480 likes | 713 Views
AİHM VE BİREYSEL BAŞVURU Mustafa ÇİNKILIÇ Avukat. amaç. AIHS standartlarını yurt çapında yayma, Avukatların bu standartları ulusal mahkemelerde, gerektiğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde görülen dava ve hukuki süreçlerde kullanabilme kabiliyetini arttırmak.
E N D
AİHM VE BİREYSEL BAŞVURU Mustafa ÇİNKILIÇ Avukat
amaç AIHS standartlarını yurt çapında yayma, Avukatların bu standartları ulusal mahkemelerde, gerektiğinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde görülen dava ve hukuki süreçlerde kullanabilme kabiliyetini arttırmak
Hedefler / Kazanımlar • AB ve AK farkının, • Bireysel Başvuru yönteminin, • AİHS maddelerinin ve eki protollerin, • AİHM işleyişinin, • AİHM kararlarının etkisinin kavranarak, uygulanması konusunda tutum geliştirmek.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR • AB Uluslararası/ulus-üstü bir örgüt mü? • AİHM AB/AK Mahkemesi midir? • AK /AB Konseyi aynı örgüt müdür? • Avrupa Parlementosu/AK Parlamenterler Asamblesi aynı kurum mudur? • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine(AİHM)Her hukuki yada cezai sorun için başvuru yapılabilir mi? • ….
Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 4 Kasım 1950 tarihinde Roma’da imzaya açılmış ve 3 Eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İnsan haklarının korunmasını bir denetim mekanizmasına bağlayan ilk sözleşme olma özelliği taşımaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi • İmza Töreni BarberiniPalace, Roma
Sözleşmenin Türkiye Açısından Tarihsel Süreci • Türkiye, sözleşmenin hazırlanmasına katılan diğer devletlerle birlikte 04 Kasım 1950 tarihinde sözleşmeyi imzalamış, 10 Mart 1954 tarihinde ise onaylamıştır. • Bireysel başvuru hakkını tanıdığını 28 Ocak 1987 tarihinde bildirmiştir. • 27 Eylül 1989 tarihinden itibaren de Mahkemenin zorunlu yargı yetkisini kabul etmiştir. • CMK ve HUMK daki değişiklikten sonra Sözleşme Türkiye’de daha da güncel hale gelmiştir.
Sözleşme'nin önemi • iki nedenden kaynaklanmaktadır: • Birincisi, içerdiği hak ve özgürlüklerin yanında, getirdiği bireysel başvuru mekanizmasıyla bireylere Mahkeme'ye başvuru imkanı tanımış olmasıdır. • ikinci olarak, bir davada Mahkeme'nin ihlal tespit etmesi halinde, Devletin bireysel veya genel tedbirler almakla yükümlü olmasıdır.
Bu tedbirler ihlalin kaynağına göre • ihlali durdurma, • ihlalin sonuçlarını giderme, • ihlal tekrarını önleme amacını taşır. • Kısaca, ülkenin bir köşesinden başlatılan bir dava, o ülkenin ve hatta Sözleşme'ye taraf diğer ülkelerin hukuk düzenlerini etkileyebilmektedir.
AİHM'nin Yapısı (1) • Sözleşme 1953 yılında yürürlüğe girdiğinde, sözleşmede yer alan hakların korunması amacıyla ikili bir mekanizma kurulmuştur. Bunlar Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir. Bu iki organ, Bakanlar Komitesi’nin sınırlı yargı yetkisi ile tamamlanmıştı. • 1 Kasım 1998 tarihinde yürürlüğe giren 11 nolu protokol ile mahkeme yeniden yapılandırılmıştır. • Komisyon ve Mahkeme ayrımı kalkmıştır. • Mahkeme de, Sözleşmeye Taraf Devletlerin sayısı kadar yargıç görev yapmaktadır. • Mahkeme: Komite, Daire ve Büyük Daire şeklinde toplanarak yargısal işlevini yerine getirmektedir.
