1 / 16

RITA LEVI-MONTALCINI, N ÖROLOG

RITA LEVI-MONTALCINI, N ÖROLOG. TIP NOBEL ÖDÜLÜ .              22/12/2005. Mülakat. - 100 yaşınızı nasıl kutlayacaksınız ? - Ah, bu yaşa kadar yaşayıp yaşamayacağımı bilmiyorum , ayrıca kutlamalar da hoşuma gitmiyor . Beni ilgilendiren ve hoşuma giden şeyler, her gün yaptığım şeylerdir .

harsha
Download Presentation

RITA LEVI-MONTALCINI, N ÖROLOG

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. RITA LEVI-MONTALCINI, NÖROLOG • TIP NOBEL ÖDÜLÜ.             22/12/2005

  2. Mülakat... • - 100 yaşınızı nasıl kutlayacaksınız? • - Ah, bu yaşa kadar yaşayıp yaşamayacağımı bilmiyorum, ayrıca kutlamalar da hoşuma gitmiyor. Beni ilgilendiren ve hoşuma giden şeyler, her gün yaptığım şeylerdir. • - Neler yapıyorsunuz? • - Afrikalı kızların, okuyup ülkelerinin gelişmesinde rol almaları için burs temin etmeye çalışıyorum. Jaraştırmalarıma ve düşünmeye devam ediyorum. • - Emekliye ayırmadınız mı kendinizi? • - Asla ! Emeklilik beyni harap eder. Bunu yapan bir çok kişi dünyayı terk ettiler, bu beyni öldürür, hasta eder.

  3. - Beyniniz nasıl çalışıyor? • - Tam 20 yaşımdaki gibi. Arzu ve yeteneklerimde hiçbir fark görmüyorum. Yarın tıbbi bir kongreye katılacağım. • - Ama genetik bir sınırı da yok mu bunun? • - Hayır. Beynim yakında bir asırlık olacak…, ama henüz yaşlanmadı. Kaçınılmaz olarak vücudumda kırışıklıklar var, ama beynimde değil.

  4. - peki nasıl oluyor bu? • - Nöronlarla ilgili önemli bir esneklikten yararlanıyoruz: Nöronlar ölmüş olsalar bile, kalanlar görevlerini sürdürebilmek için yeniden organize olurlar, ancak yine de onları uyarmak gerekir. • - Bunun olacağını söylemisiniz . • - Arzu etmeye devam ediniz, beyninizi faal tutunuz, onu çalıştırınız, bu suretle asla bozulmaz.

  5. - Uzun yaşayacak mıyım? • - Yaşadığınız yıllardan daha iyi yaşayacaksınız, ve işin ilginç tarafı da bu . Bunun sırrı da meraklı, istekli ve de sevgi ile dolu olmaktır. • - Yaptığınız şey ilmi bir araştırma oldu. • - Evet, ve de coşkulu olmayı sürdürüyorum. • -Siz,sinir sistemi hücrelerinin nasıl geliştiklerini ve bu hücrelerin nasıl yenilendiklerini keşfettiniz.              • - Evet, 1942 de. Ben bunu: ‘‘nerve growth factor NGF’’ (yani sinirlerin gelişiminin etkenleri), ve hemen hemen elli yıl kadar, yani keşfimin geçerliliği kabul edilene kadar toplum dışında bırakıldım. Ta ki 1986 yılında Nobel ödülünü alana kadar.

  6. - 20 li yıllarda genç bir İtalyan kızı olarak nasıl oldu da bir nöroloji alimi olmayı başardınız?              • - Çocukluğumdan beri kendimi okumaya verdim. Babam, hep iyi bir evlilik yapmamı, iyi bir eş ve iyi bir anne olmamı istiyordu…ama ben onu dinlemedim. Ona karşı geldim ve okumak istediğimi söyledim… • - Babanız buna çok kızdı mı?             • - Evet, çünkü kendimi mutlu bir çocuk olarak hissetmiyordum. Kendimi tıpkı küçük yaramaz bir ördek, budala ve bir işe yaramaz olarak kabul ettiğini sanıyordum. Benden büyüklerin hepsi de parlaktılar ve ben aşağılık kompleksine kapılıyordum.

  7. - Öyle sanıyorum ki bütün bunlar sizin için bir uyarıcı olmuş. • - Evet, ama Afrika da cüzam üzerine araştırmalar yapan Dr. Albert Schweitzer in çalışmaları da beni çok etkiledi. Bende acı çekenlere yardım etmeyi seçtim, zira en büyük hayalim buydu. • - İlim alanında…, bunu başardınız.              • - Ve bugün de Afrikalı kızların eğitimlerine katkıda bulunmak için çalışıyorum. Hastalıklarla da mücadele ediyoruz, ama İslam ülkelerindekadınların maruz kaldığı zulüm ile de mücadele etmek zorundayız.

