1 / 48

TİCARİ KAZANÇ

TİCARİ KAZANÇ. TANIMI. Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır. GVK’nın uygulanmasında, aşağıda yazılı kazançlar ticari kazanç sayılır: 1. Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden ;

arleen
Download Presentation

TİCARİ KAZANÇ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TİCARİ KAZANÇ

  2. TANIMI • Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır. • GVK’nın uygulanmasında, aşağıda yazılı kazançlar ticari kazanç sayılır: • 1. Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden ; • 2. Coberlik işlerinden; • 3. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden; • 4. Gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden; • 5. Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden; • 6.  Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından; elde edilen kazançlar. • 7.  Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar.

  3. Ticari Faaliyet Türk Ticaret Kanunu’nun; • 3’üncü maddesinde ticari iş; • “Bu kanunda tanzim olunan hususlarla bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir” • 11’inci maddesinde ticari işletme; • “Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler,ticari işletme sayılır.” • 12’nci maddesinde ticarethane ve fabrika;

  4. Aşağıda yazılı veya mahiyetçe bunlara benzeyen işlerle uğraşmak üzere kurulan müesseseler, ticarethane sayılır: 1. Menkul malların satılmak veya kiraya verilmek üzere tedariki ve bunların aynen veya başka bir şekle sokularak satılması yahut kiraya verilmesi; 2. Kıymetli evrakın satılmak üzere tedariki ve bunların satılması; 3. Her çeşit imal veya inşa; 4. Madencilik; 5. Matbaacılık,gazetecilik ve kitapçılık,yayın,ilan ve istihbarat; 6. Tiyatro,sinema,otel,han ve lokanta gibi umumi mahaller,hususi mektep ve hastane ve açık satış yerlerinin işletilmesi; 7. Umumi mağazalar ve sair depo ve ambarların işletilmesi; 8. Borsa ve kambiyo işleri,sarraflık,bankacılık; 9. İçtimai sigortalar hariç olmak üzere sigortacılık; 10. Kara,deniz ve havada,nehir ve göllerde yolcu ve eşya taşımak; 11. Su,gaz ve elektrik dağıtma,telefon ve radyo ile haberleşme ve yayın; 12. Acentelik,tellallık,komüsyonculuk ve sair bütün tavassut işleri. Fabrikacılık, ham madde veya diğer malların makine yahut sair teknik vasıtalarla işlenerek yeni veya değerli mahsuller vücuda getirilmesidir.

  5. Sınai Faaliyet Sınai Faaliyet (sanayi faaliyeti) tabirine 6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu’nun 1’inci maddesinde rastlamaktayız: • Bir maddenin vasıf, şekil, hassa veya terkibini makina, cihaz, tezgah, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halinde imal veya istihsal eden yerlerle madenlerin çıkarılıp işlendiği yerler (Sanayi İşletmesi) ve buralarda yapılan işler (Sanayi işleri) sayılır. •     Devamlı ve seri halinde tamirat yapan müesseselerle elektrik veya sair enerji istihsal eden santraller, gemi inşaatı gibi büyük inşaat yerleri de bu madde şümulüne girer. •     El ve ev sanatları ile küçük tamirhaneler bu kanuna tabi değildir. Ancak bunlardan teşkilat, imal ve istihsal ettiği madde nevi ve miktarı bakımından bu kanuna tabi olacakları İktisat ve Ticaret Vekaleti tayin ve ilan edebilir.

  6. TİCARİ KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ • GERÇEK USULDE VERGİLEME • BİLANÇO ESASI • İŞLETME HESABI ESASI • BASİT USULDE VERGİLEME • VERGİDEN MUAF ESNAF

  7. BİLANÇO ESASI Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti • Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce: • 1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; • 2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. • Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur.

  8. BİLANÇO ESASI • Bildirimler (VUK 153-164) • Defter Tutma (VUK 177-182) • Birinci sınıf tüccar (yevmiye, kebir, envanter defterleri) • Belge Kullanma (VUK 232) • Muhafaza ve İbraz (VUK 253-256) • Envanter Çıkarma (VUK 186) • Değerleme (258-298) • Enflasyon Düzeltmesi (VUK mük 298) • Beyan • Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler.(GVK 85/2) • Tevkifat (GVK 94)

  9. İŞLETME HESABI ESASI • Bildirimler (VUK 153-164) • Defter Tutma (VUK 177-193) • İkinci sınıf tüccar (işletme hesabı defteri) • Belge Kullanma (VUK 232) • Muhafaza ve İbraz (VUK 253-256) • Beyan • Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler.(GVK 85/2) • Tevkifat (GVK 94)

  10. İşletme Hesabı Esasında Ticari Kazancın Tespiti • İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır. • (Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblâğları ifade eder.) • Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilâve olunur. • Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur.