AİHM'nin Yapısı (2) • a)Komiteler, üç yargıç görev yapmaktadır. bireysel başvuruların kabuledilemezlik kararları komiteler tarafından verilmektedir. • b)Daireler, içtüzüğün 25. Maddesi uyarınca en az dört bölüm bulunmaktadır. Her Bölüm kendi içerisinde yedi yargıçtan oluşan Daireler meydana getirmekte ve mahkemeye yapılan bireysel başvurular sözleşmenin 27. Maddesi uyarınca Daireler tarafından sonuçlandırılmaktadır. • c)Büyük Daire, on yedi yargıçtan oluşmaktadır. Mahkeme Başkanı, Başkan Yardımcıları ve Bölüm başkanları Büyük Dairenin doğal üyesidirler.
Sözleşmede Güvence Altına Alınan Haklar • Yaşama Hakkı (Md. 2) • İşkence Yasağı (Md. 3) • Kölelik ve Zorla Çalıştırma Yasağı (Md. 4) • Özgürlük ve Güvenlik Hakkı (Md. 5) • Adil Yargılanma Hakkı (Md. 6) • Cezaların Yasallığı (Md. 7) • Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması (Md. 8) • Düşünce, Vicdan ve Din Özgürlüğü (Md. 9) • İfade Özgürlüğü (Md. 10) • Dernek Kurma ve Toplantı Özgürlüğü (Md. 11) • Evlenme Hakkı (Md. 12) • Etkili Başvuru Hakkı (Md. 13) • Ayrımcılık Yasağı (Md. 14)
Sözleşmede- ek protokollerle- Güvence Altına Alınan Haklar • Mülkiyetin Korunması • Eğitim Hakkı • Serbest Seçim Hakkı • Borçtan Dolayı Özgürlüğünden Yoksun Bırakılma Yasağı • Serbest Dolaşım Özgürlüğü • Vatandaşların Sınır Dışı Edilmeleri Yasağı • Yabancıların Topluca Sınır Dışı Edilmeleri Yasağı • Ölüm Cezasının Kaldırılması • Cezaî Konularda İki Dereceli Yargılanma Hakkı • Adlî Hata Halinde Tazminat Hakkı • Aynı Suçtan İki Kez Yargılanmama ve Cezalandırılmama Hakkı • Eşler Arasında Eşitlik
İçtihadi Haklar • Herhangi bir ihlalin sözleşme çerçevesinde, korunup korunmadığını değerlendirirken, • sözleşmenin ve ek protokollerin metni ile birlikte AİHM nin ürettiği içtihatlara da bakmanın büyük yararı vardır. • Zira, AİHM, ürettiği içtihatlarla, sözleşmenin içeriğini zenginleştirmiş, ilk bakışta sözleşmenin korumadığı sanılan bir çok hak ihlalini (Çevre hakkı gibi) sözleşmenin koruma alanı içerisine alabilmektedir.
Başvuruya Hazırlık • I. Kaynaklara Ulaşma • II. Müvekkili Bilgilendirilme • III. Yetki Alma • IV. Ücret Sözleşmesi, Zaman ve Masraf Cetveli • V. Başvurucunun Beyanını Alma • VI. İhlalleri iç hukukta gidermeye çalışma
I. Kaynaklara Ulaşma • Bireysel başvuruya kendisini hazırlamak isteyen bir avukatın, öncelikle AİHS Hukuku'nun kaynaklarına ulaşabilmesi gerekir. Diğer hukuk dallarında olduğu gibi, bu alanda da en az üç kaynaktan söz edilebilir: • Sözleşme mevzuatı, • Mahkeme kararları • Doktrin.
