210 likes | 523 Views
Uluslararsı Hukuk. ULUSLARARASI ANTLAŞMALARIN İÇ HUKUKTAKİ YERİ. Bir uluslararası andlaşmanın herhangi bir devletin iç hukukunda nasıl ve ne şekilde uygulanabileceği sorunu, bir yönüyle uluslararası, diğer yönüyle de ulusal pozitif hukukun konusuna girmektedir.
E N D
ULUSLARARASI ANTLAŞMALARIN İÇ HUKUKTAKİ YERİ • Bir uluslararası andlaşmanın herhangi bir devletin iç hukukunda nasıl ve ne şekilde uygulanabileceği sorunu, bir yönüyle uluslararası, diğer yönüyle de ulusal pozitif hukukun konusuna girmektedir.
bir iç hukuk düzeninde uygulanacak hak ve özgürlükler rejimi konusunda uluslararası hukukun belirleyici olup olmaması ya da daha önemlisi, bu belirleyiciliğin etki derecesi de, üzerinde durulması gereken bir diğer husustur.
Uluslararası hukuk düzeninin iç hukuk düzeninde belirleyici nitelikte bir etkiye sahip olması, belirli hukuki araçlar sayesinde mümkün olabildiğine göre, bu tartışmanın zemini, o hukuki araçların iç hukuk düzenindeki etkisi ve normlar hiyerarşisi bakımından yeri noktasına gelmiş olur.
Uluslar arası Hukuk-İç Hukuk İlişkileri • İnsan hak ve özgürlüklerinin uluslararası güvenceye kavuşturulmasında uluslararası belgeler, bu arada andlaşmalar önemli bir yer tutar
Andlaşmaların hukuk düzeni içindeki yeri ve gücünü her ülkenin kendi koşulları ve anayasal sistemi içinde değerlendirmek gerekir. Bu konuda evrensel bir kural yoktur .
Uluslararası Hukukun İç Hukuk düzenleri ile ilişkileri, birinin ötekine göre yeri, konusu incelenirken kuramsal düzeyde iki olasılık belirmektedir.
Ya bu iki hukuk düzeni birbirinden bağımsız ayrı iki düzeni oluşturmaktadırlar; ya da bir takım farklılıklara rağmen her iki hukuk düzeni bir bütünün parçalarıdırlar
Bunlardan birincisine Dualist (İkici) Görüş, ikincisine ise Monist (tekçi) Görüş adı verilir.
Özellikle Alman hukukçu Triepel ile İtalyan hukukçu Anzilotti tarafından savunulan ve açıklanan bu görüşe göre “uluslararası hukuk ile iç hukuk birbirinden farklı ve bağımsız iki ayrı hukuk düzenidir. Birinin diğerine üstünlüğü söz konusu değildir. Bir hukuk
MONİST (TEKÇİ) GÖRÜŞ • Bu görüşe göre tek bir hukuk düzeni vardır. Uluslararası hukuk ve iç hukuk bir bütünün parçalarıdır. Uluslararası hukuk alanında meydana getirilen kural, ulusal kurallar arasında yerini alır ve aldığı yere göre uygulanır
. Burada önemli olan sorun, her iki hukuk düzeninden hangisinin diğerine üstün olduğudur. Bu alanda genel eğilim, uluslararası hukukun iç hukuka üstün olduğu yönündedir
Gerçekçi Okul Görüşü • Gerçekçi Okul Görüşe göre uluslararası hukuk ile iç hukuk sürekli çatışma halinde değildir. Aksi takdirde uluslararası toplum çerçevesinde toplumlararası dayanışmanın sağladığı ortak yaşam olanağı ortadan kalkacaktır
Normcu Okul Görüşü • Kelsen tarafından savunulan bu görüşe göre normlar hiyerarşisinin son kertesi, temel kuralı “pacta sunt servanda” (ahde vefa) ilkesidir. • Böyle olunca aynı temel kurala dayanan uluslararası hukuk ile iç hukuk arasında çıkabilecek çatışma, bu ilke çerçevesinde çözülecek ve uluslararası hukuk hiyerarşik bakımdan iç hukuktan üstün olacaktır.
Uluslararası Adalet Divanı’nın,”Reşit Olmayanların Vasiliğine İlişkin 1902 Sözleşmesi” davası ile ilgili 28.11.1958 tarihli kararında “bir ulusal yasanın bir andlaşmaya göre durumunu değerlendirirken
Bazı Anayasalarda uluslararası hukukun iç hukuka üstünlüğü açıkça belirtilmesine karşın, bazı anayasalar her ikisini eşit saymaktadır
Her iki düzenin birbirlerini etkilememeleri için her birinin kendilerine özgü otoritelerinin de olması gerekirdi” denilerek Dualist Görüş; “uluslararası hukuk kurallarının değişmelerini açıklamakta çok zayıf kalmaktadır” denilerek Monist Görüş eleştirilmektedir
Sonuç olarak uluslararası hukuk ile iç hukuk düzenleri arasında herhangi birinin ötekine üstünlüğüne ilişkin evrensel düzeyde genel nitelikli bir ilkenin varlığı söz konusu değildir
Her ülkeyi kendi mevzuatını dikkate alarak ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Ancak bu noktada uluslararası sorumluluk kavramı da göz ardı edilmemelidir.
ULUSLARARASI ANDLAŞMALARIN DEĞERİ: • Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamaz