1 / 44

Hoşgeldiniz

Hoşgeldiniz. Okula başlamak hem aile hem de çocuk için heyecan verici bir deneyimdir. Çocuk için OKUL, daha önce hemen hiçbirini tanımadığı çok sayıda çocukla karşılaşma , uyulması gereken kurallar ve başarılması gereken öğrenim görevleriyle dolu yepyeni sosyal bir çevredir. Öğretmen.

helene
Download Presentation

Hoşgeldiniz

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Hoşgeldiniz

  2. Okula başlamak hem aile hem de çocuk için heyecan verici bir deneyimdir. • Çocuk için OKUL, daha önce hemen hiçbirini tanımadığı çok sayıda çocukla karşılaşma , uyulması gereken kurallar ve başarılması gereken öğrenim görevleriyle dolu yepyeni sosyal bir çevredir.

  3. Öğretmen Arkadaşlar NEDİR BU BAŞIMA GELENLER? Gürültü Kalabalık Sıra Kalem Hayal Kırıklığı Defter 3

  4. İlk toplumsallaştırma kurumu olarak okul, eğitim ve öğretim sürecinde iki temel işleve sahiptir. Bunlardan biri uyum, diğeri bilgilendirmedir.

  5. BÜYÜYOR Evin dışındaki dünyanın bir parçası olmak gibi heyecan verici şeyleri keşfediyor 5

  6. İlkokul döneminde ailenin ve öğretmenin çocuğa karşı olan tutumu çocuğun benlik algısını yani çocuğun kendisini nasıl gördüğünü olumlu yada olumsuz etkiler. • Dolayısıyla çocuğun başarılı , mutlu olabilmesi ve çevresiyle olumlu ilişkiler kurabilmesi için ailenin dikkat etmesi gereken bazı konular vardır.Bunlar:

  7. 1-Çocuğun okula karşı negatif duygular beslememesi için okulun ve okumanın kazandıracağı şeylerden bahsedebilirler. Örneğin okulda kuracağı arkadaşlıklardan yada anne babanın geçmişte arkadaşları ve öğretmeniyle olan olumlu yaşantılarından örnekler verilebilir.

  8. 2-Okula gitmeyi zorunluluk yada ceza gibi algılamalarına sebep olacak konuşmalardan kaçınmalıdırlar. (‘Çok yaramazlık yapıyorsun seneye okula göndereyim senide gününü gör.’ Ya da’ Okula başla da senden kurtulayım.’ )

  9. 3-Başarısının artması ve olumlu davranışlar kazanması konusunda atılması gereken ilk adım; azarlamayı, bedensel ceza vermeyi, eleştirmeyi ve başkalarıyla kıyaslamayı bırakmaktır. • Kıyaslamak reddetmektir. • Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin.

  10. 4-Başarısızlığı konusunda ailenin vereceği olumsuz tepkiler, ya çocuğun okuldan ve derslerden soğumasına ya da aşırı ders çalışmasına ve sosyal etkinliklere katılmamasına yol açabilir. Bu da çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkiler.

  11. Önemli olan performans değil çabadır. Yani çocuğun başarmak için gösterdiği emektir. 5-Çocuğun her konuda desteklenmeye yüreklendirilmeye ihtiyacı vardır. Bunu yaparsanız hem çocuğun kendine olan güveni artar hem de yeni başarılar elde etmek için heveslenir. • Örneğin çocuk yaptığı resmi gösterdiğinde ‘Aferin çok güzel olmuş benim kızım ya da oğlum çok yetenekli’ gibi sözler söylenirse çocuğun yeni resim yapma konusunda cesareti artar.Çabası desteklenmezse cesareti kırılır. BU NEDENLE BAŞARILARINI ÖVMEKTEN KAÇINMAYIN.

  12. Aile ilişkilerindeki olumsuzluk, çocuğun, dikkatsizlik, hırçınlık, tembellik ve saldırganca davranışlar göstermesine neden olabilir. 6-Aile içindeki sağlıklı iletişim ortamı ve huzur, çocuğun gelişimini olduğu kadar, okul başarısını ve arkadaşlarıylailişkisini de etkiler.

  13. OKULA BAŞLAYAN ÇOCUKLARDA NE TİP SORUNLAR GÖRÜLEBİLİR? • Okula yeni başlayan çocukların bazılarında okul korkusu diyebileceğimiz bir sorun ortaya çıkar. Çocuk okula gitme konusunda isteksiz görülebilir. Hatta kimi çocuklarda çok sık ağlamalar veya öğlen okula giderken huysuzlaşmak, inatçılık yapmak gibi şikayetler görülebilir. • Okul korkusu bazı çocuklarda bulantı, kusma, karın ağrısı, baş ağrısı, ishal yada uykuda huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

  14. Anne babaların okula yeni başlayan çocuklarında gördükleri bu tip belirtileri yalnızca fiziksel , bir rahatsızlık olarak değerlendirmemeleri, bunun okula uyum güçlüğü nedeniyle ortaya çıkabilen psikolojik bir sorun da olabileceğini göz önünde bulundurmaları gerekir.