II. Müvekkili Bilgilendirilme • Bir müvekkil, kendisiyle ilgili bir sorunun hukuki yoldan çözülmesini sağlamak ve bir giderim elde edebilmek için avukata başvurur. Bu nedenle müvekkile bireysel başvuru süreci hakkında kısaca bilgi verilmesi uygun olur. • Müvekkil, hak arama yollarını fazla uzatmamayı, uluslararası alanda Devlete karşı dava açmanın kendisini sıkıntıya sokabileceğini düşünebilir. • Müvekkilin karşılaştığı sorunun niteliğine göre Strasbourg önündeki yargılamanın uzunluğu değişebilir. Süreyi önceden kestirmek zordur. • Öte yandan Sözleşme'nin 34. maddesinin son cümlesindeki "Sözleşmeci Devletler bu hakkın etkili bir şekilde kullanılmasını engellememeyi taahhüt ederler" hükmü göz önünde tutularak, müvekkile bireysel başvuru hakkının güvence altında olduğu anlatılmalıdır.
III. Yetki Alma • Mağdur ile Mahkeme önünde kendisini temsil edecek olan avukat arasındaki hukuki ilişki, yetki belgesiyle kanıtlanır. • Bu konuda Mahkeme tarafından matbu olarak hazırlanmış ve Barolardan temin edilebilecek başvuru formuna ekli yetki belgesi kullanılabilir; Bu yetki belgesini noterden veya başka her hangi bir makamdan onaylatmaya gerek yoktur. • Ancak, Türkiye’den yapılan bazı başvurularda yetki belgesinin gerçek olup olmadığı noktasında yaşanan sorunlar dikkate alındığında, noterden alınacak vekaletnamelere, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru yapmaya, bu konuda beni temsile” şeklinde özel yetki yazdırmak ve başvuruda bunu kullanmak da uygun bir yöntemdir. • Mahkeme'ye başvuru için reşit ve mümeyyiz olma şartı aranmadığından, küçükler ve kısıtlılar adına yapılacak başvurularda, doğrudan bunlardan yetki belgesi almak ve bunu kullanmak mümkündür.
IV. Ücret Sözleşmesi, Zaman ve Masraf cetveli • AİHM, Sözleşme'nin ihlal edildiğinin tespit edilmesi halinde, Sözleşme'nin 41. maddesi uyarınca, iç hukukta ve bireysel başvuru sürecinde fiili olarak gerçekleştirilen zorunlu çalışmalar karşılığı ücretlerin ve masrafların ödenmesine karar vermektedir. • Mahkeme'ye göre ücretler ve masraflar; "gerçekten yapılmış olması" "zorunlu olarak tahakkuk etmesi" gerekir; ayrıca bunların miktarının da "makul" olması zorunludur. • Zaman ve masraf cetveli, kavram ve uygulama olarak Türkiyeli hukukçulara yabancıdır; ancak Sözleşme'nin 41. maddesi uyarınca taleplerin ileri sürüldüğü aşamada, geçmişte bir kaç yıla yayılan çalışmaların ve masrafların hatırlanması ve belgelenmesi açısından önemi olduğu Mahkeme kararları ile ortaya çıkmıştır.
V. Başvurucunun Beyanını Alma • Başvuru tartışmalı maddi bir sorunu Mahkeme'nin önüne getirecekse, bu taktirde başvurucunun olayla ilgili ayrıntılı beyanlarının ve varsa tanık beyanlarının avukat tarafından kayda geçirilmesinde ve başvuru formuna eklenmesinde büyük yarar vardır. • Başvurucuların beyanlarını saptarken, kendi cümleleri ile başvuruya konu olay ile ilgili kronolojik sıra içerisinde görgü ve bilgisi saptanmaya çalışılmalı ve bu beyanlarda yorum yapılmamasına özen gösterilmelidir.
