220 likes | 586 Views
FUTBOLDA KOORDİNASYON-ESNEKLİK. Prof. Dr. Mustafa Ferit ACAR Arş.Gör. Melih BALYAN Arş.Gör. Faik VURAL. KOORDİNASYON. Genel anlamda koordinasyon (eşgüdüm) bir hareketin oluşumu boyunca merkezi sinir sistemi ile iskelet kasları arasındaki işbirliği olarak tanımlanabilir.
E N D
FUTBOLDA KOORDİNASYON-ESNEKLİK Prof. Dr. Mustafa Ferit ACAR Arş.Gör. Melih BALYAN Arş.Gör. Faik VURAL
KOORDİNASYON Genel anlamda koordinasyon (eşgüdüm) bir hareketin oluşumu boyunca merkezi sinir sistemi ile iskelet kasları arasındaki işbirliği olarak tanımlanabilir. Koordinasyon Kapasitesi: Gerek sterotip, gerekse de doğaçlama olarak sporcunun belirli koşullardaki motorsal eylemlerini mükemmellikte (precision) ve ekonomik şekilde yapmasını, sportif jestleri kısmen de olsa daha hızlı öğrenmesini sağlamaktadır. Koordİnasyonun farklı ayrımları yapılamaktadır. Bu ayrımlardan birisi GENEL KOORDİNASYON ve ÖZELKOORDİNASYON’dur.
GENEL KOORDİNASYON Çok yönlü olan bir motor öğrenmenin sonucudur. Farklı spor disiplinlerinde bulunabilmektedir. Günlük yaşamın ve sporun çok değişik alanlarında ortaya çıkmaktadır.
ÖZEL KOORDİNASYON Belirli bir spor disiplininin gerektirdiği sınırlı yetenekleri, tekniği ve hareket profillerinin kombinasyonlarını gerçekleştirme kapasitesidir.
KOORDİNASYON KAPASİTESİNİN ÖNEMİ • Spordaki motorsal eylemlerin ve motorsal jestlerin daha doğru, tam, ekonomik ve etkili olması sağlanır. • Hareket öğrenimi ne kadar yeni ve zor olursa bu kapasite ölçüsünde daha çabuk ve tamlıkla gerçekleşir. • Benzer hareketleri daha az kuvvet ve daha az enerji ile gerçekleştirme şansı verir. Yorgunluğun geciktirilmesi sağlanır. • Hareketin akıcılığı sağlanmaktadır. • Beyinde kortikal kontrol rahatlar. Hareketler sterotip hale gelir ve dikkat performansta etkili başka öğelere yönelir. Daha sonraki yıllarda tekniğin gelişimini etkileyen en önemli faktör olacaktır. • Diğer sportif becerilerin daha kolay kazanılması sağlanmaktadır. • Sportif kazalardan ve sakatlıklardan korunulur.
KOORDİNASYON KAPASİTESİNDE PERFORMANSI SINIRLAYAN FAKTÖRLER • İntramüsküler ve intermüsküler koordinasyon • Reseptörlerin fonksiyonel durumu • Motor öğrenme kapasitesi • Motor repertuvar zenginliği, motorsal deneyim ve otomatizasyon • Yaş ve cinsiyet • Yorgunluk ve diğer olumsuz faktörler
KOORDİNASYON KAPASİTESİNi GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ • Global (bütünsel yani bütünden parçaya/ tümdengelim) yöntem • Analitik (parçasal yani parçadan bütüne/ tümevarım) • Birleşik (konsantre / karma) yöntem • Mental antrenman yöntemi
KOORDİNASYON ANTRENMALARINDA METODOLOJİK PRENSİPLER • Antrenmanlar için uygun yaş 7-11 arasıdır. • Genel ve özel koordinasyon farklılığını göz önünde tutmak gerekir. • Görsel bilgi girişinden yararlanılmalıdır. • Sözel bilgi girişinden yararlanılmalıdır. • Hareketlere yumuşak ve dikkatli başlanmalıdır. • Antrenman yöntemleri ve hareket sürekli değiştirilmelidir. • Kompleks hareketler kullanılmalıdır. • Hareketler yorgunken yapılmamalıdır.
