340 likes | 859 Views
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME UYGULAMALARI. İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği: İşlerliği – Sorunlar - Öneriler. Hazırlayan ve Sunan: Müge Gürsoy. Kaynaklar. Çevresel Etki Değerlendirmesine Giriş,Ayşe Öznur Özer,1996 Çed El Kitabı, www.cedgm.gov.tr
E N D
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME UYGULAMALARI İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği: İşlerliği – Sorunlar - Öneriler Hazırlayan ve Sunan: Müge Gürsoy
Kaynaklar Çevresel Etki Değerlendirmesine Giriş,Ayşe Öznur Özer,1996 Çed El Kitabı,www.cedgm.gov.tr http://www.kto.org.tr/tr/dergi/dergiyazioku.asp?yno=209&ano=42 www.cedgm.gov.tr
ÇED Nedir? Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), belirli bir proje veya gelişmenin, çevre üzerindeki önemli etkilerinin belirlendiği bir süreçtir. Bu süreç, kendi başına bir karar verme süreci değildir; karar verme süreci ile birlikte gelişen ve onu destekleyen bir süreçtir. Yeni proje ve gelişmelerin çevreye olabilecek sürekli veya geçici potansiyel etkilerinin sosyal sonuçlarını ve alternatif çözümlerini de içine alacak şekilde analizi ve değerlendirilmesidir. GİRİŞ
ÇED’in Tarihçesi - 1950 ve 1960’lı yıllarda öne çıkmaya başlayan çevre koruma bilincinin sonucu olarak çevreyi etkilemesi muhtemel olan çeşitli faaliyetlerin irdelenmesi ve ekonomik karar süreçlerine çevre bileşenlerinin dahil edilmesi istenmeye başlanmıştır. Konu üzerinde yapılan ilk çalışmalar fayda maliyet analizlerinden oluşan kaba yaklaşımları içermektedir. - Bu yaklaşım üçüncü Londra havaalanı gibi önemli projelerin değerlendirilmesinde kullanılmıştır. - İlk kez ABD 1970 tarihinde NEPA (National Environmental Policy Act) dahilinde ÇED’i federal projeler için bir zorunluluk haline getirmiştir. 1973 yılında ise Kanada’da da buna benzer ama zorunlu olmayan ÇED girişimleri başlamıştır.
- Gün geçtikçe çevre sorunlarının hissedilir biçimde artması sonucunda 1980’li yıllarda, basit fayda maliyet analizlerinin artık yeterli olmadığı ve ekolojik çerçeveler dahilinde yeni yaklaşımların geliştirilmesi gerekliliği anlaşılmıştır. - İlki 1973 yılında yürülüğe konan AET Çevre Eylem Programları , 1976, 1982 ve 1986’da üç kere gözden geçirilerek yenilenmiştir. Bu programlarda çevre sorunlarına değinilerek çevre politikasında ÇED uygulamnaları istenmiştir. - 1987’deki Ortak Geleceğimiz raporunda ise ÇED, sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşılmasında izlenen tahmin-önleme stratejisine uygun olarak kullanılan en önemli çevre yönetim aracı özelliğini kazanmıştır.
ÇED Ne Zaman Uygulanır? ÇED'nin NE ZAMAN uygulanacağı en önemli konulardandır. Bu zamanın mutlaka, çevresel etkilerinin önemli olacağı bilinen bir veya birden fazla faaliyetle ilgili bir proje hakkında UYGULAMA KARARI ALINMADAN ÖNCE olması gerekir. Diğer bir deyişle, ÇED, kesinlikle böyle bir kararda esas alınmak üzere gerçekleştirilmelidir; aksi takdirde, uygulanmasının bir anlamı kalmaz, yalnızca yararlı bir belge niteliği taşır.
ÇED Hangi Faaliyetlerle İlgili Projelere Uygulanır? ÇED'de yanıtlanması gereken ilk soru, HANGİ FAALİYETLER ile ilgili projeler için uygulanacağıdır. Böyle bir belirleme için kabul edilen temel kıstas, etkinin ÖNEMLİ (significant) olup olmayacağıdır. Bazı faaliyetler özellikleri ve/veya büyüklükleri nedeniyle çevre üzerinde "önemli" etkilerde bulunurlar. ÇED, bu tip faaliyetlerle ilgili projelere uygulanır. Bu konuda açıklığa kavuşturulması gereken husus, çevresel etkilerin "önemli" olup olmayacaklarının nasıl belirleneceğidir. Bunun için, ÖNEMLİ ETKİ’nin ayrıntılı bir tanımını yapmak gerekmektedir. Kimi faaliyetler de vardır ki, bulundukları bölgeler nedeniyle zaten ÇED raporu yapılmadan, yapılmalarına izin verilmemeleridir. Örneğin turizm ve doğal değerleri açısından önemli olan bir bölgede bir termik santral yapılması gerektiği, ÇED raporu yapılmadan da anlaşılabilir. Bunlar ÇED raporu uygulanacak projeler için hazırlanan faaliyet listesinde toplanır.
Kimler Tarafından Hazırlanabilir? Ülkemizdeki mevzuata göre - En az lisans seviyesinde eğitim görmüş bir kişi kurucu -En az üç yıl deneyimli bir çevre mühendisi - Mühendislik Mimarlık Fakültelerinin herhangibir bölümünden mezun olan en az üç yıl deneyimli bir kişi ya da üniversitelerin fizik, kimya, biyoloji, arkeoloji, kamu yönetimi, işletme, iktisat, maliye, veya sosyoloji bölümlerinden birinden mezun en az üç yıl deneyimli bir personel. Projeye göre en az bir uzman.
ÇED RAPORU Bir ÇED RAPORU ile, bir projenin doğrudan ve dolaylı , uzun ve kısa süreli, olumlu ve olumsuz tüm çevresel etkileri, farklı bilim dallarından uzmanlar tarafından bilimsel yöntemler ve teknikler kullarak irdelenir, olumsuz olacakları bu irdelemelerle belirlenen çevresel etkiler için alternatif önlemler belirlenir. Amaç; sözkonusu projenin gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği hakkında karar alacaklara, olası çevresel etkiler hakkında bilimsel inceleme ve irdelemelere dayalı bir belgenin sunulması ve böylece yatırımlarla ilgili olarak alınacak kararlarda kalkınma ile çevre arasında denge kurucu bir yaklaşım izlenmesidir. Diğer bir deyişle ÇED raporu, “Sürdürülebilir kalkınma” hedefi yönünde “tahmin ve önleme” stratejisinin karar vericiler tarafından izlenmesinde kullanılan bilimsel bir uygulama aracıdır.
ÇED RAPORUNUN KAPSAMI ÇED raporu, bu raporun hazırlandığı projenin konusu olan faaliyetin inşaat, işletme ve işletmenin sona erdirilmesinden sonraki doğal, tarihi, kültürel, ekonomik, sosyal ve fiziki çevre üzerinde olabilecek doğrudan, dolaylı, ikincil, kümülatif, sinerjistik, katalitik, olumlu, olumsuz, uzun, orta ve kısa dönemli tüm etkilerinin irdelenmesi ile ilgili konuları kapsar.
ÇED SÜRECİ Bir ÇED süreci beş temel adım kullanılarak yürütülür. Bunlar: • Seçme-Eleme • Kapsam Belirleme • Etki Değerlendirmesi ve Raporun Yazılması • İnceleme ve Değerlendirme • Onay (veya Uygunluk Kararı) ÇED sürecinde büyük önem taşıyan bir diğer husus da halkın katılımıdır.