VI. İhlalleri iç hukukta gidermeye çalışma • Bireysel başvuruda bulunmadan önce, Sözleşme standartlarına (Sözleşme hükümlerine ve Mahkeme içtihatlarına) aykırı bir tasarrufun bulunduğunu ulusal makamlar önünde ileri sürmek gerekir. Bu Sözleşmenin 35. maddesi uyarınca bir başvurunun kabuledilebilir bulunması için bir ön koşuldur. • Kamu makamları iç hukuk normları varken bir de insan hakları standartlarının ileri sürülmesinden ötürü bezginlik duyabilir ya da aldırmazlık gösterebilirler. Ancak bir avukat hem insan haklarına saygılı bir toplum düzeni adına mücadele için, hem de elindeki bir davayı kazanabilmek için, ulusal kamu makamları önünde Sözleşme'yi ve Sözleşme'nin standartlarına uygun iç hukuk kurallarını ileri sürmek zorundadır.
Başvuru temel notları • Başvuru hiç bir harca tabi değildir. • Davanın kaybedilmesi halinde davalının (Devletin) masraflarını ödemek söz konusu değildir. Bu çerçevede başvurucuya mali külfet getirmez. • Başvuru için her hangi bir ulusal makamdan izin alınması gerekmez. • Başvurunun doğrudan İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi adresine gönderilmesi yeterlidir. • Başvuru iç tüzüğe göre hazırlanmış matbu bir dilekçenin unsurlarını taşımak koşuluyla herhangi bir şekilde yapılır. • Sözleşmeci Devletlerden herhangibirinin resmi dilini kullanmak mümkündür.
Başvurunun Yapılması • I. Olağan Bireysel Başvuru • II. Acil Bireysel Başvuru • Yaşama hakkının veya işkence yasağının ihlal tehlikesi altında olması halinde, acil bireysel başvuru denebilecek bir başvuru usulünden söz edilebilir. Bu usul, olağan başvuru usulündeki bütün aşamaların atlanarak hemen karar verilmesi anlamına gelmez; ancak ihlal tehlikesine hemen dikkat çekilmesi anlamını taşır. • Ayrıca yapılan bir başvuru ile ilgili olarak, Daire veya Daire Başkanı İçtüzüğün 39. maddesi uyarınca tarafların isteği üzerine veya resen, tarafların menfaati için yapılan başvurunun amaca uygun olarak sonuçlanabilmesini sağlamak amacıyla geçici tedbir alabilir ve bunu taraflara bildirebilir.
Dilekçede Bulunması Gereken Unsurlar • A. Taraflar • B. Olayların Açıklanması • C. Öne Sürülen İhlaller ile İddiaların Dayanaklarının Açıklanması • D. Sözleşme'nin 35(1). maddesine İlişkin Açıklama • E. Başvurunun Amacına ve Taleplere İlişkin Açıklama • F. Diğer Uluslararası Makamlara Başvurmaya İlişkin Açıklama • G. Belgeler Listesi • H. Bildirim ve İmza
A. Taraflar • 1. Başvurucu • Sözleşme'nin 34. maddesine göre gerçek kişiler, hükümet dışı örgütler ve birey toplulukları • Başvurucunun ilgili devletin vatandaşı olması ve ülkesinde bulunması zorunlu değildir. (Yabancılar, vatansızlar veya yasadışı biçimde ülkede bulunanlar) • Başvurucu ancak "Sözleşme'de ve Protokollerde beyan edilen haklarının bir Sözleşmeci Devlet tarafından ihlal edilmesinden dolayı mağdur olduğunu iddia eden" kişiler olabilir. • 2. Yüksek Sözleşmeci Taraf • Başvuranın Sözleşme'de korunan hakkını ihlal ettiği ileri sürülen Sözleşme'ye Taraf Devlet veya Devletlerdir. • İhlal devletin kamu gücünün kullanılmasından kaynaklanmalıdır. • Sözleşme'nin 1. maddesindeki "egemenlik alanı" kavramı, Devletin ister hukuka uygun isterse hukuka aykırı olsun, fiilen kontrol altında bulundurduğu yerlerdeki ihlallerden ötürü de sorumlu olabileceğine işaret etmektedir.
