E N D
OLAY 1 • Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde müşteri gibi davranarak hayvan pazarında danasını satmak isteyen katılan ile pazarlık yapıp anlaştıktan sonra yanlarında tanık S.'de olduğu halde parayı ödemek üzere hep birlikte suça konu danayı katılana ait kamyonete yükleyerek sanık A.'ın kendisine ait olduğunu söylediği işyerine getirdikleri, büro gibi yerde sanıklar katılan ve tanık hep birlikte çay içtikleri sırada sanık M. bir ara yanlarından ayrılarak kamyonette bulunan danayı alarak olay yerinden uzaklaştıktan sonra diğer sanık A.'ın da katılan ve tanığı yemek için götürdüğü lokantada yazıhaneye gidip geleceğim bahanesi ile bırakarak ortadan kaybolması şeklinde gerçekleşen olayda; sanıkların eylemleri hangi suçu oluşturmaktadır
Çözüm • Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için, zilyedliğin hileli davranışlarla DEVREDİLMESİ gerekmektedir. Somut olay bakımından mağdur, failler ile birliktedir ve malı üzerindeki zilyedliğini (hakimiyetini) devretmemiştir. • Faillerle birlikte araca biniyor, büroya gidiyor ve burada hala malı üzerinde hakimiyeti var. Bu sebeple zilyedliğin devrinden söz edilemez. Zilyedlik hileli davranışlarla devredilmediğinden dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmamıştır. • Eylem TCK m. 141 kapsamında hırsızlık suçunun temel hali söz konusudur. 142/2,g de yer alan nitelikle hal –tipiklik gerçekleşmediğinden- söz konusu değildir.
OLAY 2 • Mağdur ifadesinde, “20-25 yaşlarında 4 şahıs önüme geçerek lojmanlarda oturan Erkan'ı tanıyor musun dediler, ben de tanıyorum dedim, şu anda nerede olduğunu biliyor musun dediler, ben de bilmiyorum dedim, bu sırada şahıslardan buğday tenli, 1.75 boylarında, zayıf, uzun saçlı olan elimdeki cep telefonumu istedi ve bir mesaj çekip geri vereceğim dedi, ben de cep telefonumu verdim, şahıs telefonla biraz oynadı, geri vermeyerek kaçtılar, peşlerinden koştum fakat yakalayamadım'” demiştir. • Bu olaya ilişkin olarak faillerin ceza sorumluluğunun hangi suç kapsamında olduğunu açıklayınız?
Çözüm • Somut olay değerlendirildiğinde; mağdura ait cep telefonunun olay günü sanık fail ve yanında bulunan kimliği belirsiz kişilerce alınmış olduğu herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kesindir. Ancak, cep telefonunun alınması sırasında mağdura yönelik herhangi bir cebir, şiddet veya tehdit kullanılıp, kullanılmadığının saptanması suç niteliğinin belirlenmesi açısından zorunluluk arz etmektedir. • Olayda, zilyedlik cebir veya tehdit ile sona erdirilmemiştir. Kaldı ki, fail bakmak amacıyla almış ve halen mağdurun yanındadır ve eşya mağdurun fiili hakimiyet alanından çıkmamıştır. Bu sebeple zilyedliğin cebir veya tehdit ile sona erdirilmesi söz konusu olmadığı için Yağma Suçu; zilyedlik devredilmiş sayılamayacağı için Güveni Kötüye Kullanma suçu oluşmaz. Eylem TCK m. 141/1 anlamında hırsızlık suçunu oluşturmaktadır. • Failin yanında bulunan arkadaşları, suç konusu üzerinde ve mağdur üzerinde hakimiyet sağladıkları için (suçun maddi unsurlarını birlikte gerçekleştirmek) müşterek fail olarak sorumludur.
OLAY 3 • Satmak üzere, bulduğu müşteriye göstermek bahanesiyle katılandan kısa süreliğine aldığı otomobili iade etmeyen sanığın eylemi hangi suç kapsamında değerlendirilmelidir, gerekçenizle birlikte açıklayınız?
Çözüm • Satmak üzere bulduğu müşteriye göstermek bahanesiyle katılandan kısa süreliğine aldığı otomobili iade etmeyen sanığın eyleminin, suça konu araç üzerindeki zilyetliğin devredilmemiş olması nedeniyle hırsızlık suçuna vücut verir. • Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için, “muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş” olması gerekmektedir. Zilyedliğin devri söz konusu olmadığı için eylem hırsızlık suçudur.
OLAY 4 • Tedaş şube müdürlüğü binasının önünde fatura ödemek için bekleyen yakınana yaklaşan sanığın, yakınanın elektrik borcunu ödemek için beklediğini öğrenmesi üzerine yardımcı olacağından bahisle makbuzları alarak yakınanla birlikte Tedaş binasına girdiğini, 2.650TL borcunun olduğunu, takside bağlattığında 750TL’nin ilk etapta yatırılması gerektiğini söylemesi üzerine yakınanın vezneye yatırması için sanığa 750TL’lik ilk taksit bedelini verdiğinin, ancak bu sırada taksitlendirme işlemine bakan görevlinin ikametgah ilmuhaberinin evraklar arasında olmadığını ve temini gerektiğini söylemesi nedeniyle birlikte dışarıya çıktıklarının, yakınan parasını istediğinde, yakınanın kendisine para verdiğini inkar edip, iftira ettiğini söyleyerek kaçmaya çalıştığı esnada yakınanın bağırması üzerine çevrede bulunan kişiler tarafından yakalandığı olayda, failin iddia ve kabul olunan eylemi hangi suç kapsamındadır?
Çözüm • Dolandırıcılık suçu, sanığın mağduru kandırabilecek hileli davranışlarla aldatıp, onu kendi veya başkasının mal varlığı aleyhine bir işlemde bulunmaya yöneltmesi ve bu işlem sonucunda sanığın kendisine veya başkasına yarar sağlamasıyla oluşur. • Elektrik borcu taksidini ödemeye gelen yakınana yardımcı olacağını belirten sanığın parayı aldığı daha sonra mağdurun parayı istemesi üzerine sanığın kaçmaya çalıştığı ancak yakalandığı açıktır. • Mağdur, eylemin sonuna kadar sanığın yanından ayrılmamış olması ve mülkiyet devrinin olmaması nedenleriyle dolandırıcılık suçunun yasal unsuru olan teslim koşulunun gerçekleşmediği için eylem hırsızlık suçuna teşebbüs olarak nitelendirilmelidir.
OLAY 6 • Sanığın, kendisini belediye yardım görevlisi olarak tanıttığı ve maddi durumu zayıf olanları araştırdığını söylediği yakınanın parmağındaki yüzüğün altın olup olmadığını belirlemesi gerektiğini söylemesi üzerine, mağdurun rızasıyla parmağından çıkartıp sanığa verdiği yüzükle sanığın olay yerinden kaçtığının anlaşıldığı eylemde, failin eylemini suç tipi açısından değerlendiriniz?
Çözüm • Eylemde, mağdur kendi rızası ile yüzüğü parmağından çıkartıp faile vermiştir. Mağdurun rızası basit hile ile elde edilmiş ve soyut hile dolandırıcılık suçu bakımından hileli davranış olarak kabul edilmemektedir. • Kaldır ki, mağdur yüzüğü parmağından çıkartıp faile verdiğinde hala yüzüğün zilyedidir. Yüzük mağdurun hakimiyet alanından çıkmamıştır. Şu halde, hile “vasıflı olsa dahi” mağdur hala yüzüğün zilyedi olacağı için failin bu yüzük üzerinde zilyedlik kurduğundan söz edilemez ve dolandırıcılık suçunun maddi unsuru gerçekleşmemiş olur. • Şu halde, mağdurun rızasını sakatlayan “vasıflı” bir hileli davranış bulunmadığından ve nihayet yüzüğü parmağından çıkaran mağdurun hala yüzüğün zilyedi olması sebebiyle (zilyedliğin devri gerçekleşmediğinden) eylem hırsızlık suçudur. • Burada hırsızlık, 142/2,f bendinde yer alan “yetkisi olmadığı hâlde resmî sıfat takınarak” işlendiği için nitelikli hırsızlık suçu söz konusu olur. (142/2,f’nin Bileşik suç olması sebebiyle, TCK 262’den ayrıca ceza verilmez.)
