380 likes | 1.04k Views
Odun Dışı Orman Ürünleri Seri: Soğanlı Süs Bitkileri Yetiştiriciliği. ORMANLARDA GÖL SOĞANI ( Leucojum aestivum L.) YETİŞTİRİLMESİ. GÖL SOĞANI. Göl soğanı ( Leucojum aestivum ), alzheimer hastalığı tedavisi ilaç yapımında kullanılın bir bitki türüdür.
E N D
Odun Dışı Orman Ürünleri Seri: Soğanlı Süs Bitkileri Yetiştiriciliği ORMANLARDA GÖL SOĞANI (Leucojum aestivum L.) YETİŞTİRİLMESİ
GÖL SOĞANI Göl soğanı (Leucojum aestivum), alzheimer hastalığı tedavisi ilaç yapımında kullanılın bir bitki türüdür. Göl soğanı içermiş olduğu alkoloidleri (galanthamine, tazettin, likorein) sayesinde tıpta alzheimer ve çocuk felci gibi sinir sistemini etkileyen hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Göl soğanının doğadan toplanarak ihracatı yapılmaktadır. Yıllık ihracatı 4.000.000 adettir. İhracatın bir kısmı Bulgaristan'a yapılmaktadır. Bu ülkede bulunan alkoloid fabrikasında işlenen soğanlardan ilaç elde edilmektedir.
Ülkemizde Trakya, Kuzey Anadolu Bölgesi ve Beyşehir civarında doğal olarak bulunur ve deniz seviyesi ile 1100 m yükseklikler arasındaki nemli, bataklık ve sulak alanlarda yarı gölge yerlerde yetişir. L. aestivum türünün en bol bulunduğu yöreler Samsun ve Beyşehir’dir. Samsun, Bafra ve Terme’de bitkinin çiçekleri sapları ile toplanarak, çiçekçi dükkanlarında kesme çiçek olarak satılmaktadır. İçerdiği galanthamin adlı alkoloid nedeniyle tıbbi amaçlı olarak da kullanılan soğanlı bitkilerin başında gelmektedir. Bu amaçla 1996 yılında yerli bir firma 22 tır dolusu yeşil aksam ve 7 milyon adet çiçek soğanını Çatalca’dan Bulgaristan’a yasal olmayan yollardan ihraç etmiştir.
Taksonomik Konumu Familya:Amaryllidaceae Cins:Leucojum Tür: Leucojum aestivum L. Adlandırma Türkçe: Göl soğanı İngilizce: Summer Snowflake Bulunuş Orijin:Orta Avrupa Türkiye’de:Doğal Türkiye’de Yayılış alanı
Morfolojik ve Fenolojik Özellikleri Gövde: Toprak üstü kısımları 40 cm kadar uzayabilen dik Otsu, tüysüz ve soğanlı bir bitkidir. Yaprak: Tabanda, linear, yassı, koyu yeşil renkli. Çiçek durumu: Uçta kümeler halinde 3-7 çiçek. Kümeler kısmen çiçekleri çeviren yeşil bir brakte tarafından taşınır. Brakteler 5cm Uzunluğunda tüysüz. Pediseller 6 cm yada daha uzun. Çiçek: Tepaller 6 adet, beyaz ve uçta yeşil bir leke ile sonlanan, 2 cm uzunluğunda, 1cm genişliğinde, tüysüz, stamenler 6, stilus, 1 adet, ovaryum inferior, 3 bölmeli, çok sayıda tohum taslağı var. Çiçeklenme: Nisan-Mayıs
Işık isteği: Açık alan veya yarı gölge Sıcaklık isteği: -5o C kadar dayanabilmektedirler. Su isteği: Düzenli rejim ve iyi drenaj Toprak isteği: Nem tutan iyi drenajlı topraklar
GÖL SOĞANI ÜRETİM YOLLARI Soğan Tohum Doku Kültürü
Soğanla Üretim Sonbahar sonuna doğru 8-10 cm derinliğe ekilen soğanlar 6-7 yıl içinde yavru soğanları meydana getirirler. Yapraklar tamamıyla kurumadan sökülen soğanlarda çap kaybı olacağından yapraklar kuruduktan sonra soğanlar topraktan çıkarılmalıdır. Hipermarketlerde 5 adet 5 TL
Tohumla Üretim Tohumdan üretimde, soğanların çiçeklenmesine kadar 4-5 yıl gereklidir.
Kapsüllerinden dışarı çıkarılmış henüz olgunlaşmamış tohumlar. Olgunlaştıklarında tohum kabuğu kahverengine dönüşür.
Sonbaharda doğal ortamından sökülen soğanlar tekleme adı verilen yavrularından ayrıldıktan sonra temizlenerek komşu arazi içinde 8-10 cm derinlikte dikimleri gerçekleştirilmiştir.
Sağlıklı yapraklara sahip göl soğanları Nisan-Mayıs ayı içinde çiçeklenme periyoduna geçmiştir.
Yapraklanma ve çiçeklenme periyotlarında bir problemle karşılaşılmayan göl soğanının bu bölge içinde kültüre alınabileceği ortaya konmuştur
Gölsoğanı pazarda kg.’ mı 250 TL. civarından alıcı bulmaktadır.
Türkiye’nin odun dışı orman ürünlerinden yıllık İhracat geliri 100-150 Milyon dolarlar civarında olmasına rağmen bizim flora zenginlimizin onda birine haiz İspanya,Portekiz vs. gibi bazı Avrupa Ülkelerinin bu bağlamda yıllık girdileri 20 – 25 Milyar dolarları bulmaktadır.
Bu nedenle neredeyse tüm kıta Avrupa’sına denk flora zenginliğini gerek koruma gerekse akara döndürme politika ve planlamaları yapılamadığı sürece bir şey ifade etmez. 80-100 yıl ötelerine planladığımız ağaçlara asli ürün deyip 80-100 yıl sonrasının ne olacağını bilemezken,bugün ve her yıl bir altın rezervi konumundaki flora zenginliğini planlayamamak küreselleşen dünya üzerindeki Türk Ormancısının en büyük handikaplarından biri olsa gerek diye düşünüyorum.
TEŞEKKÜRLERİMLE ARZ EDERİM. ÖMER NACİ KAYA ORMAN YÜKSEK MÜHENDİSİ