200 likes | 837 Views
RESMİ BELGENİN DÜZENLENMESİNDE YALAN BEYAN SUÇU. TCK M. 206. TCK 206. Bir resmî belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Genel Olarak.
E N D
TCK 206 • Bir resmî belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Genel Olarak • Bu suç, kamu görevlisinin resmi belgede fikri sahteciliğine benzemektedir. Bu suç bakımından da tıpkı resmi belgede fikri sahtecilikte olduğu gibi “yazılı bir yalan” söz konusudur. • Ancak fikri sahtecilikte, yazılı yalan fail kamu görevlisinin eseri iken; bu suç bakımından ise kamu görevlisi evrakı düzenleyen kimsedir ancak yalan beyan (yazılı yalan) bulunmak sivil bir kimsenin eseridir.
Korunan Menfaat • Korunan hukuki değer, “kamunun güvenidir”.
Fail • Bu suçun faili, resmi belgeyi düzenlemekle görevli ve yetkili olan kamu görevlisi dışında herkes olabilir. • Eğer fail, belgeyi görevi gereği düzenlemeye yetkili olan kamu görevlisi ise, resmi belgede fikri sahtecilik suçu (TCK 204/2) söz konusudur.
Fiil • Fail tarafından ortaya konulan yalan beyan, “resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında” olmalıdır. • Yalan beyan, kamu görevlisine karşı yapılmış ve kamu görevlisinin de, “resmi belge düzenlemeye yetkili olması” gerekir. • Beyan, “yazılı veya sözlü” açıklamadır. Örneğin, vergi beyannameleri yazılı şekilde yapılan yalan beyana girer. Beyanın gerçek dışı açkılama niteliği taşıması gerekir ve yeterlidir. Fail resmi belgenin düzenlenmesine kendi beyanı ile katılmaktadır.
Suçun oluşması için, açıklamanın gerçek dışı olması yanında ayrıca belgenin delil gücünün de bu beyana dayanması gerekir. Bu nedenle söz konusu resmi belge ile ispatı gerekmeyen olgulara ilişkin yalan beyanda bulunulmuş ise bu suç oluşmaz. • Resmi evrakı düzenlemekle görevli kamu görevlisinin beyanın doğruluğunu denetlemekle yükümlü ise bu suç oluşmaz.
YARGITAY11. CEZA DAİRESİE. 2010/8329 • Başkası adına düzenlenmiş orijinal pasaportu ibraz ederek yurt dışına çıkmak isterken görevlilerce yakalanan sanığın pasaportta yer alan kimlik bilgilerini kullanarak, gerçek kimliğini gizlemeye kalkışması biçiminde gerçekleşen eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kabahat eylemini oluşturduğu gözetilmeden karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.
YARGITAY11. CEZA DAİRESİE. 2009/20982 • Sanık, resmi belgelerin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan yargılanmış ve mahkûmiyetine karar verilmiştir. Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. • Gerçeğe aykırı beyanda bulunanlara idari para cezası verilir. Dosya kapsamından, sanığın yerleşim adresi konusunda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu eylemin yaptırımının idari para cezası olduğu göz önünde tutulmadan yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi hatalıdır. (Nüf. Hizm. Kan. 50/2 ve 68/1,c)
YARGITAY11. CEZA DAİRESİE. 2007/4408 • Sanığın kimlik tespiti sırasında başkasının kimlik bilgilerini vermesi eyleminde; hangi nedenle kimlik tespitinin yapıldığı araştırılmalı, bir suç nedeni ile kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait bilgileri kullanması eyleminin iftira suçunu oluşturacağı,soruşturma olmaması halinde ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturur.
