190 likes | 701 Views
CANLILAR BİLİMİ DERSİ. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ FEN BİLG. ÖĞRT . PORİFERA=SÜNGERLER. DR. SİNAN ERTEN. HAYVANLAR ALEMİ. PORIFERA-SPONGIA (SÜNGERLER). GENEL ÖZELLİKLERİ 1. Tatlı suda yaşayan iki familyası hariç tümü denizlerde yaşar.
E N D
CANLILAR BİLİMİ DERSİ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİEĞİTİM FAKÜLTESİ FEN BİLG. ÖĞRT. PORİFERA=SÜNGERLER DR. SİNAN ERTEN
PORIFERA-SPONGIA (SÜNGERLER) • GENEL ÖZELLİKLERİ • 1. Tatlı suda yaşayan iki familyası hariç tümü denizlerde yaşar. • 2. Gevşek şekilde bir araya gelmiş olan hücrelerin oluşturduğu organizmalardır. • 3. Erginleri bir yere bağlı olarak yaşar. • 4. Çoğu asimetrik, bir kısmı da ışınsal simetridir. • 5. Vücut içinde, su akıntısına olanak sağlayan porlar, kanallar ve odacıklar bulunur.
6. Vücut boşluğu kısmen veya tamamen bir sıra kamçılı hücre tabakasıyla astarlanmıştır. Bu hücrelere koanosit hücreleri (yakalı hücreler) adı verilir. • 7. Kristalin spikül veya organik fibrillerden oluşan iskelet elemanları vardır. • 8. Sinir sistemleri yoktur. • 9. Oldukça yüksek rejenerasyon yeteneğine sahiptirler. • 10. Bilinen tür sayısı beş bin dolayındadır. • 11. Porifera şubesi Calcaera, Höexactinellida, Demospongiae ve Sclerospongiae olmak üzere dört sınıfa ayrılır.
LARVA ŞEKLİ VE BAŞKALAŞIM • Süngerlerin bazılarında döllenmiş yumurtalar dışarı bırakılır. Birçoğunda ise vücudun mezofil tabakası içinde gelişimini sürdürür. Yumurtadan çıkan larvada vücudun yüzeyi, kamçı taşıyan bir sıra hücre ile örtülüdür. Su içinde birkaç saat yada birkaç gün serbest yüzdükten sonra, bir yere tutunan larva gastrulasyon geçirerek küçük bir sünger halini alır.
ERGİNLERDE VÜCUT ŞEKLİ • Süngerlerde vücudun yüzeyi çok sayıda delik taşır. Suyun, vücut içine girdiği küçük deliklere ostium denir. Vücudu terk ettiği büyük deliklere ise osculum denir. Osculum ve ostiumlar, vücudun içindeki kanal sistemi ve odacıklar aracılığıyla birbirine bağlıdırlar. • Süngerlerin en ilkel tipi vazo şeklinde ve ışınsal simetri gösteren ascon tipi süngerdir. Daha ileri yapıları ise asimetrik, yassı, yuvarlak veya dallanmış biçimde olup, çok sayıda ascon tipinde meydana gelmiş gibidir.
Ascon tipi süngerlerde vücudun dışı bir sıra epitel hücresi ile örtülüdür. Kamçı taşımayan hücrelere pinacosit hücreleri, oluşturdukları vücut örtüsüne de pinacoderm adı verilir. Vücudun iç tarafı kamçılı bir sıra hücre ile astarlıdır. Kamçı taşıyan bu hücrelere koanosit adı verilir. Bu hücre tabakası arasında jelatinimsi mezofil tabakası yer alır. Mezofil tabakası, iskelet elemanları ile amöboid hareketli çeşitli hücrelerden oluşur. Ostiumların çeperlerinde dıştan içe kadar uzanan porosit adı verilen hücreler yer alır.
BESLENME • Ascon tipi süngerde, vücut duvarının dışa doğru genişlemesi ile daha kompleks yapılı sünger tipleri ortaya çıkar. Bunlara sycon ve leucon tipi sünger adı verilir. Bu tip süngerlerde porosit hücreleri yoktur. • Süngerlerde sindirim kanalı yoktur. Porlardan vücut boşluğuna giren su içinde küçük organizmalar ve detrituslar, koanosit hücrelerinin kamçıları ile süzülerek alınır ve mezofil tabakasındaki amöboit hücrelere iletilir. Bir hücrelilerde olduğu gibi, besinler amöboit hücrelerdeki besin vakuolleri içinde sindirilir.
