1.19k likes | 2.47k Views
2000 & 2001 KRİZLERİ. CANDAN KARAMANOĞLU 2004431025 ABDULLAH BİLEN 2005431007 EROL TÜRKER TÜMER 2005431038. Temel Başlıklar. ‘Ekonomik Kriz’ Tanımı 2000 Krizi’nin Nedenleri 2001 Krizi’nin Nedenleri ve Etkileri Kriz Sonrası Uygulanan Politikalar.
E N D
2000 & 2001 KRİZLERİ CANDAN KARAMANOĞLU 2004431025 ABDULLAH BİLEN 2005431007 EROL TÜRKER TÜMER 2005431038
Temel Başlıklar ‘Ekonomik Kriz’ Tanımı 2000 Krizi’nin Nedenleri 2001 Krizi’nin Nedenleri ve Etkileri Kriz Sonrası Uygulanan Politikalar
Ekonomik kriz; Herhangi bir mal, hizmet, üretim faktörü veya döviz piyasasındaki fiyat veya miktarlarda, kabul edilebilir bir değişme sınırının ötesinde gerçekleşen şiddetli dalgalanmalar olarak tanımlanabilir. EKONOMİK KRİZ
Ekonomik Kriz Ülkeler Üzerinde; Üretimde hızlı bir daralma Fiyatlarda dengesizliğin oluşması İşsizlikte artma Ücretlerde gerileme İflaslarda artma Toplumsal gerginlikler
Krizin ortaya çıkma nedeni olarak; Telekom ve Türk Hava Yolları'nın özelleştirilmesinde gecikmeler sonucu, yabancılar tarafından "istikrar programı" hedeflerinin zamanında gerçekleştirilemeyeceği konusunda bir güven bunalımının yaratılması ve bu sebeple bir Alman bankasıyla bir ABD bankasının bir gecede 7 milyar doları aşan bir meblağı geri çekmeleri gösterildi. Likidite Krizi’nin Ortaya Çıkışı
1999 İstikrar Programı 9 Aralık 1999 tarihinde yürürlüğe giren programın amacı; 2000 yılı sonunda enflasyon %25’e, 2001 yılı sonunda %12’ye ve 2002 yılında %7’ye indirmek, Reel faiz oranlarını makul düzeylere düşürmek, Sürdürülemez kamu iç borçlanma sürecine son vermek, Ekonomik büyümeyi yeniden sağlamak olarak belirlenmiştir.
1999 İstikrar Programı Programın bütçe dayanağında vergi gelirlerinin arttırılması yoluyla faiz dışı fazlanın yükseltilmesi ve Hazine'nin iç borçlanma yükünün ve dolayısıyla faizlerinin düşürülmesi temel yaklaşımdı. Bu yaklaşımı desteklemek amacıyla dış borçlanma arttırılarak iç borçlanmanın yerine ikame edilecek ve ortaya çıkacak finansman boşluğu artan vergi gelirlerinin yanı sıra dış borçlanma artışıyla doldurulacaktı.
Artan kamu açıkları Yüksek enflasyon seviyeleri Dalgalı büyüme yapısı 94 ve 98 krizlerinin etkisiyle reel faizin hızla yükselmesi Borç-faiz kısır döngüsünün sürdürülemez boyutlara ulaşması Depremler KRİZİN NEDENLERİ
KRİZİN NEDENLERİ Düşük faiz ve düşük kurun canlandırdığı talep artışı ve enflasyonist baskı, Düşük kurun teşvik ettiği ithalat ve caydırdığı ihracat sebebiyle büyüyen cari açık, Bankaların açık pozisyonları sebebiyle artan döviz talebi, Yabancı yatırımcının hazine kağıtlarını boşaltması sebebiyle oluşan nakit ve döviz talebi.
KRİZİN NEDENLERİ Yılların birikimi olan, Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın görev zararları, 1999'dan 2000'e 19 milyar dolardan 21 milyar dolara çıkmış, Kamu bankalarının görev zararı/GSYİH oranı %8,2'den %11,4'e yükselmiş Kamu kesimi borç stoku/GSYlH oranı %45'den %62'ye fırlamış, Bankaların açık pozisyonları (döviz gelir-gider farkı) 18 milyar dolara ulaşmış,
22 Kasım’da başlayarak, bankacılık kesiminde bir likidite talebi doğmuştur. Programa uygun olarak, Merkez Bankası piyasaya likid sürememiş ve Aralık 2000: faiz oranları % 2000’lere ↑ Devalüasyon beklentisini getirmiştir. Sonra MB piyasaya likidite vermek için net iç varlıklarını yükseltmek zorunda kalmış, yani programın net iç varlık sınırlaması terk edilmiştir.
