1 / 110

Hazirlayan: Dr. Aslihan K lek i UGUR Danisman grt. yesi: Prof. Dr. Nebil G ksu Gazi niversitesi Tip Fak ltesi KBB A.

brooklyn
Download Presentation

Hazirlayan: Dr. Aslihan K lek i UGUR Danisman grt. yesi: Prof. Dr. Nebil G ksu Gazi niversitesi Tip Fak ltesi KBB A.

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


    1. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    2. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    3. Isitme Atmosferde meydana gelen ses dalgalarinin kulagimiz tarafindan toplanmasindan beyindeki merkezlerde karakter ve anlam olarak algilanmasina kadar olan süreçtir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    4. Isitme Fizyolojisi Isitme birbirini izleyen birkaç fazda gerçeklesir: Iletim- conduction (Ses dalgalarinin atmosferden Corti organina iletilmesi. Mekanik bir olaydir). Dönüsüm- transdüksiyon (Corti organinda ses enerjisinin biyokimyasal olaylarla sinir enerjisine dönüstürülmesi). Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    5. Isitme Fizyolojisi Neural coding ya da relay (Iç ve dis tüy hücrelerinde meydana gelen elektriki akim kendisi ile iliskili sinir liflerini uyarir. Sinir enerjisinin frekans ve siddetine göre degisik sinir liflerine iletilmesine denir). Cognition ya da association (Tek tek gelen bu sinir iletimleri isitme merkezinde birlestirilir ve çözülür. Bu olaya denir). Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    6. Isitme Fizyolojisi Baziller membran yukari dogru hareket ettiginde tüy hücrelerinin elektriki aktivitesi inhibe olur. Baziller membranin maksimum degisim yeri, sadece sesin frekansina degil ayrica sesin siddetine bagli bir fonksiyondur. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    7. Isitme Fizyolojisi Düsük ses siddetlerinde baziller membrandaki enerji kayiplarini karsilayan hareketli dis tüy hücreleri, kulagin frekans seçiciligini ve duyarliligini artirir. Brownell ve ark., 1985’ de yaptiklari çalismalarinda; verilen elektriksel akimla dis tüy hücresinin boyunun degistigini, böylece isitme duyarliginin arttigini göstermislerdir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    8. Dis Tüy Hücresi Silialari tektorial membran içerisinde gömülüdür. Baziller membran boyunca ilerleyen dalga hareketi ile tektorial membrana dogru hareket ederler. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    9. Dis Tüy Hücresi Iç tüy hücrelerinin aksine düsük siddetteki sese karsi oldukça duyarlidirlar. Baziller membran cevabini keskinlestirerek güçsüz seslerin siddetlerinin artirilmasinda mekanik bir yükseltici rolü oynarlar. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    10. Dis Tüy Hücresi Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    11. Iç Tüy Hücresi Tektorial membran içerisine gömülü degildir. Spiral laminaya daha yakin yerlesmislerdir. Uyarilmasi endolenfin sivi hareketine baglidir. Düsük siddetteki seslere karsi duyarsiz, farkli frekanslara göre ayarlanmislardir. Dis tüy hücrelerinin düsük siddetteki vibrasyonlari güçlendirmesi sonucu iç tüy hücreleri çok iyi frekans ayirdetme fonksiyonuna sahiptir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    12. Isitme Fizyolojisi Koklea’da bulunan periferik nöral hücre gövdesi, spiral ganglion nöronlarinin santral çikintisi beyin sapindaki koklear nükleuslara gider. Spiral ganglion’daki Tip I primer afferent nöronlar tüm afferentlerin %95’i, her biri tek iç tüy hücresinde sinaps yapar. Tip II affrent nöronlari %5 her biri 5-28 dis tüy hücresini innerve eder. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    13. Isitme Fizyolojisi Isitsel yoldaki ilk istasyon koklear nukleuslar Koklea ve 8. sinirdeki gibi tonotopik bir dizilim var. Isitsel uyarana 8. sinir seviyesinde görülen sinir lifinin tek cevabina karsilik, koklear nukleuslarda en azindan 6 farkli nöral cevap gösterilmistir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    14. Superior Olivary Complex (SOC) Isitsel yolun ilk çift tarafli etkilesim yeri Zaman ve siddet ip uçlarina karsi duyarlidir. Her iki kulagin kokleasindan gelen bilgiyi alir. Basarili bir lokalizasyon, lateralizasyon ve çift tarafli islemleme ile iliskili oldugu gösterilmistir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    15. Superior Olivary Complex (SOC) SOC’de afferent isitsel yolun üç temel nükleusu; Lateral superior olive (LSO) Medial superior olive (MSO) Medial trapezoid body (MTB); LSO’ya büyük uzantilari var, afferent isitsel yolun en önemli parçasi. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    16. SOC içerisinde iki temel cevap ortaya çikar: LSO dogrudan uyaran siddeti ile iliskili Uyarici-uyarici cevaplar Basin bir tarafindaki sinyal ile diger tarafindaki sinyalin karsilastirilmasi Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    17. MSO’da olusan uyarici-engelleyici cevap Sol kulaga ulasan uyaran sag tarafin MSO’ni aktive ederken, sol kulagin MSO’ni inhibe eder. MSO’ daki bazi hücreler varis zamanina karakteristik bir gecikme ile cevap verir, bu yüzden MSO iki kulak arasinda sesin ulasma zamanindaki çok küçük degisiklikleri ortaya çikarir. Kulaklar arasi faz (zaman) farki alçak frekansli seslerin, kulaklar arasi siddet farki ise yüksek frekansli seslerin lokalizasyonu için temel mekanizmadir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    18. Inferior Colliculus LSO’dan çift tarafli innervasyonu alirken lateral lemniskus yoluyla koklear nukleustan indirekt bilgiyi alir. Inferior Colliculus’da bulunan ve SOC’dakine benzer lokalizasyon fonksiyonunda kullanildigi anlasilan bazi nöronlar, kulaklar arasi zaman ve siddet farkliliklarina duyarlidir. Koklear nukleuslardan gelen frekans bilgisinin gönderildigi yerdir. SOC’daki lokalizasyon islemlemesi araciligi ile faz ve siddet bilgisini tekrar birlestirebilir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    19. Medial Geniculate Body (MGB Thalamus’un nakledicisi Beyin sapinin son duyu istasyonu Belirli bir tonotopik düzenleme Çok küçük siddet farkliliklarina cevap veren nöronlar burada Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    20. Medial Geniculate Body (MGB Ventral parçasi temporal lobun primer isitsel algi alanina, Medial parçasi temporal lobun diger bölgelerine, Dorsal parçasi serebrumun assosiasyon bölgelerine bilgiyi gönderir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    21. Cerebral Cortex Serebral Korteks, temel olarak ipsilateral MGB yoluyla kontralateral kulaktan gelen inputu alir. Baziller membran boyunca farkli bölgelerdeki frekans bilgisi, tonotopik harita, temporal lob’da primer isitsel algi alaninda ayni sekilde bulunur. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    22. Cerebral Cortex Isitsel algi alani sütunlar halinde düzenlenmistir ve sütunlar içindeki farkli nöronlar, farkli uyaran (frekans, siddet farkliliklari) parametrelerini cevaplandirir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    23. Cerebral Cortex Serebral korteks’deki nöronlar, isitsel input özelliklerini tanimak için daha önceki islemleme safhalarindan çikarilan ipsilateral ve kontralateral, temporal ve spektral bilgiyi kullanmaktadirlar. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    24. Efferent Isitsel Yollarin Isitmeye Etkisi Effernet isitsel yollar korteks’ten koklea’ya devam eden bir nöronlar zinciri Olivokoklear sistem, en çok çalisan parçasi Üst efferent yollar isitsel korteks’ten baslar, Medial Geniculate Body ve Inferior Colliculus’u da içeren orta beyin bölgelerine iner. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    25. Efferent Isitsel Yollarin Isitmeye Etkisi Alt efferent yollar; Inferior Colliculus’tan SOC’e iner. Baglantilar SOC’da bulunan nukleuslara ulasir. Korteks’in elektriksel uyarimi, alt isitsel sistemdeki birimlerde eksitasyon ya da inhibisyona yol açar. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    26. Olivocochlear Efferent Sistem Olivokoklear efferent sistem; beyin sapinda SOC’in daha büyük olan temel nukleuslarinin çevresinde periolivar ya da preolivar (trapezoid body nukleuslari) nukleuslar olarak tanimlanan küçük bir nöron kümesidir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    27. Olivocochlear Efferent Sistem SOC’ten kokleaya uzanan olivo-koklear sistemin morfolojik olarak farkli iki parçasi vardir. Sahley’in belirttigine göre, iki efferent bölünmenin morfolojik farkliliklari ilk olarak 1942’de Rasmussen’in yaptigi çalismalarla bulunmustur. Olivokoklear demet; Rasmussen bandi olarak da isimlendirilir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    28. Lateral Efferent Lifler Miyelinize olmayan ince liflerdir. LSO’den çikar, özellikle ipsilateral olarak gider ve iç tüy hücrelerine yakin koklear afferent nöron dendritleri ile sinaps yapar. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    29. Medial Efferent Lifler Daha büyük ve miyelinize Kontralateral olarak uzanirlar MSO’den çikar, orta hatta (IV. Ventrikül tabaninda) çaprazlasir ve korti organindaki dis tüy hücrelerinin altina sinaps yaparlar. Bu çaprazlasma yüzünden medial olivokoklear nöronlar, her iki koklea’nin karsilikli dayanismasini fasilite eden bir yol saglar. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    30. Olivocochlear Efferent Sistem Olivokoklear nöral aktivite dis tüy hücrelerinin uyarilabilirligini kontrol eder. Efferent aktivite baziller membranin mekanik özelliklerini degistirebilir. OCB; inferior vestibüler sinirle cochlea’ya gider(Bodian 1980). Liflerin aktivitesi sonucunda dis tüy hücrelerinin dolayisiyla da baziller membranin mekanik özelliklerini etkileyen transmitter maddeler (ör. Asetilkolin) serbest birakilir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    31. Olivocochlear Efferent Sistem Lateral olivokoklear sistemin, afferent sinir lifi desarjlarinin postsinaptik kontrolü ile iliskili oldugu böylece koklear nukleuslara ve santral sinir sistemine girisi kontrol ettigi düsünülmektedir. Medial olivokoklear sistem ise, aktif mikromekanik özellikleri kontrol ettigi için seçici akustik amplifikasyon araciligiyla isitsel sistemin frekans seçici özelligi ve yüksek duyarliligindan sorumludur. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    32. MOC sistem araciligiyla olusturulan dis tüy hücrelerinin mikromekanik özelliklerindeki degisiklikler, gürültüde sinyal bulmayi gelistirir ve koklear sinyal-gürültü orani etkili bir sekilde artar. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    33. Otoacoustic Emission (OAE) Ilk olarak 1978 yilinda Kemp tarafindan tanimlanmistir. Spontan olarak ortaya çikan veya kokleaya giren akustik bir uyarana kokleanin olusturdugu cevaptir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    34. Otoacoustic Emission (OAE) Objektif, Uygulamasi kolay, Hizli ve non-invaziv, Sadece isitmesi normal veya normale yakin olan kisilerde uygulanabilen bir test yöntemidir. Dis tüy hücrelerinin, baziller membran vibrasyonunu artiran motor elemanlar olmasi pozitif geri bildirimin temelini olusturmaktadir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    35. OAE Siniflandirmasi 1- Spontan OAE 2- Evoked OAE: a- Transient Evoked OAE (TEOAE) b- Distortion Prouduct OAE (DPOAE) c- Stimulus Frequency OAE (SFOAE) Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    36. Spontan Otoacoustic Emission (SOAE) Dis akustik uyaran olmaksizin kokleadan dogal olarak elde edilen sinyallerdir. Çok duyarli bir mikrofon ile normal bir kulaktan bir ya da daha fazla frekansta 10- 15 dB amplitüdlere ulasan spontan emisyonlar kaydedilebilir. En yaygin frekans araligi 1000- 3000 Hertz (Hz) dir. Normal orta kulak ve koklear fonksiyonu gösterir Duyu bozuklugu olan frekans bölgelerinden kaydedilemez. Kadinlarda erkeklerden daha yüksek Normal populasyonun %50 ’sinde SOAE’nun yoklugu, koklear disfonksiyon anlamina gelmez. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    37. Transient Evoked OAE (TEOAE) Klik ya da ton patlamalari seklindeki çok ani uyaranlara cevap olarak ortaya çikan emisyondur. Normal isitmesi olan yetiskinlerde 500- 4500 Hz bölgesi içinde bulunur. Genellikle 1- 2 kHz civarinda en büyük olarak gözlenmektedir. Bebekler ve çocuklardan elde edilen TEOAE seviyeleri yetiskinlerden elde edilenden daha büyüktür. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    38. Distortion Prouduct OAE(DPOAE) Temel ses olarak tanimlanan iki es zamanli saf ses uyarana cevaben olusan emisyondur. Alçak frekans (f1) temel sesin seviyesi L1, yüksek frekans (f2) temel sesin seviyesi L2 olarak gösterilmektedir Kullanilan uyaran genellikle f2-f1 ve 2f1-f2 seklinde verilmektedir ve f2?f1 orani yaklasik olarak 1,22 civarinda oldugu durumlarda saglikli ölçümler yapilabilmektedir. Klinik uygulamalar için en uygun DPOAE uyaran siddeti (L2=L1-10?15 dB) 50-70 dB SPL Uyaran verildikten sonra kulak kanalindaki enerjinin spektral analizi yapilmaktadir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    39. Stimulus Frequency OAE (SFOAE) Düsük siddet seviyesinde sabit bir saf ses uyarani verilmesiyle elde edilen emisyon ölçümüdür. Daha çok arastirma için kullanilir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    40. Otoacoustic Emission’un Supresyonu Efferent isitsel sistem aktivasyonun fonksiyonel etkisi, dis tüy hücreleri yoluyla koklear aktivite inhibisyonudur. Supresyonun olmamasi, efferent isitsel sistemin disfonksiyonunu gösteren patolojik bir bulgudur. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    41. Otoacoustic Emission’un Supresyonu Korti organinda bulunan tüy hücreleri, efferent sistemin olivokoklear demeti ile innerve edilmektedir. Baslangiçta koklear aktivite, elektrokokleografi teknikleri ile ya da isitsel sinirden direk kayit ile ölçülmekteydi. Hall’in belirttigine göre 1956’da Galambos ve diger arastirmacilar; efferent sistemin beyin sapi seviyesindeki elektriksel stimulasyonun ya da kontralateral akustik stimulasyonun supresyonuna yol açtigini açikça göstermislerdir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    42. Otoacoustic Emission’un Supresyonu Olivokoklear demet fonksiyonu ile ilgili ilk çalismalar IV. ventrikül tabaninin yüzeyine yakin olarak elektrik uyarani kullanilmasi ile yapilan hayvan deneyleridir. Efferent isitsel sistemin uyarimi sonucunda; yuvarlak pencereden kaydedilen aksiyon potansiyellerin amplitüdlerinin azalmasi, isitsel sinir ve endokoklear potansiyelin desarj hizinin azalmasi ve koklear mikrofonik aktivitesinde artma gibi bulgular elde edilmistir ve daha sonra bu bulgular insanlarda da ispatlamistir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    43. Otoacoustic Emission’un Supresyonu Efferent yollar, kimyasal ya da cerrahi olarak kesilmesi ile çalismaz hale getirildigi zaman, inhibitör etkiler ortadan kalkmaktadir. OAE için medial efferent sistem çok daha büyük bir öneme sahiptir. Medial olivokoklear sistemin çaprazlasmayan lifleri her iki koklea arasi yolu olusturur, böylece bir kulaktaki sesin diger kulaktaki cevaplari etkilemesi saglanmis olur. Bu olay çift tarafli koklear etkilesim olarak adlandirilir, OAE ölçümünde non-invaziv olarak kontralateral gürültü yoluyla ortaya çikar ve dis tüy hücreleri tarafindan olusturuldugu düsünülmektedir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    44. Otoacoustic Emission’un Supresyonu Medial olivokoklear sistem, kontralateral akustik uyaran tarafindan aktive edildiginde, spontan ve uyarilmis OAE amplitüdlerinin her ikisinde de bir azalma seklinde gözlenmektedir. Çalismalar kontralateral ses uyarani ile efferent sistemin bu aktivasyonunun basiller membran tuning’ini ve OAE’u degistirebilecegini göstermektedir. Kontralateral uyaran ile uyarilmis OAE amplitüdündeki kontralateral azalma ile çaprazlasmayan medial olivokoklear efferent aktivite degerlendirilmektedir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    45. Otoacoustic Emission’un Supresyonu OAE supresyonunda kontralateral sinyal (en etkilisi gürültü), göreceli olarak daha düsük siddet seviyelerinde verilmektedir. Kontralateral sinyal seviyesi; OAE’nun kayit edildigi kulaga geçebilecek ve ayrica bir akustik stapedial refkeks ortaya çikarabilecek siddet seviyesinin altindadir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    46. Meniere Hastaligi Membranöz labirentin bir hastaligidir. Nöbetler seklinde gelen bas dönmesi krizleri (episodik vertigo), Baslangiçta dalgalanmalar gösteren sonradan sabitlesen sensorinöral isitme kaybi, Tinnitus, Bazi vakalarda görülen ve nöbetlerin habercisi olan kulaklarda dolgunluk ve basinç hissi (fullness) ile karakterizedir Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    47. Meniere Hastaligi Klasik meniere Fluktuan sensörinöral isitme kaybi, Fluktuan tinnitus: Düsük frekans Etkilenen kulakta dolgunluk hissi olur. Tinnitus, dolgunluk hissi ve duyma azalmasi siddetlendigi zamanlarda 30 dakika ile 2 saat süren bir epizodik vertigo atagi Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    48. Kohlear Menier Hastaligi fluktuan sensörinöral isitme kaybi ve tinnitus Vestibüler Menier Hastaligi episodik vertigo ve kulakta dolgunluk hissi Lermozey Sendromu giderek artan tinnitus, isitme kaybi ve kulakta dolgunluk hissi epizodik bir vertigo atagi ile son bulur, “isittiren bas dönmesi” Tumarkin krizi (drop atagi) Hastaligin dogal hikayesi %60 hastada son ve tam bir remisyon görülmesi seklindedir ortak paydasi kulakta dolgunluk hissi olmasidir. Hastaligin dogal hikayesi %60 hastada son ve tam bir remisyon görülmesi seklindedir ortak paydasi kulakta dolgunluk hissi olmasidir.