B. Olayların Açıklanması • Sözleşme'nin ihlaline yol açan, açtığı düşünülen maddi ve hukuki olaylar kronolojik sırayla ve bir sistematik içinde anlatılmalıdır. • Her bir maddi veya hukuki olay, ayrı bir paragrafta anlatılmalı, paragraflara sırayla numara verilmedir. • Belgeye dayanan her maddi veya hukuki olay anlatıldıktan sonra, (Ek 1, Ek 2…) olarak başvuru formunu sonuna eklenecek belge gösterilmelidir. • Taraf Devletin sadece eylem ve işlemlerinin değil, ihmallerinden de söz edilmelidir. • Bu bölümde anlatılmayan bir maddi olay daha sonra ihlale dayanak yapmak mümkün olmadığından maddi olaylar sırasıyla ve atlanmadan mutlaka bu bölümde yazılmalıdır. • İngilizce yada Fransızca yapılmayan başvurularda, çeviri güçlüğü nedeniyle uzun ve devrik cümlelerden kaçınılmalı, özlü ve düzgün bir anlatım tercih edilmelidir.
C. Öne Sürülen İhlaller ile İddiaların Dayanakları • Bu bölümde şikayetin ne olduğu açık ve net olarak ortaya konmalıdır; Sözleşmenin hangi hükmüne dayanıldığı açıklanmalıdır; bir önceki bölümde sözü edilen olayların niçin Sözleşme'ye aykırı düştüğü tartışılmalıdır.. • Sözleşme'nin ihlal edildiğine dair hukuki tartışma yapılırken, iki sorunun yanıtı aranmalıdır. • Birincisi, Sözleşme'deki bir hak veya özgürlüğe "müdahale" var mıdır? • İkincisi, bu müdahale "meşru" mudur? • Başvurunun başarılı olabilmesi için birinci sorunun yanıtı olumlu, ikinci sorununu yanıtı olumsuz olmalıdır. (Sadece Sözleşme'nin 3. maddesinde eylemin meşruiyeti tartışılmaz; müdahale varsa ihlal de vardır.) • Mahkeme içtihat hukuku mantığını kullandığı için, yapacağınız başvurunun konusunun daha önce karara bağlanmış bir davanın konusuyla aynı veya benzer olmasının büyük önemi vardır.
D.Sözleşmenin 35(1) Maddesine göre açıklama • AİHM’ne Sözleşmenin 35(1). maddesine göre, iç hukuk yolları tüketildikten sonra6 aylık süre içerisinde başvurmak gerekmektedir.Mahkeme "nihai karar", "diğer kararlar" ve "başvurmadığınız başka bir çözüm yolu" başlıkları altında bilgi istenmektedir. • 1. Nihai Karar Sözleşme'deki bir hakkın korunması için iç hukukta kullanılan hukuk yoluyla elde edilen son karardır. Her bir ihlal iddiasıyla ilgili olarak son karar değişebilir. Başvuru için altı aylık süre her bir ihlal iddiasıyla ilgili olarak ayrı ayrı başlayacağı için bu duruma ayrıca dikkat edilmelidir. • 2. Diğer Kararlar Son kararı elde etmeden önce iç hukukta idari veya adli merciler tarafından verilen diğer kararlar tarih sırasıyla yazılmalıdır. Ancak bu kısımda yazılması sadece yargısal kararlar değildir. İhlale neden olan olay ile ilgili yargısal süreç dışında kalan idari işlem ve kararlara da bu bölümde yer verilmelidir. • 3. Başvurulmayan başka bir çözüm yolu Bu başlık altında kullanılmayan bir çözüm yolunun bulunup bulunmadığı belirtilmeli ve niçin kullanılmadığı bu bölüme yazılmalıdır.