  11. Ticari Kazancın Elde Edilmesi ve İdame Ettirilmesi İçin Yapılan GENEL GİDERLER, Harcamanın ticari kazancın elde edilebilmesi veya idame ettirilmesi ile illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir. Örneğin yapılan iş ve işletme ile ilgili olmak şartıyla kırtasiye, büro kiraları, su, elektrik, telefon, seyahat ve konaklama giderleri, müşterilerin konaklama ve seyahat masrafları v.b. harcamalar genel gider kapsamında değerlendirilecek harcamalardır. Örneğin, işletme sahibinin yakınlarının düğün törenine çiçek göndermesi karşılığında yapılan harcamalar, ticari kazancın elde edilmesi ile bir bağı olmayan ve tamamen işletme sahibini ilgilendiren harcamadır. Yine işletme sahibinin tatil harcamaları gibi şahsi nitelikteki harcamaları da kesinlikle ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacak giderlerdir. TİCARİ KAZANÇTA İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER

  12. Götürü Gider Uygulaması: İhracat, Yurtdışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflerin, Yaptıkları ancak belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere, Anılan faaliyetlerden Döviz olarak elde ettikleri hasılatlarının BİNDE BEŞİNİ aşmamak kaydıyla, Hesapladıkları götürü giderler, 40/1 e göre indirilecektir. Hesaplanan götürü gider tutarı, yurtdışında anılan faaliyetlerden elde edilen hasılattan düşülecek, kalan kısmı Türkiye’deki genel netice hesaplarına intikal ettirilecektir. Yurtdışı faaliyetlerin ZARARLA sonuçlanmış olması, götürü giderin hesaplanmasına engel değildir, Zarar arttırıcı bir unsur olarak değerlendirilecektir. TİCARİ KAZANÇTA İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER

  13. 2-Hizmetli ve İşçilerin, **İşyerinde veya İşyerinin Müştemilatında İaşe ve İbate Giderleri, (İşyerinde verilen ücret olarak vergilendirilmez, işyeri dışında verilenin ise tutarının belli tutarı aşmaması gerekir.) Tedavi ve ** İlaç Giderleri, (hizmetli veya işçinin kendilerine –ailelerine değil– -- sözleşmelerde açıkça ailelere ait tedavi ilaç giderlerinin de işverence ödeneceği yazıyorsa bu tutarda gider olarak kabul edilmelidir--- yapılan tedavi ve ilaç giderleri) **Sigorta Primleri ve Emekli Aidatı (Sigorta primleri ve emekli aidatları, geri alınmamak üzere ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliğine haiz bulunması gerekmektedir.) (Ödendikleri dönemde gider yazılabilirler) (Sigorta pirimlerine ilişkin gecikme zammı mahiyetindeki ödemelerin de GV açısından gider olarak kabul edilemeyeceği kanaatindeyim.) **Demirbaş mahiyetindeki GİYİM GİDERLERİ, TİCARİ KAZANÇTA İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER

  14. 3- İşle İlgili Olmak Şartıyla; Sözleşmeye veya İlama veya Kanun Emrine İstinaden Ödenen Zarar-Ziyan ve Tazminatlar, * Ödeme, iş sahibinin şahsi kusurundan kaynaklanmamış olmalıdır. * Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle ödenen tazminatlar ile işçi veya işveren tarafından başkalarına verilen zararlar neticesinde Borçlar Kanunu uyarınca ödenen tazminatlar gider yazılabilir. * Sulh yoluyla ödenen tazminatlar gider yazılamaz. * Elektrik, su, telefon, doğalgaz tüketim bedellerine ait gecikme faizleri vade farkı niteliğinde kabul edilerek gider yazılabilir. * Gider olarak dikkate alınması için, mutlaka ödenmiş olması gerekmektedir. * İhaleler için verilen teminatların daha sonradan işi veren tarafça paraya çevrilmesinde, teminatı yanan taraf bunu gider olarak dikkate alabilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır. 4- Seyahat ve Konaklama Giderleri * İşle ilgili yapılması ve işin ehemmiyeti ile orantılı olması gerekir. 5- Taşıt Giderleri * Envantere dahil olsun veya kiralık olsun fark etmez. * Taşıtların tamir, bakım, yakıt ve benzeri cari giderleridir. 6-İşletme ile ilgili Ayni Vergi, Resim ve Harçlar * Binek otolarına ait MTV gider yazılamaz (MTVK-md.14) TİCARİ KAZANÇTA İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER

  15. 6-İşletme ile ilgili Ödenen Ayni Vergi, Resim ve Harçlar * Binek otolarına ait MTV gider yazılamaz (MTVK-md.14) * Ödenen; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar da doğrudan gider olarak kanuni defterlere intikal ettirilebilecektir. * Özel iletişim vergisi gider olarak yazılamayacaktır. (19 sn KVK sirküleri) 7- VUK’a göre Ayrılan Amortismanlar * 01/01/1999 tarihinden itibaren binek otomobilleri ve zati, ailevi ihtiyaçlarda kullanılan diğer taşıtların amortismanları da dahil olmak üzere tüm taşıtların amortismanları ile diğer A.T.İ.K.’ler için ayrılan amortismanların tamamıdönem matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. 8- İşverenler tarafından Sendikalar Kanununa göre Sendikalarına ödenen aidatlar *Ödenmiş olmalıdır. * ve işyerinde işçilere ödenençıplak ücretinbir günlük toplamını aşmaması gerekmektedir. 9- Ücretliler adına Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı Payları * İşçi + İşverenlerce ödenen katkı payları toplamı: Ödendiği aydaki ücretin % 10’unu ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. TİCARİ KAZANÇTA İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER

  16. 10-Gıda Bankacılığı Faaliyetinde Bulunan Dernek ve Vakıflara Yapılan Gıda, Temizlik, giyim ve yakacak Bağışlarının Maliyet Bedelleri; Ticari faaliyet ile iştigal eden Gelir Vergisi mükellefleri tarafından fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflaraMaliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedeli ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. (251 sn gvk gt) (Bağışı yapan fatura düzenleyecek—KDV siz--, dernek veya vakıfı ise bağış makbuzu düzenleyecektir.) 11-31.12.2003 tarihli bilançoların Enflasyon Düzeltmesi neticesinde ATİK değerinden tenzil olunan ve üzerinden amortisman hesaplanamayan Reel olmayan finansman maliyetlerinin bedellerinin 1/5 i * 2004,2005,2006,2007,2008 yıllarına münhasırdır. 12-Banka Kredi borçları nedeniyle tahakkuk etmiş ancak henüz vadesi gelmemiş ve ödenmemiş faizler. (VUK-285) 13 – İndirim hakkı bulunmayan Katma Değer Vergisi TİCARİ KAZANÇTA İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER

  17. Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler, (Aynen alınan değerler emsal bedeli ile değerlenerek teşebbüs sahibinin çektiklerine ilave olunur.) Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar, Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler, Teşebbüs sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki alacakları üzerinden yürütülecek faizler, Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar, (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.) Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin % 0'ı (sıfır), (Bakanlar Kurulu, bu oranı % 100'e kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye yetkilidir). TİCARİ KAZANÇTA İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER

  18. Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan ancak işletmenin faaliyet konusu ile ilgili olmayan motorlu deniz ve hava taşıtlarının giderleri ile amortismanları, Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo veya televizyon yayınlarından doğacak zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri, Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları Yurt dışından Türkiye’ye yönelik yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarına verilen reklam ve ilan bedelleri de vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamamaktadır. Gelir vergisi ile diğer şahsi vergiler ve her ne şekilde olursa olsun vergi cezaları, para cezaları, 6183 s.K.na göre ödenen cezalar, gecikme zamları, faizler, 213 s.K’na göre ödenen gecikme faizleri, ( GVK-md:90) PİŞMANLIK ZAMMI GİDER YAZILABİLİR Mİ? SSK’YA ÖDENEN GECİKME ZAMLARI GİDER YAZILIR MI? TİCARİ KAZANÇTA İNDİRİLEMEYECEK GİDERLER

