820 likes | 1.3k Views
OSMANLI’DAN CUMHURİYETE BELEDİYE SEÇİMLERİ.
E N D
OSMANLI’DAN CUMHURİYETE BELEDİYE SEÇİMLERİ • Yerel yönetim kuruluşları içinde en önemlisi belediyelerdir. Belediyenin, yönetim sistemimiz içinde yaklaşık 150 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır .Türkiye’deki yerel yönetim kurumlarının oluşum süreci, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ortaya çıkmaya başlamıştır. • Türkiye’de belediye seçimleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun klasik dönemindeki beledi kurumlarının, artık değişen dünya şartlarını karşılayamaması sonucunda ilk olarak Tanzimat Dönemi ile birlikte ortaya çıkmaya başlamış ve modern belediyeciliğe geçiş sonrasında fikri anlamda gündeme gelmiştir. Klasik dönem Osmanlı beledi kurumlarının yerine Tanzimat Döneminde kurulan kurumlardan biri olan Belediye Daireleri için seçimlerin yapılması konu ile ilgili daha önceki düzenlemelerde yer almasına karşın seçimlerin yapılması ancak II. Meşrutiyet Dönemi’nde gerçekleşmiştir. • Türkiye’de ilk belediye seçimleri 1908 yılında Beyazıt Belediye Dairesi için yapılmış ve o günden bugüne değişik şekillerde ve gittikçe de sistematik bir biçimde yapılmıştır.
. Şehremaneti’nden Belediyeye Doğru Örgütlenme Ve İlk Seçimler • Osmanlı döneminde İstanbul’un yerel yönetimi kadıların sorumluluk alanına giriyordu. İstanbul’da ilk modern belediye teşkilatı kurma girişimi Kırım Harbi sırasında gündeme geldi. Bu savaşta Osmanlı Devleti, Rusya karşısında Avrupa ülkeleriyle müttefikti. Batılı devletlerin diplomat, gezgin ve gazetecileri savaş sırasında İstanbul’da bulunuyorlardı. Bu durum, büyük değişimlere neden olmuştur). Meclis-i Ali-i Tanzimat kararıyla kurulan “şehremaneti” ve “şehir meclisi” İstanbul’da çağdaş belediyecilik anlayışının bir başlangıcı oldu. 16 Ağustos 1855 tarihli Takvim-i Vekâyi’de yayınlanan resmi tebliğe göre, “Dersaadet ve Bilad-ı Selase”de şehremaneti ünvanıyla bir “memuriyet-i cedide” ve bir “şehir meclisi” kurulması öngörülüyor; aynı zamanda o güne kadar şehir hizmetlerini yürütmekle görevli İhtisab Nezareti lağvediliyordu • Şehremaneti Nizamnamesi, İstanbul halkının temel ihtiyaç maddelerini sağlamak, narhı düzenlemek, yol ve kaldırımları yapmak, kentin temizlik işlerine bakmak, çarşı ve pazarları denetlemek ve önceden İhtisab Nezareti tarafından toplanan devlet vergi ve resimlerini hazine adına toplamak görevlerini şehremanetine veriyordu. Şehremaneti şehremini, şehir meclisi ve komisyondan oluşuyordu. Şehremini, İstanbul’da oturan her sınıf Osmanlı’dan temayüz etmiş esnaftan oluşan 12 kişilik şehir meclisine başkanlık yapıyordu. Padişah tarafından göreve atanan şehremini, aynı zamanda Meclis-i Vala’nın doğal üyesi idi. Şehir meclisi, haftada iki gün toplanıyordu. Temel ihtiyaç maddeleri ve narhla ilgili konularda karar mercii olan meclis, şehrin temizlik ve tanzimi için Meclis-i Tanzimat’a sunulmak üzere layihalar düzenliyordu. Şehremanetinin kendine ait gelirleri yoktu, hizmetlere ilişkin harcamalar devlet bütçesinden karşılanıyordu (İBB, 2006). • Şehremaneti’nden beklenen fayda elde edilememişti, bir yıl sonra da Şehir Meclis’i teşkilatı lağvedildi ve ileriye tehir edildi.