E.Başvurunun amacına ve taleplere ilişkin açıklama • Burada Mahkeme'den iki başlık altında talepte bulunmak mümkündür. • Biricisi Sözleşme'nin hangi maddelerindeki hangi hak veya özgürlüğünün ihlal edildiğinin Mahkeme tarafından tespit edilmesinin istendiği yazılır. Mahkeme'nin, Sözleşme'ye aykırı uygulamayı sadece tespit ettiği, bunun dışında iç hukuktaki bir mahkeme tarafından verilen kararı ortadan kaldırıcı veya idari işlemi iptal edici bir hüküm veremediği unutulmamalı, • İkinci olarak Sözleşme'nin 41. maddesine göre adil karşılığa hükmedebileceğinden, başvurucunun gördüğü maddi ve/veya manevi zararların tazmini ile ücretler ve masrafların ödenmesi talep edilir. • İlk dilekçede talep edilen tazminat ve ücret ve masraflara ilişkin bir rakam telaffuz etmek gerekmez. Kabuledilebilirlik kararından sonra bu miktarlar belirtilecektir.
F. Diğer Uluslararası Makamlara Başvurmaya ilişkin açıklama • Başvuruya konu ihlal ile ilgili olarak, başka bir uluslararası organa başvuru yapılıp yapılmadığı bu bölümde istenmektedir. • Yapılmış bir başvuru var ise; bu başvuruya ilişkin bilgiler bu bölüme yazılmalı, • Bu organlardan başvuruya konu ihlal ile ilgili bir karar veya cevap alınmış ise bunların örnekleri de başvuru ile birlikte gönderilmelidir.
G. Belgeler Listesi • Olaylara ilişkin açıklama sırasında (Ek 1, Ek 2…) şeklinde verilen Ek numarası izlenerek, başvuru formuna eklenen belgelerin adları bu bölüme yazılmalıdır. • İç hukuktaki dava dosyasının tümünün gönderilmesine gerek yoktur. Sadece ihlale konu maddi veya hukuki olayı belgeleyen belgeler gönderilmelidir. • Ayrıca, başvuru ile ilgili Mahkemenin inceleme yaparken değerlendirilmesi istenilen tutanak ve tanık beyanları da başvuruya eklenmelidir. • Elde olmayan belgeler varsa, bunları temin etmek gerekir. Eğer temin edilemiyorsa bunun nedeni açıklanmalıdır. • Belgelerin aslı değil sadece örnekleri (fotokopileri) gönderilecektir. • Bu örnekleri her hangi bir makama onaylatma gereği yoktur.
H. Bildirim ve İmza • Başvuru formu, başvuru bizzat başvurucu tarafından yapılıyorsa kendisi tarafından, temsilcisi (avukatı) vasıtasıyla yapılıyorsa, avukatı tarafından imzalanmalıdır. • Başvuru bir avukat vasıtasıyla yapılıyorsa, başvurucunun avukata yetki verdiğini gösteren Yetki Belgesi başvurucu tarafından imzalanarak, başvuru formuna eklenmelidir. • Bu Yetki Belgesinin her hangi bir makam tarafından onaylanmasına gerek yoktur. Başvurucu imza atamıyorsa imza yerine parmak basması gerekir.
BAŞVURU FORMUNUN GÖNDERİLMESİ • Bu şekilde hazırlanan başvuru formu, yetki belgesi ve ekli belgelerle birlikte Mahkeme'nin ‘European Court of Human Rights, F 67075 Strasbourg – Cedex, France’ adresine postalanmalıdır. • Kaybolma olasılığı dikkate alınarak iadeli taahhütlü veya acele posta servisi tercih edilmelidir. Böylece gönderi tarihi daha sonra kanıtlamak da mümkün olur. Dilekçeyi vermek için Strasbourg gitmeye yada ulusal herhangi bir makam tarafından havale edilmesine gerek yoktur. • Süre sorunu varsa başvuru formu mahkemenin 0033388412730Nolu faksına 24 saat başvuru yapılabilir.