  19. İşin GVK 42.maddesi kapsamında özel bir vergileme rejimine tabi olabilmesi için; Faaliyetin konusu inşaat ve onarma işi olmalıdır. (2004 sonrasında DEKAPAJ işleri de bu kapsamda kabul edilecektir.) İnşaat ve onarma işi taahhüde bağlı olarak yapılmalıdır. (Bu taahhüt, genellikle yazılı olmakla birlikte sözlü de olabilir.) İnşaat ve onarma işi yıllara yaygın olmalıdır. Başlangıçtaki sözleşmeye göre, bir yılda bitecek iş, çeşitli nedenlerle (ilave işlerin yapılması, geçici kabul tutanağının düzenlenmesinin gecikmesi gibi) sonraki yıla sirayet edebilir. Bu durumda işin tamamı, (başlangıçtan itibaren) 42’nci madde kapsamına girer. Kazanç bütünüyle işin bittiği yıl tespit edilir. Zira işin tamamı, aynı sözleşme hükümlerine tabidir. Bu durumda Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi hükmü uyarınca yapılacak stopaj, ikinci yılda ödenen istihkaklara uygulanır. YILLARA SARİ İNŞAAT VE ONARMA İŞLERİ

  20. Takvim yılı esasında vergilemenin istisnalarından biridir. Birden fazla TAKVİM YILINA sarkan İNŞAAT ve ONARMA İŞLERİNDE kazancın İŞİN BİTTİĞİ YILDA tespit edilmesi ve O yılın GELİRİ olarak vergilendirilmesi ilkesine dayanır. İşin devamı sırasında İnşaat, Onarma işini yapan müteahhid ve/ veya taşerona yapılan ödemelerden (nakden veya hesaben) GVK 94/3. maddesine göre % 5 oranında tevkifat yapılır. Bir işin yıllara sari olup olmadığı özellikle tevkifata tabi olma ve kazancın hangi yılda beyan edilmesi gerektiğinin tespiti yönünden büyük önem arz etmektedir. Aynı yıl içinde başlayıp biten inşaat-onarma işleri ile özel inşaatlar ve arsa karşılığı kat yapımında GENEL hükümler uygulanır. ( Kazanç yıllık olarak tespit edilir, 94/3 e göre tevkifat yapılmaz.) İşin devam ettiği yıllarda da GV beyannamesi verilecek ancak, o yılda biten iş bulunmaması durumunda beyannamede kazanç belirtilmeyecektir. YILLARA SARİ İNŞAAT VE ONARMA İŞLERİ

  21. İŞİN BİTİM TARİHİ olarak; -- Geçici ve kesin kabul usulüne tabi işlerde…… Geçici Kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece ONAYLANDIĞI tarih, -- Diğer işlerde … işin FİİLEN TAMAMLANDIĞI veya BIRAKILDIĞI tarih. İŞİN BİTİM TARİHİNDEN sonra, bu işlerle ilgili olarak hala yapılan giderler ve elde edilen hasılatlar bulunması durumunda bu tutarlar Genel hükümlere tabi olarak giderin yapıldığı yıl ve tahsilatın yapıldığı yılla ilişkilendirilir. Her yıla ait Müşterek genel giderler, Bu işlere ait harcamaların ( başka işlerin de bulunması durumunda ise; diğer işlerden elde edilen satış ve hasılat tutarlarının) BİRBİRİNE olan nispeti dahilinde dağıtımı yapılarak inşaat maliyetlerine dahil edilecektir. Müşterek işlerde birlikte kullanılan ATİK lere ait amortismanlar HER İŞTE KULLANILAN GÜN SAYISINA göre dağıtımı yapılarak inşaat maliyetlerine dahil edilecektir. YILLARA SARİ İNŞAAT VE ONARMA İŞLERİ

  22. BASİT USUL GENEL ŞARTLAR • Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (işinde yardımcı işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz) • İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 3.500 Yeni Türk Lirası, diğer yerlerde 2.500 Yeni Türk Lirasını aşmamak • Ticarî, ziraî veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olmamak.