OLAY 7 • Fail tarafından, mağdura ait aracın camı kırılarak aracın içerisindeki cüzdanı almak biçiminde gerekleştirilen eylemde, failin ceza sorumluluğunu ilgili suç tipi açısından tartışınız?
Çözüm • Eylem 142/2, b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçudur. • Ancak fail, aracın camını da kırdığı için ayrıca mala zarar verme suçundan da sorumludur, gerçek içtima hükümleri uygulanır. • Çünkü 142/4 uyarınca, Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.
OLAY 8 • Y... K... Bankası'nın Ç... Şubesindeki ATM'nin kart konulan bölümüne önceden kağıt yerleştiren sanığın, işlem yapmak isteyen şikayetçinin kartının sıkışmasını sağlayıp, böylelikle sistemle iletişimi ve işleme geçilmesini engelledikten sonra, yardımcı olmak bahanesiyle Kredi Kartları Merkezini arıyor izlenimini verip önceden anlaştığı arkadaşını cep telefonu ile arayarak şikayetçi ile görüşmesini sağladığı sırada;kartını geri alabilmek ya da iptal ettirebilmek umuduyla görüşen şikayetçiye banka görevlisi gibi davranan arkadaşının yaptırdığı şifre kod/aması ile şikayetçinin şifresini öğrenip, onun ayrılmasından sonra da kredi kartını sıkıştığı yuvadan çıkartıp, iki ayrı A TM'den farklı tarihlerde toplam 600.000.000 Lira çeken sanığın hukuka aykırı yarar sağlaması eylemi hangi suç kapsamındadır
Çözüm • 5237 sayılı Yasanın 245/1. maddesindeki banka veya kredi kartlarını kötüye kullanma suçu bileşik suç olarak düzenlenmiş olup, yasa maddesinde geçen "her ne surette olursa olsun" ifadesi banka veya kredi kartlarının sadece hukuka uygun yollardan ele geçirilmesini kapsamaktadır. • Sanığın kurduğu düzenek ile ATM makinesine para çekmek için gelen mağdurların şifresini de öğrenmek suretiyle ele geçirdiği, ekonomik değeri bulunduğunda kuşku bulunmayan, menkul mal niteliğindeki banka kartı ile para çekmesi şeklinde gerçekleştirdiği eylemlerinde banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu (245/1) yanında hırsızlık suçu da oluşmaktadır. (142/2,e) Gerçek içtima hükümleri uygulanır.
OLAY 9 • Somut olayda, sanığın çaldığı otoyu yakıtı bitince başka bir semtte terk ettiği ve oto bulunduğunda sağ arka kapı kolunun kırıldığı ve yerinde olmadığının anlaşılması karşısında; sanığın eylemi hangi suç kapsamında değerlendirilmelidir?
