360 likes | 670 Views
SORU SORMA. İletişim sırasında Soru sorarak bizler ;. Problemlere açıklık getiriyoruz Bizden istenileni anlıyoruz Sonuçları aktarıyoruz Karşılıklı anlaşma ve anlayışa ulaşıyoruz http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012.
E N D
İletişim sırasında Soru sorarak bizler ; • Problemlere açıklık getiriyoruz • Bizden istenileni anlıyoruz • Sonuçları aktarıyoruz • Karşılıklı anlaşma ve anlayışa ulaşıyoruz • http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012
İki ana soru çeşidi vardır, “Açık uçlu” ve “Kapalı uçlu” sorular. http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012
Açık Uçlu Sorular • Açık sorular, karşımızdaki kişiyi konuşturmak, daha çok bilgi almak için sorulan sorulardır. • Duruma ve şartlara bağlı olarak, bazen sorularınızın başına “Lütfen bana söyleyebilir misiniz?” gibi “yumuşatıcı” örnekler koyabiliyoruz. Bu durum özellikle “Neden” sorularında kullanılmak için uygundur. • http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012
Bilgi almak için, “lütfen bana …..’yı anlatabilir misiniz?” ile başlayan “açık” soru sorma şekilleri de mevcuttur. Bazı durumlarda çeşitli “yumuşatıcılar” soru sormak için en uygun koşulları yaratabilirler. • Özellikle az konuşan kişilere veya karşımızdaki kişinin tam olarak duygu ve düşüncelerini öğrenmek istediğimizde açık uçlu soru sormak faydalıdır. • http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012
Kapalı Uçlu Sorular • Bu sorular genelde daha belirli cevaplar alınan, evet ya da hayır ile cevap verilen, belirli noktaları açıklığa kavuşturmak ve kontrol etmek, bir karar ya da onaylama almak için sorulan sorulardır, Bu tür sorular çok fazla kullanılırlarsa konuşma bir sorgulama izlenimi verip son bulabilir, bu sebepten bilgi alırken “kapalı “ soruları çok dikkatli kullanmalıyız. • http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012
“Kapalı” sorular çok belirleyici olup, her soruya sadece “evet” ya da sadece “hayır” ile cevap vermek zor olabileceği için bir “duraklama” etkisi olan sorulardır. Bir konuyu netleştirmek istediğimizde, konuyu farklı bir boyuta taşımak istediğimizde veya çok konuşan birisini susturmak istediğimizde oldukça işe yarar. • http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012
İletişim döngüsünde; Karşınızdakini Anlayabilmek için Soru Sorun.. • http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012
DİNLEME ÇEŞİTLERİ • GÖRÜNÜŞTE DİNLEYEN: Bazen karşınızdaki kişi dış görünüşüyle dinliyormuş gibidir, fakat iç dünyası bambaşka yerlerdedir. Ya da kafasında sizin söylediklerinizden daha önemli bir konu vardır. • SEÇEREK DİNLEYEN: Anlatılan kısımlar da kendi ilgi alanına giren kısımları dinler. • http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
SAPLANMIŞ DİNLEYİCİ : Duygusal yönden saplanmış dinleyicilerdir. Sürekli bir duygusal tonu taşımak isterler; ne söylerseniz söyleyin ondan bir espri, gülünecek bir şey çıkarmak isteyenler olabileceği gibi, her söylenenden hüzünlü bir şeyler çıkarmaya çalışanlarda vardır. Böyle belirli bir duyguya saplanmış dinleyiciler kendi ilgilendikleri duyguların dışında işittiklerini, hemen o anda unuturlar. • http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
