1 / 26

MAHMUT SAĞLAM TDE’İ MUALLİMİ

MAHMUT SAĞLAM TDE’İ MUALLİMİ. Servet-İ Fünûn. NE DEMEKTİR? İLİMLERİN ZENGİNLİĞİ. EDEBİYAT-I CEDİDE’NİN OLUŞUMU Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci arasında geçen tartışma: ‘‘kafiye göz için mi, kulak için mi’’.

danyl
Download Presentation

MAHMUT SAĞLAM TDE’İ MUALLİMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. MAHMUT SAĞLAM TDE’İ MUALLİMİ

  2. Servet-İ Fünûn NE DEMEKTİR? İLİMLERİN ZENGİNLİĞİ

  3. EDEBİYAT-I CEDİDE’NİN OLUŞUMU • Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci arasında geçen tartışma: ‘‘kafiye göz için mi, kulak için mi’’ Zerre-i nurundan iken muktebes Mihr ü mehe etmek işaret abes

  4. "Eskİ-yenİ" tartIşmasI’nInbİtmeyeceğİnİ anlayan Recâîzâde Ekrem, artIkbİrekİpçalIşmasIyapmanInyollarInI aramaya başlamIştIR • Mekteb-i Mülkiye'den öğrencisi olan Ahmet İhsan Tokgöz derginin sahibir.

  5. Recaizade, Ahmet İhsan ile anlaşarak,Galatasaray Lisesi’nden öğrencisi olan Tevfik Fikret’i ‘başyazarlığına’ getirmiştir. • Tevfik Fikret'in 256. sayıdan itibaren yazı işleri müdürlüğüne gelmesinden sonra bu dergi, tam bir edebiyat ve sanat dergisi olmaya başladı.

  6. Bu sırada Mektep,Maarif,Hazine-i Fünun ve ma’lumat gibi dergilerde yazan birçok şair ve yazar Servet-i Fünun dergisi etrafında toplanmaya başlarlar.

  7. SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİ SANATÇILARI ALİ EKREM FAİK A. OZANSOY Hüseyin C. Yalçın HÜSEYİN SİRET Mehmet Rauf

  8. Cenap Ş. Halit Ziya Hüseyin S. Yalçın SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİ SANATÇILARI Süleyman Nazif Tevfik Fikret

  9. ŞAİRLER’İN GENEL ÖZELLİKLERİ • 1865-1875 Yılları arasında doğmuş şairlerdir. • İstibdat Dönemi zorluklarını yaşamışlardır. • Orta tabakadan yetişmiş batı okullarında okumuş • şahsiyetlerdir. • Tek türde eser verme fikrini benimsemişler ve • uygulamışlardır • Arapça ve farsça kelimelerin çok kullanılmasından dolayı • eleştirilmişlerdir

  10. TEVFİK FİKRET’İN ESERLERİ (1867-1915)

  11. CENAP ŞAHABETTİN’İN ESERLERİ (1870-1934) KÖREBE Nesr-i Harp,Nesr-i Sulh

  12. MEHMET RAUF’UN ESERLERİ(1875-1931)

  13. Ve diğer eserleri: • ÖYKÜ: İhtizar (1909) Son Emel (1913) Bir Aşkın Tarihi (1915) İlk Temas, İlk Zevk (1922) Eski Aşk Geceleri (1927) • OYUN: Ferdi ve Şürekası (1909) Cidal (1911) Sansar (1920) • DÜZYAZI-ŞİİR: Siyah İnciler SÜLEYMAN NAZİF’İN ESERLERİ; Şiir: Gizli Figanlar, Firak-ı Irak, Batarya ile Ateş, Malta Geceleri Makale: Çal Çoban Çal