HALKIN KATILIMI Halkın katılımı ÇED sürecinin temel taşı olarak kabul edilir. İlgili tarafların projeye ilişkin görüşlerini almak üzere halkın katılımı toplantısı(ları) düzenlenir. Projeden etkilenecek halk ve diğer ilgili taraflar genellikle yerel (ve gerekli görüldüğünde ulusal) bir gazetede yayınlanan ilan yoluyla davet edilir. (Gazete ilanlarına ek olarak diğer uygun araçlar da kullanılabilir.) Bu toplantıda, proje sahibinin projenin amacı ve planlamasına ve yürütülen ÇED çalışmasına ilişkin sunumundan sonra toplantıya katılanlar proje ile ilgili görüş bildirmeye ve proje hakkında soru sormaya davet edilir.
Başvuru Koşulları: ÇED Yönetmeliği a) EK-I listesinde yer alan projeler b) EK-II listesinde yer alan projeler (kurulu veya planlanan projeler) Valilikce Yapılacak İşlemlerde Gerekli Belgeler * Başvuru dilekçesi * Çevre düzeni / İmar Planı (Bölgeye ait) * Vaziyet planı * Proje özeti, İş akım şeması, planlanan kapasite veya varsa kapasite raporu * Mülkiyete ilişkin bilgi ve belgeler * Varsa ilgili kurum görüşleri
Valilikce Yapılan İşlem Adımları: 1)İstenen belgelerle birlikte Başvuru dilekçesi, 2)Tesisin incelenmesi, (Projenin yeri ve türü incelenir. İncelemede Ek 5 listesi dikkate alınır.İnceleme ve değerlendirmede gerek görülürse Yönetmeliğin 17. Maddesindeki işlemler yapılır.) 3)Proje Tanıtım Dosyası, Eleme Kontrol Listesi doldurularak inceleme ve değerlendirme işlemi tamamlanır, 4)ÇED Yönetmeliği Ek II 'de yer alıyorsa "ÇED Gereklidir" ya da "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilir, (Valilik, yapılan çalışmaları dikkate alarak proje hakkında “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli Değildir ” kararını verir. ) 5)“ÇED Gerekli Değildir ” kararı verilen projeler için ÇED Gerekli Değildir Belgesi düzenlenir, (ÇED Gerekli Değildir Belgesi bedeli olarak 750 YTL'nin Çeve ve orman Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi hesabına yatırılması gerekmektedir.) 6)“ÇED Gereklidir” Kararı verilen projeler için Yönetmeliğin 17. maddesinin son paragrafında yer alan ““Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir” kararı alınan projeler ( 7 nci madde uyarınca ) Çevresel Etki Değerlendirmesine tabidir. Bir yıl içinde( 8 inci maddeye göre) Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinin başlatılmaması durumunda başvuru geçersiz sayılır.” hükmü gereğince Bakanlığa müracaat etmeleri proje sahibine bildirilir, 7)Valilik, verilen kararı proje sahibine, diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatlarına bildirir, 8)Maden Kanununa göre I.Grup (Kum, çakıl ) dışında ruhsatlandırılan projelere ilişkin verilen kararlar ve Proje Tanıtım Dosyasının birer nüshası Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne de gönderilir.
Bakanlıkca Yapılan İşlem Adımları Ek I Listesinde yer alan projeler ile Ek II Listesinde yer alan ve ‘ÇED Gereklidir' kararı(Valiliklerce verilecektir) verilen projeler için; * Ek I Listesinde yer alan projelerde Ek III'e göre hazırlanan raporun veya ‘ÇED Gereklidir' kararı verilmiş projelerde ÇED Gereklidir kararı ve proje tanıtım dosyası ile birlikte Bakanlığa sunulması * Raporun veya dosyanın Bakanlıkca incelenmesi * Uygunsa, komisyon teşkili, raporun çoğaltılması * Komisyon toplantısı * Halkın katılımı toplantısı * Kapsam ve özel format belirleme toplantısı * Özel formata göre hazırlanmış raporun Bakanlığa iletilmesi * Bakanlıkca raporun incelenmesi * Raporun Bakanlıkta ve Valilikte halkın görüşüne açılması * 1. İnceleme Değerlendirme Komisyon toplantısı * Eksikliklerin tamamlanması * 2. İnceleme Değerlendirme Komisyon Toplantısı * Nihai ÇED Raporunun hazırlanması * ‘ÇED Olumlu' veya ‘ÇED Olumlu Değildir' kararı * Kararın Valiliğe, proje sahibine ve kurumlara bildirilmesi
ÖZEL DURUM / ÖZEL NOT: 7/2/1993 tarihinden önce uygulama projeleri onaylanmış veya çevre mevzuatı ve ilgili diğer mevzuat uyarınca yetkili mercilerden izin, ruhsat veya onay ya da kamulaştırma kararı alınmış veya yatırım programına alınmış veya mevzi imar planları onaylanmış projelere ve bu tarihten önce üretim ve/veya işletmeye başladığı belgelenen faaliyetlere 16. Madde hükümleri doğrultusunda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz. 23/6/1997 tarihinden önce ilgili mevzuatı gereğince güzergahı belirlenen veya yatırım programına alınan petrol ve gaz boru hatları, enerji nakil hatları, otoyollar, ekspres yollar, devlet yolları ve il yolları projelerine bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz.
