1 / 82

ERGENLİK DÖNEMİ GENEL ÖZELLİKLERİ

ERGENLİK DÖNEMİ GENEL ÖZELLİKLERİ. BİLAL KALYON PSİKOLOJİK DANIŞMAN. 1. Beden gelişimi Ergenlik hızlı büyüme ve gelişmenin olduğu kız-erkek cinsel özelliklerinin belirdiği 6-8 yıllık ilk gençlik dönemini kapsar.

field
Download Presentation

ERGENLİK DÖNEMİ GENEL ÖZELLİKLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ERGENLİK DÖNEMİ GENEL ÖZELLİKLERİ BİLAL KALYON PSİKOLOJİK DANIŞMAN

  2. 1.Beden gelişimi Ergenlik hızlı büyüme ve gelişmenin olduğu kız-erkek cinsel özelliklerinin belirdiği 6-8 yıllık ilk gençlik dönemini kapsar. Kızlar erkeklerden 1-2 yıl önce ergenliğe girer,büyüme ve cinsel olgunluklarını 1-2 yıl erken tamamlar.

  3. 2.Zihinsel (Bilişsel)Gelişim Ergenliğin başlamasıyla,vücutta değişmeler meydana geldiği gibi, beyin fonksiyonlarında da değişmeler gözlenmekte. Ergen somut işlemler döneminden soyut işlemler dönemine geçmiştir.

  4. Ergen tümdengelim,tümevarım akıl yürütme yollarının ikisini de birlikte kullanabilir. Bilimsel yöntemle denenceler üretip birbirini sıra ile test edebilir. Bunun içinde olumlu pekiştireçler alması gerekir.

  5. 3.Cinsel Gelişim Bedensel büyümeyle birlikte erkek ve kızlarda cinsel organlarda da değişmeler görülür. Sigmun freud’a göre,örtülü (gizillik) döneminde uyku durumuna geçen cinsel ve saldırgan dürtüler, artık egoyu onun savunmalarını yenebilecek düzeyde güçlenmişlerdir.

  6. Ergen coşan dürtüler üzerinde egemenlik kurmak zorundadır. Cinsel ve saldırgan dürtülerin sıkıştırması ve bunları bastırmak zorunda kalışı kolay çözülen bir sorun değildir.

  7. Bu tür çatışmalar ve çabalar içinde bocalayan gencin ruhsal durumunu tanımak güçtür. Kendisine dost bildiği çok az kişinin dışında kimseyle sırlarını paylaşmaz. Ana babalar bir türlü anlayamadıklarını söylerler. Gerçekten genç,dalgalanan duygular,değişken duygu ve eylemler içinde kolay anlaşılan bir kişi değildir.

  8. İlköğretimin son dönemine rastlayan erinlik, ilk gençlik yıllarıdır. Cinsel uyanış ile birlikte yeni ruhsal ve davranış özellikleri kendini gösterir. Dengeli ve uyumlu ilkokul çocuğunun yerini tedirgin, güç beğenen ve çabuk tepki gösteren bir genç almıştır.

  9. Duyguları hızlı iniş çıkışlar gösterir. • Tepkileri önceden kestirilmez. • Derslerine ilgisi azalmıştır. • Dikkati dağınıktır. • Evde durmak istemez, • Önerilere aldırmaz, • Beslenmesi düzensizdir.

  10. İlgileri artmış gelgeç hevesleri çoğalmıştır. Başkaları tarafından nasıl görüldüğünü merak eder. Dinlediği müzik, beğendiği sanat etkinlikleri değişiktir. Uzun uzun düşler kurar. Hatıra defteri tutmaya başlar. Şiir, öykü yazmaya özenir. Yazdıklarında gizliliğe dikkat eder.

  11. Kulaktan dolma ödünç alınmış fikirleri savunur. Büyükleri ile tartışır. Anne babasına karşıt düşünceler ileri sürmeye dikkat eder. Karşı çıkmış olmak için karşı çıkar. Bu dönem için çelişkili duyuş ve davranış özellikleri olağan sayılır. Bazı gençler çalkantıyı daha az yoğunlukta yaşayıp çabucak uyum sağlarlar. Bazıları ise ileri derecede uyumsuzluklar gösterip bu tür davranışlarda ileri yaşlarda da bulunabilirler.

  12. Aniden hızlanan büyüme ergeni zamansız yakalamıştır. Ana baba ve çevre ergene yetişkin gözü ile bakıp ona göre davranış bekledikleri gibi,"daha sen çocuksun" ifadesi ile de onu şaşırtabilirler. Ergen; Büyümek için sabırsızlanmakta ise de bir türlü çocuksu davranışlardan kurtulamamaktadır.

  13. Ergen yeni arayışlar içindedir. Bu arayışların en önemlisi “kimlik arayışı”dır. İşe ilk önce ana babasını görmezlikten gelmekle başlar. Çocukluk yaşlarındaki gibi babanın fikirleri eskisi gibi ilginç değildir ve çok az şey bilir. Gücü kuvveti önemsenecek gibi değildir. Bu duygular ergenliğin sona ermesi ile kaybolur. Ergen ana babasını gerçekçi duygularla değerlendirmeğe başlar.

  14. Yeni bir kişiliğin bağımsız olmakla şekilleneceğini düşündüğünden ergen bağımsız olmaya büyük önem verir. Evden kopar, çevresinden uzaklaştırdığı ana-babasının boşluğunu doldurmak için yeni ilişkilere yönelir.

  15. Ergenin fazla enerjisini en iyi değerlendirme yolu spordur. Genç hem spor yapar hem de kendisini yaşıtları ile karşılaştırma fırsatı bulur.

  16. Yaşıtlarının da benzer problemlerinin olması gençler arasında gruplaşmalara yol açar. Bir grup içinde olmak gence güven verir. Onaylamasa bile grubun bazı davranışlarına katılır. Bu konuda ana babaya düşen görev genci evde fazla sınırlamamak olmalıdır. Çünkü bunalan genç dışarıda daha etkin arkadaşlarının peşinden gidebilir. Evinde kabul gören ergen zamanla ailesine daha kolay bağlanır

  17. Gençlik çağı beğenilerin, özentilerin,tutkuların, hayranlıkların yoğun olduğu bir dönemdir. Ergenler bir yandan bağımsızlıklarını kazanmaya çalışırken bir yandan da model ararlar. Modellerinin meziyetleri kadar kusurları da taklit edilir. Model sık sık değiştirilebilir, her modelden alınan bir örnek gencin kişiliğine bir ilave yapar. Bu nevi denemeler ergenlik sonuna kadar sürer.

  18. Çalkantılı bir dönem olarak anlattığımız ergenlik hep uyumsuz davranışlarla dolu değildir.Olumlu duyuş ve düşünüşler de bu dönemin özelliğidir. Örnek olarak genç soyut düşünme, yaşanmamış olguları sembollerle ifade etme yetisini kuvvetlendirmiştir. Her şeye olur olmaz karşı çıkarken eleştiri ve yorumlara yönelir. Her şeyi bir anda düzeltecek kolay çözümler arar. Bunun için çabuk kandırılabilir. Sonuçta kendisi ve toplum için zararlı olacak davranışlarda bulunması en büyük tehlikedir.

  19. 4.Ruhsal-toplumsal gelişim: Ergenlik döneminde ruhsal sorunların olması bir dereceye kadar normaldir. Yapılan araştırmalar bu çağ gençlerinin %15'inin uyum problemleri olduğunu ortaya koymuştur. Söz konusu uyumsuzluklar bu dönem davranışlarının aşırıya götürülmesi ile ortaya çıkar. Örnek olarak bağımsızlık isteği gencin ailesinden kopması ile sonuçlanabilir

  20. Evinde uyumsuz olan genç bu uyumsuzluğunu okula da yansıtır. Derslere ilgisi azalır, başarısı düşer. Hep bağırır çağırır, kırar döker. Bu davranışları art niyetli önderler vasıtası ile saptırılıp hırsızlığa, zararlı eyleme, toplum suçlarına yöneltilebilir. Gençler toplum kurallarını hiçe sayıp kural dışı yaşamak isterler. Kız erkek ilişkilerinde aşırı serbestliğe yönelirler. Bazıları için dönemin bir çeşnisi olabilecek davranışlar bazıları için devamlı bir tutku halini alır.

