810 likes | 1.04k Views
İnternetin Serüveni. DARPA’dan ARPANET’e Oradan İNTERNET’e. Internet, Dünya üzerinde milyonlarca kişinin bağlı olduğu, birbirleriyle haberleştikleri, bilgi birikim ve deneyimlerini paylaştıkları modern, canlı ve hızlı gelişen bir ağdır.
E N D
İnternetin Serüveni DARPA’dan ARPANET’e Oradan İNTERNET’e
Internet, Dünya üzerinde milyonlarcakişinin bağlı olduğu, birbirleriylehaberleştikleri, bilgi birikim vedeneyimlerini paylaştıkları modern,canlı ve hızlı gelişen bir ağdır.
Dünyanın herhangibir köşesinde bir kişinin hazırladığıbir dokümanı veya programı dünyanın geri kalanı anında kullanabilmekteveya sorduğu bir soruya dünyanın başka bir tarafındanhemen yanıt alabilmektedir.
Demokrasi, eğitim ve barış içintüm ulusların kullanımına açılan eşsizbir olanak olarak görülen ve"Elektronik Dünya Köyü" olarak sunulaninternet, aslında soğuk savaşyıllarının bir ürünüdür.
ll. dünya savaşı sonrasında amerika birleşik devletleri ve sovyetler birliği arasında sürdürülen sürekli gerginlik ve sınırlı çatışma biçimidir. soğuk savaş, 1917'den başlayan doğu-batı çekişmesinin bir ürünüdür. bu çekişme II. dünya Savaşı'ndan sonra daha belirgin hale gelmiştir.
“Soğuk Savaş" deyimi ilk kez 1947 yılında ABD’li Bernard Baruch tarafından kullanılmıştır. II. Dünya Savaşı’ndan sonra orta, doğu ve güneydoğu Avrupa'da SSCB'nin etkisi artmaya başladı ve bu bölgedeki ülkeleri bir ölçüde kendi şemsiyesi altına aldı. Bundan korkan ABD ve İngiltere, batı Avrupa'da ve başka yerlerde ve Sovyet yanlısı komünist partilerin iktidara gelmemesi için çeşitli girişimlerde bulundular.
Uyguladıkları Marshall Planıile batı Avrupa ülkeleri ABD'nin nüfuzu altına girerken, doğu Avrupa ülkelerinde de Sovyet yanlısı komünist hükümetlerin kurulması ile soğuk savaş doruğa ulaştı. bunun yanında abd, Truman doktrini çerçevesinde, batı Avrupa'nın SSCB'ye karşı korunması için çaba harcadı.
Bunun sonucu olarak da nato kuruldu. buna karşı, sscb'de Varşova paktı'nı kurdu ve çin'de Sovyet yanlıları iktidarı ele geçirdiler. böylece soğuk savaşı daha belirgin hale getiren bloklar oluştu ve çeşitli çatışma konuları ortaya çıktı. Kore ve Vietnam savaşları, Berlin sorunu, 1956-59 yılları arasında ortadoğu'daki çekişme vb. soğuk savaşı artırdı.
Soğuk savaşta blok liderlerinin kendi blokları içerisinde yer alan ülkelerin içişlerine karıştıklarına rastlanmıştır. 1962'den sonra (özellikle Küba bunalımından sonra) yavaş yavaş ortaya çıkan yumuşama dönemiyle karşıt iki blok, yerini daha karmaşık bir yapıya bıraktı.
Yeni bağımsız ülkeler ortaya çıktı. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi konusunda görüşler vurgulamaya başladılar. iki blok arasındaki çekişmeyi sona erdirmek için 1975 yılında iki blok ülkelerinin katıldığı AGİK (avrupa güvenlik ve işbirliği konferansı) çerçevesinde nihai senet imzalandı. fakat asya ve afrika'daki karışıklığın tırmanması bu yumuşama sürecini sona erdirdi.
1980'lerin başında yeniden soğuk savaş dönemine girildi. fakat 1985 yılında sscb komünist parti genel sekreterliğine mikhail Gorbaçov'un gelmesi ile, iki blok arasındaki buzlar erimeye başladı. ve 1989 yılında doğu avrupa'da başlayan rejim değişikliği, ve soğuk savaşı simgeleyen Berlin Duvarı'nın yıkılması ile ii. dünya savaşından sonra başlayan süreç sona ermeye başladı
Soğuk Savaş yılları geriliminden beslenen filmlerinin vazgeçilmez unsurlarından biri…..
Soğuk Savaş yılları geriliminden beslenen filmlerinin vazgeçilmez unsurlarından biri Rus ve ABD liderlerinin elinin altındaki o meşhur ‘James Bond’ çantalarıydı.
http://www.youtube.com/watch?v=vuP6KbIsNK4 • http://www.youtube.com/watch?v=NpLVwZVT6Hc • http://movieclips.com/qZc7p-the-pink-panther-strikes-again-movie-clouseau-erases-dreyfus/
Anahtarı (ya da şifresi) sadece Başkan tarafından bilinen ve içindeki düğmeye basıldığında önceden belirlenmiş hedeflere nükleer başlıklı füzeleri ateşleyecek sistemler. Ve her seferinde tam basılacakken son anda gelen yürek ferahlatıcı bir haberle hem Yüce Başkan’ın hem de biz fanilerin derin bir oh çekmesine vesile olan şeyler.
