiz tekerlekleri konulmasi sonucu günde ortalama 8 km kadar yol kat edebilecekleri bildirilmektedir.
122. Hamsterler morfine karsi daha az duyarlidir ve pentobarbitole karsi oldukça iyi tolerans gösterirler. kortikosteroidlere ise çok duyarlidirlar. Anaflaktik sok kolayca gelismez.
Penisilin, eritromisin ve tetrasiklinler gibi bazi antibiyotikler,bagirsaklarda yasayan gram-pozitif bakterilerin azalmasina ve Gram-negatif bakterilerin ise artisina neden olarak,öldürücü toksisiteye sebep olabilirler.
Diger bazi antibiyotikler ise, bagirsak duvarinda siddetli yangi, toksemi ve ölüme (islak kuyruk hastaligi) yol açabilen Clostridium difficile’ nin asiri üretilmesi.
Özellikle tümör arastirmalari için kullanilan bir deney hayvanidir.
125.
Östrus döngüsü (gün) : 4
Östrus süresi (gün) : 2-24
Gebelik süresi (gün) : 15-17
Bir batinda dogan yavru sayisi : 6-8
Sütten kesme agirligi (g) : 30-40
Sütten kesme yasi (gün) : 20-22