I. Başvurunun Kaydedilmesi • A. Geçici Kayıt • Gönderilen başvuru, önce Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğündeki bir "masa"ya gidecektir. Başvuruya masada öncelikle geçici kayıt numarası verilerek geçici bir dosya tutulur. • Bu ön inceleme;Belge eksikliği, Kabuledilebilirlik şartları, -özellikle altı aylık süre kuralı, -iç hukuk yollarının tüketilmiş olması, -ihlal edildiği iddia edilen hakkın Sözleşme'de korunan bir hak olup olmadığı, -mağdurluk statüsü İncelenir. • Bu ön incelemede belge eksikliğinin veya Mahkeme'nin yerleşik içtihatlarına açıkça aykırılığın saptanması halinde, başvurucunun bu eksikliği gidermesi veya açıklamada bulunulması istenir. • Gönderilen yazıda, cevap için bir tarih yada “en kısa sürede” ifadesi kullanılmaktadır. Bu en fazla 6 haftalık bir süreyi kapsamaktadır. İstenilen cevabın gönderilmemesi halinde, başvuru işlemden kaldırılmaktadır. • B. Esas Kayıt • Başvuruda bir eksikliğin olmaması veya yazışmadan sonra bu eksikliğin giderilmiş olması; istenen açıklamanın cevap süresi içinde gönderilmiş ve başvurunun kabuledilebilir bulunması yönünde ısrar edilmiş olması halinde, başvuru esas kayda alınmaktadır.
II. Kabuledilebilirlik yargılaması A. Kabuledilebilirlik Yargılama Usulü • 1. Başarı şansı olmayan başvurular • 2. Başarı şansı doğan başvurular a) Başvurunun Hükümete bildirilmesi b) Adli Yardım Talebi c) Kabuledilebilirlik Öncesi Duruşma d) Olgu Saptama Duruşması
B. Kabuledilebilirlik Koşulları • 1. Mağdurluk statüsü • 2. Altı Aylık Süre Kuralı a) Sürenin Başlaması i) İç Hukuk Yolunun Bulunması Halinde ii) İç hukuk Yolunun Etkili Olmaması Halinde iii) Birden Fazla İhlal ve Sürekli İhlal Hallerinde b) Sürenin Durması • 3. İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi a) Tüketilmesi Gereken İç Hukuk Yolları b) İç Hukuk Yollarının Şekli Olarak Tüketilmesi i) İtiraz Yolu ii) Temyiz Yolu iii) Karar Düzeltme Yolu iv) Anayasa Mahkemesine Başvuru c) İç Hukuk Yollarının Öz Olarak Tüketilmesi (15.11.1996 Ahmet Sadık-Yunanistan kararı)
d) İç Hukuk Yollarını Tüketmekten Muaf Sayılma • i) İç Hukuk Yollarının Etkisiz Olması • ii) Sözleşme'ye Aykırı Uygulamanın İdari Pratik Haline Gelmesi • iii) İç Hukuk Yollarına Başvurma Halinde Misillemeyle Karşılaşma Tehlikesi • iv) İç Hukuk Yollarına Başvurmada Yasal Bir Engel Bulunması • v) İç Hukuk Yollarına Başvurmada Yerleşik Bir Yargısal İçtihadın Engel Teşkil Etmesi • vi) İç Hukuk Yollarının İnceleme Süresi Açısından İhlali Gidermede Yetersiz Kalması
4. Diğer Kabuledilebilirlik Koşulları • Yukarıda belirttiğimiz temel kabuledilebilirlik koşullarından başka Sözleşmenin 35. maddesinde diğer kabuledilebilirlik koşuları da sıralanmıştır. • Buna göre; • imzasız yani başvurucunun kimliğinin belli olmaması, • Mahkeme tarafından daha önce incelenmiş bir konu ile aynı içeriğe sahip olması, • başka bir uluslararası soruşturma ve inceleme merciine sunulmuş olması ve konu ile ilgili bir bilgi içermemesi, • Sözleşme ve Protokoller ile korunmayan bir hakkı içermesi ve bu nedenle dayanaksız olması, • başvuru hakkının kötüye kullanıldığı konusunda Mahkeme'yi ikna edecek bulgular taşıması,durumları da kabuledilebilirlik koşuları arasındadır.
