520 likes | 1.36k Views
KAN GRUPLARI. İnsanda kan grupları eritrositlerin membranında bulunan genellikle polisakkarid yapısındaki çeşitli antijenlere göre isimlendirilir. Bunlar arasında AB0 ve Rhesus (Rh) sistemleri kan transfüzyonu ve klinik yönden önemlidir.
E N D
KAN GRUPLARI • İnsanda kan grupları eritrositlerin membranında bulunan genellikle polisakkarid yapısındaki çeşitli antijenlere göre isimlendirilir. • Bunlar arasında AB0 ve Rhesus (Rh) sistemleri kan transfüzyonu ve klinik yönden önemlidir. • Grup maddelerini oluşturan antijenlere, özgül antikorlarıyla aglütinasyon reaksiyonu verdiklerinden aglutinojen, immonoglobulin yapısında olan antikorlara da aglutinin denir.
O-A-B kan grupları • Kan grupları eritrositler üzerinde A ve B aglutinojenlerinin bulunup bulunmamasına göre 4 gruba ayrılır; • A ya da B aglutinojenlerinin ikisinin de bulunmaması durumunda kan 0 grubu, • Sadece A aglutinojeni varsa A grubu, • Sadece B aglutinojeni varsa B grubu, • Hem A hem de B aglutinojeni varsa AB grubudur.
Farklı kan gruplarının dağılımı (%) beyaz ırkta ülkemizde 0 47 33 A 41 43.3 B 9 16.1 AB 3 7.5 Rh+ 85 89.6 Rh- 15 10.4
Aglutinojenlerin genetik olarak belirlenmesi • İki çift kromozomun her birinde bulunan iki gen O-A-B gruplarını belirler. • Alelomorfik yapıdaki bu iki gen her üç tipten herhangi biri olabilir. • Her kromozomda yalnızca tek bir tip bulunur. • Tip 0 ya büyük oranda, ya da tamamen işlevsizdir ve hücreler üstünde aglutinojen oluşturmaz. • Tip A ve Tip B genleri ise hücrelerin üzerinde güçlü aglutinojenlerin oluşmasına yol açar.
Aglutininler (antikor) • Eritrosit hücrelerinde A aglutinojeni varsa bireyin plazmasında anti-B aglutinini, B aglutinojeni varsa anti -A aglutinini gelişir. • Yenidoğanda, plazmadaki aglutinin miktarı sıfıra yakındır. 2-8 ay sonra bebek aglutinin yapmaya başlar. • Antikor titreleri 8-10 yaşları dolayında maksimum düzeye ulaşır, ilerleyen yaşla titreler düşer.
Plazmadaki aglutininlerin kaynağı • Diğer antikorlar gibi aglutininler de gamma globülinlerdir ve aynı hücreler tarafından üretilirler. Çoğu IgG ve IgM yapısındadır. • Bu aglutininlerin aglutinojeni olmayan bireylerde üretilmesinin nedeni, bakteriler, besin maddeleri ve diğer yollarla vücuda giren çok az miktardaki A ve B tipi antijenlerdir.
Transfüzyon reaksiyonlarında aglutinasyon süreci • Kanlar uyuşmazsa, anti-A ve anti-B plazma aglutininleri A ya da B aglutinojen içeren eritrositler ile karıştıkları zaman eritrositler kümeleşirler. • Aglutininler 2 (lgG) ya da 10 (IgM) bağlanma bölgesi taşıdıklarından bir aglutinin aynı anda 2 ya da daha fazla eritrosite bağlanabilir ve hücrelerin birbirine yapışmasına yol açar. • Bu hücreler birlikte çökerek aglutinasyon oluştururlar. • Çöken hücreler fagositik lökositlerin saldırısı sonucu yıkılırlar ve plazmaya hemoglobin salarak hemoliz oluştururlar.
Transfüzyon reaksiyonlarında akut hemoliz • Alıcı ve verici kanlarının uygun olmadığı bazı durumlarda eritrositlerin dolaşan kanda ani hemolizi görülür. • Burada antikorların kompleman sistemini aktifleyerek eritrositleri yıkmaları söz konusudur. • Bu süreçte proteolitik enzimlerin serbestlenmesi ile membranlar parçalanır. • Lizisin oluşması için, daha çok IgM antikorlarının bulunması gerekmektedir. Bu antikorlara hemolizinler denilmektedir.
Kan grubu tayini • Kan transfüzyonu öncesinde uygunluk açısından alıcı ve vericinin kan gruplarının belirlenmesi gerekir. Bunun için; • Kan hücreleri önce plazmadan ayrılarak serum fizyolojikle sulandırılır, daha sonra bir kısmı anti-A aglutinin ile, diğer bir kısım anti-B aglutinin ile karıştırılır. Birkaç dakika sonra mikroskop altında incelenir.
