2.48k likes | 2.9k Views
ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI. Anne, baba veya çocuğun bakımı, sağlığı ve korunmasından sorumlu kişilerin ihmal ettiği eylemler sonucunda çocuğun her türlü fiziksel, ruhsal veya sosyal açıdan zarar görmesi, sağlık ve güvenliğinin tehlikeye girmesi olarak tanımlanabilir.
E N D
Anne, baba veya çocuğun bakımı, sağlığı ve korunmasından sorumlu kişilerin ihmal ettiği eylemler sonucunda çocuğun her türlü fiziksel, ruhsal veya sosyal açıdan zarar görmesi, sağlık ve güvenliğinin tehlikeye girmesi olarak tanımlanabilir.
Çocuk ihmal ve istismarına ilişkin çalışmalar ülkemizde çok yenidir ve sayısal veriler oldukça yetersizdir. Ancak son 15-20 yıldır, konuya ilginin artmış olduğu izlenmektedir. Bu ilgi giderek ihmal ve istismara ilişkin ülke genelinde bilgilerimizin artmasına, koruma ve önleme çalışmalarının hız kazanmasına neden olmuştur.
Genel olarak bakıldığında, birçok çocuk yaşamını sağlıklı ve güvenilir ortamlarda geçirmektedir. Özellikle ana-babalar çocuklarına bilerek ve isteyerek zarar vermezler.
İstismarın birçok etmenin bileşimi sonucu ortaya çıktığını biliyoruz. Tüm bunlara karşın, her gün belki de her saat dünyanın herhangi bir yerinde bir çocuk ihmal ya da istismar ile karşı karşıya kalmaktadır.
Ancak, ihmal ve istismar bir yazgı değildir. Gerekli koşullar yerine getirilirse önlenebilmektedir. Bu koşullardan biri, belki de en önemlisi, çocuğun yüksek menfaatlerini korumak adına, onun temel gereksinimlerine duyarlı olmak, aileyi ve toplumda çocuk için önemli olan kişi, kurum ve kuruluşları ihmal ve istismar konusunda bilgilendirmektir.
Çocuğun ihmal ve istismarının sonuçları aile ve okul ortamlarında izlenebilir. Özellikle okulun, ihmal ve istismarı tanıma, değerlendirme ve yönlendirmede önemli işlevleri vardır.
Çünkü eğitimciler çocukların tüm özelliklerini tanıma ve eğitimleri sırasında bu eğitime engel olacak zorlukları değerlendirebilme, ortadan kaldırabilme adına yetiştirilmişlerdir. Bu özel eğitim onları, çocuk adına toplumda önemli bir yere taşır.
Çocuğun ihmal ve istismarının etkileri; çocuğun öğrenmesini engelleyen önemli etmenlerden biridir. Tüm gün çocukla birlikte olan, onun özelliklerini iyi tanıyan eğitimciler çocuklarda meydana gelecek değişiklikleri davranış ve görünümleriyle tanıma şansına sahiptirler. Tanıyabilme, değerlendirebilmeyi ve yönlendirebilmeyi de beraberinde getirmektedir.
Çocuğun kötüye kullanımı dört ana başlık altında toplanabilir: • İhmal • Fiziksel istismar • Duygusal istismar • Cinsel istismar
Ekonomik nedenler: Yüksek düzeyde işsizlik, fakirlik, barınaktan yoksun olma, standartların altında ya da kalabalık ev ortamları ihmal ve istismarın her türüne zemin hazırlayan etmenler olabilirler.
Yeterli Sosyal Desteğin Olmaması: Göç ya da kayıplar yüzünden aile bireylerinin sosyal desteğinden yoksun kalma ya da boşanmaların artması ve çocuk yetiştirmenin tek bir ebeveynin üzerine kalması gibi faktörler zaten zor olan yaşam koşullarını daha da güçleştiren faktörlerdir ve aşırı derecede strese yol açarlar.
Bir diğer neden ise her iki ebeveynin de çalışmak zorunda kalması ve çocuğun bilgisiz ve yetersiz bir bakıcının eline bırakılmasıdır. Son yıllarda genç hamileliğinin artması ihmal ve istismarı doğuran etmenler arasında sayılabilir.
Çocuk yetiştirme biçimleri: Ebeveynlerin her anlamda olumsuz yaşam koşullarında büyümüş olmaları, onların bir çocuğu büyütmek için gerekli olan bilgi, beceri ve isteklerinin gelişmesini engellemiş olabilir.