ÇEVRESEL ETKİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Çevresel etki değerlendirmesi, insan faaliyetlerinin çevre üzerinde yarattığı etkilerin belirlendiği ve değerlendirildiği, ve uygun/mümkün olduğu durumlarda bu etkilerin en az seviyeye indirilmesi için alınacak önlemlerin belirlendiği bir süreçtir. Çevresel etki ise, çevre üzerindeki bir etki –önemli olsun ya da olmasın–, belirli bir çevre bileşeninde (hava, su, toprak, flora, fauna, vb.), belirli bir proje kapsamındaki belirli bir faaliyetten kaynaklanan bir ğişikliktir. Çevresel etki, çevre bileşeninde (bir başka deyişle, alıcı ortamda), projenin başlatılmasından önceki durum ile söz konusu etkinlik gerçekleştikten sonra meydana gelen durum arasındaki fark şeklinde ölçülebilir.
ÇED de neymiş, kaldırın gitsin! Siyanür liçi yöntemiyle altın madeni işletmesine karşı yürütülen barışçıl eylemler Maliye Bakanı Kemal Unakıtan`ı kızdırmış; "... arada 50 kişiyi soyuyorlar, pijamaların altını giydiriyorlar, üstü yok. Yallah dışarı. Böyle gösterilerle, bilmem nelerle bu ülke bir yere varmaz..." diyor. Sayın Bakan hızını alamamış, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) uygulamasına da yüklenmiş, "Ha düz duvara tırman ha ÇED raporu al" demiş ve madencilere seslenmiş; "Bana gelin bir gün Çevre Bakanı`na gidip konuşalım. Bu sorunu birlikte çözelim". 5177 Sayılı Maden Yasası ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile "maden arama faaliyetleri ÇED kapsamı dışına çıkartılmıştır".Maden Yasası değişikliği çalışmaların yapıldığı günlerde, Uşak-Kışladağ Altın Madeni`ni işleten Kanadalı Eldoradogold Firması yetkilileri, "Bergama örneğindeki gibi sorunları yaşamak istemediklerini" belirtip güvence istemişlerdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da "Meclis`e sevk edilen Maden Yasası bu sorunları bütünüyle çözecek" demişti (Radikal- 11 Haziran 2003). Verilen güvenceler, yapılan ayrıcalıklı yasal düzenlemeler de tatmin etmemiş olacak ki; şimdi de Kemal Ağabeyleri ile Çevre Bakanı`na gidecekler. Bakarsınız Çevre Bakanı, madencilikte ÇED`i tamamıyla kaldırıverir.