Sonraları öğrendik ki o sistemler öyle düafondan çaycıya sipariş verir gibi tek bir düğmeyle değil, parçaları farklı kişilere dağılmış karmaşık şifrelerle aktif hale geliyormuş.
Soğuk Savaş’ın mantık donduran yıllarının yarattığı tedirginliğin eseri olarak geliştirilen internetin (ya da o dönemki ismiyle ARPANET’in) amacı da hain Rusların Pentagon’u bombalaması halinde dahi ayakta kalacak bir kontrol altyapısı oluşturmaktı.
İnternetin köklerini 1962 yılında J.C.R. Licklider'in Amerika'nın en büyük üniversitelerinden biri olan Massachusetts Institute of Tecnology'de (MIT) tartışmaya açtığı "Galaktik Ağ" kavramında bulabiliriz.
Licklider, bu kavramla küresel olarak bağlanmış bir sistemde isteyen herkesin herhangi bir yerden veri ve programlara erişebilmesini ifade etmişti.
Licklider 1962 Ekim ayında Amerikan Askeri araştırma projesi olan İleri Savunma Araştırma Projesi'nin (DARPA - Defense Advensed Research Project Agency) bilgisayar araştırma bölümünün başına geçti.
ARPANET çerçevesinde ilk bağlantı 1969 yılında dört merkezle yapıldı ve ana bilgisayarlar arası bağlantılar ile internetin ilk şekli ortaya çıktı. ARPANET'İ oluşturan ilk dört merkez University of California at Los Angeles (UCLA), Stanford Research Institute (SRI), University of Utah ve son olarak University of California at Santa Barbara (UCSB) idi (Gromov, 1998).
MIT'de araştırmacı olarak çalışan Lawrance Roberts ile Thomas Merrill, bilgisayarların ilk kez birbirleri ile 'konuşmasını' ise 1965 yılında gerçekleştirdi.1966 yılı sonunda Roberts DARPA'da çalışmaya başladı ve "ARPANET" isimli projesi önerisini yaptı.
ABD savunmabakanlığı tarafından, olasıbir nükleer savaş sırasında büyükbilgisayarları güvenilir bir ağla birbirinebağlamak ve bu bilgisayarlararasında haberleşmeyi sağlamakiçin tasarlanan bir sistemdir.
Kısa süre içerisinde birçok merkezdeki bilgisayarlar ARPANET ağına bağlandı. 1971 yılında Ağ Kontrol protokolü (NCP-Network Control Protokol)ismi verilen bir protokol ile çalışmaya başladı.
1972 yılı Ekim ayında gerçekleştirilen Uluslararsı Bilgisayar İletişim Konferansı (ICCC- International Computer Communications Conference) isimli Konferansta, ARPANET'in NCP ile başarılı bir demontrasyonu gerçekleştirildi
Yine bu yıl içinde elektronik posta (e-mail) ilk defa ARPANET içinde kullanılmaya başladı. NCP'DEN daha fazla yeni olanaklar getiren yeni bir protokol, 1 Ocak 1983 tarihinde İletişim Kontrol Protokolu (Transmission Control Protokol/ internet protokol - TCP/IP) adıyla ARPANET içinde kullanılmaya başladı. TCP/IP bugün varolan internet ağının ana halkası olarak yerini aldı.
1980 yılların ortasında Savunma Bakanlığı'na bağlı (DoD) Amerikan askeri bilgisayar ağı, ARPANET'ten ayrıldı ve MILITARY NET adı ile kendi ağını kurdu. 1986 yılında Amerikan bilimsel araştırma kurumu 'Ulusal Bilim Kuruluşu' (NSF), ARPANET için ülke çapında beş büyük süper bilgisayar merkezi kurulmasını içeren kapsamlı bir öneri paketi öne sürdü.
ARPANET Amerikan hükümetinin sübvansiyonu ile NSFNET olarak düzenlendi. 1987 yılında yeniden düzenlediği internet yapılanması planı ile NSFNET yedi bölgesel nokta üzerinde 1.5 Mb/s (daha önce 56 Kb/s idi) güçlü bir omurgayı işleteceğini duyurdu.
NSFNET Merit olarak adlandırılan Michigan Eyaletindeki üniversitelerin organizasyonu ile NSF'in yaptığı bir anlaşma doğrultusunda işletilmeye başlandı. NSFNET'in işletilmesine bir süre sonra Merit'in yanında ABD'nin dev bilgisayar firması IBM ve haberleşme firması MCI dahil oldu.
NSFNET'in işletilmesine yönelik 1990 yılında oluşturulan bu birlik 'İleri Ağ Hizmetleri' (ANS-Advance Network Services)olarak adlandırıldı.ANS'nin kuruluşu süreci ABD'de 1990'lara kadar devlet desteğinde gelişen internet omurgasının özelleştirilmesi sürecinin de başlangıcı olmuştur.
