930 likes | 1.34k Views
HERKESİN DİKKATİNE ! Herhangi bir kimse öfkelenebilir. Bu kolaydır. Ne var ki; Doğru insana Doğru derecede Doğru zamanda Doğru maksatla v e Doğru biçimde öfkelenmek , İşte bu zordur. ARİSTO. ÖFKE NEDİR?.
E N D
HERKESİN DİKKATİNE! Herhangi bir kimse öfkelenebilir. Bu kolaydır. Ne var ki; Doğru insana Doğru derecede Doğru zamanda Doğru maksatla ve Doğru biçimde öfkelenmek, İşte bu zordur. ARİSTO
Hakkımız olanı alamadığımızda ya da önem verdiğimiz bir insanın beklentilerimiz doğrultusunda davranmadığında yaşanan duygudur. • Bireyin bir engellenme durumuyla karşı karşıya kalması, herhangi bir saldırıya maruz kalması, incinmesi, yoksun bırakılması ya da tehdit algılaması gibi durumlarda hissettiği bir duygudur. • İncindiğimizin, haklarımızın çiğnendiğinin, istek ve ihtiyaçlarımızın engellendiğinin ve bizce doğru gitmeyen bir şeylerin olması durumunda verdiğimiz mesajdır.
ÖFKE TANIMLARINDA ORTAK NOKTALAR • Öfke doğal, insana özgü, belirli bir düzeyde normal kabul edilir bir duygudur. • Öfke bir duygudur, davranış değildir. • Öfke kontrol edilebilir bir duygudur. • Öfke yaşanması gereken bir duygudur. • Öfkenin ifade şekli sağlıklı bir çözüme yönelik olmalıdır
ÖFKE – ŞİDDET SALDIRGANLIK - DÜŞMANLIK Öfke duygusu; şiddet, saldırganlık ve düşmanlık duygularından farklıdır. Düşmanlık, öfke duygularını içerse de öfkeye göre daha uzun süreli negatif bir duygudur. Saldırganlık ise, öfke ve şiddetin dışa yönelik olarak ifade edilme şekillerinden birisidir.
Sağlıklı bir öfke duygusunun işlevleri altı maddede özetlenebilir; 1. Öfke enerjikleştirir. 2. Öfke bir işarettir. 3. Başkalarına karşı olumsuz duyguların ifadesini kolaylaştırır. 4. Dışsal çatışma sonucunda ortaya çıkan anksiyeteyi (kaygıyı) değiştirerek egoyu incinebilirliğe karşı savunur. 5. Süregelen davranışı ortadan kaldırır veya engeller. 6. Öfke, bir haklılık algısıdır.
ÖFKE İLE İLGİLİ GERÇEKLER(Araştırmalar sonucu elde edilen bulgular) 1- Öfke bir davranış değil, fizyolojik öğeleri olan bir duygudur. 2- Öfke insana özgü evrensel bir duygudur. 3- Öfkenin boşaltılması, sadece sorunun çözümü için zemin hazırlaması açısından değerlidir. 4- Duyguların özgürce ifadesi, çözüme değil, daha fazla saldırganlığa neden olur. 5- Öfke “buharı tüten bir çaydanlık” değildir, birikip patlamaz. 6- Öfkenin hedefi çoğu zaman yabancılar değil, yakınlarımızdır. 7- Kronik düşmanlık kalp krizi riskini artırır. 8- Öfke ile başa çıkmanın en sağlıklı yolu, onu daha az verecek bir hale getirmektir.
ÖFKE İLE İLGİLİ TEORİLER(Kesinliği henüz tam olarak kanıtlanmamış fikirler) 1- Utangaç, depresif ve intihar eden kişiler aslında öfkelerini kendilerine yöneltmektedir. 2- Öfke, sakin ve akıllıca bir şekilde ifade edilene kadar dışa vurulmamalıdır. 3- Kültürümüz, öfkenin ifadesi için erkeklere kadınlardan daha çok şans tanımaktadır. 4-Kültürümüz, kadınları sosyal olarak şartlamakta ve öfkelerini ifade etmelerini kısıtlamaktadır
ÖFKE İLE İLGİLİ BATILLAR(Kabul görmelerine karşın yanlışlığı kanıtlanmış fikirler) 1- Bağırarak, yastık yumruklayarak veya köpükten sopalarla sağa sola vurarak, öfke ile başa çıkılmış olur. 2- Öfke her zaman anında ifade edilmelidir. 3- Kadınlar, erkeklerden daha az öfkelenir. 4- Bazı insanlar hiç öfkelenmez. 5- TV’de izlediğimiz şiddet, spor veya başka rekabet unsuru içeren durumlar aracılığı ile “öfke” boşaltılır. 6- Saldırganlık insanın içgüdüsel davranışıdır. 7- Öfke her zaman yıkıcı, istenmeyen ve günahkar bir duygudur. 8- Öfkenin sözel ifade edilmesi her zaman arzu edilir bir şeydir.