Bu karışıklık hali 1857 yılına kadar devam etti. 1857 yılında, Avrupa’da bulunmuş ve şehircilikle ilgili konularda bilgi sahibi olan kimselerden oluşan bir komisyondan İstanbul’da belediyenin ne tarz ve şekilde olması gerektiğine dair görüş belirtmesi istendi. Komisyon, bir mazbata düzenleyerek bu konudaki görüşlerini arz etmişse de, bu görüşler doğrultusunda bir tasarrufta bulunulup bulunulmadığına dair bir bilgi tespit edilememiştir. Daha sonra hükümet, yine Avrupa görmüş, bilgili ve ihtisas sahibi kimselerden bir komisyon teşkil ederek bir çalışma yapmalarını istedi. Bu komisyon, İstanbul’da on dört belediye dairesi kurulmasını önerdi İntizam-ı Şehir Komisyonu adı verilen bu komisyonun görüşleri doğrultusunda ilk kurulan belediye de Beyoğlu ve Galata bölgesinden oluşan Altıncı Daire-i Belediye’dir. Fiilen ilk belediye olan bu daire Şehremaneti’ne değil doğrudan doğruya Bab-ı Âli’ye bağlanmıştır) • Bu dönemlerde İstanbul, çevresiyle birlikte 1 milyona yakın bir nüfusa sahipti. 1885-1886 nüfus sayımı verilerine göre; %44’ü müslüman, %18’i rumortodoks, %17’si ermeni gregoryen, %5’i yahudi idi. Diğer gruplar çok önemli değildi. Yine bu sonuca göre en kalabalık Belediye Dairesi, Beyoğlu’ydu. Onu Beyazıt, Fatih ve Samatya izlemekteydi Altıncı Daire-i Belediye, Daire Müdürü ve Daire Meclisi olmak üzere iki organdan oluşuyordu. Bunlardan birincisi yürütme, ikincisi karar organı idi. İkisinin de üyeleri atama yolu ile işbaşına geliyordu. Bu daireye bazı gelir kaynakları da aktarılmıştır (Açıkalın, Dinçer vd., 1996:43). Daire Meclisine atanacak üyelerde aranacak şartlar, 1857 tarihli Altıncı Dâire-i BelediyyeNizamatı’nda şu şekilde belirtilmiştir: Meclis yedi üyeden oluşacak, her bir üye yüz bin kuruşluk emlake sahip olup en az on sene Dersaadet’te ikamet etmesi gerekiyordu (Ergin, 1995:1601). Altıncı Daire’nin kuruluşu ile ilgili belgelerde, belediye organlarının seçimle gelmesi yöntemi Avrupa’da genel kabul gören bir ilke olarak değerlendirilmekte ve benimsenmektedir. Bununla birlikte, seçim yönteminin birden bire uygulanmasının çeşitli olumsuzlukları beraberinde getireceği endişesi sonucu, uygulama ileri bir tarihe ertelenmiş ve atama yöntemi uygulanması kararı alınmıştır .
I. Meşrutiyet’in ilanı, belediyeler alanında çeşitli düzenlemelerin yapıldığı bir dönem olmuştur. 23 Aralık 1876’da kabul edilen Kanunu Esasi’nin 112. Maddesinde “Belediye işleri Dersaadet ve taşralarda oluşacak, Belediye Meclis Daireleri ile idare olunacak ve bu dairelerin nasıl kurulacağı, görevleri ve üyelerinin seçilme usulü özel bir kanunla düzenlenecektir.” denilmektedir. Bu maddeye dayanılarak hem başkent belediyesinin hem de taşra belediyelerinin yeniden düzenlenmesi zorunluluğu doğmuştur (Açıkalın, Dinçer vd., 1996:45). • İstanbul Şehremaneti 5 Ekim 1877 tarihli Dersaadet Belediye Kanunu ile yeniden düzenlenmiştir. İstanbul’un yönetimiyle ilgili önceki mevzuat da yürürlükten kaldırılmıştır. Dersaadet Belediye Kanunu’na göre, İstanbul yirmi belediye dairesine ayrılmıştır (Ergin, 1995:1624-1626; Açıkalın, Dinçer vd., 1996:45; Oktay). • 1877 tarihli Dersaadet Belediye Kanunu’nda, daire meclisi üyelerinin seçimi konusunda, seçmen ve adayların taşıması gereken şartlar yeniden düzenlendi. Oy kullanma yeterliliğine sahip kişiler için gerekli şartlar; 25 yaşında olmak, oy kullandığı belediye dairesinde ikamet etmek, daire sınırları içindeki emlaki için yılık en az 100 kuruş vergi vermek, medeni haklardan yasaksız olmak, cinayetten mahkumiyeti bulunmamak, erkek ve Osmanlı vatandaşı olmak biçiminde tanımlanmaktadır. Seçimde aday olmak isteyenler için aranan şartlar; seçime gireceği dairede ikamet etmek, 30 yaşında olmak, daire sınırları içindeki emlaki için yıllık en az 250 kuruş vergi vermek, akli melekesi tam ve medeni haklardan kısıtsız olmak, müflis olmamak, cinayet ve serserilik suçundan mahkumiyet almamış olmak, yabancı bir devlet hizmetinde veya vatandaşlığı iddiasında bulunmamak, Şehremaneti, belediye daireleri veya zaptiyede çalışmamak, belediye dairesinde hakimlikle görevli olmamak, belediye hizmetlerinde müteahhitlik yapmamak, Türkçe konuşabilmek ve Osmanlı vatandaşı olmak şeklinde düzenlenmişt
Açık olmamakla beraber 1864 tarihli Vilayet Nizamnamesi’nde, taşra belediye örgütüne ait hükümler görülmüştür. Nizamname’nin 4. maddesine göre “Her kaza, köylere bölünmüş olup her köyde belirtildiği şekilde bir belediye dairesi olacaktır. Bazı köylerin birleştirilmesi ile kurulan küçük daireler, yeri gereği, müstakil kaza olmayıp diğer bir kazaya bağlı olarak idare edilir ve bunlar nahiye olarak itibar olunur.” denilmektedir. Ancak, Nizamname’nin hiçbir yerinde belediye örgütünün nasıl ve ne şekilde kurulacağı, görevlerinin neler olacağı belirtilmemiştir • 5 Ekim 1877 tarihli Vilayet Belediye Kanunu’nun 1. maddesinde de her şehir ve kasabada bir belediye meclisi kurulacağı öngörülmüştür. Bu kanundan bir yıl önce 23 Aralık 1876 Kanunu Esasi’de Dersaadet ve taşrada belediye işlerinin seçimle oluşacağı belirtilmişti. • Taşra belediye örgütünün kurulmasını öngören 1298 tarihli Vilayet Belediye Kanunu ile de İstanbul dışındaki her şehir ve kasabada bir belediye örgütü kurulması esası benimsenmişti. Bu belediyeler üç organa sahip olacaklardı ki, bunlar Belediye Başkanı, Belediye Meclisi ve Belediye Cemiyeti’dir. Nüfusu 40.000’in üstündeki belediyelerde şubeler kurulabilecekti. Belediye Meclisi üyeleri, halk tarafından seçilebilecek, belediye başkanı, meclis üyeleri arasından atanacaktı. Belediye Cemiyeti ise ülkenin o zamanki örgütlenmesinde mevcut olan Mahalli İdare Meclisi ile Belediye Meclisi’nin birleşmesinden oluşacaktı. Bu kanun 1930 yılında yürürlüğe giren, 1580 Sayılı Belediye Kanunu’na kadar esas itibariyle taşradaki belediyelerin organik kanunu olma niteliğini korumuştur
Cumhuriyet Dönemi Belediye Örgütlenmesi Ve Seçimleri • 24 Nisan 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda mahalli idarelerden bahsedilmiş ancak lafzi anlamda belediyelerden bahsedilmemiştir. Bu dönemde Ankara, Türkiye’nin başkenti olmuş, 1924 tarihli 417 Sayılı Kanun’la şehrin adı Ankara Şehremaneti’ne çevrilmiştir. Bu düzenleme ile Cumhuriyet yönetimi de başkent belediye yönetiminin diğer belediyelerden ayrılması ve ayrı bir kanunla düzenlenmesi geleneğine devam etmiştir. Ankara Şehremaneti, bir daireden oluşmakta ve Şehremini, İçişleri Bakanı tarafından atanmakta ve İstanbul Şehremini’nin yetki ve görevlerine sahiptir (Açıkalın, Dinçer vd., 1996:47). 3 Nisan 1930 tarihli 1580 Sayılı Belediye Kanunu’nun 149-153. maddelerinde, Ankara ve İstanbul’da belediye ve valiliğin birleşik bir idarede bütünleşmesi öngörülmüştür. Bu düzenleme 10.3.1954 tarih ve 6349 sayılı İstanbul Birleşik İdaresi’nin Kaldırılması Hakkında Kanunun 5. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır (Açıkalın, Dinçer vd., 1996:48). Bu kanunla şehremaneti görevlerini İstanbul Belediyesi’ne devretti (İBB, 2006). • Seçmenler ve adaylık açısından mülkiyet ve vergi açısından getirilen kısıtlamalar 1923 yılında kaldırılmıştır. Cinsiyet açısından 1930 yılına kadar kadınların yerel seçimlerde oy ve adaylık hakları yoktu. 