70 likes | 303 Views
SINIF YÖNETİMİ “ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?”. ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?”. Uzmanlara göre problem çocuk yoktur; problem anne-baba vardır.
E N D
SINIF YÖNETİMİ “ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?”
ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?” • Uzmanlara göre problem çocuk yoktur; problem anne-baba vardır. • Karşımıza öfkeyle dikilen, size meydan okuyan, nereye gittiğini sorduğunda size hiçbir şey söylemeyen , evde hiçbir şey yapmak zorunda olmadığını, doğmayı kendisinin istemediği ve bu sebepten sizin ona bakmakla yükümlü olduğunuzu söylüyorsa, inanç ve değerleriniz çocuğunuzla çatışıyorsa eğer , bu sorulara hayır cevabı verecek anne-babaların sayısız çok azdır. • Çünkü her çocuğun çeşitli istekleri olur, davranışla ilgili veya hissi problemleri bulunabilir.
Bu problemler karşısında siz yaparsınız? • Ona emirler vererek yönlendirmeye mi çalışırsınız? • Uyarıp gözdağı mı verirsiniz? • Yoksa nasihat edip, nutuk çekip çözüm teklifleri sunup ahlak dersi mi verirsiniz? • Ya da yargılıyor, suçluyor, tenkit eder ve aynı düşüncede olmadığınızı mı söylersiniz? • Veya ad takarak, alay ederek utandırır mısınız? • Yoksa aynı düşüncede olduğunuzu belirtmeyi, övmeyi, her yaptığını desteklemeyi ve güven vermeyi çalışmayı mı tercih edersiniz?
Bunlar anne-baba ile çocuk arasında iletişim kurulmasını engeller. • Emir ve yönlendirme çocuğa duygularının ve ihtiyaçlarının önemli olmadığını anlatır. O haliyle kabullenmediğini iletir.Bu ise çocuğu kırar, kızdırır ve düşmanca hareketlere sebep olur. • Gözdağı vermek , çocuğu korkak yapar ve küstürür. • Yerli yersiz ahlak dersi verilen çocuk da suçluluk duygusu uyanabilir. • Hep nasihat etmek ve çözüm teklif etmek, çocuk için “anne-babam benim çözüm bulma kabiliyetimin olmadığını düşünüyor” anlamına gelir. • Böylece çocuk düşünmeye değil anne-babasına bağımlı kalmaya yönelir ve aşağılık duygusuna kapılabilir. • Çocuklar nutuk dinlemeyi de hatalarının yüzlerine vurulmasını da sevmezler. • Bunlar ona onu küçük gördüğümüz, yetersiz bulduğumuz düşüncesini verir.
Yargılamak, eleştirmek ve suçlamak çocuklara kendisini yetersiz, aptal değersiz hissettirir. • Tenkit, çocuklarda sevilmedikleri duygusunu uyandırır. • Ad takmak, alay etmek ve utandırmak çocukların kişiliği üzerinde olumsuz etki yapar. • Söylenenin tersini yapıp kendisini haklı çıkarmaya çalışabilir. O Halde Ebeveyn Olarak Ne Yapacağız? Çocuklarla İlişkilerimiz Neye Dayanacak? • Çocuklarımızla ilişkilerimizde iki önemli husus vardır. Bunlar; • Etkin dinleme • Sen iletisi yerine ben iletisi
ETKİN DİNLEME • Dinleme çok önemlidir; çünkü çocuğa kendisinin önemli olduğunu, kulak veremeye değecek kadar değerli olduğunu anlatır. • Eğer anne-baba çocuğun isteğini duymazlıktan ve görmezlikten gelirse, çocukla ebeveyn arasındaki ilişki giderek kötüleşir ve sonunda kopma noktasına gelir. Etkin Dinleme Ne Sağlar? • Etkin dinleme, anne-baba-çocuk arasında sıcak bir ilişki geliştirir. Dinlenildiğini, anlaşıldığını bilen çocukta karşı tarafı sevme duygusu artar. Benzer duygular anne-babada da uyanır. • Etkin dinleme çocuğun problemlerinin çözümünü kolaylaştırır. • Eğer anne-baba çocuğu dinlerken kendi duygularını askıya alamayacaksa, kendini onun yerine koyamayacaksa , dünyayı onun gördüğü gibi göremeyecekse, gerekirse kendini değiştiremeyecekse etkin dinleme gerçekleşmez. • Onun yaptığı yapmacık bir hareketten ileri gitmez. Ne Zaman Etkin Dinleme Yapılmalı? • Etkin dinleme dinlemenin en uygun olduğu zamanı, çocuğun ihtiyacının veya isteğinin yerine gelmediği , yani çocuğu problemi olduğu zamanlardır. • Arkadaşı ve kardeşiyle geçinemediği, dersleri ve ödevlerin zor geldiği, bir konuda karar veremediği, birisine kızdığı, mutsuz olduğunu hissettiği anlar gibi. • Etkin dinleme, çocuğun problemlerinin çözümünde ilk adımı oluşturur; yani duygular açıklanır ev problem tanımlanır.
SEN İLETİSİ YERİNE BEN İLETİSİ • Anne-babalar istemediği bir davranış karşısında çocuğa genelde , öznesi “sen” olan; “yapma” , “öyle yaparsan…” , “neden gidiyorsun” , “bozma”, “çalış” , “daha iyi olmalısın” gibi iletiler gönderirler. • Anne-baba-çocuk ilişkisinde problem her zaman çocuktan kaynaklanmaz. • Annenin “yorgunum”, “dinlenmek istiyorum” gibi açık bir kodla gerçek duygunun ortaya konması “ben -iletisi”dir. • Anne, “tertemiz mutfağımı kirlenmiş görünce üzülüyorum” derse ben iletisini kullanmış olur. • “Mutfağı neden bu kadar kirlettin” ifadesi ise sen iletisidir. • Sen iletisi çocuğu isyana , inatlaşmaya ve direnmeye kışkırtırken , ben iletisi bunları önleyebilir. • Sonuç olarak anne-babalar çocuklarını seviyorlarsa onların daha mutlu , daha saygılı , daha sorumlu, daha dürüst olmalarını ve olgunlaşmalarına nasıl yardım edeceklerini öğrenmek zorundadırlar.