A. Durumsal Öfke:Durumsal öfke, yoğunluğu farklı düzeylerde yaşanan geçici duygusal tepkilerdir.
B. Sürekli Öfke: Durumsal öfkenin ne sıklıkla yaşandığını yansıtan bir kavramdır. Sürekli öfke bireylerde, genel olarak “öfkelenmeye eğilimli olma durumu” nu, başka bir deyişle kişilik boyutunu ifade eder.
Sürekli Öfke Durumunda: • Öfke çok basit bir nedene bağlı olarak, çabuk ve kolayca ortaya çıkabilir. kartopu etkisi göstererek büyüyebilir. • Öfkeyi kontrol etmek zordur. • Öfkeyi ifade etmede işe yarar, daha sağlıklı, alternatif tepkilerin olduğunu kabul etmek ve farklı tepkiler ortaya koymak zordur. • Farklı tepkilerin daha işlevsel olabileceğini kabul etmek zordur
ÖFKE NASIL ORTAYA ÇIKAR?
A- Öfke dış uyarıcılar nedeniyle ortaya çıkabilir: Herhangi bir dış uyarıcı tarafından bireyin amacına ulaşmasının engellenmesi, bir iş için uzun süre sırada bekletilmesi, trafikte sıkışıp kalması, ihtiyacı olduğu anda herhangi bir nesnenin bozulması gibi durumlar öfkeyi ortaya çıkaran dış uyarıcılardır.
B- Öfke bazen dış uyarıcıların etkisi ve dış uyarıcıların kişide yaratttığı imgeler ve geçmişe ait çağrışımların etkisiyle ortaya çıkabilir: Kişinin o anda karşı karşıya kaldığı dış uyarıcıya ilişkin olarak kendi iç dünyasında, o uyarıcının geçmişte yarattığı imgeler ve çağrışımlar öfke duygusunu ortaya çıkarabilir. Daha önce telefonla tehdit edilen birisinin tekrar telefonun çalmasıyla daha kim olduğunu bilmeden, öfkelenmesi bu duruma örnek olarak verilebilir.
C- Öfke bazen iç uyarıcıları etkisiyle ortaya çıkar: Kişi hiçbir dış uyarıcı olmadan da sadece geçmişte yaşadığı bir olayı hatırlayıp öfke duyabilir.
ÖFKEYİ ORTAYA ÇIKARAN NEDENLER
Öfke duygusunun ortaya çıkmasına neden olarak, kişiler arası ilişkilerde yaşanan çatışmalar gösterilmektedir. • Çatışma, insanların gereksinimleri, dürtüleri ve istekleri birbiriyle ters düştüğü zaman yaşanan durum olarak da ifade edilmektedir
ÇATIŞMA NEDENLERİ • Kaynakların kıtlığı, 2) Psikolojik gereksinimlerin karşılanamaması, 3) Değerlerdeki farklılıklar.
1. Sınırlı Kaynaklar Çatışmalar sınırlı kaynaklar nedeniyle ortaya çıkabilir. Örneğin zaman, para, mal, bilgi, statü, vb., kişiler arasında çatışma çıkmasına neden olan kıt kaynaklardır.
2. Temel Psikolojik Gereksinimler a. Ait olma: Bu gereksinime sevgi, katılım ve başkalarıyla işbirliği yapılarak doyum sağlanabilir. b. Güç: Bu gereksinime, başarılar elde edilerek, bir şeyler tamamlanarak, başkaları tarafından tanınarak ve saygı görülerek doyum sağlanır. c. Özgürlük: Bu gereksinime, seçeneklere sahip olmakla ve seçim yapmakla doyum sağlanır. d. Eğlenme: Bu gereksinime, oyun oynayarak ve gülerek doyum sağlanır
3.Değer Farklılıkları Değerler bize kılavuzluk eden inanç ve kurallardır. Değerler kişilerin kimliklerini oluşturan farklılıklar ve çeşitliliklerdir. Değer farklılıkları nedeniyle (örneğin inançlarda, ilkelerde, önceliklerde farklılıklar) ortaya çıkan çatışmaları çözmek daha güçtür. Değerler birbiriyle uyuşmadığı takdirde taraflar çoğu zaman “doğru/yanlış”, “iyi/kötü” şeklinde düşünürler. Farklı amaçlar nedeniyle ortaya çıkan çatışmalar da değer çatışmaları olarak görülebilir.
