360 likes | 766 Views
TİCARET HUKUKU DERSİ. Tacir (gerçek-tüzel kişi). 1- Gerçek Kişilerde Tacir Sıfatının Kazanılması. B ir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kişiye tacir denilir.
E N D
TİCARET HUKUKU DERSİ Tacir (gerçek-tüzel kişi)
1- Gerçek Kişilerde Tacir Sıfatının Kazanılması • Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kişiye tacir denilir. • Tanımdan hareketle, gerçek kişilerde tacir olmanın üç koşulu vardır: Ortada bir ticari işletmenin var olması, bu ticari işletmenin faaliyette olması, ticari işletmenin kendi adına işletiliyor olması.
Bir Ticari İşletmenin Var Olması • Ticari İşletme, esnaf faaliyetlerinin sınırını aşan düzeyde gelir elde etmeyi amaçlayan süreklilik ve bağımsızlık esasına göre işletilen ekonomik ünitedir. • TİCARİ İŞLETME YA YOKSA? Bir ticari işletme açmış gibi ister kendi adına ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemler yapan kimse iyiniyetli şahıslara karşı tacir gibi sorumlu olur. • Tacir gibi sorumlu olanlar tacir olmanın haklarından yararlanamazlar; sonuçlarına katlanırlar. Örneğin borçlarından dolayı iflasa tabidirler, ticari örf ve adetleri bilmeseler dahi aleyhine kullanılır, basiretli iş adamı gibi hareket etmelidirlervb.
Ticari İşletmenin Faaliyette yani işletiliyor Olması • ANCAK İSTİSNASI VAR: Kişi, işletmeyi açmış ama henüz çalıştırmaya başlamamış olsa bile tacir sayılır. «Bir ticari işletmeyi kurup açtığını sirküler, gazete, radyo veya diğer yollarla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline kaydettirerek durumu ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.»
Ticari İşletmenin kısmen de olsa Kendi Adına işletilmesi • Tacir sıfatının edinilmesi bakımından üçüncü koşul işletme faaliyetinin kendi adına yürütülüyor olmasıdır. • Kısmen ifadesi, Adi ortaklık düşünülerek söylenmiştir. • Ergin veya kısıtlı olanların durumu – Cezai sorumluluk
Tacir Sıfatı Bakımından Özellik Gösteren Durumlar • Mesleki olarak yasaklıların durumu: Hakim, avukat, noter, memur gibi kişiler görev ve mesleği gereği ticaretle uğraşması yasaktır. • İzin ya da ruhsat alınması koşulu varsa: Ör. Eczane Şayet bu yasağa rağmen ticari işletme işletirlerse tacir sayılırlar!
2- Tüzel Kişilerde Tacir Sıfatının Kazanılması • 1- Ticaret Şirketleri • 2- Dernek • 3- Vakıf • 4- Kamu Tüzel Kişileri • 5- Donatma iştiraki
Ticaret Şirketleri • Tüzel kişi tacir olarak ticaret şirketleri TTK md. 124’de sayılmıştır. Bunlar kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketleridir. • Ticaret şirketlerinin bir ticari işletme işletmek üzere kuruldukları ve bu sebeple kendiliğinden tacir niteliği kendiliğinden kabul edilmiştir (TTK md. 16). • Yani ticaret şirketlerinin tacir sayılması için bir ticari işletme işletmesi koşulu ticaret şirketleri için bir daha belirtilmemiştir. • Ticaret şirketleri tüzel kişi olduklarından yani ayrı bir kişilik taşıdıklarından tacir sıfatı kendine ait olup ortaklar tacir sıfatı taşımazlar.
Dernekler ve Vakıflar • Dernekler ve vakıflar iktisadi faaliyette bulunmak, ticari işletme işletmek yahut kazanç sağlayıp paylaşmak maksadıyla kurulmazlar • Ancak, amaçlarına ulaşmak için bir ticari işletme işletebilirler. Eğer ticari işletme işletirseler TTK bakımından tacir sayılırlar ve tacir olmanın hüküm ve sonuçlarına tabi olurlar. • Kamu yararına dernek ya da vakıf olmamaları gerekir. (Kızılay’ın durumu)
Kamu Tüzel Kişileri Tarafından Kurulan İşletmeler • Kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, İl Özel İdaresi ya da Belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar tacir sayılırlar! • Devlet, il özel idaresi ve belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin tacir sayılması için iki koşuldan birisinin var olması yeterlidir: Kuruluş kanunları gereği özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek. • KİT, İDT-KİK, Diğer kamu kurumlarının kurduğu işletmeler
Kamu Tüzel Kişileri Tarafından Kurulan İşletmeler • İktisadi Devlet Teşekkülü (İDT), sermayesinin tamamı devlete ait olan, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan ve özel sektörle rekabet halinde faaliyet gösteren KİT’dir (md. 2, f. 2). Örneğin Vakıflar Bankası, Ziraat Bankası gibi. • Kamu İktisadi Kuruluşu (KİK), sermayesinin tamamı devlete ait olup tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısıyla ürettiği mal ve hizmetler imtiyaz sayılan KİT’dir (md. 2, f. 3). Örneğin Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), Posta İşletmeleri, Devlet Hava Meydanları, Tekel İşletmeleri gibi. • Müessese, sermayesinin tamamı bir iktisadi devlet teşekkülü veya kamu iktisadi kuruluşuna ait olan ve bunlara bağlı olarak çalışan işletme veya işletmeler topluluğudur. Örneğin TCDD’na bağlı Adapazarı Vagon Sanayi Müessesesi gibi. • Bağlı Ortaklık, sermayesinin % 50’sinden fazlası KİT’ne ait olan işletme veya işletmeler topluluğundan oluşan anonim şirkettir (md. 2, f. 5).