Medya: Medyanın yaşamımızdaki eğitici, bilgilendirici ve eğlendirici rolü tartışmasız çok büyüktür. Ancak, saldırganlık, şiddet ve istismarı içeren görüntülerin teşhir edilmesinin ihmal ve istismar üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu da bilinmektedir.
Madde bağımlılığı: Madde bağımlılığı da ihmal ve istismarda rol oynayan etmenler arasında sayılmaktadır.
Ruh sağlığının temelleri bebeklikte ve çocukluktaki duygusal gelişime bağlıdır. Ebeveynin bebeğin duygularına ya da kendisini açığa vuran davranışlarına yanıt vermesi, bebekle anne arasında bir sevgi bağının oluşmasına yol açar. Bu bağ yaşamın ilk aylarından itibaren gelişmeye başlar ve ebeveynin davranışsal tepkisi ve süre giden ana çocuk ilişki döngüsüyle yakından ilişkilidir.
Anne-çocuk ya da çocuğun bakımını sağlayan kişi ve çocuk arasında kurulan bu çok özel sıcak, yakın ve sürekliliği olan ilişki, çocukluğun ilerki yıllarında ya da yetişkinlikte diğer insanlarla kurulan ilişkiler üzerinde çok derin bir etkiye sahiptir.
Bebeğin kendisine bakan kişiye sağlam ve sağlıklı bir şekilde bağlanması ilerde diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmasıyla yakından ilişkidir. Diğer taraftan, yetersiz ya da zayıf bağlanma ileriki yıllardaki duygusal ve davranışsal sorunlara bir temel oluşturmaktadır.
Bağlanmanın sağlıklı olamaması pek çok nedenden kaynaklanabilir: Bunlar arasında; • Hamilelikte bebeğin reddedilmesi, • Yaşamın ilk üç yılında uzun dönemlerde hastanede kalınması, • Hamilelikte ya da doğumdan sonra madde bağımlılığı, • Bakımın birden fazla kişi tarafından verilmesi, • Yaşanılan mekanın sıkça değiştirilmesi, • Erken yaşta yaşanan kayıplar, • Katı ve tutarsız ebeveyn tutumları, • Aşırı müsamaha gösteren ebeveyn tutumları, • Fiziksel ya da cinsel istismar, ihmal, kronik hastalıklar gibi etmenler vardır.
Bağlanma ve ihmal, istismar arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmaların ortaya koyduğu nokta şudur; çocukken yaşanılan yetersiz ya da istismarcı bakımdan çok, yaşamın ilk yıllarına ait adı konulmayan yoksunluklar ve çözümlenmemiş duygular ebeveynlerin çocuklarına güvenli psikolojik bağlanmanın gelişimi için gerekli olan sürekli ilgi ve bakımı verme becerisinden alıkoymaktadır.
Çocuğa İlişkin Özellikler: Bazı çocuklar diğerlerine nazaran daha fazla istismar edilme riski altındadır. Doğuştan engeli olan ya da kronik hastalığı olan çocukların bakımı çok zor olabilir ve diğer koşulların da baskısıyla (ekonomik nedenler, stres, madde bağımlılığı gibi) ihmal ya da istismara açık bir hale gelebilirler.
Aile Özellikleri İhmal davranışları sergileyen aileler, diğer ailelere oranla, çocukların temel gereksinimlerini karşılamada oldukça kıt kaynaklara sahip çok çocuklu (ortalama üç ya da daha fazla) aileler oldukları gözlemlenmektedir.
Çocuğun ihmali çocuğun kötüye kullanımının en yaygın şeklidir ve ‘barınak, yiyecek, giyecek, eğitim, denetim, sevgi, tıbbi bakım gibi onun fiziksel, bilişsel ve duygusal yetilerinin gelişimi için gerekli olan gereksinimlerinin karşılanmaması ve yaşa uygun olan bakımın verilmemesi’ olarak tanımlanır.
Yeterli derecede denetlenmeme: • Yalnız bırakılmaması gereken yaşta olan bir çocuğun normalden uzun bir süre yalnız bırakılması, • Evin içinde ya da dışarıda olası tehlikelerden çocuğun korunmaması • Sık sık kazaya uğrama
• Uygun olmayan kişilerin bakımına bırakılması: örneğin kendinden sadece bir iki yaş büyük başka bir çocuğun ya da çocuğa göz kulak olamayacak bir yetişkinin (bir alkoliğin; çok yaşlı birinin) bakımına bırakılması • Çocuğun terk edilmesi • Çocuğun evden kovulması • Evden kaçan bir çocuğun yeniden eve kabul edilmemesi
Eğitimin aksaması: • Çocuğun okula gitme yaşı geldiği halde okula kaydedilmemesi, • Kız çocuk olduğu için okula kaydedilmemesi, • Çocuğun okul devamsızlığına göz yumulması,
• Geçerli bir neden olmadığı halde ailenin okul toplantılarına katılmaması, • Çağrıldıkları halde okula gitmemesi, • Çocuk hakkındaki soruların yanıtlanmaması ya da bilinmemesi, • Özel eğitime gereksinim duyan çocuğun bu eğitimi almasının engellenmesi.