Yatırımcının `ÇED raporu hamallığı` sona eriyor Yatırımcıların, projeleri için hazırladığı Çevresel Etki Değerlendirme Raporu`ndaki (ÇED) bürokrasi azaltılıyor. Projelerin çevreye etkilerini ve alınacak önlemleri ihtiva eden binlerce sayfalık ÇED raporları için başvurular CD ile yapılabilecek. İşlemler daha sonra internet üzerinden yürütülecek. Yatırımcılar, çevreye etkisi olan sanayi, enerji, inşaat, eğitim, turizm, madencilik sahalarındaki projeleri için ÇED raporu hazırlayarak Çevre ve Orman Bakanlığı`na sunuyor. Süreç, yatırımın türüne göre 5 ay ile 3 sene arasında tamamlanabiliyor. Sayfalar dolusu rapordan birer adet değerlendirme komisyonu üyelerine veriliyor. İnceleme Değerlendirme Komisyonu 20 üyeden oluşuyor. Durum böyle olunca, onlarca takım rapor bakanlıkta el arabalarıyla taşınabiliyor. Çevre Bakanlığı, bu yoğunluğa son vermek için harekete geçti. Son şekli verilen çalışma tamamlandığında, ÇED başvuruları CD ortamında kabul edilecek. Aylar süren yazışmalar ise internet ortamında yapılacak. Çevre Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu, amaçlarının işlemleri kolaylaştırmak olduğunu ifade etti.
Petrol Ofisine "ÇED" Davası Adana`nın Yumurtalık İlçesi Balıkçıları Koruma Doğa Çevre Güzelleştirme Derneği Başkanı Hasan Aydın, çevre mevzuatına aykırı olduğu gerekçesiyle kurulması planlanan Petrol Ofisi rafinerisinin ÇED raporunun iptali amacıyla Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine dava açtıklarını bildirdi. Yatırımların, çevresel açıdan bölgeyi felaketin eşiğine götürmekte olduğunu savunan Aydın, ``Çevresel ve sosyal açıdan gerekli tedbirler alınmadan kurulacak her sanayi tesisi, doğaya ve sosyal dokuya zarar verecektir. Bu sanayi kuruluşları Çevre Mevzuatının denetim mekanizmaları uygulanmadan, adeta yangından mal kaçırırcasına bölgeye yatırım yapmaktadırlar`` dedi. Petrol Ofisi Akdeniz Rafineri AŞ`nin izin aldığı rafineri projesinin, söz konusu durumun son örneği olduğunu öne süren Aydın, şöyle devam etti: ``ÇED raporunun iptali amacıyla Adana Birinci İdare Mahkemesine Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine dava açtık. Çünkü, ÇED Yönetmeliğine göre raporda yer alan ölçüm ve analizlerin en az bir yıl süreyle yapılması gerekmekte. Rafineri içindeki tüketimi karşılamak üzere 74 MW`lık bir enerji santrali kurulması ön görülmüş olmasına karşın, ÇED raporunda bu santralin çevresel etkisine yer verilmemekte. Rafineride işlenecek ham petrolün 10 milyon ton/yıl olduğu belirtilmekte, ancak bu büyüklükte bir petrol hareketinin, kaçak olması gibi kazalar durumunda çevreye vereceği tahribat ve önlemlere, raporda yer verilmemekte.``
Bergama`da ÇED provokasyonu Kesinleşen yargı kararlarına karşın verilen yeni izinlerle işletmede tutulan Bergama Ovacık Altın Madeni çalışanları 2. Siyanürlü Atık Havuzu ÇED toplantısına katılan çevrecilere saldırdı. Bergama Ovacık Düğün Salonu`nda düzenlenen ÇED toplantısına İzmir, Kaz Dağları ve Kozak Yaylası`ndan katılan yaklaşık 300 çevreci, toplantının ilk anlarından itibaren Koza Altın Madeni çalışanları tarafından tehdit edilmeye başladı. Koza Altın Madeni Halkla İlişkiler Müdürü Hayri Öğüt tarafından yönlendirilen işçiler, toplantının sağlıklı yürümesini engelleyerek, çevrecilerin konuşmalarına izin vermedi. Toplantıda söz alan her bir çevreci, Koza Altın Madeni çalışanları tarafından ıslıklarla ve küfürlerle engellendi. Çevreciler, duruma jandarmanın müdahale etmesini istedi. Çevrecilerle Koza Altın Madeni çalışanlarının arasına barikat kuran jandarma olayların büyümesini engellese de bazı çevreciler tartaklandı.