ÇATIŞMA ŞEMASI VE ÖFKE
Çatışma Kaynağı Sınırlı kaynaklar (zaman, para, mal) Farklı değerler (inançlar, tutumlar) Karşılanmamış temel gereksinimler -Ait olma -Güç -Özgürlük -Eğlenme Çatışma Çatışmaya gösterilen tepkiler Kaçma Kavga Problem Çözme -Çekilme -İnkar -Görmezlikten gelme -Tehdit -Saldırı -Öfke -Anlayış -Saygı -Çözüm Kaybet-Kaybet Kaybet-Kazan Kaybet-Kaybet Kazan-Kaybet Kazan-Kazan
ALBERT ELLİS’İN AKILCI-DUYGUSAL TERAPİ (ADT) MODELİ Öfkenin nedenlerine ilişkin diğer bir kuramsal açıklama Albert Ellis’in Akılcı-Duygusal Terapi (ADT) modeli açısından yapılmaktadır. Ellis kişisel problemlerin temelinde inanç sistemlerinin ve düşüncenin rolünün büyük olduğunu belirtmektedir. Ellis’e göre öfke, kaygı, suçluluk gibi duygular faydasız ve mantıksız duygulardır. Ellis, insanı hem akılcı hem de mantıksız olarak görmektedir. İnsan olaylardan kolayca etkilenmektedir ve olumsuz duygulara (öfke, kaygı, düşmanlık vb.) kapılabilmektedir. Dolayısıyla insanın duygusal problemleri de onun mantıksız düşüncelerine bağlıdır. İnsan mantık gücünü yükselterek kendini duygusal rahatsızlıklardan koruyabilir Ellis kuramını “ABC Çerçevesi” içinde işlemektedir.
Ellis’ın “ABC” Çerçevesi:Akılcı Duygusal Terapiye göre, “ABC” şu şekilde açıklanmaktadır:
1. Harekete geçirici olay (A):Yaşamımızda karşılaştığımız istenmeyen olaylar ve durumlardır. Bir olayı, bir gerçeği, bir kişinin tutum ve davranışlarını içerir.
2. “A” hakkındaki inançlar (B):Kişinin A hakkındaki inançlarından ve sözel olarak ifade ettiklerinden oluşur. Harekete geçirici olay hakkında içimizden kendi kendimize söylediklerimizi yani inançlarımızı, düşüncelerimizi içerir.
3.“A” Hakkındaki inançların sonuçları (C): Harekete geçirici olayın duygusal ve davranışsal sonuçlarını içerir.
“Harekete geçirici olay “A” ile ilgiliinançlarımız akılcı (mantıklı) ise; Bunlar kendi kendimize yardım etmeye, olay veya durumla başa çıkmamıza ve kendimizi o olaya veya duruma uyarlamamıza yarayan inanç ve sözlerdir. Bundan dolayı ruh sağlığı için yararlıdırlar.
Harekete geçirici olay “A” ile ilgiliinançlarımız mantıksız ise; Amaca ters düşen sonuçlar doğurabilen, uyumsuzluğa yol açabilen, öfke, bunaltı, depresyon gibi duygusal sonuçlara yol açabilen, ruh sağlığımız üzerinde bozucu etkisi olan inançlar-içsel konuşmalardır. Mantıksız inançlar sağlıklı olmayan tepkilere de yol açabilir. Düş kırıklığına uğrayınca ya da engellenince öfkeyle bağırıp çağırmak ya da amirine veya iş arkadaşına yüklenmek biçiminde, insanın kendine zarar veren davranışsal bir sonuçta ortaya çıkabilir.
Ellis’e gore, Duygusal sıkıntıya neden olan on bir aykırı inanç; 1- Önem verdiğim herkes tarafından sevilmek ya da beğenilmek benim için ciddi bir zorunluluktur. 2- Başkalarının gözünde değerim olması için her bakımdan yetkin, yeterli ve becerikli olmalıyım. 3- Dünya adaletli olmalıdır. İnsanlar adaletle ve başkalarını da hesaba katarak davranmalıdır. Böyle yapmazlarsa onlar ya kötü, hain, alçak kişilerdir ya da inanılmayacak kadar geri zekalıdırlar.