  23. ÖZEL ŞARTLAR Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 50.000 Yeni Türk Lirası veya yıllık satışları tutarının 72.000 Yeni Türk Lirasını aşmaması, 1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 25.000 Yeni Türk Lirasını aşmaması, 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 50.000 Yeni Türk Lirası aşmaması, gerekir. Milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar hadleri emsallerine göre düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için Maliye Bakanlığına özel hadler belirleme yetkisi verilmiştir. Bu yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığı tarafından anılan maddelerin ticareti ile uğraşanların (2005 yılında) basit usulden yararlanılabilmeleri için belirlenen hadler 28 Sıra No'lu Gelir Vergisi Sirküleri ile duyurulmuştur. Ayrıca, aynı yetkiye istinaden, Maliye Bakanlığı, 43 seri nolu Gelir Vergisi Sirküleri ile içki (bira ve şarap hariç) – ispirto – sigara – tütün gibi emtiaların kar hadlerini emsallerine göre düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia grubunda değerlendirilmesini uygun görmüştür.

  24. Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 nci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri toplu olarak, diğer şartlar ortakların her biri için ayrı ayrı aranır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer şahsi bir işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, 47 nci maddenin 2 numaralı bendi ile 48 inci maddede yer alan ölçülerden şahsi işine ait olanlara, ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunur. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilir.

  25. Faaliyetin Ortaklık Halinde Yürütülmesi Aynı işte ortak olarak çalışanların basit usulden yararlanabilmeleri için taşımaları gereken genel ve özel şartlar; ortaklığa ait işyeri kirası ile iş hacmi ölçüleri dikkate alınarak belirlenir. Ortaklardan birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur. Faaliyetin Birden Fazla İşe Ortak Olunmak Suretiyle Yürütülmesi Birden fazla ortaklığa ortak olunması halinde; basit usulden yararlanılması için aranacak genel ve özel şartların aşılıp aşılmadığı, o kişinin muhtelif ortaklıklardaki hissesine düşen iş yeri kirası ile iş hacmi ölçülerinin ayrı ayrı toplanması suretiyle belirlenir. Faaliyetin Şahsi İş Yanında Başka İşe Ortak Olarak Yürütülmesi Adi ortaklık halinde çalışan ve aynı zamanda diğer bir şahsi faaliyeti de bulunan mükellefin, basit usulden yararlanması için aranan genel ve özel şartlar, o kişinin şahsi iş yeri kirasına ve iş hacmine ortaklıktaki hissesine düşen miktarın ilavesi suretiyle belirlenir.

  26. Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Basit usulün şartlarına haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler, bu talepleri doğrultusunda takip eden ay başından veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Herhangi bir şekilde gerçek usulde vergilendirilecek olanlar ve gerçek usulde vergilendirilen mükellefler, bir daha hiç bir şekilde basit usule dönemezler. Bu kişilerin aynı türden iş yapan eş ve çocukları da bu faaliyetleri nedeniyle basit usulden yararlanamazlar.

  27. Basit Usulde Kazancın Tespiti • Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. • Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına esas alınır.

  28. BASİT USUL Basit usulde vergilendirilenler, • kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, • bildirme, • vesikalar, • Muhafaza ve ibraz, • diğer ödevler, • ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler.

  29. Yıllık Beyannamenin Verilmesi (GVK Md. 92) Bir takvim yılına ait beyanname izleyen yılın Mart ayının onbeşinci günü akşamına kadar, gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde izleyen yılın Şubat ayının onbeşinci günü akşamına kadar, tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye'de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye'de oturduğu yerin, Türkiye'de vergi muhatabı yoksa işyerinin, işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir. Yıllık Beyana Tabi Gelirler Üzerinden Tahakkuk Eden Vergilerde Ödeme(GVK Md. 117) 1. Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında; Olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.

  30. Vergi Usul Kanununun 5228 sayılı Kanunla değişik mükerrer 257 nci maddesinin Msliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile beyannamelerin kağıt yerine ihtiyari olarak elektronk ortamda gönderilmesi uygulaması getirilmiştir. Daha sonra, uygulama 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de zorunlu hale getirilmiştir. • 15 nolu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile basit usulde vergilendirilen mükelleflerin beyannamelerinin elektronik ortamda verilmesi konusunda açıklamalar yapılmıştır. Bu bağlamda, Vergi Usul Kanunun mükerrer 257 nci maddesi ile Maliye Bakanlığı’na tanınan yetkiye istinaden, Gelir Vergisi Kanununun 46 ncı maddesi gereğince bünyelerinde oluşturdukları bürolarda üyelerinin alış ve satışlarına ilişkin belgelerin kayıtlarını tutan meslek odalarının basit usulde vergilendirilen mükelleflere ait beyanname, bildirim ve eklerini elektronik ortamda göndermeleri uygun görülmüştür.