KOORDİNASYON ÇALIŞMALARINDA KULLANILABİLECEK MALZEME ÖRNEKLERİ
ESNEKLİK Esneklik harekette büyük bir öneme sahiptir. Bir kimsenin becerileri büyük açılarda ve kolay olarak gerçekleştirilmesinde önde gelen temel gerekliliktir. Böyle hareketlerin başarılı olarak gerçekleştirilmesi gerek duyulandan daha yüksek olması gereken eklem açısı ve hareket genliğine bağlıdır. Hareketleri büyük bir genlikte uygulama yetisi esneklik çoğu zamanda hareketlilik olarak tanımlanmaktadır.
ESNEKLİĞİN yetersiz gelişimi ve yeterli esneklik yedeklerinin olmayışının ortaya çıkartacağı sorunlar şunlardır; • Öğrenme yada değişik hareketlerin yetkinleştirilmesi azalır. • Sporcular yaralanmalara eğilimli olurlar. • Kuvvet, sürat ve koordinasyon gelişimi olumsuz etkilenir. • Bir hareketin nitelikli olarak yapılması özelliği sınırlanır.
Esnekliği etkileyen etmenler ANATOMİK ve FİZYOLOJİK FAKTÖRLER; • Eklemin yapısı ve çeşidi • Tendon eklem ve bağlarının uzunluğu ve esneme yeteneği • Ekleme komşu olan veya yakından geçen kaslar • Agonist kasların gevşeme veya gerilme yetenekleri • Kaslar arasındaki koordinasyon • Genel vücut ısısı ve spesifik kas ısısı • Yorgunluk • Kas kuvveti
DİĞER FAKTÖRLER; • Isınma • Hareketin uygulanmaya başlanmadan önceki durumu • İklim • Antrenman kalitesi ve yoğunluğu • Günün saatleri (Gece ve sabahın erken saatlerinde düşük esneklik seviyesi) • Yaş ve cinsiyet (Çocuk-yetişkin farkı)
Esnekliği geliştirmek için kullanılan yöntemler Kişi üç gruptan oluşan yöntemleri kullanabilir; • Etkin (aktif) yöntem Statik yöntem Balistik yöntem • Pasif yöntem • Birleşik Yöntem
ETKİN (aktif) YÖNTEM; Bir eklemin esneklik düzeyinin sadece bireye özgü kassal etkinlikler aracılığıyla geliştirildiği yöntemdir. Statik yöntemde kişi vücut bölümlerinden ikisini birbirine doğru hareket sınırlarına kadar büker yada yaklaştırır ve bu konumu 6-12 saniye kadar korur. Balistik yöntemde ise vücut bölümlerinin salınımlar yoluyla etkin bir biçimde yönlendirilmesi söz konusudur.
PASİF YÖNTEM; Bu yöntemde doruk esneklik eş yada ağırlık kullanımı ile gerçekleşir. Bu yöntem (eşli olarak) ayak bileği, kalça, omurga, omuzlar ve el bileği eklemleri için uygulanabilir. Ağırlık kullanımı (bar, dambıl) ise ayak bileği, omuz, diz esnekliğinin geliştirilmesi için uygundur. Buna karşın ağırlıkla ağrı eşiğini aşabilir yada iki üyeyi sınırlarının ötesine zorlayarak kas çekmelerine neden olabilir. Ağırlığın yükü az olmalı dikkatlice uygulanmalı ve aşamalı olarak arttırılmalıdır.
BİRLEŞİK YÖNTEM; Eş eklem sınırına kadar sporcunun kol yada bacaklarını büker. Ayrıca bu eş sporcunun etkinliklerinde doruk düzeyde izometrik kasılmaları uygular. Sporcu daha önceden belirlenmiş sınırlarının ötesinde daha geniş bir hareket genliğinde kol yada bacağını kaldırır yada yaklaştırır. Daha sonra sporcu eş tarafından uygulanan dirence karşı üst düzeyde izometrik kasılma uygular. İzometrik kasılma sporcunun fiziksel olarak dayanabildiği bir ölçüde bir çok tekrarla 5-6 saniye yöntemsel ilkelere bağlı olarak uygulanır.