  8. - Din, bilimin gelişmesi engelliyor mu? Öğrenmenin önünde bir engel mi teşkil ediyor?             • -Evet din, erkek karşısında kadının etkisini yok ediyor,onu bilimin, her türlü gelişmenin dışında tutuyor. • -Bir erkeğin beyni ile bir kanın beyni arasında bir fark var mıdır?              • - Sadece, salgısal sisteme bağlı heyecanlarla ilgili beyin fonksiyonları bakımından. Ama öğrenme ve bilme yeteneği bakımından hiçbir fark yoktur, yani her ikisi de aynıdır.

  9. - Neden hala bilimle uğraşan çok az sayıda kadın var? • - Hayır, bu doğru değil ! Erkekler tarafından yapıldığı söylenen ilmi keşiflerin bir çoğunda da kız kardeşlerinin, eşlerinin ve kızlarının katkıları vardır • - Bu gerçek mi?              • - Kadın zekası kabul edilmiyor ve hep arka planda bırakılıyor. Ama bereket versin ki bu gün, ilmi araştırmalar da erkeklerden daha fazla kadın var: Bunlar Hypatia ‘ • nın mirasçılarıdır. • - 4 ncü yüzyıldaki bilim kadını Alexandrin…              • - Şimdi, eskiden olduğu gibi sokaklarda kadın düşmanı Hıristiyanlar tarafında öldürülmüyoruz. Dünyada bir çok şey değişti artık.

  10. - Hiç kimse sizi katletmeyi denemedi mi… • - Faşizmin iktidarda olduğu tarihlerde, Mussolini de Hitler’inYahudi zulmünü taklit etmek istedi…, bir süre saklanmak zorunda kaldım. Ama araştırmalarımı durdurmadım: Yatak odama bir laboratuar kurdum…ve bu sıralarda “apoptosis” yani hücrelerin programlanmış ölümlerini keşfettim.              • - Yahudilerde bilim adamı ve entelektüel oranının yüksek olmasını neye bağlıyorsunuz?              • - Sürgünler Yahudileri entelektüel çalışmalara yöneltti: Zira düşünce dışında her şey yasaklanabilir. Bilindiği gibi Yahudiler arasında Nobel ödülü kazanmış bir çok kişi vardır.

  11. - Nazi çılgınlığını nasıl izah ediyorsunuz?              • - Hitler et Mussolini hep kalabalıklara karşı konuştular. Bu durumda, beyni entelektüel faaliyetlerine daima hakim olan heyecan verici bölümü hemen faaliyete geçer. Bunlarda heyecanları sebepsiz de olsa tetiklerler.              • - Günümüzde de böyle mi?              • - A.B.D. de ki bir çok okulda, halen Evrim Teorisi yerine Yaratılış Teorisinin okutulduğunu sanıyorsunuz?

  12. - İdeoloji heyecandır, sebepsizdir.              • - Sebep, eksikliğin çocuğudur. Omurgasızlarda her şey programlıdır: mükemmeldirler. Biz hayır! Kusurlu yaratıklar olarak biz, iyi ile kötüyü ayırt etmek için sebeplere,değerlere, ahlaka başvururuz ki bu Darvin teorisinin en uç noktasıdır! • - Hiç evlenmediğinizi biliyoruz, çocuğunuz oldu mu? • - Hayır. Bene, nörolojinin cangıl ormanlarına girdim . Güzelliliğine hayran kaldımve bütün zamanımı ona vakfetmeye karar verdim.

  13. Bir gün,Alzheimeur’ın, Parkinson’ un, yaşlılığa bağlı bunamanın çaresi bulunacak mı?          • - İyileştirmek mi…? Tüm bu hastalıkları durdurmayı, geciktirmeyi ve en aza indirmeyi başaracağız.      • - Bu gün en büyük hayaliniz nedir? • Bir gün beynimizi tüm kapasiteleri ile tanıyabilmek. • -Kendinizi yaramaz bir çocuk olarak hissetmekten ne zaman vazgeçtiniz?             • -Henüz limitlerimin bilincindeyim.

  14. - Hayatınız boyunca yaptığınız en güzel şey • - Başkalarına yardım etmek. • - Bu gün 20 yaşında olsaydınız ne yapardınız?              • - Aynı şeyleri !

  15. Kendilerine yardım etmeleri için başkalarına yardım et. Rita Levi-Montalcini, Nörolog. Tercüme:Yusuf Haznedaroğlu

  16. D’autres diaporamas sur:www.lespasseurs.com Le site des meilleurs diaporamas [Attention le passage du pointeur de souris dans ce cadre déclenche un lien vers le site]

More Related