390 likes | 875 Views
Modals (Kipler). By Yunus Özüberk. Modal nedir?. Modal yardımcı fiilleri, genellikle konuşmacının duygularını yansıtır. Yani, gereklilik, zorunluluk, olasılık gibi kipleri ifade ederler. . Devam…. İngilizce'de modal yardımcı fiilleri: Can, could, will, would , shall. should,
E N D
Modals(Kipler) By Yunus Özüberk
Modal nedir? • Modal yardımcı fiilleri, genellikle konuşmacının duygularını yansıtır. Yani, gereklilik, zorunluluk, olasılık gibi kipleri ifade ederler.
Devam… • İngilizce'de modal yardımcı fiilleri: • Can,could, will, would, shall. should, ought to, had better, may, might, mııst gibi sözcüklerdir.
Request(rica) Necessity(gereklilik) Prohibition(yasaklama) Advisability(tavsiye) Expectation (beklenti) Ability(yetenek) Suggestion(öneri) Preference (tercih) Verdikleri Anlama Göre Gruplandırılırlar
Advisability(tavsiye) • Should • Ought to • Had better
Should, ought tove had betteröğüt bildiren yapılardır. • You should read a lot of books to improve your knowledge. • A student ought to study regularly in order to be successful. • I had better study hard tonight, or I'll fail the test.
"Had better" ise ".... yapmam gerekir/yapsam iyi olur. Eğer yapmazsam, kötü şeyler olabilir." anlamını verir. • "Should" ve "ought to" aynı anlama sahiptir. ".... yapmam gerekir." anlamını verir.
Örnek: • I should/ought to study for my geography exam, but I don't feel like studying tonight. I think I'll study for it tomorrow.
Should not, Ought not to, Had better not • Bu yapılan, yapılmaması gereken şeyleri öğütlerken kullanırız.
Örnek: • You shouldn'tgo out alone after dark. • She ought not to (oughtn't to) treat him so unkindly. • We'd better nottell her the bad news, or she'll get depressed.
NOTE: • "Shouldn't (oughtn't) ile "needn't" arasındaki ayrıma dikkat ediniz.
Devam… • You shouldn't work so hard, or you'll lose your health. • (Bu kadar çok çalışmaman gerekir, yoksa sağlığını yitireceksin.)
Devam.. • You needn't work so hard. You are a good student already. (Bu kadar çok çalışman gerekmez. Sen zaten iyi bir öğrencisin.)
Ability(yetenek) • Can • Be able to
Yeteneklerimizi ifade ederken "can" ya da "be able to" kullanırız. • He canspeak two foreign languages fluently. • He is able to speak two foreign languages fluently.
Olumsuz cümlede can't ve am/is/arenot able to kullanılır. • I can speak English, but I can't speak French. • I'm able to speak English, but I'mnot able to speak French.
"Can" in past biçimi "could", "be able to" nun past biçimi ise "was/were able to" dur. • I could run very fast when I was a child. • I was able to run very fast when I was a child
"Could", geçmişteki yeteneklerimizi ya da geçmişte birine izin verme gibi durumları ifade ederken kullanılır. • Mozart could play the piano when he was only four, (ability in the past) • There was a holiday the next day, the children could stay up late.(permission in the past)
"was able to", "geçmişte belli bir olayın (a specific event) üstesinden gelme" anlamını ifade ediyor. • When I was a child, I could/was able to run very fast.
Suggestion(öneri) • Let’s + do something • Why don’t/doesn’t + subject...? • Shall we/I ....? • Could
Öneri getirirken kullanırız. • What shall we do tomorrow? We could meet friends and go to the cinema. (Arkadaşlarla buluşup sinemaya gidebiliriz.)
LET'S + DO SOMETHING • A: I have a test tomorrow, but I don't understand some of the grammar patterns. B: Let's study together. (Birlikte çalışalım.)
Let's kalıbının olumsuz biçimi "Let's not" dır. • Let'snot stay at home, go out for a walk. (Evde oturmayalım,yürüyüşe çıkalım.)
WHY DON'T / DOESN'T + SUBJECT......? • "Why don't .....?" yapısı, soru biçiminde olmasına karşın, gerçek bir soru değildir. Öneri getirir.
Devam… • I'm getting sleepy. Why don't you go to bed? (Neden yatmıyorsun?) I think I will.
SHALL WE /I ....? • "Shall", özne olarak sadece "we" ve "I" ile kullanılır. — Okay. Shall I bring some pastries? My mother can make delicious pastries.
"Shall I/we ........?" sorusu Türkçe'ye "........ yapayım mı/yapalım mı?" biçiminde çevrilir. • Shall we take a rope and a ball with us when we go on the picnic? (Pikniğe giderken yanımıza ip ve top alalım mı?)
COULD • "Could" da, öneri getirirken kullanabileceğimiz yapılardan biridir. — What shall we do tomorrow? — We could meet friends and go to the cinema. (Arkadaşlarla buluşup sinemaya gidebiliriz.)
"Could"un past biçimi "could have done"dır. "Geçmişte bir şeyi yapabilirdin ama yapmadın." anlamını verir. • Yesterday, it was my day off. I could have gone somewhere, but I felt rather lazy, and spent the whole day at home. (Bir yerlere gidebilirdim ama...)
"Could have done" ile "was/were able to, could do" arasındaki aynına dikkat ediniz. • I could have sent them a cheque. (But I didn't send them a cheque.) (Onlara çek gönderebilirdim ama göndermedim.)
Devam… • I was able to send them a cheque. (I sent them a cheque.) (Onlara bir çek gönderebildim.)
İlginiz için teşekkür ederim… • Yunus Özüberk 1090620006 • İöp Elt 1(B)
Projektörde sınıfa gösterilmek için yapıldı...