ABO sisteminde kan gruplarının tayini + aglitinasyonu gösterir
Rh kan grupları • 0-A-B sistemi ile beraber Rh sistemi de kan transfüzyonunda önem taşır. • 0-A-B sisteminde transfüzyon reaksiyonlarına yol açan plazma aglutininlerin kendiliğinden gelişmesine karşın, Rh sisteminde spontan aglütininler hemen hiç görülmez. • Rh sisteminde ciddi tranfüzyon reaksiyonu oluşması için bireyin ya yanlış kan transfüzyonu yada annenin, Rh antijeni taşıyan bir bebek sahibi olması gerekir.
Rh antijenleri- Rh pozitif ve Rh negatif kişiler • Rh antijenlerinin Rh faktörü olarak adlandırılan ve sık görülen 6 tipi vardır. Bunlar C,D,E,c,d ve e olarak adlandırılırlar. • Tip D antijeni toplumda çok yaygındır ve diğer gruplara göre daha antijeniktir. Bu antijeni taşıyanlar Rh (+), taşımayanlar Rh (-) olarak değerlendirilir. • Beyaz ırkın ~%85'i Rh (+) ve % 15'i Rh (-).
Anti-Rh aglutininlerinin oluşumu • Rh faktörü taşıyan eritrositler yada protein yıkım ürünleri Rh (-) bireylere enjekte edildiğinde plazmada yavaş bir şekilde anti-Rh aglutininler oluşur. • Rh faktörü ile birden fazla temas halinde Rh (-) birey sonunda Rh faktörüne aşırı duyarlı hale gelir.
Rh tranfüzyon reaksiyonlarının özellikleri • Rh (-) bir insan Rh (+) kanla daha önce temas etmemiş ise Rh (+) kan transfüzyonu ani reaksiyona yol açmaz. • Transfüzyonu izleyen 2-4 hafta içinde yeterli miktara ulaşan anti-Rh antikorları kanda halen dolaşan transfüze eritrositlerin aglütinasyonuna yol açabilirler. • Bu hücreler daha sonra doku makrofaj sistemi tarafından yıkılır. Bu nedenle gecikmiş hafif bir transfüzyon reaksiyonu görülür.
Eritroblastosis fetalis (yenidoğanın hemolitik hastalığı) • Eritroblastosis fetalis fetus ve yenidoğanın eritrositlerinin aglütinasyonu ve fagositozu ile kendini gösteren bir hastalıktır. • Anne Rh (-), baba ise Rh (+) tir. Bebek babasından Rh (+) antijeni alır, anne ise bebeğin Rh antijeni ile karşılaştıktan sonra anti-Rh aglutininler geliştirir. • Plasentadan geçen aglutininler fetusun kanında eritrosit aglutinasyonuna yol açar.
Hastalığın sıklığı • Birinci Rh (+) çocuğuna hamile olan Rh (-) anne genellikle bebeğe zarar verecek ölçüde anti-Rh aglutinin yapamaz. • İkinci Rh (+) bebeklerin %3’ü, üçüncü bebeklerin %10'u eritroblastosis fetalis bulguları taşır; izleyen gebeliklerde sıklık giderek artar.
Annenin antikorlarının fetus üstündeki etkisi • Annede gelişen anti-Rh antikorlar plasenta membranı yoluyla yavaş olarak fetus kanına difüze olur ve fetusun kanında aglutinasyon yapar. • Aglutine eritrositler daha sonra hemolize uğrar ve hemoglobin serbestleşir. • Makrofajlar hemoglobini cildin sararmasına yol açan bilirübine çevirirler. Oluşan antikorlar vücudun diğer hücrelerine saldırıp onlara da zarar verebilirler.
Eritroblastosis'in klinik tablosu • Sarılık gelişen eritroblastosisli yenidoğan genelde doğum sırasında anemiktir ve anneden gelen anti-Rh aglutininler bebeğin kanında 1-2 ay daha dolaşıp daha çok sayıda eritrositin yıkımına yol açarlar. • Hematopoetik dokularda hücreler hızla yapılır ve çekirdekli, blastik hücreler dolaşım sistemine verilir, hastalığa eritroblastosis fetalis denilmesinin nedeni budur. • Hastalıkta ölüm nedeni ağır anemidir. • Ayrıca bilirubinin sinir hücrelerini harap etmesi sonucu kernikterus gelişir. Kalıcı mental bozukluklar yada beynin motor bölgelerinin hasarı görülür.
Kan uyuşmazlığına bağlı transfüzyon reaksiyonları • Transfüzyon reaksiyonlarının en ölümcül olanlarından biri kısa süre içinde başlayabilen ve hastayı ölüme götürebilen akut böbrek yetmezliğidir. • Böbrek yetmezliğinin nedenleri; 1- Renal vazokonstriksiyon, 2- Dolaşım şoku, 3- Tübüler tıkanmadır. • Eğer tıkanma tam olur ve yetmezlik düzelmez ise suni böbrek ile tedavi olmadıkça hasta 7-12 gün içinde kaybedilir.