SU DÜZENLENMESİ VE BOŞALTIM • Süngerlerde su düzenlenmesi ve boşaltım, her hücre tarafından ayrı ayrı yapılır. İSKELET VE HAREKET • Süngerlerin iskelet elemanları, kristalin spiküller ile skleroblast adı verilen organik fibriller halindedir. • Genel olarak ergin süngerler bir yere bağlı olarak(sesil) yaşarlar.
SİNİR SİSTEMİ • Süngerlerde sinir hücrelerinin varlığını gösteren fizyolojik bir kanıt yoktur. Ancak değişik tipteki uyaranlar karşısında, vücudun her hücresi bağımsız olarak tepki gösterir. Kuvvetli bir dokunma uyartısı, sadece birkaç milimetre taşınabilir. SOLUNUM • Süngerlerde özel solunum organı yoktur. Gaz değişimi her hücre tarafından ayrı ayrı yapılır.
DOLAŞIM VE SÖLOM • Süngerlerde dolaşım sistemi ve sölom yoktur. Vücut içinde kanal ve odacıklara giren su osculumlardan dışarı atılırken, hücrelerden buralara boşaltılmış olan artık maddeleri beraberinde götürür. ÜREME • Süngerlerde özel üreme organı yoktur. Arkeosit veya koanosit hücreleri tarafından oluşturulan cinsiyet hücreleri genellikle mezofil tabakası içinde yer alır. Eşeyli ve eşeysiz olmak üzere iki tip üreme vardır. • a)Eşeyli üreme: Süngerler hermafrodit olmasına karşın, yumurta ve spermler farklı zamanlarda meydana getirildiğinden döllenme iki ayrı fert arasında oluşur. • b)Eşeysiz üreme: Süngerlerde üç çeşit eşeysiz üreme görülür.
1.Tomurcuklanma ile çoğalma: Vücudun herhangi bir yerinde meydana gelen tomurcuk şeklinde kabartının koparak ayrı bir fert oluşturmasıdır. • 2.Parçalanarak çoğalma: Elverişsiz ortam koşullarında sünger vücudu parçalanır. Koşullar normale döndüğünde esas hücre kütlesi ana süngere diğer parçalarda genç süngerleri meydana getirirler. • 3.Gemmula ile çoğalma: Daha çok tatlı su formlarında ve bazı deniz süngerlerinde gemmula oluşturarak çoğalma görülür.
REGENERASYON • Süngerlerde regenerasyon yeteneği oldukça fazladır. Bir kaza sonucu parçalanan süngerlerde her parça kendi eksiğini tamamlayarak genç bir sünger oluşturur. FOSİL FORMLARI • Kambrienden itibaren, bütün jeolojik zamanlarda yaşamış olan, sünger türleri olarak tanımlanmıştır.
EKONOMİK ÖNEMLERİ • Banyo süngeri olarak kullanılanları ticari açıdan değerlidir. Bütün dünyada on kadar sünger türü kullanım için denizlerden çıkarılır. Fiyatları yumuşaklıklarıyla ve içerdikleri silis parçacıklarının küçüklüğü ile orantılıdır
SÜNGER ÇEŞİTLERİ • 1.Sınıf CALCAREA(Kalkerli Süngerler): Kalsiyum karbonattan yapılmış olan bir, üç veya dört ışınlı kristalin spikülleri vardır. Örnek cinsler: Sycon, Leuconia. • 2.Sınıf: HEXACTINELLIDA(Camsı Süngerler): Silisten yapılmış altı ışınlı spikülleri vardır. Ayrı ayrı veya bir ağ biçimde birleşmiş kanalları koanosit hücreleri ile astarlanmış olan parmak şeklindeki odacıkları bulunur. Örnek cinsler: Euplectella, Hyalonema.
3.Sınıf: DEMOSPONGIAE(Keratinli Süngerler): Silisten yapılmış 1-4 ışınlı spikülleri veya kollogen fibrilleri oluşan organik iskeletleri vardır. Örnek cins: Spongilla • 4.Sınıf: SCLEROSPONGIAE(Mercan Süngerleri): Vücudun yüzeyi kalsiyum karbonat içeren taşlaşmış bir örtü taşır. Leucon tipinde bu süngerler deniz dibinde tünel ve mağara gibi yerlerde mercanlarla birlikte bulunurlar.
SÜNGER ÇEŞİTLERİ • SÜNGER ÇEŞİTLERİNİN RESİMLERİ