  14. HALİT ZİYA UŞAKLIGİL’İN ESERLERİ(1869-1945) • ESERLERİ ROMAN: Nemide (1889) Bir Ölünün Defteri (1890) Ferdi ve Şürekası (1894-1985) Mai ve Siyah (1895-1988) Aşk-ı Memnu (1925-1987) Kırık Hayatlar(1924-1989) Sefile (1886) ÖYKÜ: Bir İzdivacın Tarih-i Muâşakası (1889) • Bir Muhtıranın Son Yaprakları (1889) • Küçük Fıkralar (3 Cilt) (1896) Bir Yazın Tarihi (1898-1988) Solgun Demet (1901) Sepette Bulunmuş (1920) Bir Hikâye-i Sevda (1922-1987) Hepsinden Acı (1934-1984) Onu Beklerken (1935-1940) • Aşka Dair (1935-1986) İhtiyar Dost (1939) Kadın Pençesi (1039-1987) İzmir Hikâyeleri (1950) Bir Şi'r-i Hayal (1914)Bir Hikaye-i Sevda (1922) ANILAR: Kırk Yıl (1936-1969) Bir Acı Hikaye (1942) Saray ve Ötesi (1942-1981) DENEME: Fransız Edebiyatının Numune ve Tarihi (1885) Hikaye ve Temaşa (1889) Yunan Edebiyatı (1912) Latin Edebiyatı (1912) Alman Tarihi Edebiyatı (1912) Fransız Tarihi Edebiyatı (1912) Sanata Dair (1938-1955) OYUN: Kabus (1959) Fürüzan (adapte, 1918)Fare(adapte, 1919

  15. HÜSEYİN CAHİT YALÇIN(1874-1957) • ESERLERİ: ROMAN: Nadide (1891) Hayal İçinde (1901) ÖYKÜ: Hayat-ı Muhayyel (1899) Niçin Aldatırlarmış? (1922) Hayat-ı Hakikiye Sahneleri (1909) DİĞER: Kavgalarım (1910) Edebi Hatıralar (1935) • Siyasal Anılar (1975) Talat Paşa (1943) Türkçe Sarf ve Nahiv (1908) Benim Görüşümle Olaylar (4 cilt, 1945-47) Seçme Makaleler (1951)

  16. GENEL ÖZELLİKLERİ • ‘‘Sanat için sanat’’ anlayışını benimsemişlerdir. • Eserlerde sosyal sorunlardan çok bireysel sorunlara • yönelme görülür.(Tevfik Fikret) • Süslü ve sanatlı dil vardır.Arapça ve Farsça kelimeler • ağırlıklıdır. "saat-ı semen fam" (yasemin renkli saat), • "berf-i zerrin fam" (altın renkli kar) • Aruz ölçüsünü kullanırlar.Konun yapısına göre birden • fazla kalıp kullanırlar.(cenap Şahabettin)

  17. Fransız edebiyatına bağlı kalmışlardır. • roman ve hikâyede realizm ve natüralizm akımlarının; • şiirde ise sembolizm ve parnasizm akımlarının etkisi vardır. • Belli bir tabakaya,zümreye hitap ettikleri için • ‘‘SALON EDEBİYATI’’ oluşturmuşlardır. • Eselerinde mekan İstanbul’dur. • Aruz hariç divan edebiyatını reddetmektedirler • eskiye bağlı her şeyin atılması taraftarıdırlar. • Duygu ve hayal ürünlerini gerçeğe tercih etmişlerdir.

  18. Kafiye sem içindir. • Sinestezi ve anjambman’larvardir. • Şiirde bütün güzelliğine önem verirler. • Sıfatlar çoktur, her sözcük en az bir sıfatla nitelendirilir. • Bağlaçlarla cümleleri uzatma, söz dizimini Fransızcaya • benzetme temel alınmıştır. • Batı şiirinin nazım biçimleri kullanılmıştır.

  19. SİZCE NAZIM BİÇİMİ,KAFİYE ŞEMASI NE OLABİLİR? NAZIM ŞEKİLLERİ A • Dağılır yele karşı altın saçları Uçuşurdu bin bir büklüm içinde. Bir hoş ışık vardı gözlerinde Pırıl pırıl, sönmüş o zamandan beri. • Bir iyilik sarardı yüzünü bazanBilmem,belki bana öyle gelirdi. Ben,o sevdadan can atan deli Nasıl yanıp tutuşmazdım o zaman. • Yürüdü mü yerden kurtulurdu sanki Melekler öyle yürüse gerek.Sözleri Bir başka türlüydü insan sözlerinden. • Gökte bir ruhtu o,bir canlı güneşti. Öyle gördüm ben;öyle değilmiş şimdi. Yay gevşemiş,ne çıkar,yara gitmez gönülden. B B 4 A A B B 4 A C C SONE 3 D E E 3 D

