1 / 58

HAZIRLAYAN

HAZIRLAYAN. ADEM SARAÇ. KEŞFEDİLMEMİŞ BENLİK. Arkaik sözcüğü eski ilk orijinal demektir. Bilinç gelişimi ne olursa olsun her uygar insan ruhunun derinliklerinde arkaik bir insan olmaya devam eder. Arkaik insanı uygar insandan farklı kılan kabul ettikleri temel varsayımlardır.

kacy
Download Presentation

HAZIRLAYAN

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. HAZIRLAYAN ADEM SARAÇ

  2. KEŞFEDİLMEMİŞ BENLİK

  3. Arkaik sözcüğü eski ilk orijinal demektir.

  4. Bilinç gelişimi ne olursa olsun her uygar insan ruhunun derinliklerinde arkaik bir insan olmaya devam eder

  5. Arkaik insanı uygar insandan farklı kılan kabul ettikleri temel varsayımlardır.

  6. Uygar insanın tesadüfi olduğuna inandığı olayları ilkel insan büyücüler tarafından yaptırıldığı şeklinde yorumlamaktaydı.

  7. Büyü balta girmemiş ormanlar bilimidir.

  8. Uygar insan için olayların birbirini takip ederek tetiklemesi kolektif simgeselliğe inanmasını kolaylaştırır.

  9. İlkel insanın denetlenemez güce inancı,hep varsayıldığı gibi, hiç yoktan kaynaklanmaz,deneyimlerle temelleştirilmiştir.

  10. Burası insanın ülkesi değil Tanrı’nın ülkesidir.

  11. Buranın kralı insan değil doğadır.

  12. Büyü balta girmemiş ormanlar bilimidir.

  13. İlkel insan psikolojik değildir.Ruhsal şeyler onun dışında objektif bir şekilde cereyan eder.

  14. Gizemli ortaklık..

  15. Ruhsal yansıtma psikolojinin en sık görülen olgularından biridir.

  16. Mücadele ettiğimiz şey aslında bizim kendi kötü yönümüzdür.

  17. Yaban ruhu

  18. Ruhun göç etmesi

  19. Doğayı denetleme

  20. Dünyaları aydınlatan parlak güneş mi? Yoksa yoksa güneşle ilişki nedeniyle insan gözü mü?

  21. İlkel dünyada her şey ruhsal niteliklere sahiptir.

  22. Bireysel bir ruhsal yaşam yoktur.

  23. Eğer önemli olan bir ruhsal içerik bir insana yansıtılırsa, o bir mana olur yani olağandışı etkiler yaratma gücüyle donanır.bir büyücü, bir cadı, bir kurt adam veya benzeri bir şey olur.

  24. Günümüzün materyalistik görüşleri arkaik düşüncede de görebileceğimiz bir eğilime sahiptirler. İkisi de bireyin sadece bir sonuç olduğu noktasına varırlar. Birinci görüşe göre insan doğal nedenlerin sonucudur, ikinci görüşe göre ise tesadüfi olayların…

  25. İlkel insanın “kolektif simgeleri” gerçekten önemli midir, yoksa önemli gibi mi görünmektedir?

  26. Modern toplumda bireyin akılcı durumu duygusallıkla mantık arasında sıkışıp kalmıştır.

  27. Mantıkla akıl yürütme, ancak bu durumun duygusallığı belli bir kritik ölçüyü aşmadığı sürece başarılı olabilir. Eğer duygusal ısı bu kritik derecenin üstüne çıkarsa, aklın etkinliği yok olur ve yerini ve hayali dilek-fanteziler alır.

  28. İnsan “kendini tanımayı” bilinç düzeyindeki ego kişiliğinin bilgisi ile karıştırır. Biraz ego bilincine sahip herkes kendisini tanıdığından emindir.

  29. Bilinmeyen ama var olan tüm şeyler biryana, insana bedeni hakkında bilinen şeyleri tanıtmak için özel bir bilimsel bilgi gerekir.

  30. Birey, aynı şekilde tekrarlanan bir birim olarak değil, tek ve benzeri olmayan ve son tahlilde başka hiçbir şeyle kıyaslanmayacak ve bilinemeyecek bir şey olarak düşünülmelidir.

  31. İster bir başka insanı anlamak, ister kendini tanımak söz konusu olsun, her iki durumda da tüm teorik varsayımları bir kenara bırakmak zorundayız.

  32. Her bireyi farklı anlamak kalıplardan uzaklaşmak istatistiksel verileri bir kenara bırakmak gereklidir.

  33. Devlet politikası bireye dışarıdan empoze edilmiş bir güçtür ve nihai olarak tüm yaşamı kendisine doğru çeken soyut bir düşüncenin tatbik edilmesi ile meydana gelir. Birey kendi hayatını nasıl yaşayacağı hakkında kendi kararlarını verme olanağından giderek daha fazla yoksun kalır.

  34. Neyin öğretileceğine,neyin araştırılacağına devlet politikası karar verir.Bireyin akıl yürütme ve yargılama yeteneğine sahip olmaları gerekmez.

  35. Birey’i devletçi yapmak için diğer öğeler yok edilmeye çalışılır.

  36. Kitle zihniyetlerini dengeleyici olarak din deneyimin mantık dışı gerçeklerine bağımlı olmak ve boyun eğmek demektir.

  37. Yaşamın dışsal koşulları karşısında bir tavır alabilmek, ancak eğer bu koşulların dışında bir referans noktası var ise mümkündür.

  38. Dinler sadece dış dünyada yaşayan ve ayağının altında kaldırım taşlarından başka bir zemin bulunmayan insanın maruz kaldığı somut koşulların apaçık ve kaçınılmaz gücü karşısında ona yedek bir kaynak sağlarlar.

  39. Günümüzde diktatör devletlerin dine karşı ve kilisenin ataizme ve materyalizme karşı olumsuz tutumlarında da açıkça sergilediği söylenebilir.

  40. Amaca ulaşmak için tüm yollar, en aşağılık olanlar bile meşrudur.(fanatizm)

  41. Dinin amacı, ruhsal dengeyi muhafaza etmektir.

  42. Devletin güç gösterileri, dinsel törenlerin aksine bireye içindeki şeytani hislere karşı hiçbir korunma sağlamayan kolektif bir güven duygusu verir.

  43. Tabiatı bir saman tırmığıyla savurabilirsiniz, ancak o her zaman geri gelecektir.

  44. Kilisenin fena halde güçsüz olduğu yerlerde birleşme ve bağlılık duygusunun yokluğu karşısında onun yerini tutan bir “kominal tecrübe” ümidi veya inancı yaratır.

  45. Din konusunda batı dünyasının tutumu, metafiziğe dayanan musevi-hıristyan ahlakı ve vazgeçilmez insan hakları ideali ile ortaya çıkmaktadır.

  46. En öldürücü silahlar ve görece en yüksek yaşam standardını sunan endüstri bile dinsel fanatizmin yaydığı ruhsal enfeksiyonu kontrol altında tutmaya yetmez.

  47. Kamusal bir kurum olarak imanın dezavantajı iki efendiye hizmet etmektir. Bunlar tanrı ve devlet…

  48. Bireyin kendisini anlaması dünyadaki tüm gelişmeleri teşvik eden, icar eden ve taşıyan tüm yargıların ve kararların yaratıcısı ve geleceğin planlayıcısı olan insanoğlunun kendisini bu kadar önemsiz bir niteliğe indirgemesi akıl almaz bir şeydir.

  49. Bireyin yapısı ve fizyolojisi ruhsal sürece dair bir açıklama sağlamaz. Ruhun başka hiçbir şeye indirgenemeyecek kadar kendine özgü bir doğası vardır.

  50. Örgütlü kitleye direnebilmek ancak ve ancak insanın bireyliğini o örgütün organizasyonu kadar iyi organize etmesi ile mümkündür.

More Related