  21. Ailesi ve çevresi ile çatışmaya düşen ergen aşırı baskılar altında bunalır. Sonuçta kendisine yönelen kötü bir söz veya davranış ; intihar girişimine neden olabilir. İntihar girişimi gencin mutlaka depresyon içinde olduğunu göstermez. Ancak girişim tekrarlanırsa yoğun bir ruhsal çöküntü olasılığını arttırabilir.

  22. Bazı gençler topluma karışıp bağımsızlıklarını elde etmek yerine, çeşitli nedenlerden dolayı, içe kapanırlar. Yetenekli olanlar yeteneklerini geliştirip yaratıcı olabilirler. Bazı gençler de cinsel kimlik kazanmakta zorluk çekerler. Bu zorluk geçici olabileceği gibi kalıcı cinsel problemlere neden olabilir. Örneğin kendi cinsine yönelip karşı cinse ilgi duymayabilirler.

  23. AİLELERİN ERGEN HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ • Hırçınlaştı. Ders çalışmıyor. Sorumluluk duygusu yok. Canım sıkılıyor diyor. En küçük isteklerini sert bir dille bildiriyor. Kardeşlerini kızdırmaktan zevk alıyor. • Okuduğunu anlamıyor gibi. • Durgunlaştı,dalgınlaştı. • Çabuk karamsarlığa düşüyor. • Ara sıra hiç yoktan • huysuzlaşıyor. • Sert karşılıklar veriyor.

  24. İleri derecede alıngan. Derslerinde gene başarılı ama oyuna, eğlenceye çok düştü. Olur olmaz her şeye ağlıyor. Evde huzursuz dışarıda sıkılgan  Her istediğini yaptırmak istiyor. Aşırı süsleniyor. Siz bana karışmazsınız diyor. Babasından çekindiği için dolambaçlı yollara sapıyor. Derslerinde başarılı. Hiç sorun çıkartmayan bir çocuk. İki kez okula gitmemiş. Arkadaşlarıyla gezmiş. Sorunca yalan söyledi. Bu davranışı bizi çok şaşırttı.

  25. Çok harçlık istiyor. Çok geziyor, eve girmek istemiyor. Spora çok düştü. Derslerine boş veriyor. Banyoya sokamıyoruz. Ellerini bile yıkatamıyoruz. Saçını kestiremiyoruz. Son derece asi ve hırçın olmaya başladı. Başına buyruk olmak istiyor. Dayak, kötü söz, tatlı söz hiçbiri sonuç vermiyor. Bir psikologla mı görüşmeliyim

  26. ERGENLERİN AİLELERİ HAKKINDAKİ ÜŞÜNCELERİ Büyüklerin anlayışsızlığı ve baskısı,onur kırıcı davranışlar Arkadaş edinmede güçlük Kız-erkek arkadaşlığının olmaması, Kız erkek arkadaşlığının aile ve çevre tarafından anlaşılmaması ve karşı çıkılması

  27.  Cinsel sorunlarını aile üyeleriyle konuşamamak Çocuk yerine konmak,ana-babaya karşılık verememek Boş zamanlarını etkin bir biçimde değerlendirecekleri yerlerin,olmaması Evde ve okulda dayağın bir eğitim aracı olarak kullanılması

  28.  Ana-babanın arkadaş seçimlerine karışmaları Yeni tanıştıkları insanlarla rahat konuşamamak İzinsiz dışarı çıkamamak Kendine güven duymamak,sık sık yaptığı hatalardan dolayı utanmak

  29. ERGENİNLERİN ÖĞRETMENLER HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ  Okulda disiplin kuralları çok sıkı, daha yumuşak, daha anlayışlı bir yaklaşım bekliyoruz. “Ben bir öğrenci olarak öğretmenlerimle iletişime geçemiyorum.” Düşünce özgürlüğümüz yok, sosyal çalışmalarımız sürekli engelleniyor.