Çözüm • "Kullanma hırsızlığı" suçunun yasal ögesi, çalınan malın geçici bir süre kullanılıp, mal sahibine ya da zilyedine iade edilmek kastı ile işlenmesidir. • Somut olayda, sanığın çaldığı otoyu yakıtı bitince başka bir semtte terk ettiği ve oto bulunduğunda sağ arka kapı kolunun kırıldığı ve yerinde olmadığının anlaşılması karşısında; failin suç kastının kullanma hırsızlığına yönelik olmadığı açık olduğundan, eylem Nitelikli Hırsızlık Suçunu oluşturmaktadır. (TCK m. 142/21,b)
OLAY 10 • İnceleme konusu davada, dam direğinden hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığının belirlenmesi nedeniyle hırsızlık suçundan yargılanan sanığın, maddi durumunun iyi olmaması ve eşinin yeni doğum yapması nedeniyle borçtan dolayı kesik olan elektriği evin çatısından doğrudan bağlantı yaparak, üç eve kaçak bağlantı yapılıp kullanmak zorunda kaldığı yönündeki savunma yapmıştır. Failin eyleminin ağır ve acil ihtiyaç için hırsızlık olup olmadığını değerlendiriniz. 2. CEZA DAİRESİ E. 2009/29489
Çözüm • Somut olayda uyuşmazlık, elektrik enerjisi hakkında işlenen hırsızlık suçunun (Nitelikli hırsızlık) ağır ve acil bir ihtiyaç için işlenip işlenmediği noktasındadır. • Bu noktada, TCK m. 146’da ağır ve acil ihtiyaç için hırsızlık özel bir zorunluluk hali olarak düzenlenmiştir. Niteliği itibariyle zorunluluk hali içerisinde olduğundan, “tehlikenin ağır ve muhakkak olması”, “korunmada zorunluluk bulunması” ve “ölçülülük” gibi şartların bu hüküm bakımından da aranması gerekir. • Somut olayda, yeni doğum yapan eşi için 3 eve ayrı ayrı elektrik çekilmesi ve elektriğin ısınmada kullanılmış olması, hem ölçülülük hem de, korunmada zorunluluk bakımından zorunluluk halinin gerçekleşmediğini göstermektedir.
OLAY 11 • Olay günü saat 00.30 sıralarında yakınan ile travesti olan sanığın cinsel birliktelik için yakınanın arabasına bindikleri, yakınanın sanığın kadın olmadığını anlaması üzerine birlikte olmaktan vazgeçtiği, biraz sohbet ettikleri, sanığın yakınandan para istediği, yakınanın 20.00 lira verdiği, tekrar isteyince 20.00 lira daha verdiği, sonrasında sanığın çantasından bıçağı çıkartarak "... hepsini istiyorum ..." dediği, yakınanın 200 Dolar ve 100.00 TL'yi verdiği, sanığın vites kolu yanındaki cep telefonunu da aldığı, yakınanın "... paramı aldın bari cep telefonumu geri ver ..." demesi üzerine,"... cebinde ne varsa çıkart ..." diyerek yakınanın ceplerini yokladığı, bu sırada Garanti Bankasına ait kredi kartını çıkartan yakınana, sanığın "... bankamatikten para çekip vereceksin, yoksa cep telefonundaki bütün numaraları arar konuşurum ..." dediği, olayda failin ceza sorumluluğu hangi suç kapsamındadır? 6. CEZA DAİRESİ E. 2007/25187
Çözüm • Failin eylemin başlangıcında, mağdurdan para istemesi ve devamında “eylem birliği içerisinde” cep telefonunu istemesi ve nihayet bıçakla tehdit etmek suretiyle bütün parasını istemesi biçiminde gerçekleşen eylemde silahlı yağma suçunun bütün unsurları oluşmuştur.