SAVUNUCU DİNLEYİCİ: Ne duyarsa duysun her söyleneni kendine yönelmiş bir saldırı sayar ve hemen karşı savunmaya geçer. • TUZAK KURUCU DİNLEYİCİ : Bu tür dinleyiciler hiç seslerini çıkarmadan dinlerler, çünkü bunlar dinledikleri bilgiden yararlanarak karşıdakini zor duruma bırakacak fırsatlar yakalamaya çalışırlar. Hatalarını bulmak, açık aramak,eksikliklerini ortaya çıkarmak için dinlerler. • http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
YÜZEYSEL DİNLEYİCİ: Konuşanın kullandığı kelimelerin yüzeyinde kalır ve asıl altta yatan anlama ulaşamazlar. Kelimelerin manasını o zannederler. Zahiri manayı ciddiye alırlar. Üniversiteyi kazanıp gelen öğrencinin o şehirdeki akrabalarına gittiğinde ona “sık-sık gel bekleriz” demelerini ciddiye alıp sık-sık gitmesi ve evdekilerin de bundan rahatsız olması. • AKTİF DİNLEYİCİ : Bir kimseyle konuşurken, onun demek istediğiyle bizim anladığımızın aynı olup olmadığını dinlemeye “geri-iletim” adı verilir. Askerde emir tekrarı gibi... • http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
AKTİF DİNLEME • Aktif dinlemenin en belirgin özelliği, bilinçli bir şekilde ve sürekli olarak geri iletim kullanılmasıdır. Aktif dinlemede dinleyen konuşanın dinlediklerini açarak geri verir ve böylece konuşan dinleyenin ne anladığını öğrenir. Ve bireylerin iç dünyalarına kapanıp kendi anlamları içine gömülmeleri önlenmiş olur. • http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
ETKİLİ DİNLEME İÇİN PRATİK ÖNERİLER • Özellikle hataları düzeltmek ya da bir noktayı belirtmek için konuşanın • sözünü kesmeyin, • Yargılamayın, • Yanıtlamadan önce düşünün, • Konuşanın yüzüne bakın, • Duyabilecek kadar yakında durun, • http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
Duyduklarınızı saptıracak değerlerin ve önyargıların farkında olun, • Önemli noktaların altında yatan düşünceleri arayın, • Söylenenler üzerinde yoğunlaşın, • Karşınızdaki konuşurken yanıt vermekten kaçının, • Asla kavgaya dönüştürmeyin, • Kestirip atmayın, • http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
DİNLEMENİN ÖNÜNDEKİ YAYGIN ENGELLER • 1. Gürültü :Gürültü işitmeyi engeller. Dikkati dağıtan diş etkileri göz ardı etmeyin, bunlara göz yummayın. • 2. Fiziksel yapımızdan dolayı: Sinir Sisteminizin konuşma hızından dört kat daha fazlasını dinleyebilme kapasitesine sahip olduğunu biliyor muydunuz? İnsanın sinir sistemi dakikada 600 kelimelik bir konuşma hızını anlama kapasitesine sahip olmasına rağmen, normal bir konuşmanın hızı dakikada 100-150 kelime arasındadır. Bu da insan sinir sisteminin sahip olduğu kapasitenin ancak dörtte biri veya altıda birini kullanması anlamına gelir. Böylece insanın dinlemede olduğu her dakika içinde kafası 450-500 kelimelik bir süre boş kalır ve bu süre dikkatin dağılmasını son derecekolaylaştırarak adeta teşvik eder.
3. Konuşmaya aşırı değer verdiğimizden dolayı: Bir çok insan dinlemeyi küçümser. Örneğin insanlara iletişim becerilerini nasıl geliştireceklerini sorsanız çoğunun vereceği yanıt, daha ikna edici olmak yada toplum içinde konuşma becerisini arttırmak şeklinde olacaktır. Çok az insan, iletişim kurmanın temelinin iyi dinleme olduğunu kavramaktadır.Çoğu insan, konuşmaya daha fazla, dinlemeye daha az önem verir. İyi ilişki kuran insanlar, konuşma-dinleme oranını yakından takip eder. • A.B.D. tarihinin en etkili Liderlerinden biri olarak gösterilen Başkan Abraham Licoln şöyle der; “Birisiyle ilişkimde bir sonuç almaya hazırlanıyorsam, zamanımın üçte birini kendi söyleyeceklerimi, üçte ikisini onun söyleyeceklerini düşünerek geçiririm.” Bu iyi bir orandır.Konuştuğumuzun iki katı düşünmeliyiz.
4. Etkili dinleme İnsanı yorduğundan dolayı: Sürekli bir insanı dinlemeye konsantre olmak oldukça zordur.Kendinizi her yönüyle karşınızdaki kişiyi anlamaya verirseniz bu tarz bir dinlemenin ne kadar yorucu olduğunu fark edersiniz. Beyninizin yorulduğunu, yıprandığınızı hissedersiniz. • İki psikiyatris birisi genç, diğeri yaşlı her gün işlerine kusursuz dikkatle giyinmiş olarak giderlermiş. Ama günün sonunda, ihtiyar adam her zamanki gibi taze görünürken, genç doktor yorgun ve üstü başı dağınık halde olurmuş. Sonunda genç doktor meslektaşına; “Bunu nasıl becerebiliyorsun?” diye sormuş. “Tüm gün hastaları dinledikten sonra nasıl bu kadar iyi görünebiliyorsun?” ,“Çok kolay” demiş Yaşlı adam; “Anlattıklarının tek sözcüğünü bile dinlemem.” • Birisini uzun süre dinlerseniz sonuç yıpratıcı olur. Yorgunsanız ve zor durumlara düşmek istemiyorsanız etkili bir dinleyicinin daha çok enerji toplayıp konsantre olması gerektiğini unutmayın yada başka güne görüşmenizi erteleyin.
5. Kendimizle meşgul olmamız: Dinlemenin önündeki herhalde en aşılmaz engel, insanın kendisiyle meşgul olmasıdır. Hem T.V. izleyip, hem de konuşmaya çalışmak yada Gazete okurken bir şeyler söylemeye çalışmak gibi. • 6. Önyargı :Söyleyene ya da söylenene önyargılı yaklaşmak dinlemeyi ve anlamayı engeller. http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
Sempati, karşımızdaki kişiyle duygu ve düşünce bakımından tam bir örtüşme halidir. Sempati duyduğumuzda sempati duyduğumuz kişiyle duygularımız aynıdır; o üzülüyorsa üzülür, seviniyorsa seviniriz. Düşüncelerimiz onun düşünceleriyle paraleldir; haksızlığa uğradığını düşünüyorsa biz de öyle düşünürüz, hak ettiğini düşünüyorsa biz de buna katılırız. Zaten onun gibi hissedebilmemiz için onun gibi düşünüyor olmamız gerekir.Eroğlu, Feyzullah, 1996, Davranış Bilimleri, Beta Yayıncılık, Syf.159
Konuyu "sempati sözcüğünden türetilen "sempatizan" sözcüğüyle örneklersek anlamı biraz daha açıklığa kavuşturabiliriz. Örneğin; bir futbol takımına sempati duyan biri o takımın sempatizanıdır. Sempati duyduğu takımın maçını izlerken, ister stadyumda, ister televizyon başında olsun, sahadaki oyuncu gibi heyecan duyar. Takımı yenilirse futbolcular gibi o da üzülür, galip gelirse futbolcuların coşkusuna katılır. Kimi zaman sevincini sokaklara taşır. Sempatizanlığın aşırı hali fanatizmdir.Eroğlu, Feyzullah, 1996, Davranış Bilimleri, Beta Yayıncılık, Syf.159
Sempatide, sempati duyduğumuz kişiyle tam bir uyum içinde oluruz. Ama bu, bizim sağlıklı düşündüğümüz anlamına gelmez. Karşımızdakine hak verirken onun doğru düşünüp düşünmediğini dikkate alamayız. Onun doğru ya da yanlış yaptığını bile sorgulama ihtiyacı duymayız; sadece ona hak veririz. Eroğlu, Feyzullah, 1996, Davranış Bilimleri, Beta Yayıncılık, Syf.159
Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine "empati" adı verilir. • http://www.zevkli-forum.com/sempati-ve-empati-nedir-t22081.html
Empati tanımı üç temel öğeden oluşmaktadır. Bu öğeleri şöyle sıralayabiliriz:
1) Empati kuracak kişi kendisini karşısındakinin yerine koymalı olaylara onun bakış açısıyla bakmalıdır. Her insan dünyaya kendine özgü bir bakış tarzıyla bakar. Eğer bir insanı anlamak istiyorsak dünyaya onun bakış tarzıyla bakmalı gerçekleştirmek için de empati kurmak istediğimiz kişinin rolüne girmeli onun yerine geçerek adeta olaylara onun gözlüklerinin gerisinden bakmalıyız.. • http://www.zevkli-forum.com/sempati-ve-empati-nedir-t22081.html
2) Empati kurmuş sayılmamız için karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamamız gereklidir. Karşımızdakinin yalnızca duygularını veya yalnızca düşüncelerini anlamış olmak yeterli değildir. • http://www.zevkli-forum.com/sempati-ve-empati-nedir-t22081.html
3)Empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın karşıdaki kişiye iletilmesi davranışı gereklidir. Karşımızdaki insanlara empatik tepki vermenin iki yolu vardır: Yüzümüzü/bedenimizi kullanarak onu anladığımızı ifade etmek. Empatik tepki vermenin en etkili yolu herhalde bu ikisini birlikte kullanmaktır. Bir sıkıntımız olduğunda bizimle konuşan kişi dostça bir gülümsemeyle kolumuza dokunup sıkıntımızı sözelleştirirse örneğin "son günlerde çok bunalmışsın" derse rahatladığımızı hissedebiliriz • http://www.zevkli-forum.com/sempati-ve-empati-nedir-t22081.html
Kişi, sempati duyduğunda, objektifliğini kaybeder; karşısındakine, onun yaşantılarına subjektif yaklaşır. Sempatik anlamda kişinin, karşısındakinin yaşantısının etkisiyle benzer yaşantısına ilişkin duygularının canlanması ve karşısındaki kişi ile duygudaş olması söz konusudur. • http://psikolojibilgileri.com/tag/sempati-nedir
Benzer yaşantı geçirmek bir başkasını anlamayı kolaylaştırabilir; kişi kendinden yola çıkarak karşısındakinin ne hissediyor olabileceğini az çok tahmin edebilir. Ancak kişinin kendi duygularına kapılarak karşısındakinin duygularını doğru olarak değerlendirememesine de sebep olabilir. • http://psikolojibilgileri.com/tag/sempati-nedir
Empati kurduğumuzda, karşımızdaki kişiyle aynı duyguları ve görüşleri paylaşmamız gerekmez; sadece onun duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışırız. Bir insanı anlamak başka şeydir, ona hak vermek başka şey. Empatide anlamak, sempati de ise anlamış olalım ya da olmayalım, karşınızdakine hak vermek söz konusudur. http://www.zevkli-forum.com/sempati-ve-empati-nedir-t22081.html
KAYNAKÇA • Eroğlu, Feyzullah, 1996, Davranış Bilimleri, Beta Yayıncılık, Syf.159 • http://psikolojibilgileri.com/tag/sempati-nedir • http://www.zevkli-forum.com/sempati-ve-empati-nedir-t22081.html • http://www.hayatbilgim.com/index.php/iletisimde-soru-sormayi-bilmek/ Erişim tarihi: 25.10.2012 • http://www.ufotr.com/forum/uploads/Etkili_Dinleme_Yontemleri.pdf
HAZIRLAYAN ARAŞTIRANLAR: EBRU NUR KARAPALANCI/111100018 GİZEM AKKAYA/111100092 ÖZGE KAYA/111100088 SELMA TOPCUGİL/111100008 AYŞE CEREN KARLAV/111100098 ANLATANLAR:DÖNE YİĞİT/111100082 EMRAH AKAĞA/111100053 ÖMER TANKUT/111100031 SLAYTI BİRLEŞTİREN: EBUBEKİR TURAN/111100039