22 kasım 2000 yılında ekonomide ortaya çıkan likidite sorununu IMF döviz atağı olarak niteledi. Halbuki aralık ayı açık pozisyon kapama ve bilanço düzeltme ayı olduğu için bankacılık kesiminin olağan sayılabilecek bir talebiydi. Eğer likidite atağı olarak kabul edilseydi piyasaya TL fon sürerek bu sıkıntı kısmen aşılabilirdi.
IMF döviz atağı diye niteledi ve fon verdi. İşçi, esnaf ve iş çevreleri para talep etti. Ecevit kaynak arıyoruz diye açıklama yaptı. Bu açıklama ile birlikte programdan vazgeçildiği intiba uyandı.
4 aralık 2000’de IMF programdan vazgeçilmesi için talepte bulundu. IMF döviz atağı olduğu için rezervlerin tümü tükenebilir kanısına kapılmıştı. Hazine ve TCMB yetkilileri programdan vazgeçilmesi durumunda istifa edeceklerini açıkladılar. Ecevit programı durdurmaktan vazgeçti.
22 Kasım Krizinin Sonucu Faizlerdeki artış, Elinde düşük faizli hazine kağıtları tutanların zor duruma düşmeleri ve Demirbank’a el konulması, IMF’den gelen 7,5 milyarlık ek rezerv kolaylığı sebebiyle piyasalarda rahatlama.
Krize Neden Olan Hatalar • Yapısal Reformlar • Düzeltici Devalüasyon • Yüksek Tüketim Eğilimi • Kısa Dönemli Sermaye Girişi • Bankacılık Sektöründe Reform
11 ay • Program Yapısal reform?
21 Şubat 2001 • Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan gerginlik ekonomik krizin patlamasına yol açtı.
Stok Harcama / Gelir Üretim / İstihdam
Talep / Üretim Kur ve Faiz Şokları Banka Özkaynak KrediKamu
Etkenler • Döviz piyasasının yapısı • Faiz dışı fazlanın çok yüksek belirlenmesi ve bunun reel ekonomide yol açtığı daraltıcı etkiler • Dış borç stokunun ve Ödemeler bilançosunun yüksek olması • Yaşanan Siyasi belirsizlikler
Döviz çapasının terk edilerek dalgalı kura geçilmiş buna karşılık faiz oranları yükseltilmiştir. Ancak kur çapası uygulamasında müdahalesiz kur uygulamalarına geçilmesi, döviz kurlarını aşırı dalgalı yaparak belirsiz bir ortama zemin hazırlamıştır
Mali alanda kullanılan daraltıcı politikaların bir sonucu olarak reel ekonomide yurt içi ve yabancı tasarrufların azalması, bu durumun banka bilançolarına etkisi dolasıyla kredi kanalının işlememesi; yatırımların azalması ve reel ekonomide durgunluk sürecine girilmesine yol açmıştır.
Dış borç stoku ve ödemeler bilançosu açığı faktörü; Dış borçlanmanın artmasına ve ithalatın ucuzlamasına bağlı olarak dış açıkların artması, ödemeler bilançosu istikrarını olumsuz yönde etkilemiştir.Buna karşılık dış açığı azaltmayı hedefleyen önlemler yurt içi talebin daha fazla daralmasına neden olarak durgunluğu arttırmıştır
Bankacılık • 1999 yılı 81 bankanın bulunduğu ve banka bolluğunun yaşandığı bir yıl olarak görülmektedir.Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri sonrasında sektörde hızlı çöküş ve tasfiye işlemi gerçekleşerek bankaların %33’ü faaliyetlerini diğer bankalarla birleşme, son verme gibi nedenlerle 2002 Aralığı’nda sayıları 55’e düşmüştür.
Sonuçları: • Ekonomik krizlerin erken dönemdeki etkilerinden biri devalüasyon nedeniyle ani olarak yoksullaşmasıdır. 2001 Şubat’ında yaşanan devalüasyonda Türk Lirası Türkiye tarihindeki en fazla değer kaybına uğramıştır. Buna bağlı olarak kişi başına düşen gelir de azalmıştır.
Yıllara göre kişi başına düşen GSMH • Yıllar GSMH (ABD $) • 1995 2760 • 1996 2926 • 1997 3011 • 1998 3175 • 1999 2798 • 2000 3095 • 2001 2261
Ekonomik krizlerin erken döneminde yaşanan yoksulluğun bir diğer nedeni de pek çok kişinin işsiz kalmasıdır. Kriz olduğunda işverenler kârlarını korumak için işçilere verdikleri ücretler için ayırdıkları payı azaltma yoluna giderler. • 2001 Krizi sonrasında Türkiye’de toplam işsizliğin 2002’nin 2. döneminde kadar arttığını görülmektedir.