YARGITAY11. CEZA DAİRESİE. 2009/16540 • Sanığın, hırsızlık suçundan yakalanıp hakkında yapılan adli soruşturma sırasında beyan ettiği "Murat A." kimlik bilgilerine sahip gerçek bir şahsın mevcut olup olmadığı araştırılıp, böyle bir şahsın mevcut olması halinde eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 268/1. maddesi yollaması ile aynı Yasanın 267. maddesi kapsamında düzenlenen suçu oluşturacağı, sanığın bildirdiği kimlik bilgilerinin gerçekte var olmayan bir kişiye ait olduğunun anlaşılması durumunda ise anılan Yasanın 206/1. maddesi kapsamında "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı gözetilip
YARGITAY4. CEZA DAİRESİE. 2009/16865 • Sürüce belgesi bulunmayan sanığın, trafik kontrolü sırasında Engin T. isimli kişi adına düzenlenen sürücü belgesine kendi fotoğrafının yapıştırılması suretiyle elde edilen ve iğfal kabiliyetini haiz olduğu saptanan sürücü belgesini sunması biçimindeki eylemi nedeniyle TCK.nun 204/1. maddesi uyarınca sahtecilik suçunun yanı sıra, sahte sürücü belgesinde adı geçen kişi hakkında aracın farının bozuk olması nedeniyle trafik cezasına esas olmak üzere tutanak düzenlenmiş olmasına göre, her ne kadar gerçekte var olan bir kimseye ait bilgiler kullanılmış ise de, TCK.nun 268. maddesinde öngörüldüğü haliyle ortada kabahatin ötesinde soruşturma ve kovuşturma yapılmasının engellenmesi amaçlanan bir suç bulunmaması karşısında eylemin TCK.nun 206. maddesinde düzenlenen yalan bildirimde bulunma suçunu da oluşturacağı gözetilmeden,
Manevi Unsur • Suç, genel kast ile işlenebilir. • Failin kastı, beyanının gerçek dışı olduğuna, bu beyanın kamu görevlisine yapıldığına ve bunun belgelenmesine yönelik olmalıdır.
Teşebbüs • Beyanda bulunulması ile birlikte suç tamamlanır. Bu beyanın kamu görevlisince belgeye aktarılmış ya da belgenin kullanılmış olması gerekmez. • Bu nedenle kural olarak bu suç tipi teşebbüse müsait değildir. Sadece beyan posta yoluyla yapılmışsa ve posta kamu görevlisine ulaşmadan engel bir sebep ortaya çıkmış ise teşebbüs söz konusu olabilir.
İçtima • Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu, genel norm olduğundan, iftira, suç uydurma, suç üstlenme ve yalan tanıklık suçunun unsurlarına uyuyor ise, o suç tiplerinden (iftira, suç uydurma, suç üstlenme ve yalan tanıklık) cezalandırılır. • Fail kimliğine ilişkin olarak kamu görevlisi bir belge düzenlerken yalan beyanda bulunur ise aynı zamanda Kabahatler Kanunu’nun 40. maddesi uyarınca kabahattir. Ancak eylem hem suç hem kabahat ise, sadece suça ilişkin yaptırım uygulanır. (Kab. Kan. 15/3) • Bu suçta mağdur belirli bir kişi olmadığı için aynı suç işleme kararı halinde birden fazla yalan beyanda bulunma suçu arasında zincirleme suç ilişkisi ortaya çıkabilir.
Kolluğun kimlik sorması üzerine kimlik bilgisini vermemek veya yanlış bilgi vermek Kabahatler Kanunu’na göre idari yaptırım gerektirir. Bu halde, resmi evrakın düzenlenmesinde yalan beyan bulunmayıp, sadece sözlü olarak “kimliğe ilişkin sorulara” cevap vermemek veya yanlış cevap vermek söz konusudur. • Ancak resmi belgenin düzenlenmesi için sorulmuş ve bu hususta yalan beyanda bulunulmuş ise o halde, hem kabahat hem de resmi evrakın düzenlenmesinde yalan beyan suçu oluşur. Bu durumda sadece suça ilişkin yaptırım uygulanır.
Görevle Bağlantılı Olarak Kimlik Sorulduğunda Kimlik Göstermemek veya Yalan Beyanda Bulunmak (Kab. Kan. 40/1,2,3) • Madde 40 - (1) Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir. • (2) Açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır. • (3) Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir.
Şüpheli/Sanığın Yalan Beyanda Bulunması • Şüpheli veya sanık aleyhine delil vermek zorunda değildir. Bu bağlamda şüpheli/sanık kendisine sorulan sorular karşısında yalan/yanlış beyanda bulunabilir. • Ancak şüpheli veya sanık, “İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.” TCK m. 268 • Yine şüpheli veya sanık, kimlik bilgilerine ilişkin sorulara doğru cevap vermek zorundadır. (CMK 147/1) Bu bakımdan şüpheli veya sanık kimlik bilgisi konusunda yalan beyanda bulur ise (bilmediği bir kimsenin kimlik bilgileri) RESMİ EVRAKIN DÜZENLENMESİNDE YALAN BEYAN SUÇU OLUŞUR.
İştirak • Suça iştirak bakımından genel hükümler uygulanır. Suça azmettirme ve yardım etme mümkündür.
Kovuşturma • Suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı değildir. Suç re’sen kovuşturulur. • Görevli mahkeme Sulh Ceza Mahkemesi’dir.