  15. Bunun dışında, okula gitme konusunda bir sorun yaşamadığı halde, okuldaki düzene uyum sağlamada sorun yaşayan çocuklar da vardır. Bu tip çocuklar okuldaki kurallara uyum sağlamada sorun yaşarlar. Öğretmenlerine ya da arkadaşlarına karşı saldırganca eğilimleri olabilir, Bu tip uyum sorunlarının arkasında gelişim bozuklukları olabileceği gibi uyum, davranış bozuklukları veya duygusal sorunlar da olabilir. • Bazı çocuklar ailesine karşı duyduğu öfkeyi ya da güvensizliği okuldaki öğretmen ve arkadaşlarına yönlendirerek bu sıkıntılarını, bu duygularını açığa çıkarma olanağı bulabilirler. Bu saldırgan ve uyumsuz davranışlarının altında aileye karşı olan öfke ve güvensizlik duygularını ifade etme isteği yatıyor olabilir.

  16. Gerek okul korkusu gerekse okul uyumsuzluğu konularında ailenin bir uzmandan yardım almasında yarar vardır. Çünkü okul yaşamının başlangıcında bu tür sorunlar yaşayan çocukların bütün öğrenim yaşamları olumsuz etkilenebiliyor.Ayrıca tamamen bu soruna bağlı olarak bir takım psikolojik sorunlar da geliştirebiliyorlar.

  17. ANNE BABA OLARAKÇOCUĞUMUZUN ÖDEVLERİ VE DERSLERİ KONUSUNDAKİ SORUMLULUK VE GÖREVLERİMİZ NELERDİR?

  18. Okulların açılması ile milyonlarca öğrenci okula başladı resmen olmasa da anne ve babalar da okula başlıyor. Ve birçok anne ve babayı bir telaş sardı. Bu telaşın başlangıç aşamasında okula kayıt yaptırma, kırtasiye malzemelerini temin etme vb şeyler gündem olurken, ilerleyen süreç içinde ders çalışıp çalışmaması, ödevlerini yapıp yapmaması gibi problemler ile anne ve babalar baş başa kalabiliyorlar. • Çocukların ders çalışmaması ve verilen ev ödevlerini yapmamaları bu sorunlar arasında en önemli sıkıntıların başında gelmektedir.

  19. Çocuklara verilen ev ödevlerindeki amaçlar sayılacak olursa , çocuklarda öz disiplinin sağlanması, sorumluk duygusunun geliştirilmesi, ders çalışma alışkanlığının kazandırılması ve öğrendiklerinin pekiştirilmesidir

  20. Okul ve öğretmeni ile işbirliği içinde olunmalı • Anne babalar düzenli aralıklarla öğretmenler ile görüşerek, ev ödevleri hakkındaki tutum ve beklentilerinin nasıl olması gerektiğini, çocuklarına ev ödevlerinde nasıl yardımcı olacaklarını da öğrenmelidirler.

  21. Ortamın ödev yapmaya ve ders çalışmaya elverişli hale getirilmesi • Çocuğunuzun ders çalışmamasına veya ev ödevini yapmamasına sebep olabilecek olumsuz ortamların ortadan kaldırılması gerekmektedir.

  22. Televizyon, internet, müzik, arkadaş grubu, telefon vb etmenler çocuğun ders çalışmasına ve ödevlerini yapmasına engel olabilir. Çocuğun sosyal gelişimi adına faydalı olsa da bunlara ayıracağı zaman çocukla birlikte planlanmalı ama tamamen ortadan kaldırılmamalıdır.

  23. Çocuğunuzun rahat çalışabileceği bir odası ve odasında dikkatini dağıtmayacak bir ortamın sağlanması, çalışması için gerekli araç-gerecinin olması, odanın ısının ve aydınlanmanın yeterli olması ödevlerini yapmasını kolaylaştıracaktır. • Eğer çocuğunuzun bir odası yoksa, odanın bir köşesi çalışma alanı olarak düzenlenebilir.

  24. GÜNÜMÜZ ÇOCUĞUNUN ÇOK ŞEYİ VAR 24

  25. Sorumluluğun çocuğa ait olduğu hissettirilmeli • Anne ve babalar davranışları ve tutumları ile ev ödevini yapma sorumluluğunun öğrenci ile öğretmeni arasında olduğunu çocuğuna hissettirmeli.

  26. Çocuğunuza yapacağınız yardım, çocuğunuzun ödevlerini yapmak yerine onu yönlendirmek olmalıdır. 

  27. Anne baba çocuğa ihtiyacı olduğunda yardım edebileceğini açık ve net biçimde ifade etmeli ama çocuğun yerine hiçbir şekilde sorumluluk olmayacağını da hissettirmeli. dolayısıyla çocuk verilen ödevleri kendisi yapmalı, anlayamadığı zaman ya da kontrol edilmesi aşamasında anne baba yardım etmelidir.