Esas hakkındaki Yargılama • I. Yazılı Aşama A. Ek Bilgi, Belge, Yorum ve Görüş B. Başvurunun Esasıyla İlgili Duruşma Talebi C. Başvurunun Dostane Çözümüne İlişkin Öneri D. Hakkaniyete Uygun Tatmine (Adil Karşılığa) İlişkin Görüş Bu başlık altında, bildirilmesi gereken talepler üç ana unsuru içermektedir. 1. Maddi Tazminat 2. Manevi Tazminat 3. Masraflar ve Ücretler • II. Duruşma Aşaması Burada önemli olan nokta duruşmada kullanılacak dil konusunudur. Mahkemenin resmi dilleri İngilizce ve Fransızca'dır. Yapılacak duruşmada davalı Devletin resmi dili olan Türkçe kullanılmak isteniyorsa, İçtüzüğün 34(3). maddesi uyarınca, duruşmanın talep edildiği görüşler ile birlikte, duruşmada Türkçe konuşmaya izin verilmesi talep edilmelidir.
Kararlar ve Yerine Getirilmesi • I. Karar Davanın esasıyla ilgili yazılı aşamadan sonra bir zaman sınırına bağlı olmaksızın, başvurunun esasına ilişkin bir duruşma yapılmış ise bu duruşmadan itibaren üç ay içinde davaya bakan Daire kararını açıklamaktadır. http://www.echr.coe.int web adresinden (İngilizce veya Fransızca) öğrenilebileceği bilgisi de yer alır. • II. Davanın Düşmesi Sözleşme'nin 37. maddesi uyarınca Mahkeme, incelemeye başladığı bir başvuruyu, a) başvurucunun başvurusunu devam ettirme iradesine sahip olmaması durumuda b)Taraflar arasında varılan dostane çözümün Mahkeme tarafından incelenip insan haklarına saygı esasına uygun olduğunun tespit edilmesi durumunda Mahkeme davanın düşmesine karar verir. III. Kararın Yerine Getirilmesi Devletçe yerine getirilip getirilmediğinin gözetilmesi görevi de Sözleşme'nin 46(2). maddesi uyarınca Bakanlar Komitesine verilmiştir.
AİHS’in 46. maddesi, “1. Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin kesinleşmiş kararlarına uymayı taahhüt ederler. 2. Mahkeme’nin kesinleşmiş kararı, kararın uygulanmasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi’ne gönderilir.” şeklinde düzenlenmiştir. • Böylece, Sözleşme’ye taraf devletler, AİHM kararlarına uymakla yükümlüdür ve söz konusu kesinleşmiş kararlar tarafları bağlayıcıdır. • kararların icrasını Bakanlar Komitesi takip etmektedir.
Bu aşamalardan geçmiş ve kesinleşmiş bir karar artık: • CMK 311 maddesinde ve • HUMK 445 maddesinde belirtilen Yargılamanın Yenilenmesi sebebidir.
SONUÇ yerine BAŞLANGIÇ AİHM kararlarının icrası konusunda altı çizilmesi gereken belki de en önemli nokta şudur; • AİHS’nin iç hukuka aktarılmasında aslında en etkili yöntem, ulusal yargı makamlarının adeta “Yerel Sözleşme Mahkemesi” rolünü üstlenmesidir. • Zira AİHS’de yer alan hakların korunmasında asıl görev ulusal yargı yerlerindedir, • bu anlamda AİHM’nin görevi talidir (ikincil). • O yüzden ulusal mahkemelere büyük iş düşmektedir ve bu sebeple ulusal mahkemeler “İlk Derece Sözleşme Mahkemesi” görevi görmelidirler.
İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER! İLETİŞİM: mustafacinkilic@yahoo.com mustafacinkilic@hotmail.com