    49. Otoakustik emisyonlarin Meniere hastaligina uygulanmasi ile en az 2 farkli OAE patterni oldugu saptanmistir; Meniere hastaligina sekonder sensorial isitme kaybi olan hastalarin çogunda (tipik olarak düsük frekanslarda bazen yüksek frekanslarda da kayip olur) OAEler anormaldir ve 25-30 dB üzeri kayipla beraber OAE aktivitesi saptanmaz. Meniere’li bazi hastalarda normal hatta beklenenden daha yüksek amplitüdde OAE (DPOAE ve TOAE) ölçümleri 30 dB üzeri esiklerde hatta 60 dBe varan esik yükselmeleriyle beraber görülür. Meniere Hastaligi ve OAE Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    50. Atipik olarak belirgin OAE aktivitesi gösteren Menier hastalarin orani bilinmemektedir. Probst ve Jharris 30 dB üzeri kaybi olan 31 meniere hastasinin 2sinde bunu saptamistir. Skashita Bartoli ve Van Huffeln ise hastalarin üçte birine varan yüksek oranlarinda 30 dB kayba ragmen TEOAE varligi saptamistir. Ohlms, Lonsbury-Martin Van Huffeln DPOAE için de 40 dB üzerinde kayipda ölçüm yapildigini göstermisler Bu bulgular birden fazla spesifik koklear bölge tutulumuna isaret ediyor olabilir. Meniere Hastaligi ve OAE Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    51. Selektif olarak iç tüy hücreleri, dis tüy hücreleri veya her ikisinin tutulumu OAE paternindeki bu farkli gruplarin bulunmasini açiklar. Isitme kaybina ragmen belirgin OAE ölçümü yapilmasi spesifik olarak iç tüy hücre tutulumu olan ancak dis tüy hücrelerin saglam kaldigi spesifik hasar ile açiklanabilir. Meniere Hastaligi ve OAE Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    52. Görünürde unilateral Meniere hastalarinin bazilarinda isitme esikleri normal olmasina ragmen saglam görünen kulakta klinik olarak odyometri ile gösterilemeyen hasar OAE ile gösterilebilir. Bilateral tutulum gösteren gizli hastalik OAE anormalligi ile önceden ortaya çikarilabilir. Meniere Hastaligi ve OAE Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    53. Literatür’de Contralateral Suppression Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    54. 1- Willliams ve ark., Scand Audiol 1993,”Effects of contralateral Acoustic Stimulation on Otoacoustic Emissions Following Vestibular Neurectomy” 43 yasinda bayan hasta. 7 yildir unkompanse labirentin bozuklugu varmis. Rekürrent vertigo ataklari ilk atagi takiben devam etmis. Saf ses esikleri, timpanometri, ABR, refleksleri normal. Kalorik testte sol kanal paralizisi, N CT. Retrolabirentin selektif sol vestibüler nörektomi yapilmis. Testler preop, postop yapilmis. Tüm testlerde bilateral degisiklik izlenmemis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    55. OAE’lar her iki taraftan preop., postop elde edilmis. Efferent yanitda ise saglam tarafta cls olusurken 25dB SL ile 1.3 dB gürültüsüzün amplitüdünün %22.4’ü kadar amplitüd, 45 dB SL ile 1.8 dB %28.2 total ortalama emisyon amplitüdüne neden olmus. Operasyon tarafinda ise %3-7.16 azalma görülmüs ve ihmal edilebilir seviyededir denmis. Ve karsi taraftaki sesin seviyesi ile orantili degil denmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    56. Teknik: OAE ölçümü; ILO 88’le ölçüm yapilmis, situmulus olarak 81 ve 61 dB SPL kullanilmis. Efferent test prosedürü; Madsen OB 802 odyometre TDH 39 kulaklik kullanilmis. Hastanin OAE uygulanan tarafin karsi kulagi için beyaz gürültü için esigi ölçülmüs. Ve gürültü için SL’in 5,15,25,35,45 dB üzeri (30-70 HL), ses kullanilmis. 10 defa 60 click uyarimli OAE yaniti ortalamasi alinmis ve continue beyaz gürültü alternatif defalar verilmis. OAE amlitüdü post stimulus 5-20 msn süre araliginda ve reproducibilite %50’nin üzerinde olan emisyonlar ölçülmüs. Gürültülü ve gürültüsüz ölçülen total emisyon amplitüdleri karsilastirilmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    57. Sonuç: Retrolabirentin nörektomi inf. Vestibüler sinir liflerinin kesilmesi demektir. Bu lifler medial ve lateral efferent bundle’i tasir. Kontralateral akustik situmulasyon dis tüy hücreleri (dth), innerve eden medial efferent sist. aktivasyonu yoluyla OAE amplitüdünü innerve eder. Medial efferent sist. dth’in sese biyomekanik yanitini degistirir. Dth’ler tektorial ve baziller membrana bitisiktirler. Hareketlerindeki degisiklik koklear partisyonu hareketini etkileyerek sensory hair cell’lerin (iç tüy hüc.), lokal mekanik input’unu degistirebilir. Böylece efferent sinir ve sinirin gittigi dth bir motor birim gibi hareket ederek karsiya geçen medial lifler vasitasiyla interkoklear feedback yoluyla reseptör hüc. inhibe ederler. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    58. Bu hastada pure tone esikleri nörektomi sonrasi 5-15 dB azalmis. Bu durum koklear yanitin efferent inh. kalkmasina baglanmis. N kulakta da esik azalmis. Sebebi; interaural interaksiyonun degismesine bagli denmis? Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    59. Kontralateral efferent etkinin akustik refleksin bilat. aktivasyonuna ve OAE’nun kokleadan DKY’na azalmis iletimine bagli oldugu öne sürülmüs. Bunu ortadan kaldirmak için refleks esiklerinin altinda uyari (hem gürültü hem de OAE situmulusu) kullanilmis. Bu hastalarda refleks esiginin altinda etkilesim tam olarak dislanamaz, ancak nörektomi sonrasi supresyonun ortadan kalkmasi bunun akustik refleks disi nedenle oldugunu kanitlamaktadir denilmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    60. 