1580 Sayılı Belediye Kanunu ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Seçmenlik yaşı 1923’te azalan nüfus gereği 18 yaşını dolduranlara indirilmiş, 1934 yılında 22 yaşını dolduranlara çıkarılmıştır. 1961 Seçim Yasası ve 1982 Anayasası seçmenlik yaşını 21 yaşını dolduranlara vermiştir. 1987 yılında yapılan değişiklikle 20 yaşına giren, 1995’te yapılan değişiklikle de 18’i bitirenlere oy hakkı tanınmıştır (Alkan, 2006). Meclis üyesi ve belediye başkanı seçilme yaşı da 25’tir. • 1924 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda belediyelerden bahsedilmiştir. 1930’dan 1963 yılına kadar belediye başkanları, belediye meclisi içerisinden atanmaktaydı. 1963 Belediye Seçimleri ile birlikte, belediye başkanları doğrudan halk tarafından seçilmişlerdir. 1984 yılında çıkarılan 3030 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile de Büyükşehir Belediyeleri kurulmaya başlanmıştır. Son olarak 2004 yılında çıkarılan 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 Sayılı Belediye Kanunu ile Türkiye’deki belediyeciliğin serencamı devam etmiştir
1930 YEREL SEÇİMİ • İSTANBUL= CHF 35.940 , SCF 12.863 • İZMİR =CHF 14.622 , SCF 9950 • BERGAMA =CHF 250 , SCF 1371 • MERZİFON =CHF 496 , SCF 557 • SAMSUN = CHF 416 , SCF 3312
1930 YEREL SEÇİMİ • Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ilk çok partili seçimdir. Seçime Cumhuriyet Halk Fırkası ve yeni kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası katılmıştır.
1946 YEREL SEÇİMİ • Cumhuriyet Halk Partisi 55,65 Demokrat Parti 44,35 oy almıştır…
1950-55 YEREL SEÇİMLERİ • 1950 yılında DP PARTİ 54,7 , CHP 45,3 oy almıştır… • 1955 yılında DP PARTİ 59 , CHP 41 oy almıştır…
1963 YEREL SEÇİM SONUCU • AP= 49,06 • CHP =27,90 • BAĞIMSIZ =6,83 • GÜVEN =6,60
1963 YEREL SEÇİM • Seçimler, ilk kez anayasal bir kuruluş olan Yüksek Seçim Kurulunun denetim ve gözetimi altında; İl ve İlçe Seçim Kurulları tarafından bir başka deyişle yargı denetimi ve gözetiminde yapılmıştır. • Seçimlere bir genel seçim havası içinde gidilmiş ve seçim sonuçları bir genel seçimin doğuracağı etkileri ortaya çıkarmıştır Seçim sonuçlarına göre, hükümetin istifası istenmiş; sonuçta hükümet istifa etmiş, bir hükümet bunalımı yaşanmıştır.
1968 YEREL SEÇİM SONUCU • AP =45 • CHP =29 • BAĞIMSIZ =13 • DİĞER =13
1968 YEREL SEÇİMİ • Cumhuriyet Halk Partisi içindeki “ortanın solu” taraftarları ile “göbekçiler” arasındaki mücadelenin seyri ya da sonucu, senato kısmi ve milletvekili ara seçimlerinden alınacak olan sonuçlara bağlanmış özellikle de Ankara Belediye başkan adayının şahsında, Ankara Belediye seçimlerine “ortanın solu” hareketinin geleceği açısından ayrıca önem verilmiştir. Dolayısıyla, bir yöredeki yerel seçim, parti içi düşünce hareketlerinin geleceğine yön vermek bakımından ayrı bir anlam kazanmıştır. -Adalet Partisi içinde, belediye başkan adaylarının belirlenmesi için yapılan ön seçimlerde, genel merkez ile yerel örgütlerin çatışması sonucunda partiden istifa ederek bağımsız olarak adaylıklarını koyanların çoğunluğunun seçimleri kazanması, hem parti içi demokrasi açısından önemli tartışmaların yapılmasına yol açmış hem de bağımsızların bu seçimlere bir anlamda damgasını vurmasına neden olmuştur…
1973 GENEL SEÇİM SONUÇLARI • CHP %33.29 • AP %29.82 • DP %11.89 • MSP %11.8 • CGP %5.26 • MHP %3.38 • BAĞ. %2.8
1973 YEREL SEÇİMLERİ • 1973 Yerel Seçimleri. 1973 Genel Seçimlerinden yaklaşık iki ay sonra 9 Aralık 1973’de yapılmıştır.