  31. Basit Usulde Vergilendirmede Belge Düzeni Basit usulde vergilendirme kapsamına alınan mükellefler ile bu usulde vergilendirilecek mükellefler, 01/01/1999 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura, perakende satış vesikaları ve diğer belgeleri düzenlemek ve kullanmak zorundadırlar. Basit Usulde Vergilendirmede Mükelleflerce Düzenlenecek Belgeler Basit usule tabi mükellefler hasılatları ile ilgili olarak Vergi Usul Kanunu'nda yazılı vesikaları kullanacaklardır. Vergi Usul Kanununun mükerrer 257’nci maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin yeni düzenlemeye intibak edebilmeleri ve gerekli hazırlıkları yapabilmeleri için; • 41 No’lu Gelir Vergisi Sirküleri ile basit usulde vergilendirilen mükelleflerle ilgili 215 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile getirilen, belge vermedikleri günlük hasılatları için gün sonunda tek bir fatura düzenlemesine ilişkin uygulama, 31/12/2006 tarihine kadar uzatılmıştır. • Düzenlenen faturanın alıcıya ilişkin bilgiler yerine "... tarihli toplam hasılat" ibaresinin yazılması, uygun görülmüştür. Ancak, bu imkandan yararlanmak isteyen mükellefler, müşterilerinin istemeleri halinde fatura veya perakende satış vesikası (dolmuş işletenler hariç) vermek zorundadırlar.

  32. Basit Usulün Hududu Aşağıda yazılı olanlar, basit usulden faydalanamazlar. • Kollektif şirket ortakları ile, komandit şirketlerin komandite ortakları; • İkrazat işleriyle uğraşanlar; • Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar; • Bu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanlar; • Sigorta prodüktörleri; • Her türlü ilân ve reklâm işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler; • Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar; • Tavassut işi yapanlar (dayıbaşılar hariç); • Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler; • Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri;  (3.12.1988 gün ve 3505 sayılı kanunun 11. maddesi ile eklenen parantez içi hüküm)  (Yapısı itibariyle sürücüsünden başka ondört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç); • Maliye Bakanlığınca teklif edilen ve Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibariyle veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler.

  33. Basit usule tabi ticaret erbabından, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ikinci sınıf tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olurlar. NE TÜR İŞLEM?

  34. VERGİDEN MUAF ESNAF • Esas itibariyle, faaliyetleri sermayeden ziyade emek unsuruna dayanan ve faaliyetten elde edilen gelir ile ancak şahsi ihtiyaçlarını karşılayabilen ticaret ve sanat erbaplarına esnaf denilmektedir. • GVK’nun uygulamasında hangi tür faaliyetlerin esnaf faaliyeti olarak değerlendirileceği ve üzerinden gelir vergisi alınmayacağı ( GVK’nun 94.maddesi uyarınca yapılacak tevkifat hariç) 9. maddede tadadi usulle ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Bu belirlemelere uygun düşmeyen faaliyetlerin, esnaf faaliyeti olarak değerlendirilmesine ve elde edilen gelirin gelir vergisinden muaf tutulmasına imkan bulunmamaktadır.

  35. VERGİDEN MUAF ESNAF Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar Gelir Vergisinden muaftır. • Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir iş yeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler. (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç); • Bir iş yeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya müstehlike iş yapan hallaç, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hamallar gibi küçük sanat erbabı; • Köylerde gezici olarak her türlü sanat işleri ile uğraşanlar ile aynı yerlerde aynı işleri bir iş yeri açmak suretiyle yapanlardan 47'nci maddede yazılı şartları haiz bulunanlar (51'inci madde şümulüne girenler bu muafiyetten faydalanamazlar);