Çevreyi Bakanlıktan koruyorlar Çevre Bakanlığı 1. derece SİT alanına taş ocağı açtırmak için köylüleri ikna toplantısı yapıyor. Köylüler ise çevreyi devletten korumak için dernek kurdu Urla`nın Yağcılar köyünde işletilmek istenen taş ocağı ile ilgili yapılan ÇED toplantısında köylüler şirket yetkililerini konuşturmazken, ÇED toplantısını organize eden resmi görevlilere de tepki gösterdiler. Köylülerin Avukatı Şehrazat Mercan elindeki mahkeme kararlarını göstererek bu ÇED toplantısının yasadışı olduğunu söyledi. Mercan, `Bu taş ocağı yapılmak istenen bölge ile ilgili daha önce buranın 1. derece SİT alanı olduğuna dair mahkeme kararımız var. Siz mahkeme kararlarına uymak zorundasınız. Sizlerin burada olmanız yasalara aykırı` diye ÇED heyetini eleştirdi. Heyet Başkanı İnce`nin `Biz görevimizi yapıyoruz` sözlerine karşı avukat Mercan, buradan ÇED olumlu belgesi çıkarsa o belgenin altında imzası bulunan herkese dava açacakları uyarısında bulundu. Yakınlarda bulunan iki taş ocağındaki patlamalar nedeniyle otobanın çatladığının yetkililer tarafından kendilerine iletildiğini aktaran Mercan, bölgenin 1. derece SİT alanı olduğunu yineledi.
ÇED`siz maden arama mahkemeden döndü Maden arama faaliyetlerini ÇED kapsamı dışına çıkaran kanun düzenlemesini Anayasa Mahkemesi iptal etti Kararı değerlendiren Ege Çevre ve Kültüp Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Av. Arif Ali Cangı, Anayasa Mahkemesi`nin 4,5 yıl süren davayı nihayet sonuçlandırdığını söyledi. Mahkemenin iptal kararını olumlu bulan Cangı, `Buna göre 21 Haziran 2005`te resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Madencilik Faaliyetlerine İzin Yönetmeliği`nin yasal dayanağı kalmamıştır. Bu yönetmeliğe dayanılarak verilen madencilik izinlerinin tamamı geri alınmalıdır. Örneğin Bergama Ovacık Altın Madeni, Efemçukuru, Kışladağ, Fırtına Deresi gibi alanlarda yürütülen madencilik faaliyetlerine derhal son verilmelidir` dedi. İptal kararlarından en önemlisinin maden arama faaliyetlerinin ÇED`e tabi tutulması gerektiği olduğunu ifade eden Cangı, bundan böyle Kazdağları, Kozak Yaylası ve benzeri diğer yörelerde çevre kirlenmesine yol açıcı, ekolojik yapıyı bozucu faaliyetlere izin verilmeyeceğini söyledi. Mahkeme kararının kendi içinde çelişkiler taşıdığına vurgu yapan Cangı, yaşam alanlarının korunması konusunda kısmen olumlu sonuçlar yaratabilecek iptal kararının bir yıl sonra yürürlüğe girmesi, bir yıllık kirletmeye izin anlamına gelmektedir` diye konuştu. Bu itibarla, yüksek mahkemenin kararı kendi içinde çelişki taşıdığını belirten Cangı, ancak, Anayasa Mahkemesi`nin yürürlük tarihini ertelemesine karşın, iptal edilen yasaların Anayasa`ya aykırı olduğu belirlendiği için yönetmeliklerin hemen iptal edilmesini gerektiğini ifade etti. Anayasa`ya aykırı olan yasa ve yönetmeliklere göre, kirletici faaliyetlere verilen izinlerin hemen geri alınması gerektiğine dikkat çeken Cangı, `bu tür faaliyetlerin hemen durdurulması gerekmektedir. İptal kararının yürürlüğü ertelense de anayasa aykırı yasalara dayanılarak işlem yapılamaz, izin verilemez`dedi.
- ÇED uygulamalarındaki en önemli sorun işin gereğinden fazla uzamasıdır. Yönetmelikte bazı işlemler için verilen süreler yeterli olarak görülse de, işin içine proje sahibinin ya da işi takip edenlerin ilgi ve bilgi eksikliği girince bu süreler kısıtlı gelebilmektedir. -Sadece bölgeye ait genel bilgilerin benzer projelerden kopyalanarak derlendiği ve alınacak önlemlerin sıralandığı bir prosedür haline dönüşen ÇED raporları gerçek işlevini yerine getirememektedir. -Halkın katılımı toplantılarının sonuçları proje sürecine yansıtılmıyor. -Bakanlık veya gerekli gördüğü durumlarda ilgili kurum ve kuruluşların uygulamaya konan projelerin ÇED raporunda belirtilen hususlara uygun gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği çeşitli bahaneler öne sürülerek yerine getirilmiyor. ELEŞTİRİLER....
-Ne yazıkki ülkemizde ÇED bürolarında çalışanlar bir faaliyetin çevresel etkii değerlendirmesini yapabilecek bilgiye ve deneyime sahip değillerdir. Bu nedenle valiliklerde ve bakanlıkta kontrol edilen ÇED raporlarında eksiklikler ve yanlışlıklar bulunmakta, bu da işin sonuçlandırmasını güçleştirmektedir. - Bazı yatırımcıların gerçekleştirecekleri faaliyetlerin çevresel etki değerlendirmesini yapacak olan ÇED bürosu ile irtibatını keserek, projenin ÇED süreciyle fazla ilgilenmemektedir. - Resmi kurumlarda olan iş birikiminden dolayı çalışan personel proje sahibine(müracaatçı) gereken süre içerisinde hareket etmeyebilmektedir. --Çed sürecinde valiliklerde (çevre il müdürlükleri) ve bakanlıkta çalışna personeler proje sahibini tam bilgilendirmeyebilmektedirler.
- Yatırımın başlangıç, inşaat, işletme ve işletme sonrası dönemlerine ilişkin izleme raporlarını Bakanlığa veya Valiliğe iletmek zorunluluğu proje sahibi veya temsilcisi tarafından çoğunlukla yerine getirilmiyor. -Denetlenme aşamasında ilgili kurum ve kuruluşlar gibi genel bir tanımın yapılması konuyu ya sahipsiz bırakmakta ya da çok başlılığa neden olmaktadır. Hangi kurum veya kuruluş neyi, nasıl izleyip denetleyecektir sorusunun cevabının önceden belirlenmemesi sonucu, bazı tekrarlar ve tutarsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Bütün bunlar ÇED raporlarının yatırımları engelleyen bir prosedür olarak görülmesinden kaynaklanıyor. ÇED yönetmeliğinde çok kısa zaman dilimlerinde yapılan değişikliklerin kaynağını da bu konu oluşturuyor.
Ülkemizde ÇED sürecinde karşılaşılan sorunlara rağmen, son yıllarda ÇED uygulamalarında oldukça ilerleme kaydedilmiştir. Bir çok yatırımcının çevre korumanın bilincine varıp, yaptırım uygulanmadan da çevre koruma önlemleri konusunda gerekenleri yapması oldukça sevindiricidir. Kalkınmamızı sürekli hale getirmek ve yaşanabilir bir çevre için doğru kararlar almamız gerekiyor. Bunun için kullanabileceğimiz önemli bir araç olan ÇED raporlarını etkin kılmamız şarttır. SONUÇ
Küçük bir not.... 1993’ten bugüne Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 1599 adet ÇED kararı alınmıştır ve bunlardan sadece 23 adetine “ ÇED OLUMSUZ” kararı verilmiş, diğer 1576 adetine ise “ ÇED OLUMLU “ kararı verilmiştir