  20. ? Bu kadar uzak mıydıGit git bitmiyor yolGörünmüyor dağın ardı Oysa bilmem kaçyılBu yollardan yürünmüşŞimdi sanki bir masal Bu dilsiz dağ ve taşNerde saklar kuşlarıHangi gizle sarmaş dolaş Anlamak zor susuşları. A 3 B A B 3 C B C TERZA-RİMA 3 D C 1 D

  21. Yüzünde hasta-i sevdâ gibi melâletvar, Nedir bu hâl-i perişanın ey hilâl-seher? • Sabâh-ı feyz-i bahâridemübtesemezhârÇemen çemen mütemevvicnesîm-i anber-bâr: Niçin? ben anlamadım kimden etsem istifsâr? Yüzünde hasta-i sevdâ gibi melâlatvar! • Dem-i seherde yanında şu parlayan ahterHazan içinde solan bir çiçek gibi dil-berSürûrfec ile şâdân iken bütün yerler, Nedir bu hâl-i perişanın ey hilâl-i seher? ? A 2 B A A A A 4 B B B B 4 TRİYOLE

  22. Yine kış,Yine şems-i mesâda, ah o bakış,Yine yollarda serseri dolaşanAşiyansız tuyûr-ı pür-nâliş...Tehi kalan ovalarSükût eder sanılır mevsimin gumûmuylaHarab olan sarı yollarda kalmamış ne gelen,Ne giden,Şimdi yalnız kavâfil-i evrâkMütemâdi sürüklenir bir uzakUfk-ı pür-ıztırâb u nevmide.Yine kış, yine kış,Bütün emelleri bir ağlayan duman sarmış... ? SERBEST MÜSTEZAT

  23. Elhan-ı Şita • Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,Eşini gaib eyleyen bir kuşgibi karGeçen eyyâm-ı nev-bahârı arar. • Ey kulûbunsürûd-ı şeydâsı,Ey kebûterlerinneşîdeleri,O bahârın bu işte ferdâsı:Kapladı bir derin sükûta yerikarlarKi hamûşâne dem-be-dem ağlar. • Ey uçarken düşüp ölen kelebek,Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melekgibi karSeni solgun hadîkalarda arar. • Sen açarken çiçekler üstündeUfacık bir çiçekli yelpâzeNa'şın üstünde şimdi ey mürdeBaşladı parça parça pervâzekarlarKi semâdan düşer düşer ağlar. • Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar;Küçücük, ser-sefîd baykuşlargibi karSizi dallarda lânelerde arar. • Gittiniz, gittiniz ey mürgan,Şimdi boş kaldı ser-te-ser yuvalar,Yuvalarda -yetîm-i bî-efgan:- Son kalan mâi tüyler kovalarkarlarKi havâda uçar uçar ağlar. Elhan-ı Şita’nın kalıpları 1. Feilâtünmefâilünfeilün(fâilâtün) ( fâ’lün)2.Mef’ûlüfâilâtümefâilüfâilün3.Mef’ûlümefâîlümefâîlüfeûlün

  24. ROMAN • Yazar okuyucu ile roman arasına girmemektedir.Kahramanlar hakkında bilgi • vermez. Bundan dolayı Servet-i Fünun romanı Tanzimat romanından daha • sağlam bir tekniğe sahiptir. • Baskıcı siyasi ortamda yaşamalarından dolayı ferdi konular işlemişlerdir. • İlk başlarda romantizmden etkilenmişler,sonradan realizmi venaturalizmi • benimsemişlerdir. • Servet-i Fünun döneminin en başarılı romancısı Halit Ziya • Uşaklıgil'dir. • Mehmet Rauf romanlarında bireylerin iç dünyasını ve romantik aşkları konu • edinmiştir.Toplumsal öğeler çok az yer alır, genellikle psikolojik içeriklidir. • Dil çok ağırdır.Arapça,Farsça kelimeler vardır. • Determinizm felsefesi vardır.

More Related