1 / 13

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ( 1864 - 1944)

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ( 1864 - 1944). Gülgün BAKKAL 2010. Edebiyatımızın çok önemli bir romancısı olan sanatçı 19 Ağustos 1864 yılında İstanbul’da doğdu. Roman, öykü, oyun türlerin de 54 yapıt verdi . Sade bir dil kullanmıştır . Natüralizmin temsilcisidir . Natüralist bir anlayış ile

teneil
Download Presentation

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ( 1864 - 1944)

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR( 1864 - 1944) Gülgün BAKKAL 2010

  2. Edebiyatımızın çok önemli bir romancısı olan sanatçı 19 Ağustos 1864 yılında İstanbul’da doğdu.

  3. Roman, öykü, oyun türlerin • de 54 yapıt verdi. • Sade bir dil kullanmıştır. • Natüralizmin temsilcisidir. • Natüralist bir anlayış ile • eski İstanbul’daki gündelik yaşamı çok canlı bir şekilde anlatmıştır.

  4. Romancılıkta Ahmet Mithat Efendi’nin geleneğini sürdürür. • Romanlarında sosyal sorunları, batıl inançları • ailegeçimsizliklerini, • mahallelerdeki yaşantıyı, • yanlış batılılaşmayı anlatmıştır.

  5. Hüseyin Rahmi Gürpınar • “sokağı edebiyata taşıyan” • sanatçı olarak bilinir. • Romanlarında olayın • Akışını kesip bilgi vermesi • Ahmet Mithat Efendi gibi yazmasından • kaynaklanmaktadır. • Teknik yönden iyi olmayan • romanlarında kahramanlar, • günlük konuşma dilinin • doğallığıyla konuşur.

  6. Sanatçı romanlarında adeta İstanbul’un kenar mahallelerinin genel görünümünü çizer,toplumsal eleştiri yapar. • İnsanların gülünç yanlarını ele almayı sever. • Dili sade bir İstanbul Türkçesidir. • Halk için sanat anlayışı ile romanlar yazmıştır. • Gözlem ve çevre tasvirlerine büyük önem verir.

  7. Tipleri yetiştikleri çevreye göre konuşturur. • Psikolojilerini de çok iyi bir şekilde verir. • Romanlarında döneminin İstanbul'un her kesiminden, sınıfından insana yer verdi. Külhanbeyleri, züppeler, hanımefendiler,mahalle kadınları, paşalar, memurlar, beslemeler, imamlar, esnaf. • İstanbul'un iç mahallelerinin günlük hayatını hikâye ve karikatürize eder.

  8. Eserleri • Romanları: • Şık • İffet • Mürebbiye • Şıpsevdi • Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç • Cadı • Utanmaz Adam • Metres • Gulyabani

  9. Öyküleri: • Katil Buse • Melek Sanmıştım Şeytanı • İki Hödüğün Seyahati • Namuslu Açlık Meselesi • Kadınlar Vaizi • Gönül Ticareti

  10. Oyunları: • Kadın Erkekleşince • Hazan Bülbülü • Tokuşan Kafalar • İki Damla Yaş • Gülbahar Hanım

  11. ŞIK • Şöhret Bey oldukça saf bir adamdır ve alafrangalığa özenir. Potis adındaki ahlak düşkünü bir kadınla tanışır aralarında bir macera başlar. Roman daha sonra Şöhret Bey’in çeşitli ortamlarda zaman zaman kendini gülünç duruma sokacak alafrangalık merakı etrafında oluşur.

  12. ŞIPSEVDİ Meftun kalabalık bir ailenin oğludur. Para sıkıntısından dolayı Erenköy’de köşk komşusu, zengin fakat cimri Kasım Efendi’ye damat olmak ister ama ihtiyar bu isteği reddeder. Meftun ortalığa kendine büyük bir ikramiye çıktığını yayınca buna inanan kasım efendi köşke genci tebrike gider. Kızı Edibe’yi Meftuna verir. Kızının da oğlunun da bakımını Meftun ihtiyarın üzerine yıkar. Boğazına kadar borca girince kayınbiraderini kandırarak ona Kasım efendi’nin mührünü ve kasasındaki altı yüz lira parayı çaldırır. Şimdilerde de kasım Efendinin ölmesini ve mirasa konmayı bekler…

  13. KUYRUKLU YILDIZ ALTINDA BİR İZDİVAÇ 1910 yılında Halley Kuyruklu Yıldızının dünyaya çarparak hayatı alt üst edeceği haberi İstanbul’da panik yaratmıştır. Kenar mahalle kadınlarının bu konuyu tartışması ile başlayan roman da Aksaray’da oturan oldukça zengin delikanlı İrfan Galip verdiği bir konferans üzerine “kadın olarak doğduğuna üzülen bir zavallı”dan mektup alır. Kıza hayalen aşık olan İrfan kızla mektuplaşamaya devam eder. Sonunda kızın Feriha Davut adında İrfanın istediği gibi bir kız olduğu ortaya çıkar. İki genç Halley yıldızının görünüp geçtiği gecede evlenir.

More Related