Kamu Tüzel Kişileri Tarafından Kurulan İşletmeler • TACİR SIFATI, kamu tüzel kişilerine bağlı olarak faaliyet gösteren bu kuruluşlarda faaliyet gösteren kuruluşlarda kamu tüzel kişisine ait değildir; ona bağlı olarak faaliyet gösteren bu kuruluşlar tacirdirler.
Donatma İştirakinde • Birden çok kişinin paylı mülkiyet şeklinde malik oldukları bir gemiyi, menfaat sağlamak amacıyla aralarında yapmış oldukları sözleşme gereğince, hepsi adına ve hesabına suda kullanmaları ile ortaya çıkan birliğe donatma iştiraki denir (TTK md. 1064, f. 1, md. 17). • Donatma iştirakinin tüzel kişiliği yoktur fakat TTK md. 17 uyarınca tacirler hakkındaki hükümlere tabi tutulmuştur. • Donatma iştiraki tacir sıfatına sahiptir ve tacir olmanın hükümlerine tabidir.
Gerçek Kişilerde Tacir Sıfatının Kaybı • Tacir sıfatını kazanmak için var olan koşulların yitirilmesi • Sicile bildirim • Tacir ölmüşse mirasçıların 15 günlük süresi • Ticareti terk eden tacirin bildirimden itibaren 2 aylık mal beyanı süresi • Ticaret sicili memuru ticaretin terk edildiğini ilanı • 1 yıllık iflas yolu ile takip süresi
Tüzel Kişilerde Tacir Sıfatının Kaybı • Tüzel kişilerde tacir sıfatı kural olarak tüzel kişiliğin sona ermesiyle birlikte son bulur. • Tasfiye durumu ve sicile etkisi • Ticari işletme işleten dernek ve vakıflarda işlettikleri ticari işletmenin faaliyetine son verebilirler. Yine terk eden tacir gibi tescil ve ilan gerekir. • Donatma iştiraki sona erdiğinde tasfiye süreci tamamlanıncaya kadar tacirler hakkındaki hükümlere tabi olmaya devam eder.
İflasa Tabi Olma • TTK md. 18, f. 1’e göre tacirler her türlü borçlarından dolayı iflasa tabidir. • İflas yoluyla alacağın takibi yöntemi kural olarak sadece tacirlere karşı uygulanabilse de tacir olmadıkları halde bazı kimselere karşı da iflas yoluyla takip imkanı öngörmektedir
İflasa Tabi Olma • 1. Ticareti terk eden tacir • 2.Kollektif ve komandit şirkette ortakların iflasa tabi olabilmesi • 3.Tacir gibi sorumlu olanlar • 4.Donatma iştiraki • 5. Banka yöneticileri • 6. Sermaye Piyasasındaki şirketin yöneticileri ve ortağı
Ticaret Siciline Kaydolma • Tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içinde işletmesini ve ticaret unvanını ticaret siciline tescil ve ilan ettirmelidir.
Ticaret ve Sanayi Odalarına Kaydolma • İTO, ATO vb.
Ticaret Unvanı Seçme ve Kullanma • Tacirin ticari işletmesiyle iş ve işlemlerde kullandığı ada ticaret unvanı denir. • Her tacir TTK hükümlerine uygun olarak bir ticaret unvanı seçmeye ve kullanmaya mecburdur.
Ticari İş Karinesine Tabi Olma • TTK md. 19’e göre tacirler ticari iş karinesine tabidir. Yani tacirlerin tüm borçlarının ticari işten doğduğu, dolayısıyla ticari borç olduğu varsayılır.
Ticari Örf ve Adete Tabi Olma • Tacirler arasındaki uyuşmazlıklarda ticari örf ve adet, gerekiyorsa mutlak uygulanır. Yani tarafların ilgili ticari örf ve adet kuralını bilip bilmediğine bakılmaz ve bildiği varsayılır.
Ticari Defterler Tutma • Her tacir ticari işletmesinin ekonomik ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her iş yılı içinde elde edilecek neticeleri tespit etmek amacıyla işletmesinin niteliğinin ve öneminin gerektirdiği tüm defterleri tutmak zorundadır
Basiretli Bir İş Adamı Gibi Davranma • Her durumda basiretli bir iş adamı gibi davranmalıdır. • Sağduyulu, önlemlerini alan, ileriyi gören, yaptıklarının sonuçlarını bilen olmalıdır. • Objektif esaslara göre belirlenir. • Tecrübesizlikve Gabin mazeret olamaz!