ESNEKLİK GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ Antrenman yöntemi açısından esneklik GENEL ve ÖZEL olmak üzere iki bölümde incelenir. Genel esneklik düzeyi sporcuların tüm vücut eklemlerinde bir sporun özel gereklerini göz önüne almadan geliştirdikleri hareketlilik düzeyi kavramını açıklamaktadır. Özel hareketlilik yada esneklik ise branşa özgü gereksinimleri ifade eder. Bu yapıların edinilmesi spora başlangıç yıllarında gerçekleştiği için her genç sporcunun antrenman içeriğinde mutlaka bulunmalıdır.
Eğer istenilen esneklik derecesine ulaşılmış ise bunun anlamı esneklik çalışmalarını bırakmak değil bu düzeyi koruma çalışmalarıyla devam edilmesidir. Esneklik alıştırmaları antrenmanın hazırlık evresine konulmalıdır. Esneklik alıştırmalarının öncesinde en az 10 dk. jog ve ısınma alıştırmalarını kapsayan genel bir ısınma yer almalıdır. Alıştırmaların seçimi, zorluk düzeyi, sporcunun hazırlık düzeyi ile ilişkili olmalıdır. Seçilen her alıştırma 10-15 tekrar ile 3-5 set uygulanmalıdır. Dinlenme aralarında gevşeme alıştırmaları yapılmalıdır(çalışan kasların sallanması, hafif ve kısa süreli masaj). Uygulama sırasında hareketlerin genliği aşacak biçimde arttırılmalıdır. Başlangıçta sporcu fazla zorlanmamalı, ilerledikçe aşamalı bir biçimde hareket genliğinin sınırlarını arttırmak için zorlamalıdır.
Esneklik çalışmalarının dönemlemesi hazırlık evresinden başlayarak geliştirilmelidir. Özel antrenmanlar ile kas gruplarının enerji değişimi ve aşırı kas tutuklukları giderilerek yarışma dönemine aktarım yapıldığında yarışma evresinde sadece kazanılan bu özelliklerin korunması gerçekleştirilecektir. Yine de esneklik günlük antrenmanların bir parçası olmalıdır ve ısınmanın sonuna doğru yoğunlaştırılmalıdır. Esneklik antrenmanın en iyi düzeyine günde iki kere tekrarlandığında ulaşır. Haftada 4-6 çalışmayı sabah erken saatlerde yapanlar bile yeterli esneklik düzeyine kolayca ulaşmaktadır.
Çocukların esneklik yetileri 5 yaşından 8 yaşına kadar sabittir. 12-13 yaşlarında en ileri gelişim düzeyine ulaşır. Okul öncesi dönemde çocukların esneklik kapasiteleri iyidir. Fakat kemik ve eklemleri tam gelişmediği için aşırı zorlamalardan kaçınılmalıdır. ilkokul çağlarında genel esneklik çalışmalarına yer verilebilir. 10 yaşlarından sonra omurganın ve kalça ekleminin esneklik gelişim hızı durduğundan, bu yaştan sonra antrenmanlara önem verilmeye başlanmalıdır. Çünkü daha geç dönemlerde yapılacak antrenmanlarda beklenen fayda azalmaktadır. “Ağaç yaşken eğilir” atasözünün ardında belli oranda bu anlam yatmaktadır. Puberte döneminde de aşırı boy uzaması ve benzeri gelişimsel farklılıklar nedeniyle esneklikte bozulmalar gözükmektedir. Omurga ve kalça eklemi yönünden en tehlikeli dönemdir. Bu dönemde esneklik alıştırmalarına dikkat edilmelidir. 18-22 yaşlarında esneklik antrenmanları yetişkinlerde olduğu gibi yapılmalıdır.