1990 yılında NSFnet ile özel şirketlerin ortak işletmesi ile başlayan özelleştirme süreci, 1995 yılı mayıs ayında NSF'nin internet omurga işletmeciliğinden tamamen çekilmesi ile tamamlandı. 1995 yılından itibaren ABD internet omurga işletimi tamamen özel işleticilerinin elindedir.
Internet‘e çeşitli şekillerde, başlangıcından 1994 yılı sonuna kadar 110 ülke, 10,000 bilgisayar ağı, 3,000,000 dan fazla bilgisayar ve 25 milyonu aşkın kullanıcı bağlanmıştır. Bu sayı, Web Sayfası kavramının kullanıma girdiği 1995 yılı içinde büyük bir patlama göstermiş ve 60 milyon’a ulaşmıştır.
Günümüzde ise sosyal ağ uygulaması olan Facebook’un 750 milyon kullanıcısı olduğu iddia edilmektedir.
Görüldüğü üzere Internet büyük bir hızla dünyanın her köşesine din, dil, ırk ve ülke ayrımı yapmadan erişmektedir. Şu an yeni yüzyılın en büyük iletişim ve reklam araçlarının başında gelmektedir.
Yeni Medya ne kadar yeni? • Yeni iletişim teknolojilerinin dünyayı nasıl değiştirdiğine ilişkinbakış açısının uzun bir tarihi vardır.
İletişim Tarihinin Yenileri? • İletişimde devrim yaratan yenilikler nelerdir?
İletişim insanın varlığının kaçınılmaz bir sonucudur. Modern çağda olduğu kadar tarihin ilk çağlarında da toplumsal bir varlık olarak insan, hep toplu halde yaşamış ve bu yaşantının bir sonucu olarak da iletişim kurmak zorunda kalmıştır.
İnsan ancak iletişim aracılığıyla hem kendi varlığını hem de içinde var olduğu toplumsal ilişkileri yeniden üretebilir. Bu üretim biçimi yüzyıllar boyunca yüz yüze iletişim şeklinde gerçekleştirmiştir.
Bu tarihsel akış içerisinde alfabenin icadı iletişim kavramının tarihsel bir dönüm yaşamasına neden olmuştur. Bu tarihsel dönüşümden itibaren “söz ile lisan arasındaki açık kapatılmış, böylece konuşulan konuşandan ayrılıp kavramsal söylem mümkün kılınmıştır
İletişim tarihindeki ikinci kırılma dönemi de matbaanın icat edilişi ile yaşanmıştır. Benjamin’in ‘mekanik yeniden üretim çağı” dediği çağın başlangıcını ilan eden matbaanın icadı, 15. yüzyılda basılı malzemeleri bir meta haline dönüştürmüş ve o güne kadar Avrupa’da bilgi iktidarını elinde tutan kilisenin bu gücünü kendisinden almıştır.
Yine de o dönemde sadece Latince olan yazı dili, okuryazar kitlenin seçkin bir hedef kitle ile sınırlı kalmasına yol açmıştır. 17. yüzyılın ortalarından itibaren Latince yayıncılıkta bir gerileme yaşanmıştır.
Halk dillerinin yaygınlaşması ve halkların kendi dillerinde okuryazarlığa geçişi ile birlikte gerçek bir devrim yaşanmıştır.
Yazılı kültürün egemenliği 19. yüzyılda radyo, sinema ve televizyonun icadı ile birlikte gerilemiş bu da iletişim tarihindeki üçüncü kırılma noktası olmuştur.
Görsel işitsel kitle iletişim araçları yepyeni bir iletişim ortamının doğuşunu da beraberinde müjdelemiştir. İkinci dünya savaşına kadar baskın iletişim teknolojisi olan radyo, bu tarihten sonra egemenliğini televizyona bırakmıştır.
1980’li yıllar televizyonun altın çağı olmuş ve son otuz yılda televizyonun merkezileştiği bir iletişim ortamı yaratmıştır. Medya sınırsız kez etkileşim içinde olduğumuz görsel işitsel bir iletişim ortamı haline gelmiştir. Kısacası tarihsel süreç içinde teknolojinin gelişmesi iletişim araçlarının da değişmesini beraberinde getirmiştir.
Eski “yeni” TV • 1980’li yıllardadönemin “yeni” teknolojisi televizyonun kendinden önceki tümeğlence ve haberleşme yollarını, geleneksel kurumları ve sosyal ilişkibiçimlerini, gerçeklikle ilgili temel algılamamızı değiştirmiştir.
Bu nedenlede birbirimizle ve dünya ile olan ilişkilerimizi, toplumlarımızın ölçeğinive biçimini, aile yapılarını, kültürel ve sosyal yaşamı değiştirdiğiyönündeki yaklaşımlar bunun örneklerindendir
İletişim tarihinde yaşanan ilk devrimden tam 2 bin 700 yıl sonra başka bir teknolojik dönüşüm gerçekleşmiştir.