Basiretli Bir İş Adamı Gibi Davranma • Yargıtay kararlarına konu olan, basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğüne ilişkin şu olaylar örnek olarak gösterilebilirler: • 1. Müteahhidin gerekli malzemeyi vaktinde almaması veya aldığı malzemeyi uygun ortam ve koşullarda depolamaması, • 2. Normal şartlarda çek karnesi verilmemesi icap eden kişiye banka tarafından çek karnesi verilmesi veya ödenmesi için ibraz edilen çekte tahrifat ihtimalini incelememesi, • 3. Numuneye uygun kumaşın piyasada yeterli miktarda var olup olmadığını araştırmadan sözleşme ilişkisine girilmesi, • 4. Köy tüzel kişiliğine ait cari hesaptan kaymakamın yazısı üzerine köy tüzel kişiliğini temsile yetkisi bulunmayan şahsa banka tarafından ödeme yapılması, • 5. Yolcuları sağ ve sağlam bir şekilde varma yerine ulaştırmayla yükümlü tacirin mola verme yerlerini özenle seçmesi ve orada yolcuların herhangi bir zarara uğramasını önleyici tedbirleri alması.
Kararlaştırılmasa Dahi Ücret ve Faiz İsteme Hakkı • Ticaret hayatında her zaman her işin karşılığı vardır!
Ücret ve Cezai Şartın İndirilmesini İsteyememe • Bir işin görülmesi karşılığı ödenecek ücret veya sözleşmeden kaynaklanan edimin yerine getirilmemesi hali için verilmesi gereken cezai şart imkanı konusunda tacirlerle adi işler arasında bir ayırım yapılmış ve tacir olmayanların ücret veya cezai şartın fahiş olduğu iddiasından yararlanmaları mümkün kılınmışken, tacir olanların bu imkandan yararlanması mümkün görülmemiştir (TTK md. 22). • Ahlaka ve adaba aykırılık savunması TBK
Fatura Düzenleme Zorunluluğu • Ticari işletmesi gereği bir mal satmış veya bir iş görmüş veya bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
Faturaya İtiraz • TTK md. 21, f. 2’ye göre faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde içerik hakkında bir itirazda bulunmamışsa fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Bu bir karinedir. • Faturaya itiraz gereği için geçerli sözleşme gerekir. • Faturaya itiraz edilmemesi faturada belirtilen işin yapıldığını veya malın teslim edildiğini göstermez, sadece fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına gelir. Ancak bu karinenin tersi kanıtlanabilir.
Teyit Mektubuna İtiraz • TTK md. 21, f. 3’e göre, sözlü, telefon veya telgrafla yapılan sözleşmelerin veya beyanların içeriğini teyit eden bir yazıyı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmamışsa teyit mektubunun yapılan sözleşmeye ve beyanlara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.
Bir Takım İhtar ve İhbarların Geçerli Olabilmesi İçin Belli Şekillere Uyma Zorunluluğu Tacirler arasında • diğer tarafı temerrüde düşürmek veya • sözleşmeyi fesih • yahut sözleşmeden dönme maksadıyla yapılacak ihbar ve ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. • Bunun uygulanması için her 2 tarafın da tacir ve her ikisinin de ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Hapis Hakkının Kullanılmasında Sağlanan Kolaylıklar • Medeni hukukta hapis hakkı, kanuni koşulların varlığı halinde alacaklıya borçlunun rızasıyla zilyetliğinde bulunan ve iadesi gerekli olan borçluya ait taşınır mallar ve kıymetli evrakı iade etmeyerek alacağının teminatı olarak alıkoyma ve paraya çevirme yetkisi veren ayni bir haktır (MK md. 950, f. 1). • MK md. 950, f. 2’de hapis hakkının kullanılma koşulları bakımından tacirlerle tacir olmayanlar arasında bir noktada farklılık tesis edilmiştir.
Hapis Hakkı Kullanılması Şartları • 1. Alacaklı borçlunun taşınırına veya kıymetli evrakına onun rızasıyla zilyet bulunmalıdır. Zorla veya tesadüfen ele geçirilen eşya üzerinde hapis hakkı doğmaz. • 2. Alacaklının alacağının geçerli ve muaccel olması gerekir. • 3. Alacaklının zilyetliğindeki taşınır mal veya kıymetli evrak ile alacak arasında bağlantı bulunmalıdır. Yani alacağın eşya veya kıymetli evraktan dolayı doğmuş olması gerekir. • 4. Hapis hakkının kullanılmasının ortadan kaldırılmamış olması gerekir. Zira alacaklı hapis hakkını kullanmayacağını borçluya taahhüt etmişse veya hapis hakkının kullanılması eşyanın niteliği gereği mümkün değilse veya hal veya şartlardan anlaşılıyorsa veyahut hapis hakkının kullanılması kamu düzeniyle bağdaşmıyorsa hapis hakkı kullanılamaz (MK md. 951). ÜÇÜNCÜ KOŞUL YANİ BAĞLANTI, TACİRLER arasında ARANMAZ!