1973 İLLERE GÖRE BELEDİYELERİ KAZANAN PARTİLER • CHP %42 • AP %33 • Bağ. %12 • DP %6 • MSP %4 • CGP %1 • MHP %1
1977 GENEL SEÇİM SONUÇLARI • TBMM 16. dönem milletvekilleri seçilmiştir. • CHP %41.39 • AP %36.89 • MSP %8.57 • MHP %6.42 • BAĞ. %2.49
1977 İLLERE GÖRE BELEDİYELERİ KAZANAN PARTİLER • CHP %48 • AP %36 • BAĞ. %5 • MSP %5 • MHP %4 • DP %1 • CGP %0 • TIP %0
1983 GENEL SEÇİMLERİ • 1983 Türkiye genel seçimleri 12 Eylül darbesinin ardından 6 Kasım 1983’te yapılan ilk genel seçim. 17. dönem milletvekilleri seçilmiştir.20 Mayıs 1983’te Turgut Özal liderliğinde kurulan ANAP 400 kişilik TBMM’de 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidar, Turgut Özal da 45. başbakan olmuştur. • ANAP Bingöl’de aday listesini eksik gösterdiği için 1 milletvekili eksik çıkarmıştır.
1983 GENEL SEÇİM SONUÇLARI • ANAP %45.14 • HP %30.46 • MDP %23.27 • BAĞ. %1.13
1984 İLLERE GÖRE BELEDİYELERİ KAZANAN PARTİLER • ANAP %43 • SODEP %25 • DYP %12 • HP %8 • MDP %5 • RP %4 • BAĞ. %3
1984 BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ • 1984 Yerel Seçimleri, Büyükşehir Belediyesi modelinin uygulandığı seçimdir.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLARI • Ankara’da ANAP’tan Mehmet Altınsoy Belediye Başkanı olurken, İstanbul’da gene ANAP’tan Bedrettin Dalan, İzmir’de ise Burhan Özfatura büyükşehir belediye başkanı olmuştur.
1987 GENEL SEÇİM SONUÇLARI • 18. dönem milletvekilleri seçildi. • ANAP %36.31 • SHP %24.74 • DYP %19.14 • DSP %8.53 • RP %7.16
1989 İLLERE GÖRE BELEDİYELERİ KAZANAN PARTİLER • SHP %33 • ANAP %24 • DYP %23 • RP %9 • DSP %6
1989 YEREL SEÇİMLERİ • 1989 Yerel Seçimleri, 26 Mart 1989 tarihinde yapılmıştır. İl Genel Meclis seçimleri baz alındığında %33 oy alan SHP birinci olmuştur. SHP başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 39 ilin belediye başkanlıklarını kazandı.
1989 YEREL SEÇİMLERİ • SHP, Ankara’da Murat Karayalçın, İstanbul’da Nurettin Sözen, İzmir’de Yüksel Çakmur, Kayseri’de Niyazi Behçecioğlu, Gaziantep’de Celal Doğan, Adana’da Selahattin Çolak Büyükşehir Başkanı seçilirken, Bursa DYP’den Teoman Özalp’i, Konya ise RP’den Halil Ürün’ü Belediye Başkanı seçmiştir.
1991 GENEL SEÇİM SONUÇLARI • DYP %27.03 • ANAP %24.01 • SHP %20.75 • RP %16.88 • DSP %10.75 • SP %0.44 Oranlarında oy dağılım olmuştur
1991 GENEL SEÇİMLERİ • Hükümeti Süleyman Demirel başbakanlığında DYP-SHP koalisyonu kuruldu. • Başbakan Süleyman Demirel Haziran 1993’te cumhurbaşkanı seçilirken başbakanlığa Tansu Çiller getirildi.
1994 İLLERE GÖRE BELEDİYELERİ KAZANAN PARTİLER • ANAP %23 • RP %19 • DYP %19 • SHP %17 • DSP %8 • MHP %8 • CHP %4