OLAY 12 • Şehir içi dolmuşunda yolculuk yapmakta olan yakınanın boynuna asılı çantasının zor kullanılarak çekildiği, bu çekme neticesinde mağdurun aracın kapısının bulunduğu bölüme düştüğü ve içinde para ile diğer eşyaların bulunduğu çantanın sapının da koptuğu, sapı kopan yakınana ait çantayı sanık ve yakalanamayan suç arkadaşlarının alıp kaçtıkları olayda faillerin ceza sorumluluğunun hangi suç kapsamında olduğunu değerlendiriniz
Çözüm • Çekip almak suretiyle hırsızlık bakımından, elde veya üstte bulunan eşyanın çekilip alınması söz konusudur ve hırsızlığın bu hali nitelikli hırsızlık olarak cezalandırılmaktadır. • Ancak çekip almak suretiyle hırsızlıkta “çekip almayı” aşan bir boyutta cebir veya tehdit uygulanmış ise, mağdurun eşyayı bırakmaması sonrasında mağdura “eşyayı bırakması veya savunmasına engel olunması amacıyla” cebir uygulanmış ise, diğer bir deyişle cebir veya tehdit ile mal teslime zorlanmış ise, bu halde yağma suçu oluşur. • Somut olayda, uygulanan cebir (mağdurun yere düşmesi ve yere düşme sonrasında kolu kopan çantanın alınmış olması) mağduru malı teslime zorlamıştır ve bu yönüyle yağma suçunu oluşturmaktadır.
OLAY 13 • Sanığın olay gecesi yakınanın evine açık olan pencereden girerek, evin salonundan bir adet fotoğraf makinesi ile bir çantadan para aldığı sonra yakınanın odasına girdiği, ışığın yanması üzerine uyanan yakınanı daha önceden mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ile tehdit ederek "sus sesini çıkarma, sana bir şey yapmayacağım" diyerek, yanına oturup bir müddet konuştuktan ve hayat hikâyesini anlattıktan sonra, yakınandan parası olup olmadığını sorduğu, yakınan parası olmadığını söyleyince aldığı fotoğraf makinesini göstererek, bunu alıyorum deyip evden çıkıp gittiği olay bakımından failin ceza sorumluluğunu tartışınız? 6. CEZA DAİRESİ E. 2008/15937
Çözüm • Somut olay bakımından henüz hırsızlık suçunun maddi unsuru olan “almak” ya da diğer bir deyişle, failin eşyayı kendi hakimiyet alanına sokması şartı gerçekleşmediğinden hırsızlık suçu tamamlanmamış. • Evde bulunan kimsenin uyanmasıyla birlikte failin kastı (eklenen, sonradan ortaya çıkan kast) yağmaya dönüşmüş ve fail bu aşamadan sonra yağma kastı ile hareket etmiştir. Taşınır malın, failin fiili hakimiyetine (zilyedlik) girmediği durumlarda failin mağdurun zilyedlik hakkını korumasına veya malı geri almasına engel olacak bir biçimde cebir veya tehdit kullanılması yağma suçunu oluşturur. (Yargıtay’ın istikrarlı uygulaması bu yöndedir) Zaman ve mekan birliği içerisinde gerçekleşen ve cebir ve tehdit sonrasında da taşınır eşya veya para alınan durumlarda yağma suçu oluşur.
Ancak, mal çalındıktan sonra mağdurun takibi sonrasında, mağdura takip etmemesi için cebir veya tehdit uygulamak hırsızlıktan dönüşen (eklenen kast ile) yağma suçudur. 5237 S. TCK’da bu türden bir suça yer verilmemiştir. • Kesintisiz takip halinde olması gereken, hırsızlık ve cebir suçlarının oluştuğunu kabul edip ve gerçek içtima hükümlerinin uygulanmasıdır. Yargıtay kesintisiz takip halinde mağdura uygulanan cebir veya tehdidi yağma suçu olarak kabul etmektedir.
OLAY 14 • Sanıkların olay gecesi yakınanın işyerine gelerek, mağdurun kendilerine hiçbir direniş göstermemesine rağmen, sadece kişisel kullanımları için, tehdit ile 4 kutu bira ve 1 paket sigara alarak olay yerinden ayrıldıkları olayda faillerin ceza sorumluluğu hangi suç kapsamındadır? 6. CEZA DAİRESİ E. 2010/31393
Çözüm • Somut olayda failler, engel bir sebep olmadığı ve daha fazlasını alma imkanları bulunduğu halde, cebir ve tehdit kullanmak suretiyle kişisel kullanımlarına yetecek kadar içki aldıklarına göre yağma suçu oluşmuştur ancak suçun konusunun değerinin az olması sebebiyle TCK 150/2’de yer alan değer azlığı sebebiyle daha az ceza verilmesini gerektiren hal uygulanır.