Tıbbi bakım, sağlık ve hijyen koşullarının yerine getirilmemesi: • Ekonomik açıdan koşullar elverdiği ve gereksinim duyulduğu halde çocuğun tıbbi bakımının yerine getirilmemesi ya da ertelenmesi,
• Eksik ve kötü beslenme: Çocuğun yaşıtlarına göre kilosunun çok düşük olması, çocuğun sürekli yiyecek çalma ya da istifleme davranışı göstermesi, sağlıklı büyümesi için gerekli ya da uygun besinlerin verilmemesi,
• Çocuğun aşırı derecede pis ve bakımsız olması; ciltte hijyenin yeterli derecede sağlanamamasından doğan yaralar, kaşıntılar • Çocuğun mevsime göre giydirilmemesi • Güvenli ya da uygun olmayan yerlerde barındırma
• Çocuğun konuşmasına izin verilmemesi: konuşurken lafının ağzına tıkılması ya da söylediklerinin umursanmaması • Çocuğun aşırı uçta davranışlar sergilemesi: bir an alışılmışın dışında saldırgan ve yıkıcıyken diğer bir an aşırı derecede pasif ve içekapanık olması ya da altını ıslatma, parmak emme gibi regresif (geriye dönüş) davranışlar sergilemesi
• Çocuğun en küçük hatayı ya da kazayı - birşey dökmek, kırmak gibi- ailesine söylemekten korkması • Gelişimsel gecikmeler: Görünen bir fiziksel neden olmaksızın konuşma, motor ve duyusal becerilerde ciddi düzeyde gecikmeler; yetersiz beslenme ve uyaran eksikliğine bağlı olarak zihinsel gelişme geriliği
• Uyaran eksikliğine bağlı olarak iletişim kurmada güçlük • Öğrenme güçlüğü • Sevgi ve ilgi açlığı • Madde kullanımı: Çocuğun alkol, sigara ya da uyuşturucu gibi maddeleri kullanmasına göz yumulması
Uyarı: Yukarıda tanımlanan göstergelerin değerlendirilmesinde iki nokta mutlaka dikkate alınmalıdır: 1. Göstergelerin sürekliliği: Bir çocuğun ihmal edildiğini söyleyebilmek için bu göstergelerin uzun bir zaman dilimi içinde tekrar tekrar gözlenmesi; diğer bir deyişle süreklilik taşıması gerekmektedir.
2. Sosyo- ekonomik faktörler: İhmal göstergelerinin ailenin sosyo-ekonomik düzeyi dikkate alınarak değerlendirilmesi; maddi açıdan olanakların elvermemesi ile ihmalin karıştırılmaması gerekmektedir. İhmal vakalarında koşullar elverdiği halde ya da elverdiği ölçüde çocuğun fiziksel, duygusal ve tıbbi bakımının uygun bir biçimde yerine getirilmemesi söz konusudur.
Fiziksel istismar, istismarın en iyi tanınan şeklidir ve ‘bir kaza olmaksızın, fiziksel travma ya da yaralanmalarla sonuçlanan herhangi bir davranış biçimi’ olarak tanımlanır.
Fiziksel istismar yaralanmaları çimdikleme, ısırma, vurma, tekmeleme, yakma, ağzı kapatarak boğmaya teşebbüs etme, şiddetli bir şekilde sarsma ya da herhangi bir başka şekilde çocuğun bedenine zarar vermektir. Bu yaralanmaların bir kısmı çocuk oyun oynarken kaza ile olmuş olabilir; ancak yaraların yeri, yaralanmanın sıklığı fiziksel istismardan şüphelenmeye yönlendirmelidir.
Her yıl binlerce çocuğun ebeveynleri ya da yakın akrabaları tarafından fiziksel olarak istismar edildiği tahmin edilmektedir. Bu çocukların arasında ciddi şekilde yaralananlar ve hatta yaşamını yitirenler olduğu söylenmektedir.