  28. * • Anne ve babanın çocuklarının yerine ödevlerini yapmaları çocukların çalışma alışkanlığı kazanmalarını ve sorumluluk duygusunu geliştirmelerini engelleyecektir

  29. Anne ve baba davranışları ve tutumlarıyla çocuğunun ev ödevlerini yapmasına engelleyici değil destekleyici olmalı

  30. Çocuğun derslerini yapması konusunda zaman zamanhatırlatmalar yapılması doğaldır ancak bunu yaparken anne babanın kullandığı üslup önemlidir. • ÖRNEĞİN okuldan geldikten sonra direk televizyon karşısına oturan bir çocuğa annenin’Ödevin yok mu senin, ödevini yapsana’ya da’ Ödevlerini bitirmeden televizyon seyretmek yok demedim mi ben sana’gibiifadeler kullanmasındansa • ’ SANIRIM ÖDEVLERİNİ ÇİZGİ FİLM İZLEDİKTEN SONRA YAPMAYA KARAR VERDİN DEĞİL Mİ?’gibi bir sorusorarak hatırlatması çok daha olumlu bir etki yaratır. • Bu şekilde çocuğa SORUMLULUĞUNU hatırlatmış oluruz.Ancak bunu çocuğu aşağılamadan, küçümsemeden, eleştirmeden ve baskı yapmadan yapmış oluruz.

  31. 31 5

  32. Çocuğun ödevini zamanında yapmaması, derslerine çalışmaması durumunda sürekli yargılanması, sorgulanması ve eleştirilmesi çocuğun hem derslerinden soğumasına hem okula karşınegatif duygular beslemesine neden olur. • Annebabanın ders konusundaki yaklaşımı mümkün olduğunca olumlu olmalıdır.Okul ve dersle ilgili konularda eleştirel ve baskıcı tutumlardan uzakdurulmalıdır.

  33. Bu yaştaki çocukların dikkat süreleri kısa olduğu için, ders çalışma süresi 15- 20 dakika kadar olmalıdır. 15 dakika kadar ara verildikten sonra tekrar ders çalışılabilir.

  34. Çocuğunuzun okuldan sonraki zamanı tamamen ev ödevleri ve ders çalışma ile doldurulmamalı.

  35. Çocukların bedensel, zihinsel ve duygusal olarak gelişimine faydalı olabilecek oynamak, eğlenmek, dinlenmek, arkadaşları ile birlikte olmak gibi etkinliklere de zaman ayrılmalı.

  36. Ödevini yapması için önceden ödül vaat edilmemelidir • Çocuklarınıza, ders çalışması ve ödev yapması için önceden önerilen ödül rüşvet olmaktadır.Bunu yaparsanız her seferinde daha çok şey isteyecek ve bunların kendi sorumluluğu olmadığını düşünecektir. • Örn: Ödevimi yaparım ama dışarı bırakırsan • Ders çalışırım ama şunu alırsan vb …

  37. SEVGİ • Bir kişi susadığı zaman, ona sunulan su değerlidir. Çocuğa da istediği zaman verdiğiniz sevgi değerlidir. Zamanınız ne kadar az, işiniz ne derece önemli olursa olsun, çocuk sevgi istediğinde ona yaklaşılmalı ve sevgi gösterilmelidir.

  38. Bir çocuğun sadece tek bir çocukluğu vardır;Hayatta lazım olan şeyleri öğrenebileceği, Başarılı olmak için çalışmak gerektiği sırrını öğreneceği, Sevildiğini ve değerli olduğunu öğreneceği,Arkadaşlar edineceği, Kendini ve başkalarını sevmeyi öğreneceği, tek bir tane çocukluğu vardır. Hep birlikte çalışalım, geri verilemeyecek bu değerli zamanı kaçırmayalım 38

  39. Bunun sorumluluğunu kim taşıyacak, yalnızca anne-babalar mı? Bir ülkenin geleceği olan öğrencilerin yetiştirilmesi, eğitimi ve ihtiyaçlarının belirlenmesi ancak sağlıklı okul-aile işbirliği ile sağlanabilir. 39

  40. SEVGİLİ ANNE BABALARİLK İŞİNİZ ÇOCUĞA OKULUNU VE ÖĞRETMENİNİ SEVDİRMEK OLMALIDIR

  41. Öğrencinin mutluluğunda, öğretmen ve veli arasındaki diyalog önemli rol oynar. 41

  42. ANNE BABA OLARAK OKUL FAALİYETLERİNE KATILMAMIZ GEREKİR Mİ? Çocuklar, anne babalarının okulu ilgilenmeye değecek kadar ilginç bir yer olarak görmesinden gizli bir mutluluk duyar. Anne babanın okula gösterdiği ilgi nedeniyle çocuğun okula ve öğretmenlerine karşı duyduğu saygı artacaktır. 42

  43. 43

  44. HOŞÇA KALIN SEVGİYLE KALIN 44

More Related