200 likes | 420 Views
YASEMİN ŞAHİN 1090320057 TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 3. SINIF – II. ÖĞRETİM. NAZAN BEKİROĞLU. Beni anla, bana vakıf ol, beni oku. Sesim sana ulaşsın, sende çoğalayım, sende yankılanayım, sana bölüneyim. Daha ne isterim, ne olsun daha…. 1957'de Trabzon'da doğdu.
E N D
YASEMİN ŞAHİN 1090320057 TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 3. SINIF – II. ÖĞRETİM
NAZAN BEKİROĞLU Beni anla, bana vakıf ol, beni oku. Sesim sana ulaşsın, sende çoğalayım, sende yankılanayım, sana bölüneyim. Daha ne isterim, ne olsun daha…
1957'de Trabzon'da doğdu. İlk ve orta tahsilini aynı kentte yaptıktan sonra Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi (1979).
Dört yıl lise öğretmenliği yaptı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü'ne öğretim görevlisi olarak girdi (1985).
Orhan Okay yönetiminde sürdürdüğü Halide Edib Adıvar'ın Romanlarının Teknik Açıdan Tahlili konulu doktorasını tamamladı (1987). • Aynı bölümde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Şair Nigâr Hanım konulu çalışmasıyla doçent oldu (1995).
1998'den itibaren aynı fakültede açılan Türkçe eğitimi bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmakta olan Nazan Bekiroğlu 4 mayıs 2001'de profesör oldu. Çeşitli dergilerde çok sayıda bilimsel makale, deneme ve öyküsü yayınlandı.
ESERLERİ • ÖYKÜ: Nun Masalları (Dergâh Yayınları 1997) • ROMAN: İsimle Ateş Arasında (Timaş Yayınları 2002)
İNCELEME-DENEME: -Şair Nigâr Hanım (İnceleme; İletişim Yayınları 1998) -Halide Edib Adıvar (İnceleme; Şule Yayınları 1999)-Mor Mürekkep (Deneme; İyiadam Yayınları 1999)-Yusuf ile Züleyha (Şark Mesnevîsi, Timaş Yayınları 2000) -Mavi Lâle (Deneme, İyiadam Yayınları 2001)-Cümle Kapısı (Deneme, Timaş Yayınları 2003)
NAZAN BEKİROĞLU HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR
Herkesin sevdiğini sevmek,almak ötelerden beri zatın hoşlanmadığı hallerdir.Ama iş Nazan Bekiroğlu'na gelip dayayınca elhamdülillah bu ülkede kalem ve kelam tutanlar var dahası bu güzel kelam ve kalemlerin peşinden koşanlar var diyorum ve kesime kendimi de ekliyorum.Okuyucularından kıskandığım bile oluyor Nazan hanımı.Hatta ileri gidip Trabzondaki edebiyat fakültesi öğrencilerini kıskanıyorum.Mübalağasız bu böyle.
Kıskanmakta haklısınız ben Nazan Hanım’ın edebiyat fakültesinden öğrencisiyim ve onu tanımak dahası onu yasamak, durusunu sestonunu hatta aynı havayı paylaşmak gurur verici
Nazan Bekiroğlu, tek kelimeyle iştah kabartıyor. Kattıklarını ve kattıklarından çıkanları paylaşabilmeyi diliyorum.
Nazan Bekiroğlu' nu neresinden tutup anlatmaya başlasam bir yanı eksik kalıyor, en iyisi acizâne tavsiyemizi yapalım ve geri çekilelim.Kesinlikle okunması ve üzerinden düşünülmesi gerekilen bir kalem... Çiçekleri onunla tanımaya başladım desem abartmış olmam hani, mimozalar, nilüfer çiçekleri, sardunya..
Nazan Bekiroğlu, her eserini yani emeğini ısrarla ve de zevkle takip ettiğim yazarlardan biri. Denemelerinde ve hikâyelerinde gösterdiği başarıyı İsimle Ateş arasında adlı romanında da yakalamış nev'i şahsına münhasır bir yazar. Üslûbu deseniz bir anafor misali insanları içine çekiyor, özenle seçtiği, kullandığı her bir kelime zengin bir alt yapının sinyallerini veriyor
Ve ölümü tadacak olmanın garantisi,tatmayacak olma tahayyülünden ne kadar daha güzel.Bundan sonra size tehlike yok demek,madem ki Mecnunsunuz ! (mor mürekkep)
Varlıklarında bunca yok iken, yokluklarında bunca var olan tanıdıklarını hatırladı teker teker. Ve böyle bir yığın acıyı bulup çıkardı ömründen. (nun masalları)
Yazı söz.Kitap da söz,kalbe inen.Kitap mürşid.Kitap hikmet.Kitap açıklayıcı.Kitap uyarıcı.Kitap çağrı.Kitap yazı.Kitap zikir.Alemler için.(mor mürekkep)
Ben uydurdum bütün bu hikâyeleri. Ama size şunu söylüyorum ki: Daha yüksekte duran bir gerçeği işaret etmek için bunca hikâye uydurdum. Demek istediğim. hepsi yalanken anlattıklarımın. anne kalbinde bir çocuk yokluğunun işaret ettiği acı yalan değildi. Yalan değildi eşi zalim avcı tarafından vurulan turnanın zaruri ölümü. Yalan değildi kemalin arkasından zevalin geldiği. Olgunlaşan her şeyin sonunda bozulduğu. Bir şey bozulurken onunla birlikte başka şeylerin de bozulduğu. Yalan değildi devletlerin insanlar gibi. aşkların da devletler gibi ömürleri olduğu. mahiyeti safiyet olan aşkı en çok karanlıkların boğduğu. Yalan değildi aşkın birbirine uymayan iki tanımının olduğu.