2- Williams ve ark., Acta Otolaryngol (Stockh) 1994, ”Effects of Olivocochlear Bundle Section on Otoacoustic Emissions in Humans: Efferent Effects in Comparison with Control Subjects” Bu çalismada, nörektomi hastalarinda deefferentasyonun (efferent sist. kesilmesi) otoakustik emisyonlar ve interaural supresyon üzerine etkisinin incelenmesi ve sonuçlarin normal kisilerle ve benzer bir cerrahi uygulanmis serebellopontin kösede vestibülokoklear sinirin vasküler dekompresyonu gerçeklestirilmis fakat sinir kesisi yapilmamis kontrol cerrahi grubuyla sonuçlarin karsilastirilmasi amaçlanmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    61. Kontrol grubu, retrolabirintin cerrahi prosedürlerin OAE’ larin interaural inhibisyonu üzerine etkisini arastirmaya yarayan bir araç olmus. Sonuçlar insanda kontrolateral düsük orta seviyede gürültüyle saglanan olivokoklear efferent sistemin koklear yanitlarin kontrolünde inhibitör bir rolü olduguna isaret etmektedir. Bu fonksiyon, öngörülebilecegi üzere OAE’ larin üretiminde temel önem arzeden dis tüy hücrelerin araciligiyla gerçeklestirilmektedir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    62. Materyal metod Kontralateral akustik situmulasyonun click evoked OAE’ lar üzerine etkisi asagidaki populasyonlardan seçilen üç hasta grubunda çalisildi; 1-   Normal saglikli gönüllüler 2-  Retrolabirintin cerrahi uygulanan vestibüler nörektomi hastalari ki bu grupta vestibüler sinirin kesilmesi sonucu efferent olivokoklear bundle da kesilmistir. 3-  Vasküler dekompresyon hastalari ki bunlar sinir kesisi yapilmadan benzer cerrahi yaklasimla 8. sinir dekompresyonu yapilmis cerrahi kontrol grubunu olusturmaktadir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    63. Bu hasta populasyonlarindan seçim asagidaki profillere göre yapilmistir: 1- Normal kisiler; otoskopik bulgulari normal, isitme saf esikleri 20 dB HL den iyi (0.25- 8 kHz) ve normal timpanometri bulgulari olan saglikli gönüllüler. Ipsi ve kontra normal isitme esikleri olan 8 hasta (22- 43 yas arasi, 2 erkek 6 kadin). Bu hastalarda 80- 86 dB SPL tepe situmulus seviyelerine yanit olarak tüm nonlineer yanit için( 2.5- 20 msn), 8- 22 dB SPL amplitütde TOAE’lar bilat. mevcutmus. 2- Vasküler dekompresyon hastalari; normal(N) otoskopik bulgular, isitmeleri birbirini izleyen en az iki frekansta 35 dB’den iyi, ABR N, CT N, atipik meniere benzeri semptomlar, dengesizlik ve ugultu sikayetleri var. Fakat isitmede flutuasyon yok. Medikal tedaviye dirençli. CT airmeato grafi ile gösterilen vasküler loop cerrahi sirasinda komfirme edildi, 2 erkek 1 bayan 3 hasta. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    64. 3- Vestibüler nörektomi hastalari (N otoskopi, N timpanometri, isitme esikleri birbirini izleyen en az iki frekansta 35 dB’den iyi, ABR N, CT N. Kalorik testte kanal paralizisi gösterilmis hastalar. 72 hastanin yarisindan fazlasinda 35 dB’den iyi esik preop saptanmis. Bu hastalarin 2 tanesi postop bulunmus ( 32 ve 43 yasinda kadin hastalar). TOAE Prosedürleri TOAE otodinamik Ltd. ILO88 akustik emisyon analizörü ile kaydedilmis (Kemp 1990). Spektral analizle amplitüt ölçümleri sistem tarafindan yapilmis. OAE yanitlari: 260 click ortalamasi alinarak, tepe situmulus seviyeleri 88 dB SPL ile 61 dB SPL olacak sekilde artifak rejeksiyon özellik kullanilarak ve kullanilmayarak ve takiben efferent test prosedürleri uygulanarak alinmis. Prob pozisyonu kayit islemi test kulaginda tamamlanana kadar degistirilmemis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    65. Effernet Test Prosedürü Kontralateral situmulus; Madsen OB 802 odyometrisi TDH39 kulaklik araciligiyla üretilen beyaz gürültüymüs. Hastalarin beyaz gürültüyü algilama esikleri her kulak için ölçülmüs. ILO88 OAE cihazi, 61 dB SPL (? 2 dB) tepe resepsiyon seviyesinde OAE click situmulusu olusturacak sekilde ayarlanmis. Böylece orta kulak refleksleri interferansi minimalize edilmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    66. Sonuçlar: Normal 8 hastada cls gözlenmis, ortalama %26.9 45-55 dB SL’de, %14.5 30-40 dB, %8.1 15-25dB. 1-2.5 kHz frekansta en çok supresyon olmus. Nörektomililerde, 2 hastanin; 1. vakada; cls ayni izlenmis. N tarafta %13.9 25 dB SL’de azalma izlenmis. Kesi tarafinda % 4.5 25 dB SL azalma olmus. 2. Vakada % 11.9 25 dB de N taraf, %0 25 dB SL’de kesi tarafinda azalma olmus. Max. inh. 35 dB SL’de %7.7, N’lerin araliginin 2 standart deviasyon disindaymis. Dekompresyonlularda; Iki kulakta karsilastirilabilir seviyedeymis ve cls mevcutmus,%10.87 30 dB SL, %31.61 45 dB SL’de ortalama degerler. Iki kulakta karsilastirilabilir seviyedeymis ve cls mevcutmus. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    67. 3- Quaranta ve ark., Acta Otolaryngol 2000,”Paradoxical Effects of Contralateral White Noise on Evoked Otoacoustic Emissions in Ears with Acoustic Neuroma” Bu çalismada tek tarafli akustik nörinomlu 2 hasta, 40 dB SL beyaz gürültü verilip 10 normal isiten kisiyle karsilastirilmis. 