  30. Dersler çok monoton geçiyor. Öğretmenlerimiz çok yorgun ve bezgin... Bizimle bir öğrenci gibi değil bir genç insan gibi ilgilensinler.  Bizi suçluymuşuz gibi görüyorlar Adam yerine konmak istiyoruz. Bizi ilgilendiren konularda bizimde görüşlerimiz alınsın.  Öğretmenlerimiz derslere asık suratla giriyorlar. Yaptığımız olumsuz davranış sonucunda ceza alırken, olumlu davranışlarımız görmezlikten geliniyor

  31. Bize arkadaşça davranmıyorlar, tek yaptıkları bizi notla korkutmak. Çoğu anlayışsız ve kompleksli.  Öğretmenlerimizden ne mi bekliyoruz? Hiçbir Şey; alay etmesinler yeter.  Bir öğrenci tüm bunları şöyle özetliyor: bizi anlamıyorlar, bizi sıkıyorlar, bize güvenmiyorlar, ve eklemiş; Güven, anlayışyine anlayış bekliyoruz.

  32. engeller

  33. 1-Emir verme, yönetme: “Yapman gerekir....yapacaksın... yapmak zorundasın.”

  34. 2-Uyarma, tehdit etme: “...yapamazsın.....ya yaparsan.... yoksa...”

  35. 3-Ahlak dersi verme: “...yapmalıydın...senin sorumluluğun....şöyle yapmak gerekir....”

  36. 4-Öğüt verme, çözüm getirme, fikir verme: “Ben olsam....neden böyle yapmıyorsun?...Bence, sana şunu önereyim...”

  37. 5-Mantık yoluyla • inandırma: • -“İşte şu nedenle hatalısın....” “Olaylar gösteriyor ki....” Evet..ama...” “Gerçek şu ki...”

  38. 6-Yargılama, eleştirme, suçlama: “Olgunca düşünmüyorsun.” “Sen zaten tembelsin...”

  39. 7-Övme, görüşüne katılma, teşhis koyma: • “Çok güzel...” • “Haklısın, o öğretmen berbat birine benziyor..”

  40. 8-Ad takma, gülünç duruma düşürme: • “Koca bebek..” “Hadi bakalım süpermen..” “Gerizekalı”...

  41. 9-Tahlil, teşhis koyma: • “Senin derdin nedir biliyor musun?” “Aslında sen öyle demek istemiyorsun.”

  42. 10-Güven verme, teskin etme: “Aldırma...Boşver, düzelir..” “Hadi biraz neşelen...” “Zamanla kendini daha rahat hissedersin...”

  43. 11-İnceleme, araştırmak, soruşturmak: • “Neden...? Kim?....Sen ne yaptın?...Nasıl?....”

  44. 12-Konu değiştirme, işi alaya vurma, şaka yolu: “Daha güzel şeylerden konuşalım...” “Sen neden dünyayı yönetmiyorsun?”

  45. bunları hiç düşündünüz Mü ?

  46. ÇOCUK EBEVEYN GÖNDEREN KABUL EDEN Bir problemi KABUL EDEN GÖNDEREN İletişimi engelleyen cevap ÇOCUK EBEVEYN

  47. Çocuğuma hiç konuşma fırsatı vermeden,bir dakikadan fazla konuşuyor muyum ?

  48. Çok önemli olmayan konularda, fikirlerinin yanlış olduğunu düşündüğümde onu düzeltiyor ya da karşı çıkıyor muyum ?

  49. Onun ilgilendiği şeyleri dinlemekten çok, kendimden ve ilgilendiğim konulardan söz ediyor muyum ?

  50. Gerçeği tam öğrenmenin, duyguları anlamaktan daha önemli olduğunu varsayıyor muyum ?

More Related