  36. VERGİDEN MUAF ESNAF • Nehir, göl ve denizlerde ve su geçitlerinde toplamı 50 rüsum tonilatoya (50 rüsum tonilato dahil) kadar makinesiz veya motorsuz nakil vasıtaları işletenler; hayvanla veya bir adet hayvan arabası ile nakliyecilik yapanlar (Bu bentte yazılı ölçüler, birlikte yaşayan eşlerle velayet altındaki çocuklar hakkında veya ortaklık halindeki işletmelerde, bu kimselerin veya ortaklığın işlettiği vasıtalar toplu olarak nazara alınmak suretiyle tespit edilir.); • Ziraat işlerinde kullandıkları hayvan, hayvan arabası, motor, traktör gibi vasıtalar veya sandallarla nakliyeciliği mutat hale getirmeksizin ara sıra ücret karşılığında eşya ve insan taşıyan çiftçiler; • Hariçten işçi almamak, muharrik kuvvet kullanmamak kayıt ve şartı ile oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, örgü, dantel, her nevi nakış işlerini ve her nevi turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, ip ve urganları dükkân açmaksızın satanlardan 47'nci maddenin 1 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı şartları haiz bulunanlar; • Yukarıdaki 1-6 numaralı bentlerde sözü edilen işlere benzerlik gösterdikleri, Danıştay'ın muvafık mütalaası üzerine, Maliye Bakanlığınca kabul ve ilan olunan ticaret ve sanat işleri ile iştigal edenler.

  37. VERGİDEN MUAF ESNAF • Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine devamlılık ve bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar. • Bir işyeri açmaksızın münhasıran gezici olarak milli piyango bileti satanlar ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satanlar yukarıdaki şartlarla sınırlı olmaksızın gelir vergisinden muaftır. • Bu muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur. Yani anılan mükelleflerin vergiden muaf olmaları bu şahıslara yapılan ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesi uyarınca tevkifat yapılmasına engel bir durum teşkil etmemektedir.

  38. VERGİDEN MUAF ESNAF • Esnaf Muaflığından faydalanabilmek için, Esnaf odasına kayıt olma ve Esnaf Muaflığı belgesi alınmasına gerek kalmamıştır. (4444 sayılı Kanun ile) • Esnaf Muaflığından faydalananlar faaliyetleri ilgili olarak satın aldıkları mallar ve giderlerine ilişkin olarak, Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinden aldıkları belgeleri saklamak zorundadırlar. • Vergiden muaf esnafa iş veya hizmet yaptıranların, bunlara yaptıkları ödemeleri, düzenleyecekleri Gider pusulası ile belgelendireceklerdir. Bu belge Vergiden Muaf esnaf tarafından verilmiş belge olarak da kabul edilecektir.(VUK 234)

  39. Yatırım İndirimi İstisnası • Ticari ve Zirai Kazançlarda Yatırım İndirimi İstisnası (GVK 19. Madde) 30.03.2006 gün ve 5479 sayılı Sayılı Kanunun 2. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. • Geçiş Sürecine İlişkin Olarak GVK’ya Geçici 69’uncu madde eklenmiştir.

  40. Yatırım İndirimi İstisnası GEÇİCİ MADDE 69-  Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri; 31/12/2005 tarihi itibarıyla mevcut olup, 2005 yılı kazançlarından indiremedikleri yatırım indirimi istisnası tutarları ile; a) 24/4/2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9/4/2003 tarihli ve 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı maddeleri çerçevesinde başlanılmış yatırımları için belge kapsamında 1/1/2006 tarihinden sonra yapacakları yatırımları, b) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mülga 19 uncu maddesi kapsamında 1/1/2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip bu tarihten sonra yapılan yatırımları, nedeniyle, 31/12/2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını, yine bu tarihteki mevzuat hükümleri (vergi oranına ilişkin hükümler dahil) çerçevesinde sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait kazançlarından indirebilirler. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.......