59 yas preop., sag, 10mm intra ve extrameatal akustik nörinomu var. Progressive isitme kaybi, ara ara tinnitus, 47 dB isitme esigi, %30 konusmayi ayirtetme, akustik refleks esigi sagda yok solda 90 dB’in üzerinde. TEOAE bilat. mevcut. Solda OAE amplitüdü cls ile azaliyor sagda artiyor. 38 yas erkek preop., sag, 20 mm intra ve extrameatal akustik nörinomu var. Asagi inen SNIK. Hasta kulagin saf ses ortalamasi 17 dB, SD %100, beyin sapi kompresyonu var. ABR solda N, sagda dalga 5 yok. Bilat. TEOAE var. Solda OAE amplitüdü cls ile azaliyor sagda artiyor. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    68. Literatürde; %27-57 akustik nörinomda TEOAE ölçülebiliyormus (1995’de 1 vaka daha var). Cls etkisi yok ya da azalmistir (Maurer 1995). Fakat burada tersi gösterilmistir. Paradoksik olarak açiklamasinda patalojik adaptasyonu öne sürmüs??. Literatürdeki diger makalede sonuçlar cls de olmamasi ya da normale göre azalmasi seklinde çikmistir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    69. 4- Parthasarathy, J Am Acad Audiol 2001, ”Aging and Contralateral Suppression Effects on Transient Evoked Otoacoustic Emissions” Her yas grubunda 5 hasta olmak üzere 20-79 yas arasi 30 kiside kontralateral genis bant gürültü kullanilarak TEOAE ölçümleri 40,50, 60, 70 dB HL genis bant gürültü Isitme tümünde 20 dB ve daha iyi, 250-8000 Hz frekanslarda, impedanslar N, Tip A Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    70. Gürültünün 40-70 dB’ler arasi 10’ar dB’lik artisi OAE’daki supresyon 0.5’den 3.5 dB SPL’e çikmis, 60-69 ve 70-79 yas grubunda bu olmamis. 60- 70 dB’de cls 20-59 yas gruplarinda 60-79 yas guplarina göre istatistiksel olarak manali supresyon olmus. Her hasta için 1.5 saat süre ayrilmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    71. Çalismaya dahil edilme kriteri; 1- Fiziksel ve nörolojik olarak N 2- Ailede isitme kaybi ve nörolojik problem olmamasi 3- Ototoxik ilaç, asiri gürültüye maruz kalma, orta kulak hastaligi ve isitme kaybi yapacak metabolik hast. olmamasi 4- Otoskopik olarak N DKY ve zar 5- 250-8000 Hz arasi N isitme 6- Speech discrimination her iki kulakta %90 ve daha iyi 7- N impedans 8- Her iki kulakta TEOAE alinmasi Daha iyi isitme esigi olan kulak test için alinmis, esitse rastgele seçilmis Tüm testler ses yalitimli, çift duvarli gürültü izolasyonlu odada yapilmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    72. TEOAE konvansiyonel nonlineer click, 80 dB SPL 50 click/sn tekrar hiziyla (stimulusun özelligi), 260 kabul edilmis click analizlenmis. Stimulus stabilitesi %80’inin üzerinde tutulmus. Reproducibilite %70 ve daha iyiyse ortalamalar kabul edilmis. Gürültüyle ve gürültüsüz 40- 70 dB arasi 10’ar dB artislarla OAE yapilmis. Grason- Stadler 33 midle ear analyzer gürültü için kullanilmis. Orta kulak kasi reflexinin etkisini kaldirmak için en fazla 70 dB gürültü kullanilmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    73. ILO 88’in tam oktave power analizi programi kullanilarak TEOAE dB SPL cinsinden ifade edilmis. Sonra gürültü ile olan emisyondan gürültüsüz emisyon degeri çikarilarak aradaki fark dB cinsinden hesaplanarak çalisma sonuçlari ifade edilmis. Sonuç; Kontralateral genis bant gürültünün medial olvokoklear sistemi aktive ettigi ve yasin bir fonksiyonu olarak TEOAE amplitüdlerini suprese ettigi gösterilmis. Yaslanma ile birlikte gürültüde konusmayi anlamanin giderek zorlasmasi durumu, dis tüy hücrelerinin efferent kontrolünün yaslanma ile fonksiyonel olarak bozulmasi ile açiklamis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    74. 5- Yilmaz S., Doktora Tezi 2004, “Normal Isiten Kisilerde Maskeleme Seviyesi Farki Testi ve Kontralateral Supresyona Yasin Etkisi” Çalismaya 10-69 yas arasinda, otoskopik bulgulari normal ve sosyal seviye farki gözetilmeyen 53 kadin ve 48 erkek toplam 101 birey dahil edilmistir. 125-6000 Hz arasinda isitme esikleri 25 dB HL’den daha iyi olan kisilere, testler bilateral yapilmis, toplam 202 kulak degerlendirmeye alinmistir. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    75. Konusmayi ayirt etme skorlari %88 ve daha iyi, koklear hassasiyetleri olmayan, Orta kulak basinçlari ? 50 mm H2O, Her iki kulaklarinda TEOAE’lari mevcut olan, Ototoksik ilaç kullanimi, gürültüye maruz kalma, metabolik hastalik, öz geçmisinde isitme kaybi olmamasi kriterlerini içeren bireyler. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    76. TEOAE Ölçümleri ve Supresyon: Otodynamics ILO88 DPOAE V5,6y versiyonu kullanilmis. Ölçüm; 1-5 kHz arasinda nonlineer, 80mikrosn. Süreli 83 ? 3 dB SPL siddetindeki 260 klik uyaran ile yapilmis. Kriter olarak dalganin yeniden üretilme yüzdesini (wave reproducibility) %70 ya da daha büyük, uyaran stabilitesinin %80’den daha büyük olmasi dikkate alinmis. TEOAE gürültüsüz ve 40 dB SL speech noise verilerek kaydedilmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    77. Kontralateral uyaran siddeti stapedial refleks olusumuna neden olmayacak seviyede verilmis. OAE supresyonunu ortadan kaldirmak için genis bant gürültü, dar bant gürültü ve saf sesten daha iyidir (Hall 2000). Gürültü uyarani Interacoustics AC-5 klinik odyometre ve Ear Tone 3A insert earphone ile verilmis. Supresyon miktari gürültüsüz TEOAE ölçümünden gürültülü TEOAE ölçümünün çikarilmasi ile bulunmus. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    78. Bu çalismada bireylere, Maskeleme Seviye Farki (MSF) ve Gürültüde Konusmayi Ayirt Etme (GKAE) testleri uygulanmis. MSF Testi Bireylerin hava kemik yolu isitme esikleri degerlendirildikten sonra her iki kulaga 500 Hz’de saf ses sinyal ve merkezi 500 Hz’de darbant gürültü gönderilmis. Maske gürültüsünün siddeti, etkili maske seviyesi olan 50 dB HL yaklasik olarak 63 dB SPL’de sabit tutulmus. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    79. GKAE Testi Industrial Acoustic Company (IAC) Inc. sessiz odalarinda Grason- Stadler GSI 61 klinik odyometre ile TDH –39 standart kulakliklar MX41/AR kilif kullanilarak yapilmis. Önce sessiz ortamda konusmayi ayirt etme testi uygulanmis daha sonra +10 dB sinyal gürültü orani ile gürültüde konusmayi ayirt etme testi tekrar edilmis. GKAE skoru her iki kulak için % olarak elde edilmis. Gürültü ve sessiz ortam arasindaki dogru skorlarinin farki; Fark Skoru = % dogru kelime (sessiz) - % dogru kelime (gürültü), formülü ile hesaplanmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    80. Sonuçlar: Gürültüsüz TEOAE amplitüdleri yas gruplari ile karsilastirildiginda, yas ilerledikçe TEOAE’nun azaldigi görülmüs. 50- 59 yas grubunda TEOAE amplitüdleri daha küçük yas gruplarina göre istatiksel olarak daha düsük ve anlamli bulunmus. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    81. Bireylerden elde edilen TEOAE verileri karsilastirildiginda 4-5 kHz’lerdeki degerler 1,2,3 kHz’lerdekine göre daha düsük ve istatistiksel olarak anlamli bulunmus. Elde edilen supresyon degerlerinin de yas ilerledikçe düstügü ama istatiksel olarak anlamli olmadigi izlenmis. Sag ve sol kulak arasinda anlamli fark bulunamamis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    82. MSF Sonuçlari; 10-19 ve 60-69 yas araligindaki degerlerin ortlamalari diger yas gruplarina göre daha yüksek bulunmus. GKAE Sonuçlari; 60-69 yas grubundaki degerlerin digerlerine göre istatistiksael olarak daha düsük, fark skorlarinin ise daha yüksek oldugu bulunmus. Sag ve sol kulaklar arasi anlamli fark bulunamamis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    83. MSF-Supresyon: Supresyon degeri azalirken MSF degerlerinin arttigi ve 1 kHz’de istatiksel olarak anlamli oldugu, GKAE-Supresyon: GKAE skorlari arttikça supresyon miktarlarinin da arttigi ve 1 kHz’de her iki kulakta, 2 kHz’de sadece sol kulakta istatiksel olarak anlamli oldugu bulunmus. MSF-GKAE: Her iki kulak için MSF ve GKAE skorlari arasinda anlamli bir ters oranti oldugu, GKAE arttikça MSF’nin düstügü izlenmis. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    84. 6- Jacobson , Laryngoscope 2003, “Contralateral Suppression of DPOAE Declines with Age: Acomparison of Findings in CBA mice with Human Listeners” 56 fare üzerinde beyaz gürültü kullanarak medial olivokoklear efferent sistemin yasla ilgili degisikliklerini arastirmislar ve DPOAE’nun yasla birlikte azaldigini göstermisler. Bu azalmanin kokleadaki tüy hücreleri üzerindeki inhibitör etkisi ile medial olivokoklear efferent sistemdeki yaslanmayi gösterdigini belirtmisler. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    85. Medial olivokoklear efferent sistemin fonksiyonel etkisinin azalmasinin öncelikle dis tüy hücresinin dejenerasyonu ile gözlenebilecegi sonucuna varmislar. Kontralateral supresyondaki bu azalmanin insan çalismalari ile paralellik gösterdigini ve medial olivokoklear supresif fonksiyon kaybinin presbiakuzi gelisiminde önemli bir rol oynayabilecegini belirtmisler. Yasla birlikte supresyondaki azalmanin, yasla birlikte DPOAE’ deki azalmadan daha önce gerçeklestigini bulmuslar. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    86. 7- Quaranta ve ark., Audiology 2001, ”Effect of Ageing on OAE and Efferent Suppression in Humans” 20-78 yas arasi 52 normal isitmesi olan bireyde efferent supresyon ve OAE’larda yasin etkisini arastirmislar. Ortalama TEOAE amplitüdlerinin yasla azaldigini ancak supresyon miktarinin etkilenmedigini bulmuslar. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    87. 8- Kim ve ark., Audiology and Neuro-Otology 2002, “Effects of Age on Contralateral Suppression of DPOAE in Human Listeners with Normal Hearing” 1 ve 2 kHz’de, daha büyük olan kontralateral supresyonun ve DPOAE seviyelerinin orta yas ve yasli grupta çok düsük oldugunu bulmuslar. Bu bulgularin yasla birlikte medial olivokoklear sistemdeki fonksiyonel bozuklugu destekledigini belirtmisler. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    88. 