4- Her şey benim olmasını istediğim gibi olmadığı zaman durum korkunç derecede berbat demektir 5- Depresyonum, öfkem, bunaltım, mutsuzluğum konusunda yapabileceğim fazla bir şey yok; Çünkü bunların nedeni başıma gelenlerdir. 6- Bir şey tehlikeli ya da ürkünç ise ondan aşırı derecede tedirgin olmakta devam etmeli ve onun yeniden başıma gelmesi olasılığını aklımdan çıkarmamalıyım. 7- Yaşamın zorluklarıyla ve yüklediği sorumluluklarla yüz yüze gelmekten kaçınmak ve bu karşılaşmayı ertelemek, onlarla yüz yüze gelmekten daha kolaydır.
8- Başkalarına çok muhtacım; dayanmak için kendimden daha güçlü birine gereksinim duyuyorum. 9- Şimdiki duygularımın ve davranışımın başlıca nedeni geçmiş yaşantımdır; geçmişte beni çok etkilemiş olan şeyler yine beni etkilemeye devam edecek. 10- Başka birini umursuyorsam onun sorunları yüzünden çok öfkelenmeli, bunaltıya ve depresyona kapılmalıyım. 11- Hemen hemen her sorunun doğru ve mükemmel bir çözümü vardır, onu bulmamak berbat bir şey.
Ellis’in Kuramı Açısından Öfkenin Denetimi ve Kendi-Kendine Yardım • Gündelik sorun ile duygusal sorunun birbirinden ayırt edilmesi, • Gündelik sorunumuzdan önce duygusal sorunumuzun yönetilmesi, • Sağlıksız duyguların yerine sağlıklı duyguların konulması, • –meli’li ve zorunluluklu sözlerle ifade ettiğimiz kesin istemlerimizin yerine tercihlerin ve dileklerin konulması,
İç-konuşmalarımızda duygusal bakımdan serin kanlı bir dil kullanılması, • Zihinsel tasarlanmanın kullanılması, • İç-konuşma sözleriyle nasıl başa çıkılacağının öğretilmesi, • Derin solunum ve kas gevşetme egzersizlerinin yapılması, • Bazı stres azaltıcı tekniklerin iyileşmemize değil, kendimizi daha iyi hissetmemize yardım ettiğinin farkına varılması gerekmektedir.
A- Öfkenin İçe Yönelmesi: Bazı kişiler öfkelerini ifade etmekte zorlanırlar. Kendilerine ait kuralları ve ölçüleri olması nedeniyle, böyle kişiler öfkelerini ifade etmeye engel koyarlar. Bu kişilerin öfke tepkileri genellikle somurtma, küsme, surat asma gibi edilgen tepkilerdir.
B- Öfkenin Dışa Yönelmesi: Öfkenin dışa yönelmesi, öfke duygusunun sözel olarak ifade edilmesidir. Ancak bu ifade bir volkanın patlamasına benzer ve kontrolsüzdür. Öfkelerini bu biçimde ifade eden kişiler için ilişkilerinde sorun yaşamaları, herhangi bir topluluktan ya da toplumdan dışlanmaları kaçınılmazdır.
C- Öfkenin Kontrol Edilmesi: Öfkenin kontrollü biçimde ifade edilmesidir. “Öfkemi amacıma ulaşmayı engellemeyecek bir tarzda nasıl ifade edebilirim?” sorusunun yanıtı üzerinde düşünmek, kişinin öfke duygusunu kontrol etmesine yardımcı olur. Öfkenin ifade edilme şekli ve kontrolü kültürel özelliklere ve beklentilere, öğrenilmiş davranışlara, ailenin davranış şekillerine, eğitim durumuna, yaşa ve cinsiyete göre değişmektedir
ÖFKE Yıkıcı, Zarar verici BİR BİÇİMDE DEĞİL, Geliştirici, Girişimde bulunmaya yönlendirici, Yaratıcılığı kullanmaya zorlayıcı OLARAK ORTAYA KONABİLMELİDİR.
Sağlıklı bir biçimde ifade edilmeyen öfke; pahalı sonuçları olabilecek bir duygudur.
A. Öfke ve Fizyolojik Tepkiler: • Kan şekerinin yükselmesi • Nabzın ve kan basıncının artması • Sık sık ve zor nefes alma • Baş ağrısı • Kas ağrıları, sırt, boyun ağrıları • Psikosomatik rahatsızlıklar
B.Öfke ve Zihinsel Tepkiler: • Konsantrasyon bozukluğu • Düşük performans • Unutkanlık • Uykusuzluk • Dikkatsizlik
C.Öfke ve Duygusal Tepkiler • Bunaltı • Depresyon • Anksiyete (kaygı) bozuklukluları