  41. Yatırım İndirimi İstisnası • Geriye yürüme • Kazanılmış hakların ihlali • Hukuki güvenlik ilkesine aykırılık • Hukuki belirlilik ilkesini zedeleme • Eşitlik ilkesine aykırılık

  42. 1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere; Okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okullarının işletilmesinden elde edilen kazançlar, İlgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde, faaliyete başlanılan vergilendirme döneminden itibaren beş vergilendirme dönemi gelir vergisinden müstesnadır. İstisna, okulların faaliyete geçtiği vergilendirme döneminden itibaren başlar. Eğitim ve Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası (GVK Md. 20)

  43. Ayrıca, 5228 sayılı Kanunun Geçici 1’inci maddesi uyarınca; 01/01/2004 tarihinden önce faaliyete geçen; özel kreşler, anaokulları ve meslek teknik okulları ile kalkınmada öncelikli yörelerde açılan özel okullarla ilgili olarak, 8/6/1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanununun 3’üncü maddesinin bu Kanunla değiştirilmeden önceki hükmü uygulanır. Kazanç İstisnası uygulanmayacak. Bu işletmelerden elde edilen kazançlar hakkında; 01/01/2004 tarihinden önce faaliyete geçmiş olan özel kreşler, anaokulları ve meslek teknik okulları ile kalkınmada öncelikli yörelerde açılmış olan özel okullar, öğretime başladıkları tarihten itibaren beş yıl, diğer bölgelerde açılmış olan özel okullar ise bir yıl süre ile gelir/kurumlar vergisinden muaf tutulacaklarından, bu işletmeler hakkında Gelir Vergisi Kanununun 20’nci maddesi hükmü uygulanmayacaktır. Eğitim ve Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası

  44. Ayrıntılı düzenlemeler 254 s.n. GVK genel tebliği ile yapılmıştır. İstisna; ticari kazanç mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri tarafından 625 sayılı Kanun kapsamında işletilen okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okullarından elde edilen kazançlara uygulanacaktır. Ayrıca, kurumlar vergisi mükellefleri için Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar veya kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançlara da istisna uygulanacaktır. Dershaneler,kurslar,etüt merkezleri, için istisna uygulanması mümkün değildir. Eğitim ve Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası

  45. İstisna, okulların eğitim-öğretim, merkezlerin ise rehabilitasyon faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına uygulanacaktır. Dolayısıyla, eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerinde yer alan kantin, büfe, kafeterya, kitap satış yeri gibi tesislerin gerek bizzat işletilmesinden gerekse kiraya verilmesinden elde edilen kazançlara istisna uygulanması söz konusu değildir. Ancak, yemek ve konaklama hizmetlerinin de okul bünyesinde verildiği ve yemek ve yatma bedelinin okul ücretine dahil olduğu durumlarda, herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın elde edilen kazanca istisna uygulanacaktır. Eğitim ve Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası

  46. İstisnadan yararlanmak isteyen mükelleflerin faaliyete geçmelerini müteakiben Maliye Bakanlığı’na yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir. İstisna uygulaması ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle, mükelleflere duyurulmak üzere ilgili defterdarlıklara (vergi dairesi başkanlıklarına) bilgi verilecektir. Rehabilitasyon merkezlerinin kazançlarına istisna uygulanabilmesi için bu merkezlerin Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile kamu yararına çalışan derneklere bağlı olması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu vakıf ve derneklerin senedinde veya tüzüğünde, vakıf veya derneğin amaçları arasında genel insan sağlığına ilişkin kurumlar kurulması ve işletilmesiyle ilgili hükümlerin bulunması gerekmektedir. Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile kamu yararına çalışan derneklerden rehabilitasyon merkezi işletmeye başlayacak olanlar, istisnadan yararlanmak için Maliye Bakanlığı’na başvuracaklardır. Maliye Bakanlığı tarafından ilgili Bakanlığın görüşü alınarak dernek veya vakfa duyurulmak üzere ilgili defterdarlıklara(vergi dairesi başkanlıklarına) bilgi verilecektir. Eğitim ve Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası

  47. İstisna süresi içinde yeni okul veya merkez yapılması durumunda ; istisna uygulaması okul veya merkez bazında yapılacaktır. Kayıtlarını buna göre oluşturacaktır. İstisna hakkı, belirtilen işletmelere sağlanmış olduğundan, işletmeleri devralanlar da istisnadan faydalanılmayan kalan süreler için istisnadan faydalanabileceklerdir. Eğitim ve Öğretim İşletmelerinde Kazanç İstisnası

  48. 4691 s.K. Geçici 2.maddesi. Bölgelerde faaliyet gösteren gelir vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31/12/2013 tarihine kadar gelir vergisinden müstesnadır. Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31/12/2013 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır. Teknoloji Geliştirme Bölgesine Sağlanan İstisna(4691 Sayılı Kanun)

More Related