OLAY 15 • Hükümlü ve yanında bulunan kişinin olay günü yakınanın yanına giderek üstünde fotoğraf bulunmayan kimlik gösterip, ahlak polisi olduklarını söyleyip, yakınanın yüzüne yumruk atarak, oturmasını istedikleri, kendi söyledikleri sözleri tekrarlattırarak teyp kaydı yaptıktan sonra, kaydı açıklayacakları tehdidiyle yakınandan para aldıkları olay bakımından faillerin ceza sorumluluğu hangi suç kapsamındadır? 6. CEZA DAİRESİ E. 2007/24357
Çözüm • Faillerin ahlak polisi olduklarını söyleyerek, yumruk atıp mağduru oturtmaları ve bunun neticesinde zorla ses kaydı yapılması ve bu kaydın açıklanacağından bahisle menfaat temin edilmesi Yağma Suçu kapsamındadır. • Faillere ayrıca Şantaj suçundan ceza verilmez. Çünkü, zorla kayıt yapılması ve bunun açıklanacağının mağdura söylenmesi yağma suçunun unsuru olan tehdit fiili içerisinde değerlendirilmelidir. (Bileşik Suç) • Ancak faillerin TCK m. 262’de düzenlenen kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi suçu söz konusu olur ve bu suçtan faile ayrıca ceza verilir.
OLAY 16 • Katılanın beyanı, olay yeri tespit tutanağı, Bursa Adli Tip Kurumu Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesinin raporu, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın buğday ekili arazisine yabancı hayvanların girmesini önlemek amacı ile komşu arazi sınırı boyunca kepekten yapılmış zehirli yiyeceği koyduğu, katılanın hayvanlarının bu zehirli yemi yemesi sonucu bir tanesinin öldüğü, diğerlerinin hastalandığı olay bakımından failin ceza sorumluluğunun hangi suçtan olduğunu tartışınız? 9. CEZA DAİRESİ E. 2009/14192
Çözüm • Sanığın buğday ekili arazisine yabancı hayvanların girmesini önlemek amacı ile komşu arazi sınırı boyunca kepekten yapılmış zehirli yiyeceği koyduğu olayda olası kast ile mala zarar verme suçu oluşmuştur. • Eylem hakkın kullanılması kapsamında değildir. Çünkü tarlada ekili buğdayın korunması maksadıyla tarlaya girmesi muhtemel hayvanları öldürebilecek türden zehir konulması durumunda eylem “hakkında kötüye kullanılmasıdır”. Hakkın kötüye kullanılmasının söz konusu olduğu durumlarda hakkında kullanılması hukuka uygunluk sebebinden faydalanmak mümkün değildir.
OLAY 17 • Sanığın, sokak kenarından geçen elektrik tellerinin altında saçmaların tellere isabet edip zarar verebileceğini öngörecek biçimde havaya ateş açarak elektrik tellerinin kopmasına neden olmak ve aynı esnada mağdurun ismini seslenip küfrederek onu kastetmek suretiyle "bu köyde bu gece çok canlar yanacak"şeklinde söz söylemesi biçiminde gerçekleşen eylemde, failin ceza sorumluluğunu tartışınız. 9. CEZA DAİRESİ E. 2009/20490
Çözüm • Failin elektrik tellerini görmesine rağmen havaya ateş etmesi olası kast ile mala zarar verme suçu olup, kamu hizmetine tahsis edilmiş eşya hakkında işlendiğinden nitelikli hale göre cezalandırılır. (152/1,a) • Ayrıca, doğrudan ve belli bir mağdura hitaben hayatına karşı bir saldırı gerçekleştirileceği söylendiği için tehdit suçu da oluşmuştur. Gerçek içtima hükümleri uygulanır.