9- Castor ve ark., Hearing Research 1994, “Influence of Aging on Active Cochlear Micromechanical Properties and on the Medial Olivocochlear System in Humans” Normal isitmesi olan 60 kiside; TEOAE, DPOAE ve kontralateral akustik uyaran ile TEOAE ölçümü yapmislar Yasli grupta (70-88 yas arasi 22 kisi) TEOAE ve DPOAE amplitüdlerinin yas ilerledikçe düstügünü Kontralateral akustik uyaran verildiginde elde edilen TEOAE supresyon miktarlarinin yasla birlikte düstügünü belirlemisler. Supresyonun 1-2 kHz’de 4-6 kHz’e göre daha fazla oldugunu bulmuslar. Yas ile, 1-2 kHz arasinda MOC sistemin fonksiyonlarinin 4-6 kHz’e göre daha iyi korundugunu ifade etmisler. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    91. *Kontrolateral supresyonun TOAE ve DPOAE etkisinin tek tarafli vestibuler ve/veya koklear nörektomi yapilan hastalarda arastirilmasi Tez Çalisma Gruplari: ·        A: 10 normal eriskin (40 y > RF (-)) ·        B: 10 normal eriskin (40 y < RF (-)) ·        C: 20 tek tarafli VN hastasi ·        D: tek tarafli AN ameliyati yapilip koklear siniri korunan hastalar Metod: Deneklere (OM sorunu olmayan ve KZ ve dky’da sekeli –sorunu olmayanlar) timpanogram, odyogram, recruitment bakilacak, DPgram ve TOAEs yapilacak; * Sadece normal isitmesi olanlar A ve B grubuna alinacak. * C grubuna preoperatif isitmesi normal olup postoperative isitme kaybi gelismeyen VN’ler (dB ???) alinacak. * D grubuna isitme kaybi ne olursa olsun koklear siniri korunan hastalar alinacak.  Ek Arastirmalar için çalisma gruplari: I. Risk Faktörlerinin (RF) etkisi ·        20 adet (40-50 yas arasi RF(+) RF: DM+KAH/HT +/- HK ·        20 adet (50-60 yas arasi RF (+) II. Kekeme çocuklar III. Müzisyenler IV. By pass adaylarinda ve ameliyat sonrasinda Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    92. * Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    93. * Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    94. * Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    95. * Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    96. 6- Namyslowski ve ark., Scand Audiol 2001, ”Contralateral Suppression of TEOAE in Diabetic Children. Effects of 1.0 kHz and 2.0 kHz Pure Tone Stimulation- Preliminary Study” Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    97. 3- Maison ve ark., The Journal of Neurophysiology 1997, ” Medial Olivocochlear Efferent System in Humans Studied With Amplitude-Modulated Tones” Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    98. 4- Büki ve ark., Brain Research 2000,”Olivocochlear Efferent vs. Middle-ear Contributions to the Alteration of Otoacoustic Emissions by Contralateral Noise” Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    99. 8- Durante ve ark., International Journal of Audiology 2002, “Contralateral Suppression of Otocoustic Emissons in Neonates”  Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    100. 9- James ve ark., Clin. Otolaryngol 2002, “Contralateral Suppression of DPOAE Measured in Real Time” Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    101. 10- Quranta ve ark., Acta Otolaryngol 2003, “Effect of Ipsilateral and Contralateral Low- frequency Narrow- band Noise on Temporary Threshold Shift in Humans” Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    102. 11- Veuillet ve ark., Journal of Neurophysiology 1991, “Effect of Contralateral Acoustic Stimulation on Active Cochlear Micromechanical Properties in Human Subjects: Dependence on Stimulus Variables” Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    103. * Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    104. * * Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    105. * * Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    106. Akustik Nörinom Vestibüler Schwannoma En sik VIII. sinirin superior vestibüler dalindan Çogunda epizodik vertigodan ziyade dengesizlik hissi (unsteadiness) Tek tarafli tinnitus, Progressif isitme kaybi Ani isitme kaybiplarinin %2’si Konusmayi ayirdetme skoru

    107. * *   Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    108. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    110. Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

    111. *Kontrolateral supresyonun TOAE ve DPOAE etkisinin tek tarafli vestibuler ve/veya koklear nörektomi yapilan hastalarda arastirilmasi Tez Çalisma Gruplari: ·        A: 10 normal eriskin (40 y > RF (-)) ·        B: 10 normal eriskin (40 y < RF (-)) ·        C: 20 tek tarafli VN hastasi ·        D: tek tarafli AN ameliyati yapilip koklear siniri korunan hastalar Metod: Deneklere (OM sorunu olmayan ve KZ ve dky’da sekeli –sorunu olmayanlar) timpanogram, odyogram, recruitment bakilacak, DPgram ve TOAEs yapilacak; * Sadece normal isitmesi olanlar A ve B grubuna alinacak. * C grubuna preoperatif isitmesi normal olup postoperative isitme kaybi gelismeyen VN’ler (dB ???) alinacak. * D grubuna isitme kaybi ne olursa olsun koklear siniri korunan hastalar alinacak.  Ek Arastirmalar için çalisma gruplari: I. Risk Faktörlerinin (RF) etkisi ·        20 adet (40-50 yas arasi RF(+) RF: DM+KAH/HT +/- HK ·        20 adet (50-60 yas arasi RF (+) II. Kekeme çocuklar III. Müzisyenler IV. By pass adaylarinda ve ameliyat sonrasinda Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.Bu durum spontan olarak düzelip bazen hafif rezidüel isitme kaybi ve çinlama birakarak bazen de hiç rezidü birakmadan iyilesip, bir daha asla tekrarlamayabilir.

More Related